Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Derneği aleyhine 09/01/2014 gününde verilen dilekçe ile haksız eylem nedeni ile maddi manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın maddi manevi tazminat yönünden kısmen kabulüne dair verilen 17/05/2018 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davalı...... Tic. AŞ vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. 1-Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına, delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve temyiz edenin sıfatına göre...... Tic. AŞ'nin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir. 2- Davalı ...... Tic. AŞ'nin diğer temyiz itirazlarına gelince; Dava; haksız eylem nedeni ile maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm davalı ...... Tic. AŞ tarafından temyiz edilmiştir....

    Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 12/02/2014 gününde verilen dilekçe ile haksız eylem nedeniyle manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 08/10/2014 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. 1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir. 2- Diğer temyiz itirazlarına gelince; Dava, haksız eylem nedeniyle uğranılan manevi zararın ödetilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece, istem kısmen kabul edilmiş; karar, davalı tarafından temyiz edilmiştir....

      Davanın dayanağı olan eylem, haksız fiil niteliğinde olup haksız eylemlerde temerrüt olay tarihinde gerçekleştiğinden, olay tarihinden itibaren faiz talep edilebilir. Davacı, dava dilekçesinde hükmedilecek manevi tazminata, haksız fiil tarihinden itibaren faiz talep etmiştir. Dava, haksız eylem nedeni ile davalının sorumluluğuna ilişkin olup, faize haksız eylemin oluştuğu tarihten itibaren hükmedilmesi gerekir. Mahkemece hükmedilen manevi tazminata 14/01/2014 tarihinden itibaren faiz yürütülmesine karar verilmiştir. Davacının da talebi dikkate alınarak davaya konu edilen haksız eylemin gerçekleştiği tarih olan 14/01/2011 tarihinden itibaren faiz yürütülmesine karar verilmesi gerekir. Karar, bu bakımdan yerinde görülmemiştir. Ancak, yanılgının giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını da gerektirmediğinden; hükmün, HUMK’un 438. maddesi uyarınca düzeltilerek onanması gerekmiştir....

        Haksız eylem faili, ihtar ve ihbara gerek olmaksızın, zararın doğduğu anda, başka bir anlatımla haksız eylem tarihinden itibaren zararın tamamı için temerrüde düşmüş sayılır. Dolayısıyla, zarar gören, gerek kısmi davaya, gerekse sonradan açtığı ek davaya veya ıslaha konu ettiği kısma ilişkin olarak haksız eylem tarihinden itibaren temerrüt faizi isteme hakkına sahiptir. Bu nedenlerle mahkemece, davacılar lehine hükmedilen manevi tazminata, kaza tarihinden itibaren faiz işletilmesine karar verilmemesi doğru olmayıp bozma sebebi ise de; bu yanılgının giderilmesi yargılamanın tekrarını gerektirir nitelikte görülmediğinden, hükmün 6100 sayılı HMK'nun geçici 3/II. maddesi delaletiyle 1086 sayılı HUMK’nın 438/7. maddesi uyarınca düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir....

          Şti. aleyhine 21/01/2015 gününde verilen dilekçe ile haksız eylem nedeniyle maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 25/10/2017 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili ve davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre maddi tazminat istemine yönelik tarafların tüm; manevi tazminat istemine yönelik davacının tüm temyiz itirazları reddedilmelidir. 2- Davalının manevi tazminata yönelik temyiz itirazlarının incelenmesiyle; Dava, haksız eyleme dayalı maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir....

            CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davanın zamanaşımı sebebiyle de usulden reddi gerektiğini, davaya konu edilen karşılıksız yararlanma eylemi söz konusu iddialara katılmamakla birlikte 84.000,000 TL ve 136.000,000 TL lik çekler sebebiyle alacaklı tarafından 18.02.2016 tarihinde icra takibi başlatıldığı, haksız eylem nedeniyle tazminat isteme veya tazminat davası açma hakkı, zarar görenin, zararı ve haksız eylemi işleyen ile tazminat sorumlularını öğrendiği günden başlayarak iki yılda zamanaşımına uğrayacağını, davanın esasına girilmeden usulden reddi gerektiği, davacının ......

              CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davanın zamanaşımı sebebiyle de usulden reddi gerektiğini, davaya konu edilen karşılıksız yararlanma eylemi söz konusu iddialara katılmamakla birlikte 84.000,000 TL ve 136.000,000 TL lik çekler sebebiyle alacaklı tarafından 18.02.2016 tarihinde icra takibi başlatıldığı, haksız eylem nedeniyle tazminat isteme veya tazminat davası açma hakkı, zarar görenin, zararı ve haksız eylemi işleyen ile tazminat sorumlularını öğrendiği günden başlayarak iki yılda zamanaşımına uğrayacağını, davanın esasına girilmeden usulden reddi gerektiği, davacının ......

                ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 11/02/2020 NUMARASI : 2017/438 ESAS, 2020/32 KARAR DAVA KONUSU : Tazminat (Manevi Tazminat) KARAR : Adana 4....

                Bölge adliye mahkemesi ilgili dairesince, ilk derece mahkemesince talebin yanlış değerlendirilerek davacının, davalının kendisine hakarette bulunduğu ve müştekisinin davacı, şüphelisinin davalı olduğu soruşturma dosyası içeriğine göre sanki davada haksız şikayet nedeniyle manevi tazminat talep ediliyormuş gibi şikayet için yeterli emare bulunduğu, bu nedenle davanın reddi gerektiği yönündeki gerekçenin dosya içeriğine uygun olmadığı, manevi tazminat talebinin manevi tazminatı gerektirecek bir haksız fiilin varlığının ispat edilememesi nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiği ancak sonuç itibari ile ilk derece mahkemesinin manevi tazminat isteminin reddine ilişkin kararında bir isabetsizlik görülmediği gerekçesiyle davacının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir....

                  Davacı, davalı ile evli olduklarını fakat geçimsizlik nedeniyle ayrı yaşadıklarını, davalının açtığı boşanma davalarında, gerçeğe aykırı olarak kendisine sadakatsiz davrandığı ve başka erkeklerle aldattığını beyan ettiğini, davalı hakkında açılan ceza dosyasında da, aynı neviden haksız suçlamaları yönelttiğini, bu haksız suçlamalar karşısında çevresi ile ilişkilerinin kötü yönde etkilendiğini, manevi olarak yıkıldığını ve üzüldüğünü belirterek manevi tazminat isteminde bulunmuştur. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Türk Borçlar Kanunu’nun 58. maddesi (818 sayılı BK 49. maddesi) hükmüne göre kişilik hakları hukuka aykırı olarak saldırıya uğrayan kimse manevi tazminata hükmedilmesini isteyebilir. Hakim manevi tazminatın miktarını tayin ederken saldırı teşkil eden eylem ve olayın özelliği yanında tarafların kusur oranını, sıfatını, işgal ettikleri makamı ve diğer sosyal ve ekonomik durumlarını da dikkate almalıdır....

                    UYAP Entegrasyonu