Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava haksız fiil nedenine dayalı maddi ve manevi tazminat davasına ilişkindir. Of Asliye Ceza Mahkemesi'nin 2016/108 E. sayılı dava dosyası incelendiğinde, davalılardan Alaattin Çakmak'ın davacıya karşı kasten yaralama suçundan, davalılardan Orhan Çakmak'ın davacıya karşı kasten yaralama suçundan, davalı Nebahat Çakmak'ın davacıya karşı kasten yaralama suçundan ceza aldığı ve bu cezaların kesinleştiği anlaşılmıştır. 6098 sayılı TBK’nın 49. maddesi göre; "Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür." Yine aynı Kanunun 58. maddesine göre; "Kişilik hakkının zedelenmesinden zarar gören, uğradığı manevi zarara karşılık manevi tazminat adı altında bir miktar para ödenmesini isteyebilir."Bir kimse başkasının haksız bir fiili ile işgücü kaybı veya araç hasarı gibi maddi bir zarara uğrayabileceği gibi bu fiilin kendisinde yarattığı üzüntü nedeniyle manevi bir zarara da uğramış olabilir....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tazminat Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Uyuşmazlık ve hüküm ev başkanının sorumluluğuna dayalı haksız eylem nedeniyle maddi-manevi tazminat istemine ilişkin olup, inceleme görevinin Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'nun 02.02.2015 tarihinde yürürlüğe giren 19.01.2015 tarihli 2015/8 sayılı işbölümü kararı gereğince Yargıtay 3. Hukuk Dairesine ait olduğu düşünülmektedir. Ne var ki, Yargıtay Kanunu'nda 6644 sayılı kanunla yapılan ve 11.04.2015 tarihinde yürürlüğe giren değişiklik gereğince dosyanın bu Daireye değil, işbölümü uyuşmazlıklarını çözmekle görevli Hukuk İşbölümü İnceleme Kurulu'na gönderilmesi gerekmiştir. SONUÇ : Yukarıda belirtilen sebeple dosyanın Hukuk İşbölümü İnceleme Kurulu'na gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 07.01.2016 (Perş.)...

    KARŞI OY YAZISI Dava, davalının davacının dava dışı eşi ile birlikteliğinden kaynaklanan haksız saldırı nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir. Çoğunluk ile aramızdaki uyuşmazlık evlilik dışı birlikteliğin haksız fiil olarak kabul edilip edilemeyeceği dolayısıyla davalının bu eyleminin davacının kişilik haklarına saldırı teşkil edip etmeyeceği noktasında toplanmaktadır. Eşler evlilik birliğini kurmakla birbirlerine karşı sadakat borcu altına girdikleri gibi, mensubu oldukları aile birliğine karşı da sorumluluk altına girerler. Davacının eşinin evli olmasına rağmen bir başkası ile cinsel ve duygusal ilişkiye girmesi, evlilik sözleşmesi ile bağlandığı, sadakat borcu altına girdiği eşine karşı haksız eylem niteliğindedir. Davalı da evli olduğunu bilerek davacının eşiyle gayri resmi ilişkiye girmek suretiyle, gerek yasalarca, gerek örf ve adet hukuku tarafından korunmayan haksız bir davranış içine girmiştir. Davalının bu davranışı da açıkça haksız eylem niteliğindedir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar ... ve diğerleri vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 14/10/2015 gününde verilen dilekçe ile haksız eylem nedeniyle manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 19/04/2016 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi taraflar vekillerince süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, haksız eylem sebebiyle manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş hüküm, taraf vekilleri tarafından temyiz edilmiştir. Davacılar vekili, davalının müvekkillerinin içinde bulunduğu araca av tüfeğiyle ateş ettiğini, olay sebebiyle davacıların panik yaşadıklarını ve psikolojik olarak etkilendiklerini belirterek manevi tazminat isteminde bulunmuştur....

        Evlenmeyle eşler arasında kurulan aile birliğinin taraflara yüklediği ödevlerin ihlali veya yerine getirilmemesi durumunda bu yükümlülüğü yerine getirmeyen eş yönünden Türk Medeni Kanunundaki sonuçları, boşanma ve boşanma sebebi olması durumunda, bu olaylar yüzünden kişilik haklarının saldırıya uğraması halinde manevi tazminat talep edilebileceğidir. TBK 49. maddesine göre, kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür. Yine TBK 58. maddesinde "Şahsiyet hakkı hukuka aykırı bir şekilde tecavüze uğrayan kişi, uğradığı manevi zarara karşılık manevi tazminat namıyla bir miktar para ödenmesini dava edebilir." Haksız fiile dayalı bir borcun doğabilmesi için, hukuka aykırı bir fiil bulunmalı, fiili işleyenin kusuru olmalı, sonuçta bir zarar doğmalı, zarar ile işlenen fiil arasında da uygun nedensellik bağı bulunması gerekir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı .... aleyhine 07/03/2013 gününde verilen dilekçe ile manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; zamanaşımı nedeniyle davanın reddine dair verilen 25/12/2014 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, haksız eylem nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, zamanaşımı nedeniyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz olunmuştur. Manevi tazminat istemi, davacı hakkında haksız yapılan icra takiplerinden kaynaklanmakta olup; dosya kapsamından, icra takiplerinin zararlı sonuçlarının devam edip etmediği anlaşılamamaktardır....

            aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir. 2-Tarafların diğer temyiz itirazlarına gelince; Asıl dava, evlilik birliği devam ederken üçüncü kişiyle birlikte olma iddiasına dayalı manevi tazminat istemi, karşı dava ise hakaret ve tehdit eylemine dayandırılan kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminat davasıdır....

              Asliye Ceza Mahkemesi'nin 2008/1115 Esas ve 2009/908 Karar sayılı ilamına göre; olay tarihinde tarafların tartıştıkları, davalının tartışmanın tahriki altında davacıyı darp ettiği, bu eylem nedeniyle davalının kasten yaralama suçundan mahkumiyetine dair verilen kararda haksız tahrik indiriminin uygulandığı ve kararın kesinleştiği anlaşılmaktadır. Ceza mahkemesince verilen ve kesinleşen kararda, olayın meydana gelmesinde davacının 2/4 oranında müterafik kusuru olduğu kabul edilerek haksız tahrik indirimi yapılmasına rağmen, davacı taraf lehine verilen maddi ve manevi tazminatlardan indirim yapılmaması doğru görülmemiştir. Şu halde, kararın temyiz eden davalı yararına, maddi tazminat açısından haksız tahrik oranında ve manevi tazminat açısından da matematiksel oranda olmamak üzere uygun bir miktar indirim yapılarak karar verilmek üzere bozulması gerekmiştir." şeklindedir....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 27/07/2012 gününde verilen dilekçe ile haksız eylem ve kişilik haklarına saldırı nedenine dayalı manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 27/11/2015 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir. 2-Davalının diğer temyiz itirazlarına gelince; Dava, kasten yaralama, hakaret ve tehdit eylemleri nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir....

                KARŞI OY YAZISI Dava, davalının davacının dava dışı eşi ile birlikteliğinden kaynaklanan haksız saldırı nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir. Çoğunluk ile aramızdaki uyuşmazlık evlilik dışı birlikteliğin haksız fiil olarak kabul edilip edilemeyeceği dolayısıyla davalının bu eyleminin davacının kişilik haklarına saldırı teşkil edip etmeyeceği noktasında toplanmaktadır. Eşler evlilik birliğini kurmakla birbirlerine karşı sadakat borcu altına girdikleri gibi, mensubu oldukları aile birliğine karşı da sorumluluk altına girerler. Davacının eşinin evli olmasına rağmen bir başkası ile cinsel ve duygusal ilişkiye girmesi, evlilik sözleşmesi ile bağlandığı, sadakat borcu altına girdiği eşine karşı haksız eylem niteliğindedir. Davalı da evli olduğunu bilerek davacının eşiyle gayri resmi ilişkiye girmek suretiyle, gerek yasalarca, gerek örf ve adet hukuku tarafından korunmayan haksız bir davranış içine girmiştir. Davalının bu davranışı da açıkça haksız eylem niteliğindedir....

                  UYAP Entegrasyonu