Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar ... ve ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 27/12/2011 gününde verilen dilekçe ile haksız eylem sebebiyle maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 30/03/2016 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili ve davalı tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. 1-Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına, delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının tüm ve davacıların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir. 2-Davacıların diğer temyiz itirazlarına gelince; Dava, haksız eylem sebebiyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir....

    Haksız eylem faili, ihtar ve ihbara gerek olmaksızın, zararın doğduğu anda, başka bir anlatımla haksız eylem tarihinden itibaren zararın tamamı için temerrüde düşmüş sayılır. Dolayısıyla, zarar gören, gerek kısmi davaya, gerekse sonradan açtığı ek davaya veya ıslaha konu ettiği kısma ilişkin olarak haksız eylem tarihinden itibaren temerrüt faizi isteme hakkına sahiptir. Ancak, trafik kazaları esas itibariyle haksız eylem sayılan hallerden olmakla birlikte ZMSS'nı yapan sigortacı bakımından temerrüdün bu tarihte oluştuğunun kabulü mümkün değildir. Zira, sigortacının tazminat giderim yükümlülüğünü düzenleyen KTK.nun 99/1 nci maddesi hükmü uyarınca sigortacı maddede belirtilen belgelerin iletildiği tarihten itibaren 8 iş günü sonrasında temerrüde düşer. Davadan önce böyle bir başvurunun bulunmaması halinde ise dava tarihinde temerrüde düşmüş sayılır. Dava konusu olayda davadan önce sigorta şirketine başvuru yapıldığı anlaşılmaktadır....

      "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Manevi Tazminat Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Uyuşmazlık ve hüküm *Borçlar Kanununun 49.ncu maddesine dayalı haksız eylem sebebiyle manevi tazminat istemine ilişkin olup karar Sulh Hukuk Mahkemesinden verilmiştir.İnceleme görevi Yargıtay *3. Hukuk Dairesine aittir. S O N U Ç : Dosyanın görevli Yargıtay 3. Hukuk Dairesi Yüksek Başkanlığına gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 21.01.2008...

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Haksız Fiilden Kaynaklanan Maddi-Manevi Tazminat Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Uyuşmazlık, mahkeme tarafından Türk Borçlar Kanunu'nun 49 ve devamı maddelerine dayalı haksız eylem nedeniyle kişilik haklarının zedelenmesinden kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemi olarak nitelendirilmiş ve hüküm Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından verilmiştir. Bu halde dosyayı inceleme görevi Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 01.02.2017 tarihinde yürürlüğe giren 20.01.2017 tarih 2017/1 sayılı iş bölümü kararı gereğince Yargıtay 4. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ : Yukarıda belirtilen sebeple dosyanın görevli Yargıtay 4. Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 07.11.2017...

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ...Ş. aleyhine 30/05/2012 gününde verilen dilekçe ile haksız eylem sebebiyle manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 26/02/2015 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, haksız haciz sebebiyle manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm; davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

            "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalılar ... ve ... aleyhine 23/07/2008 gününde verilen dilekçe ile haksız eylem ve haksız şikayet nedeniyle maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; maddi tazminat davasının reddine, manevi tazminat yönünden verilen karar kesinleşmiş olmakla yeniden hüküm kurulmasına yer olmadığına dair verilen 14/03/2018 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dosyadaki yazılara ve mahkemece uyulan bozma gereğince karar verilmiş olmasına göre yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA ve aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 25/03/2019 gününde oy birliğiyle karar verildi....

              KARŞI OY YAZISI Manevi tazminat ilk derece mahkemesince mağdur üzerinde meydana gelen manevi-moral kusura göre belirlenir. Bu belirlemede haksız eylem failinin kusuru da etkilidir. Ayrıca manevi tazminatın cezai nitelik taşığıdı da yadsınamaz. Dosya içeriği, mevcut kusur durumunun ve haksız eylemin sonucu açıkça anlaşıldığına göre davacıların uğradığı manevi-moral tahribatı yüksektir. Hükmedilen manevi tazminat miktarı bu moral yıkımını tamir etmeye elverişli değildir. Davacı tarafın temyiz talebi bu nedenle kabul edilmeliydi. Yukarıda açıklanan nedenlerle çoğunluğun onama kararına katılmıyorum. 23/09/2013...

                "İçtihat Metni" Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 06/01/2014 gününde verilen dilekçe ile haksız şikayet nedeniyle manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 04/10/2016 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. 1-Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir. 2-Davalının diğer temyiz itirazlarına gelince; Dava, haksız eylem nedeniyle uğranılan manevi zararın ödetilmesi istemine ilişkindir....

                  Dava konusu olayın tarihi, gelişimi ve yukarıdaki ilkeler göz önünde bulundurulduğunda, hükmedilen manevi tazminat miktarı fazladır. Daha alt derecede manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken, fazla miktarda manevi tazminata hükmedilmesi doğru görülmemiş; bozmayı gerektirmiştir. 3-Davacının diğer temyiz itirazlarına gelince: Uyuşmazlık haksız eyleme dayandığına göre, faiz haksız eylemin işlendiği tarihten itibaren istenebilir. Davacı, ceza davasına katılmasına karar verildiği 14.10.2005 tarihinden itibaren faiz talebinde bulunduğuna göre, taleple bağlı kalınarak, bu tarihten itibaren faize hükmedilmesi gerekirken; dava tarihinden itibaren faize karar verilmesi doğru görülmemiş hükmün bu nedenle de bozulması gerekmiştir....

                    Mahkemenin de kabulünde olduğu üzere davalının sabit görülen eylemi esasen haksız fiil niteliğinde olup, TBK'nın 58. maddesi uyarınca kişilik hakkının zedelenmesinden zarar gören uğradığı manevi zarara karşılık manevi tazminat adı altında bir miktar para ödenmesini isteyebilir. Aynı yasanın 51. maddesi uyarınca haksız fiilin vukuunda hakim tazminatın kapsamını ve ödenme biçimini, durumun gereğini ve özellikle kusurun ağırlığını göz önüne alarak belirler. Somut olayda, davacı tarafından manevi tazminat isteminde bulunulmuş mahkemece de yazılı gerekçeyle talebin kısmen kabulüne karar verilmiştir. Ancak, hükmedilecek manevi tazminatın miktar ve şeklinin haksız fiilde bulunan davalının dava tarihine kadar gerçekleşen eylemleri, bu eylemler nedeniyle davacının kişilik haklarına verilen zararın miktar ve boyutu ile hakkaniyet ölçüsünde belirlenmesi gereklidir....

                      UYAP Entegrasyonu