Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İSTİNAFA CEVAP : Davalı vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle; yerel mahkeme tarafından taraflar arasında görülen boşanma davasında davacı yararına manevi tazminat gerektirdiği sonucuna varılan haksız eylem ile eldeki davada manevi tazminat isteminin konusunu oluşturan haksız eylemin aynı olduğu, tarafları ve dava sebebi aynı olan konu hakkında ayrıca manevi tazminatın tekliği ve bölünmezliği ilkesi de nazara alındığında türk borçlar kanunu'nun 49. maddesi ve izleyen maddeleri gereğince yeniden manevi tazminat istenemeyeceğinden ve izmir 10. aile mahkemesinin 2017/460 esas 2018/517 karar sayılı dava dosyası kesinleşmiş olduğundan davacının manevi tazminat istemi yönünden kesin hüküm verilmiş olup işbu dava için dava şartı yokluğu nedeni ile davanın usulden reddine karar verilmesi usul ve yasaya uygun olduğunu savunmuştur....

Dava, trafik kazası sebebi ile cismani zarardan kaynaklanan manevi tazminat istemine ilişkindir. 03.11.2012 tarihinde meydana gelen trafik kazasına ilişkin kaza tesbit tutanağında kazanın yaralamalı ve maddi hasarlı olduğu belirtildiği gibi davacının %9.2 oranında kalacak şekilde yaralandığı dosya kapsamından da anlaşılmaktadır. Somut olayda, trafik kazası sonucunda bir kimsenin yaralanmasının o kişiye karşı işlemiş bir haksız fiil niteliğinde bulunduğu açıktır. 6098 sayılı Borçlar Kanunu'nun (BK) 49.maddesinde haksız fiil tanımlanmış 72.maddede de haksız fiilden zarar görenin bundan kaynaklanan zararın tazmini istemiyle açacağı davaların zararı ve faili öğrendiği tarihten iki yıl ve herhalde haksız fiil tarihinden itibaren on yıllık zamanaşımı süresine tabi olduğu belirtilmiştir....

    "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... vekili Avukat ... ve Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 27/01/2015 gününde verilen dilekçe ile haksız eylemden kaynaklanan manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 30/12/2015 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava manevi tazminat istemine ilişkin olup, gerekçeli karar başlığında "alacak" olarak gösterilmesi mahallinde düzeltilebilir maddi hata olarak değerlendirilmekle bozma sebebi yapılmamıştır. Dava, haksız fiil nedeni ile manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece istem kısmen kabul edilmiş, hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir....

      Fakat böyle bir üzüntü BK'nın 49. ve MK'nın 24. maddesinde korunan kişisel hakların ihlalinden doğan bir eylem niteliğinde değildir. Ancak kişiye yönelik hakaret gibi haksız fiil teşkil eden bir eylem bulunması halinde manevi tazminat istenmesi mümkündür. Davacı TBK'nın 58. maddesi kapsamında manevi tazminata hükmedilmesini gerektiren davalının haksız fiil niteliğinde eylemi bulunduğunu da kanıtlayamamıştır. Sözleşmeye aykırılık halinde 6098 sayılı Kanun'un 114/II. maddesi uyarınca, haksız fiil sorumluluğuna ait hükümler kıyas yoluyla uygulanıp manevi tazminat istenebilirse de, TBK'nın 58. maddesi hükmünce, sözleşmeye aykırılığın kişilik haklarına saldırı niteliğinde olması zorunlu olup, somut olayda bu unsurun gerçekleşmediği anlaşıldığından, koşulları oluşmayan manevi tazminat isteminin reddi gerekir. Mahkemece de manevi tazminata dayanak teşkil eden kusurlu eylemin ne olduğu gösterilmemiştir....

        aleyhine 01/04/2015 gününde verilen dilekçe ile manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın husumet yokluğundan reddine dair verilen 23/02/2016 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir. 2-Diğer temyiz itirazlarına gelince; dava, haksız eylem nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın husumetten reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

          Mahkemece, maddi tazminat talebinin şartları yerine gelmediğinden reddine; manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile; 2.000,00 TL manevi tazminatın dava tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir....

          Davaya konu haksız eylem, davalıların alt yapı ve kaldırım çalışmaları sırasında davacının evinin zarar görmesi şeklinde gerçekleşmiştir. Kural olarak, mala verilen zararlar nedeniyle manevi tazminat istenilemez. Gerek BK.’nun 49. maddesi ve gerekse MK.’nun 24. maddesinde, kişilik haklarının zarara uğratılması durumunda manevi tazminat istenilebileceği ön görülmüştür. Bu düzenlemeler, mal varlığına ilişkin zararları içermez. Şüphesiz, mal varlığına yönelik eylemler de, kişiyi az veya çok üzüntüye düşürebilir. Ancak, böyle bir nedenden kaynaklanan ihlaller, manevi tazminat yolu ile giderim kapsamında düşünülemez. Mahkemece, manevi tazminat isteminin reddi yerine; kısmen kabulüne karar verilmiş olması doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir....

            Mahkemece, davacıların asıl davaya konu ettikleri manevi tazminat istemlerinin kısmen kabulüne karar verilip belirtilen miktarlarda manevi tazminata hükmedilmiş olmasına rağmen; hüküm altına alınan manevi tazminatlar yönünden temerrüt faizine karar verilmemiştir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık, haksız eylemden kaynaklanmaktadır. Haksız eylem faili, ihtar ve ihbara gerek olmaksızın, zararın doğduğu anda, başka bir anlatımla haksız eylem tarihinden itibaren zararın tamamı için temerrüde düşmüş sayılır. Dolayısıyla, zarar gören, gerek kısmi davaya, gerekse sonradan açtığı ek davaya veya ıslaha konu ettiği kısma ilişkin olarak, haksız eylem tarihinden itibaren temerrüt faizi isteme hakkına sahiptir....

              Ahlaka mugayir bir fiil ile başka bir kimsenin zarara uğramasına bilerek sebebiyet veren şahıs kezalik o zararı tazmine mecburdur.” Yine BK. 49 maddesinde "Şahsiyet hakkı hukuka aykırı bir şekilde tecavüze uğrayan kişi, uğradığı manevi zarara karşılık manevi tazminat namıyla bir miktar para ödenmesini dava edebilir." Haksız fiile dayalı bir borcun doğabilmesi için, hukuka aykırı bir fiil bulunmalı, fiili işleyenin kusuru olmalı, sonuçta bir zarar doğmalı, zarar ile işlenen fiil arasında da uygun nedensellik bağı bulunması gerekir. Somut olaya gelince, davalının ve dava dışı eşin davacıya yönelik ve bütün olarak aldatma mahiyetindeki davranışlarının manevi tazminatı gerektirip gerektirmeyeceğinin tartışılması gereklidir....

                KARŞI OY YAZISI Sorun eşlerden birinin başka bir kişiyle cinsel ilişkiye girmesi nedeniyle diğer eşin manevi anlamda eşten ve üçüncü kişiden tazminat isteyeyip isteyemeyeceğine ilişkindir. Eşler nikah sözleşmesi yapmakla birbirlerine karşı cinsel anlamda sadakat yükümlülüğü altına girerler (M.K. 185/ III). Bu yükümlülüğün ihlali halinde sadakat yükümlülüğünü ihlal eden eşe karşı aldatılan eş manevi tazminat talep edebilir. Bu tür bir eylem TMK' da boşanma nedeni olarak öngörüldüğünden aldatılan eş bunu boşanma sebebi sayabilir ve boşanmaya göre M.K. 174/2 ile manevi tazminat isteyebilir. Ancak aldatılan eş böyle bir eylem dolayısıyla boşanmaya zorlanamaz. Diğer ifadeyle aldatılan eş boşanma nedeni yapmaksızın kişisel saldırıların ihlal edildiği gerekçesiyle aldatan eşe karşı manevi tazminat talebinde bulunabilir. Bu durum 4787 sayılı kanun 7. maddesi ile açıkça düzenlenmektedir....

                  UYAP Entegrasyonu