Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı, Türkiye İş Bankası Kilimli Şubesinden kredi çeken dava dışı şahıslara, ilk kredi çektikleri tarihte kefil olduğunu, ancak daha sonra, sahte belge ve imzalarla aynı şahıslara başkaca krediler de kullandırıldığını, ödenmeyince aleyhine icra takibi yapıldığını, kesinleşen menfi tespit davası sonucu borçlu olmadığının tespit edildiğini, bu süreç içerisinde maaşından kesintiler yapıldığını, aracının satıldığını, itibarının zedelendiğini beyan ederek maddi ve manevi zararının tazminini istemiştir. Davalı, davanın reddine karar verilmesini gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, yapılan işlemlerden dolayı davalının sorumlu olduğu kabul edilerek davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. a-Somut olayda, dava konusu alacağın kaynağı haksız eyleme dayalı maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Haksız eyleme dayanan davalarda yürütülecek faiz, reeskont faizi olmayıp yasal faizdir....

    "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 13/11/2014 gününde verilen dilekçe ile haksız eylem nedeniyle manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kabulü ile kişilik haklarına yapılan saldırının kınanmasına dair verilen 11/06/2015 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, haksız eylem nedeniyle kişilik haklarının ihlalinden kaynaklanan manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulü ile davalının davacının kişilik hakkına yapmış olduğu saldırının Borçlar Kanunu’nun 58/2 maddesine göre kınanmasına karar verilmiş; hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

      Md. 49) maddesinde, “Gerek kasten gerek ihmal ve teseyyüp yahut tedbirsizlik ile haksız bir surette diğer kimseye bir zarar ika eden şahıs, o zararın tazminine mecburdur.” hükmüne yer verilmiştir. Davacı vekili, davalının müvekkilinin dava tarihinde evli oldukları daha sonra boşandığı eski eski eşi ile birlikte olduğunu ileri sürerek manevi tazminat talep etmiştir. Eylem TMK'nın 2. Kitabı ile ilgisi bulunmayan haksız eylem niteliğindedir. Bu nedenle uyuşmazlığın genel hükümler çerçevesinde Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 Sayılı HMK.’nun 21. ve 22. maddeleri gereğince Antalya 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 22.11.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        Altuğgül vekili Avukat... tarafından, davalı ... aleyhine 06/05/2010 gününde verilen dilekçe ile maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; mahkemenin görevsizliğine, talep halinde dosyanın ... Aile Mahkemesine gönderilmesine dair verilen 18/01/2011 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, haksız eylem nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemlerine ilişkindir. Mahkemece, uyuşmazlığın aile mahkemesi tarafından çözümlenmesi gerektiği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, davalıdan evlilik dışı dünyaya getirdiği çocuğun sağlık ve eğitim giderlerine yönelik maddi tazminat ve davalının bu süreçteki davranışları nedeniyle manevi tazminat isteminde bulunmaktadır....

          Asıl ve birleşen dava; zina ve evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayalı boşanma ve boşanmanın ferisi niteliğindeki taleplere ilişkindir. İlk derece mahkemesince, kadının TMK'nın 166/1 maddesine dayalı boşanma davasının kabulüne, TMK'nın 161.maddesi uyarınca zina hukuki sebebine dayalı boşanma davası ile erkeğin TMK'nın 166/1 maddesine dayalı boşanma davasının reddine karar verilmiştir....

          aleyhine 20/01/2015 gününde verilen dilekçe ile evlenme vaadi nedeniyle manevi tazminat, ziynet eşyalarının iadesi, yoksulluk ve iştirak nafakası istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; manevi tazminat davasının kabulüne, ziynet eşyası alacağı talebinin reddine, yoksulluk ve iştirak nafakası talepleri yönünden dosyanın tefrik edilerek ayrı bir esasa kaydedilmesine dair verilen 09/03/2016 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.Dava, haksız eylem nedeniyle manevi tazminat, ziynet eşyalarının iadesi, yoksulluk ve iştirak nafakası istemlerine ilişkindir....

            İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı-davalı vekili istinaf dilekçesinde; kusur belirlemesi, kadının davasının kabulü ile manevi tazminat yönünden yerel mahkeme kararının kaldırılarak, asıl davanın kabulüne, birleşen davanın reddine karar verilmesi istemi ile istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Davalı-davacı vekili istinaf dilekçesinde; müvekkilinin zina hukuki sebebine dayalı davasının reddi yönünden yerel mahkeme kararının kaldırılarak, birleşen dava bakımından zina sebebine dayalı olarak boşanmalarına karar verilmesi istemi ile istinaf kanun yoluna başvurmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : HMK'nın 355. maddesine göre resen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır....

            Asliye Ceza Mahkemesi'nin 2018/756- 2018/203 E/K Esas Sayılı dosyasını gösterdiği, iş bu dava ile de aynı ceza yargılamasına konu olan eylem nedeniyle tekrar manevi tazminat talebinde bulunulduğu, dolayısıyla aynı eyleme dayalı hem Aile Mahkemesinin ilgili dosyası ile hem de bu dosyadan tazminat talep edildiği, her ne kadar davacı haksız eyleme dayalı tazminat talebinde bulunulduğunu beyan etmiş ise de davalının bu kusurlu eylemi nedeniyle boşanma davasında manevi tazminat talep edildiği, eldeki davada ise mükerrer olarak tazminat talep edildiği gerekçesi ile HMK'nun 115.maddesi gereğince derdestlik yönünden davanın usulden reddine karar verilmiştir. Dosyadaki belgelerden, davalı kocanın davacı karısını yaralaması nedeniyle ceza mahkemesinde yargılandığı, davalının davacının açtığı boşanma davasında davacının aynı eylem nedeniyle manevi tazminat istediği ve talebin kısmen hüküm altına alındığı anlaşılmaktadır....

            aleyhine 28/06/2012 gününde verilen dilekçe ile maddi ve manevi tazminat istenmesi ve davalı-birleşen dosyada davacı .. vekili Avukat ... tarafından, davacı-birleşen dosyada davalılar ... ve diğeri aleyhine 25/09/2012 gününde verilen dilekçe ile adli yardım talepli olarak maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; adli yardım talebinin kabulü ile asıl davanın ve birleşen davanın reddine dair verilen 10/04/2014 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi taraflar vekillerince süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Asıl dava, haksız eylem nedeniyle maddi ve manevi zararın tazmini istemine ilişkindir. Birleşen dava kişilik haklarına saldırı nedeniyle uğranılan manevi zararın tazmini istemine ilişkindir....

              Hukuk Dairesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı kadın tarafından manevi tazminat yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine (TMK m.166/1) dayalı olarak karşılıklı açılan boşanma davalarında, ilk derece mahkemesince davalı-davacı erkeğin tam kusurlu olduğu belirtilerek davacı-davalı kadının davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına, davalı-davacı erkek tarafından açılan davanın işlemden kaldırılmasına karar verilmiş, karara karşı davalı-davacı erkek tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuş istinaf incelemesi yapan bölge adliye mahkemesince davacı-davalı kadının, dava dilekçesi ile "20.00TL" manevi tazminat talebinde bulunduğu, dosya kapsamına göre tazminat talebini artırdığına yönelik usulünce bir ıslah talebinde bulunmadığı ve dilekçelerin karşılıklı verilmesi aşamasında da talebini...

                UYAP Entegrasyonu