Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bilindiği üzere uyuşmazlık bir miktar para alacağına ilişkin ise 2004 Sayılı İİK 257. vd. maddeleri gereğince ihtiyati haciz; uyuşmazlığın dava konusu hakkında olması halinde 6100 Sayılı HMK'nun 389. vd maddeleri gereğince ihtiyati tedbire ilişkin geçici hukuki koruma kararı verilmesi istenebileceği açıktır. Davacı vekili dilekçesinde tazminat istemine karşılık dava dilekçesinde davalının mallarına ihtiyati haciz mahiyetinde ihtiyati tedbir konulmasını istemiştir. Keza, 6100 Sayılı HMK'nun 33. maddesi gereğince olayları anlatmak taraflara, hukuki niteleme mahkemeye aittir. İhtiyati tedbir ve ihtiyati haciz iki ayrı koruma tedbiri olup amaçları, konuları ve sonuçları bakımından birbirinden farklıdır. Biri diğerinin yerine geçmek üzere karar verilmez. Diğer bir anlatımla talep ya ihtiyati haciz ya da ihtiyati tedbir şeklinde nitelendirilip hüküm altına alınmalıdır....

de ihtiyati haciz konulmasına karar verilmesini, haksız fiilden kaynaklanan tazminat davalarında tazmin yükümlülüğü olay tarihi itibariyle muaccel hale geldiğini, mahkemece geçici hukuki yollarından biri olan ihtiyati haciz tedbir müessesinine ait yakın ispat koşulunun gerçekleştiğini ileri sürerek ihtiyati haciz talebinde bulunulmuştur....

Dava; Haksız ihtiyati haciz sebebiyle maddi ve manevi tazminat talebine ilişkindir. 2004 sayılı İİK’nın 259/1. maddesinde, ihtiyati haczin haksız çıkması halinde, borçlunun ve üçüncü kişilerin bu yüzden uğradıkları bütün zararlardan alacaklının sorumlu olduğu düzenlenmiştir. İhtiyati haciz haksız ve bundan maddi zarar doğmuşsa, alacaklı kusurlu olmasa dahi, zarar görene maddi tazminat ödemekle yükümlüdür. Buna karşılık, haksız ihtiyati haciz koyduran alacaklının kusursuz sorumluluğu sadece maddi tazminat bakımından olup, manevi tazminat yönünden 818 sayılı BK’nın 49. maddesindeki (6098 sayılı TBK'nın 58.maddesi) koşulların oluşması gerekir. Bu maddeye dayalı sorumluluk ise, kusura dayalıdır. Bu itibarla, manevi tazminata hükmedilebilmesi için alacaklının kötü niyeti ve ağır kusurunun bulunması gerekir (Bkz. Prof. B. Kuru, İcra ve İflas Hukuku, Ankara, 1993, Cilt 3, Sh.2583 v.d). (Aynı doğrultuda Yargıtay 4. HD nin 24.10.2018 gün ve 2016/9599 E - 2018/6494 K. Sayılı ilamı)....

    Dolayısıyla bu aşamada yaklaşık ispat koşulları çerçevesinde İİK'nın 257/1.maddesi kapsamında ihtiyati haciz kararı verilmesi gerekirken ihtiyati haciz kurumunun amacına ve dosya içeriğine uymayan gerekçeyle talebin reddedilmesi doğru görülmemiştir. Bu açıklamalara göre; özellikle manevi tazminat miktarının takdirinin hakime ait olduğu, hakimin yargılama sonunda hak ve nesafete uygun karar vereceği, böylece bu aşamada talep edilen miktarın tamamı yönünden ihtiyati haciz kararı verilmesinin doğru olmayacağı değerlendirilerek, Mahkemece uygun görülecek miktar yönünden, yine aynı kanunun 259. maddesi uyarınca takdir edilecek teminat mukabilinde ihtiyati haciz kararı verilmesi gerektiği düşünülmüş, bu itibarla davacılar vekilinin ihtiyati haciz talebinin reddine ilişkin ara kararına yönelik istinaf başvurusunun kabulü ile HMK'nın 353/1- a/6. maddesi gereğince İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmiştir....

    Davacının, iş bu davada şimdilik maddi tazminat olarak talep ettiği 2000,00 TL’nin, paranın satın alma gücü, ülkenin ekonomik koşulları, tarafların sosyal ve ekonomik durumları dikkate alındığında, her halükarda hayatın olağan akışı içerisinde neredeyse herkes tarafından, dolayısı ile davalılar tarafından da ödenecek meblağ dahilinde bulunduğu, kaldı ki maddi tazminat bakımından ihtiyati haciz talebinin kabulüne ilişkin karar verilmesi halinde dahi talep edilen maddi tazminat miktarı ile sınırlı şekilde ihtiyati hacze karar verilmesi gerektiği anlaşılmakla somut olayda maddi tazminat talebi bakımından da ihtiyati haciz koşullarının oluşmadığı kanaatine varılmış, maddi tazminat bakımından ihtiyati haciz talebinin reddine dair karar verilmiştir....

      ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2022/25 ESAS (DERDEST DOSYA) DAVA KONUSU : Tazminat (Manevi Tazminat) KARAR : Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi ara kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; ölümlü trafik kazası nedeniyle manevi tazminat ile birlikte ihtiyati tedbir niteliğinde haciz talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesince 07/02/2022 tarihli tensip zaptı ile " Davacılar vekili tarafından manevi tazminat istemi ile açılan davada davalıların taşınır ve taşınmaz malları üzerine HMK'nun 389. maddesi ile İİK....

      Mahkemece bu düzenlemeye aykırı olarak davacının vekalet ücreti talebiyle ilgili bir karar verilmemiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir. 3-Davalının temyiz itirazlarına gelince; 2004 sayılı İİK’nın 259/1. maddesinde, ihtiyati haczin haksız çıkması halinde, borçlunun ve üçüncü kişilerin bu yüzden uğradıkları bütün zararlardan alacaklının sorumlu olduğu düzenlenmiştir. İhtiyati haciz haksız ve bundan maddi zarar doğmuşsa, alacaklı kusurlu olmasa dahi, zarar görene maddi tazminat ödemekle yükümlüdür. Buna karşılık, haksız ihtiyati haciz koyduran alacaklının kusursuz sorumluluğu sadece maddi tazminat bakımından olup, manevi tazminat yönünden BK’nın 49. maddesindeki koşulların oluşması gerekir. Bu maddeye dayalı sorumluluk ise kusura dayalıdır. Bu itibarla, alacaklının kötüniyetli veya iyiniyetli olup olmadığı da sonuca etkili olup, ağır olmasa da kusurlu olması da gerekmektedir....

        Manevi tazminat ise, anılan maddede düzenlenen kusursuz sorumluluk esaslarına tabi olmadığından ihtiyati haciz kararını alan davalı tarafın manevi tazminatla sorumlu tutulabilmesi için Borçlar Kanunu'nun 49. maddesi hükmünde öngörülen kusur sorumluluğu unsurlarının gerçekleşmesi gerekir. İhtiyati haciz ve bu kararın uygulanmasıyla borçlunun borç ödemekten aciz, borcuna sadık olmayan bir kişi konumuna düşeceği ve iş ve aile çevresinde itibarının zedeleneceği, kişilik haklarının zarar göreceği kuşkusuzdur. Bu olgu gözetildiğinde ihtiyati hacizden kaynaklanan manevi tazminat davalarında davacı tarafın manevi zararının gerçekleştiği kabul edilir ve ayrıca zararın kanıtlaması aranmaz. Ne var ki, manevi tazminatın kendine özgü koşulları gözetildiğinde ihtiyati haczin herhangi bir nedenle kendiliğinden kalkması veya itiraz üzerine kaldırılması ya da açılan istihkak davasının davacı taraf lehine sonuçlanması da manevi tazminata hükmedilebilmesi için yeterli değildir....

        DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, trafik kazasından kaynaklı yaralanma nedeniyle, araç maliki, sürücüsü ve ZMM sigortacısından maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Talep ise; trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemiyle açılan davada, ihtiyati haciz talebinin reddi kararının kaldırılması ile ihtiyati haciz istemine ilişkindir. Mahkemece; talebin reddine karar verilmiş olup, hüküm davacı/ihtiyati haciz isteyen vekili tarafından istinaf edilmiştir. İstinaf incelemesi HMK.nun 355. maddesi uyarınca istinaf sebepleri ile sınırlı olarak ve kamu düzeni yönünden yapılmıştır. İhtiyati haciz, HMK 406/2. maddesinde geçici hukuki koruma olarak kabul edilmiş, ihtiyati haczin şartları ve etkileri ise İİK 257. maddesinde aşağıdaki şekilde düzenlenmiştir....

          DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE Mahkemece verilen kararda kamu düzenine aykırılık görülmediğinden, HMK'nın 355. maddesi gereğince istinaf edenin sıfatına göre ve istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesi sonucunda; Talep, fazlaya ilişkin haklar saklı tutularak, 20.000,00 TL maddi tazminat ve 1.500.000,00 TL manevi tazminat istemli davada geçici ödeme ve ihtiyati haciz istemlidir. İstinaf edenin TBK'nın 76. maddesi gereğince ve İİK'nın 257. maddesindeki ihtiyati haciz taleplerinin reddine ilişkin istinaf taleplerinin incelenmesinde; gerek TBK'nın 76. maddesi gereğince istenilen geçici ödeme taleplerinde gerekse de İİK'nın 257 vd. maddeleri gereğince istenilen ihtiyati haciz taleplerinde, alacağın varlığının yaklaşık olarak ispatlanması gereklidir....

            UYAP Entegrasyonu