Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Boşanmaya sebep olan olaylar yüzünden kişilik hakkı saldırıya uğrayan taraf, kusurlu olan diğer taraftan manevi tazminat olarak uygun miktarda bir para ödenmesini isteyebilir.” Evlenmeyle eşler arasında kurulan aile birliğinin taraflara yüklediği ödevlerin ihlali veya yerine getirilmemesi durumunda bu yükümlülüğü yerine getirmeyen eş yönünden Türk Medeni Kanunu'ndaki sonuçları, boşanma ve boşanma sebebi olması durumunda, bu olaylar yüzünden kişilik haklarının saldırıya uğraması halinde manevi tazminat talep edilebileceğidir. TBK 49. maddesine göre, kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür. Yine TBK 58. maddesinde "Şahsiyet hakkı hukuka aykırı bir şekilde tecavüze uğrayan kişi, uğradığı manevi zarara karşılık manevi tazminat namıyla bir miktar para ödenmesini dava edebilir."...

    Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; önceki savunmalarını da ayrıntılı şekilde tekrarla, davalının davacıya yönelik zarar verici hukuka aykırı bir fiilinin bulunmadığını, davanın zamanışımına uğradığını, eylemin varlığı sabit olsa dahi müvekkilinin bu eylemi davacının haksız tahriki neticesinde yapmak zorunda kaldığını, tanık beyanlarının yanlı olduğunu, tanık beyanları ile müvekkilinin ekonomik durumunun takdir edilemeyeceğini, müvekkilinin hiç bir ekonomik faaliyetinin olmadığını, yerel mahkemece verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek istinaf kanun yoluna başvurmuştur. İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK'nun 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı yönü gözetilerek yapılan inceleme sonucunda; Dava, kişilik hakkına saldırı sebebine dayalı dayalı manevi tazminat talebine ilişkindir....

    Tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir. 2- Diğer temyiz itirazına gelince: a)Dava haksız eylem nedenine dayalı maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalılar tarafından temyiz edilmiştir. Davacılar, davalılar tarafından darp edildiklerini ve ciddi şekilde yaralandıklarını, olay sonucu davacılardan ...'ün hayati tehlike geçirdiğini ve sürekli iş göremezlik durumunun ortaya çıktığını belirterek maddi ve manevi tazminat isteminde bulunmuşlardır. Mahkemece, davacıların maddi ve manevi zararlarından, tüm davalıların sorumlu olduğu benimsenerek davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir....

      Davacılar vekili; davacı ...’in oğlu olan diğer davacı ...’nın olay tarihinde eğitim gördüğü okulda beden öğretmeni olarak görev yapan davalı tarafından dövülerek basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek şekilde kasten yaraladığını belirterek yaralanan küçük ile annesi için manevi tazminat isteminde bulunmuştur. Davalı vekili, davanın reddedilmesi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece; davacıların manevi tazminat istemlerinin kısmen kabulüne karar verilmiştir. T.B.K. 56/2. maddesi uyarınca "Ağır bedensel zarar veya ölüm hâlinde, zarar görenin veya ölenin yakınlarına da manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verilebilir." düzenlemesi karşısında, zarar görenin yakınlarına manevi tazminat ödenmesine karar verilebilmesi için bedensel zararın ağır olması gerekir. Olayımızda ise, davacı ...’nın yaralanmasının basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek şekilde basit yaralamadır....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 04/09/2014 gününde verilen dilekçe ile haksız eylemden kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 17/11/2015 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, haksız eyleme dayalı maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

          İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK'nun 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı yönü gözetilerek yapılan inceleme sonucunda; Dava, haksız eylem sebebine dayalı manevi tazminat talebine ilişkindir....

          Davalı şirket tarafından davacı aleyhine iki kez haksız yere haciz işlemi yapıldığı, bu haksız hacizlerin Yargıtay Üyesi konumunda bulunan davacının, komşuları ve yakınları nezdinde küçük düşürülerek kendini savunmak zorunda bırakıldığı, bu haksız haciz işlemlerinin kişilik hakkının korumasındaki değerlerden olan ve kişinin içinde yaşadığı toplum önünde saygınlığını simgeleyen şeref ve haysiyetine yönelik haksız eylem niteliğinde olduğu ve manevi tazminata hakkının kazanıldığı tartışmasızdır. Kişilik hakkına saldırı nedeniyle hüküm altına alınacak manevi tazminatın miktarının belirlenmesinde saldırı teşkil eden eylem ve olayın özelliğini yani özel hal ve şartları, kusurun ağırlığı gibi unsurlar kararda tartışılmalı, Türk Medeni Kanunu 4. Maddesi gereği hukuka ve hakkaniyete uygun bir karar verilmelidir....

            Davacılar vekilinin diğer temyiz itirazları yönünden yapılan incelemede; 3-Somut olayda uyuşmazlık, haksız eylemden kaynaklanmaktadır. Haksız eylem faili, ihtar ve ihbara gerek olmaksızın, zararın doğduğu anda, başka bir anlatımla haksız eylem tarihinden itibaren zararın tamamı için temerrüde düşmüş sayılır. Dolayısıyla, zarar gören, gerek kısmi davaya, gerekse sonradan açtığı ek davaya veya ıslaha konu ettiği kısma ilişkin olarak haksız eylem tarihinden itibaren temerrüt faizi isteme hakkına sahiptir. O halde, davalılar yönünden faiz başlangıcının asıl ve ıslah edilen kısım yönünden kaza tarihi olarak kabulü gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir....

              KARŞI OY YAZISI Dava, davalının davacının dava dışı eşi ile birlikteliğinden kaynaklanan haksız saldırı nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir. Çoğunluk ile aramızdaki uyuşmazlık evlilik dışı birlikteliğin haksız fiil olarak kabul edilip edilemeyeceği dolayısıyla davalının bu eyleminin davacının kişilik haklarına saldırı teşkil edip etmeyeceği noktasında toplanmaktadır. Eşler evlilik birliğini kurmakla birbirlerine karşı sadakat borcu altına girdikleri gibi, mensubu oldukları aile birliğine karşı da sorumluluk altına girerler. Davacının eşinin evli olmasına rağmen bir başkası ile cinsel ve duygusal ilişkiye girmesi, evlilik sözleşmesi ile bağlandığı, sadakat borcu altına girdiği eşine karşı haksız eylem niteliğindedir. Davalı da evli olduğunu bilerek davacının eşiyle gayri resmi ilişkiye girmek suretiyle, gerek yasalarca, gerek örf ve adet hukuku tarafından korunmayan haksız bir davranış içine girmiştir. Davalının bu davranışı da açıkça haksız eylem niteliğindedir....

                KARŞI OY YAZISI Dava, davalının davacının dava dışı eşi ile birlikteliğinden kaynaklanan haksız saldırı nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir. Çoğunluk ile aramızdaki uyuşmazlık evlilik dışı birlikteliğin haksız fiil olarak kabul edilip edilemeyeceği dolayısıyla davalının bu eyleminin davacının kişilik haklarına saldırı teşkil edip etmeyeceği noktasında toplanmaktadır. Eşler evlilik birliğini kurmakla birbirlerine karşı sadakat borcu altına girdikleri gibi, mensubu oldukları aile birliğine karşı da sorumluluk altına girerler. Davacının eşinin evli olmasına rağmen bir başkası ile cinsel ve duygusal ilişkiye girmesi, evlilik sözleşmesi ile bağlandığı, sadakat borcu altına girdiği eşine karşı haksız eylem niteliğindedir. Davalı da evli olduğunu bilerek davacının eşiyle gayri resmi ilişkiye girmek suretiyle, gerek yasalarca, gerek örf ve adet hukuku tarafından korunmayan haksız bir davranış içine girmiştir. Davalının bu davranışı da açıkça haksız eylem niteliğindedir....

                  UYAP Entegrasyonu