Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı .... aleyhine 07/03/2013 gününde verilen dilekçe ile manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; zamanaşımı nedeniyle davanın reddine dair verilen 25/12/2014 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, haksız eylem nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, zamanaşımı nedeniyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz olunmuştur. Manevi tazminat istemi, davacı hakkında haksız yapılan icra takiplerinden kaynaklanmakta olup; dosya kapsamından, icra takiplerinin zararlı sonuçlarının devam edip etmediği anlaşılamamaktardır....

    a velayeten kendi adına asaleten ... vekilleri ...Avukat ... tarafından, davalı-karşı davacılar ... vd aleyhine 13/11/2008 gününde verilen dilekçe ile haksız eylem nedeniyle maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine ve davalı-karşı davacılar ... vd vekilleri Avukat ... tarafından davacı-karşı davalılar ... vd aleyhine 04/12/2008 gününde verilen dilekçe ile haksız eylem nedeniyle maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; asıl davanın kısmen kabulüne, karşı davanın reddine dair verilen 20/12/2012 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacılar vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava ve karşı dava, haksız eylem nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir....

      Manevi tazminat, kişilik haklarına yapılan haksız saldırı nedeniyle, saldırının oluşturduğu zarardan doğan etkilerin, maddi bir karşılık ödetilmek suretiyle bertaraf edilmesini ve zarar görenin manevi yönden tatmin edilmesini amaçlamaktadır. Manevi tazminatın amacı, zarara uğrayanda manevi huzurun gerçekleşmesini temin etmektir. Manevi tazminatın belirtilen bu özellikleri dikkate alındığında, zarar görenin davranışlarının manevi zarara yol açan haksız eylemin gerçekleşmesine olan etkisinin, ancak tazminat miktarının belirlenmesinde rol oynayabileceği (tazminat talep hakkını tamamen ortadan kaldırmayacağı) açık olup, davacının kendi davranışlarının, iddia edilen zararın oluşumunda başlıca etken olduğuna ilişkin gerekçe yerinde olmamıştır. Diğer yandan; haksız fiil nedenine dayanan manevi tazminat istemi bakımından, haksız eylem ile zarar arasında illiyet bağının bulunması gerekir. Uygun illiyet bağının bulunmadığı durumda, eylemin haksızlığı, tazmin borcunu doğurmaz....

        Fakat böyle bir üzüntü BK'nın 49. ve MK'nın 24. maddesinde korunan kişisel hakların ihlalinden doğan bir eylem niteliğinde değildir. Ancak kişiye yönelik hakaret gibi haksız fiil teşkil eden bir eylem bulunması halinde manevi tazminat istenmesi mümkündür. Davacı TBK'nın 58. maddesi kapsamında manevi tazminata hükmedilmesini gerektiren davalının haksız fiil niteliğinde eylemi bulunduğunu da kanıtlayamamıştır. Sözleşmeye aykırılık halinde 6098 sayılı Kanun'un 114/II. maddesi uyarınca, haksız fiil sorumluluğuna ait hükümler kıyas yoluyla uygulanıp manevi tazminat istenebilirse de, TBK'nın 58. maddesi hükmünce, sözleşmeye aykırılığın kişilik haklarına saldırı niteliğinde olması zorunlu olup, somut olayda bu unsurun gerçekleşmediği anlaşıldığından, koşulları oluşmayan manevi tazminat isteminin reddi gerekir. Mahkemece de manevi tazminata dayanak teşkil eden kusurlu eylemin ne olduğu gösterilmemiştir....

          Davaya konu haksız eylem, davalıların alt yapı ve kaldırım çalışmaları sırasında davacının evinin zarar görmesi şeklinde gerçekleşmiştir. Kural olarak, mala verilen zararlar nedeniyle manevi tazminat istenilemez. Gerek BK.’nun 49. maddesi ve gerekse MK.’nun 24. maddesinde, kişilik haklarının zarara uğratılması durumunda manevi tazminat istenilebileceği ön görülmüştür. Bu düzenlemeler, mal varlığına ilişkin zararları içermez. Şüphesiz, mal varlığına yönelik eylemler de, kişiyi az veya çok üzüntüye düşürebilir. Ancak, böyle bir nedenden kaynaklanan ihlaller, manevi tazminat yolu ile giderim kapsamında düşünülemez. Mahkemece, manevi tazminat isteminin reddi yerine; kısmen kabulüne karar verilmiş olması doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir....

            ın geçirdiği iş kazası sonucu % 43,2 oranında işgöremez duruma gelmesi nedeniyle davacı ... için maddi ve manevi, davacı eş Mine Balkan için de manevi tazminat talep etmişler, mahkemece dava kabul edilmiştir. Borçlar Kanununun 47. maddesine göre manevi tazminat isteme hakkı doğrudan doğruya cismani zarara maruz kalan kişiye aittir. Yansıma yoluyla ayni eylem nedeniyle manevi üzüntü duyanlar manevi tazminat isteyemezler. Hal böyle olunca doğrudan doğruya cismani zarara maruz kalan yalnızca maddi sağlık bütünlüğü ihlal edilen kişi midir? Cismani zarar kavramına (B.K. 46 ve 47) ruhsal bütünlüğün ihlali, sinir bozukluğu veya hastalığı gibi hallerin girdiği bu maddelerde sadece maddi sağlık bütünlüğünün değil ruhsal ve sinirsel bütünlüğünde korunduğu doktrinde ve Yargıtay kararlarında kabul edilmektedir....

              Altuğgül vekili Avukat... tarafından, davalı ... aleyhine 06/05/2010 gününde verilen dilekçe ile maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; mahkemenin görevsizliğine, talep halinde dosyanın ... Aile Mahkemesine gönderilmesine dair verilen 18/01/2011 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, haksız eylem nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemlerine ilişkindir. Mahkemece, uyuşmazlığın aile mahkemesi tarafından çözümlenmesi gerektiği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, davalıdan evlilik dışı dünyaya getirdiği çocuğun sağlık ve eğitim giderlerine yönelik maddi tazminat ve davalının bu süreçteki davranışları nedeniyle manevi tazminat isteminde bulunmaktadır....

                Davalı karşı davacı ..., olayı başlatanın ... olduğunu, diğer davacıların da kavgaya karıştığını ve ağır tahrik altında kaldığını, ...’ın değnekle vurması sonucu kendisinin de kafasından yaralandığını, hayati tehlike geçirdiğini belirterek manevi tazminat isteminde bulunmuştur. Mahkemece asıl ve karşı davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Asıl davada davacıların dava dilekçesinde hem desteklerinin (murislerinin) ölümü nedeniyle hem de kendilerinin yaralanmaları nedeniyle manevi tazminat isteminde bulunmalarına karşın davacılara ayrı ayrı desteklerinin ölümü nedeniyle ne kadar, kendilerinin yaralanmaları nedeniyle ne kadar tazminat isteminde bulundukları açıklattırılıp, buna göre manevi tazminat miktarları değerlendirilerek hüküm kurulması gerekirken hükümde gösterildiği şekilde karar verilmesi usul ve yasaya uygun olmamıştır....

                  Davacılar vekili dilekçesinde; davalı ...’un, müvekkili olan ...’a karşı işlediği cinsel istismar ve hürriyeti tahdit suçlarından dolayı mahkum olduğunu, davalı ...’ın suçu işlediği sırada henüz ergin olmaması nedeniyle anne ve babası olan diğer davalılarında ev başkanı sıfatıyla sorumlu olduğunu, müvekkili ...’un küçük yaşta maruz kaldığı haksız eylem nedeniyle öğrenim hayatını sonlandırdığını, halen psikolojik tedavi gördüğünü,...un anne ve babası olan diğer müvekkilleri ... ve...ın da ailelerinin en küçük ferdinin uğradığı eylem nedeniyle hayatlarının alt üst olduğunu bildirerek; müvekkili... için 1.000 TL maddi, 20.000 TL manevi tazminatın, müvekkiller... ve ... için ayrı ayrı 10.000 TL manevi tazminatın haksız eylem tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep etmiştir....

                    nın müvekkillerine saldırdığını iddia ederek, olay nedeniyle maddi ve manevi tazminat talep etmiştir. Davalılar vekili; davanın reddini savunmuştur. Mahkemece; her iki tarafın da karşılıklı olarak haksız eylemde bulunduklarını ve maddi tazminat taleplerinin ispat edilemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Davacılar vekili dava dilekçesinde, davalıların yaralama, tehdit ve hakaret eylemleri nedeniyle maddi ve manevi tazminat talep etmiştir....

                      UYAP Entegrasyonu