ın, davalı ... hakkındaki ihtiyati haciz talebinin kabulüne, davalı ...'...
Dolayısıyla bu aşamada yaklaşık ispat koşulları çerçevesinde İİK'nın 257/1.maddesi kapsamında ihtiyati haciz kararı verilmesi gerekirken ihtiyati haciz kurumunun amacına ve dosya içeriğine uymayan gerekçeyle talebin reddedilmesi doğru görülmemiştir. Bu açıklamalara göre; özellikle manevi tazminat miktarının takdirinin hakime ait olduğu, hakimin yargılama sonunda hak ve nesafete uygun karar vereceği, böylece bu aşamada talep edilen miktarın tamamı yönünden ihtiyati haciz kararı verilmesinin doğru olmayacağı değerlendirilerek, Mahkemece uygun görülecek miktar yönünden, yine aynı kanunun 259. maddesi uyarınca takdir edilecek teminat mukabilinde ihtiyati haciz kararı verilmesi gerektiği düşünülmüş, bu itibarla davacılar vekilinin ihtiyati haciz talebinin reddine ilişkin ara kararına yönelik istinaf başvurusunun kabulü ile HMK'nın 353/1- a/6. maddesi gereğince İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına dair aşağıdaki karar verilmiştir....
Bu sebeple davacıların manevi zararlarına karşılık ihtiyati haciz taleplerinin tamamının tek kalemde istenebileceğinden göz önünde tutularak ihtiyati haciz talebinin kabulü, hacizde ölçülülük ilkesi gereğince kısmen kabul-kısmen reddi veya reddine karar verilmiş olması ileride hükmedilecek olan manevi tazminat istemi için 6100 Sayılı HMK'nun 36/1- b bendi gereğince davada iki taraftan birine veya üçüncü kişiye kanunen gerekmediği halde görüşünü açıklamış olması niteliğinde görülemez. Diğer bir anlatımla, ihtiyati hacizde verilen karar ne olursa olsun buna bağlı olmaksızın nihai kararda 22/06/1966 tarihli 7/7 sayılı İBK'da göz önünde tutularak manevi tazminatın hüküm altına alınması mümkündür....
Bu sebeple davacıların manevi zararlarına karşılık ihtiyati haciz taleplerinin tamamının tek kalemde istenebileceğinden göz önünde tutularak ihtiyati haciz talebinin kabulü, hacizde ölçülülük ilkesi gereğince kısmen kabul-kısmen reddi veya reddine karar verilmiş olması ileride hükmedilecek olan manevi tazminat istemi için 6100 Sayılı HMK'nun 36/1- b bendi gereğince davada iki taraftan birine veya üçüncü kişiye kanunen gerekmediği halde görüşünü açıklamış olması niteliğinde görülemez. Diğer bir anlatımla ihtiyati hacizde verilen karar ne olursa olsun buna bağlı olmaksızın nihai kararda 22/06/1966 tarihli 7/7 sayılı İBK'da göz önünde tutularak manevi tazminatın hüküm altına alınması mümkündür. Bu nedenle davacılar vekilinin tazminat isteminin tamamı üzerinden taleple bağlı kalınarak davalının adına kayıtlı taşınır ve taşınmazlar (üzerine kayıtlı olması koşuluyla) ihtiyati haciz kararı verilmesinin hakkaniyete uygun olduğu sonucuna varılmıştır....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Davacı vekilinin somut uyuşmazlıktaki bu beyanı dikkate alınarak, alacağa yönelik itirazının olmaması ve ödediğini beyan etmesi karşısında davalı şirketin davacı şirket aleyhine yetkisiz mahkemede ihtiyati haciz kararı alması ve uygulanan ihtiyati haciz kararı uyarınca davacı şirketin kişilik haklarına saldırı niteliğinde bir eylemi bulunmadığından, manevi tazminat talebinin koşulları oluşmadığından reddi gerektiği, maddi tazminat yönünden ise; yetkisiz mahkemede ihtiyati haciz kararı alınmakla birlikte uygulanan ihtiyati hacizden kaynaklı olarak maddi tazminata hükmedilebilmesi için diğer bir koşul olan haksız ihtiyati haciz nedeniyle borçlunun zarar görmüş olması koşulunun gerçekleşmesi gerektiği, borca itirazı olmayan ve ihtiyati haciz uygulamasından sonra kısa bir süre içinde borcu ödediğini beyan eden davacının haksız ihtiyati hacizden kaynaklı maddi zarara yönelik talepte bulunamayacağı anlaşıldığından, davacının maddi ve manevi tazminat davasının reddine...
Manevi tazminat kişinin kişilik haklarının ihlali, bu kapsamda huzur, güvenlik, sağlık ve benzeri haklarının saldırıya uğraması halinde miktarının, kapsamının ve koşullarının hakimin takdirine bağlı olarak belirlendiği bir tazminat türü olup, tazminat yükümlüsünün tutum ve davranışları olayın özelliği, kusurun varlığı, niteliği, ekonomik, sosyal çevre ve benzeri pek çok subjektif etkene göre belirlenen bir tazminat türü olup, maddi tazminat gibi miktarı objektif koşullara göre belirlenecek bir tazminat türü değildir. Bu nedenlerle alacağın muaccel olması yanında, ihtiyati hacze esas belirli bir miktar olması koşulu sağlanamamaktadır. Bu nedenlerle mahkemece manevi tazminat istemi yönünden ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamaktadır. Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacılar vekilinin istinaf başvurusunun maddi tazminata ilişkin ihtiyati haciz istemi yönünden kabulü ile aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
Diğer bir anlatımla, maddi ve manevi tazminat istemiyle açılan davada alacağın güvence altına alınması amacıyla kural olarak ihtiyati haciz koruma tedbirine başvurulabilecek, davalıya ait taşınır ve taşınmaz mallar ile üçüncü kişilerdeki hak ve alacakların davanın konusunu oluşturmaması nedeniyle ihtiyati tedbir kararı verilemeyecektir. Bu itibarla uygulamada bu türden açılan davalarda ihtiyati tedbir/ihtiyati tebir mahiyetinde ihtiyati haciz ve buna benzer taleplerin, hukuki nitelendirilmesinin mahkemece ihtiyati haciz olarak yapılması gerektiği kabul edilmiştir. Zarar haksız eylemden kaynaklandığından tazminat haksız eylemin gerçekleştiği tarihte muaccel hale gelmektedir. Buradaki "muacceliyet" kavramı, alacaklı tarafından talep ve dava edilebilir hale gelmiş olma anlamındadır. Dosyada bulunan bilgi ve belgeler de nazara alındığında haksız fiil (yaralanma) tarihi itibarıyla davacıların maddi ve manevi tazminat alacakları muaccel hale gelmiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat isteğine ilişkindir. Uyuşmazlık, davacı vekilinin maddi ve manevi tazminat isteğiyle açtığı dava nedeniyle davalı şirketin tüm malvarlığı üzerine ihtiyati haciz konulmasına karar verilmesinin yerinde olup olmadığına ilişkindir. 1- Davalı vekilinin manevi tazminata ilişkin ihtiyati haciz talebi yönünden; Manevi tazminat kişinin kişilik haklarının ihlali, bu kapsamda huzur, güvenlik, sağlık ve benzeri haklarının saldırıya uğraması halinde miktarının, kapsamının ve koşullarının hakimin takdirine bağlı olarak belirlendiği bir tazminat türü olup, tazminat yükümlüsünün tutum ve davranışları olayın özelliği, kusurun varlığı, niteliği, ekonomik, sosyal çevre ve benzeri pek çok subjektif etkene göre belirlenen bir tazminat türü olup, maddi tazminat gibi miktarı objektif koşullara göre belirlenecek bir tazminat türü değildir....
Haksız ihtiyati haciz nedeniyle tazminat istenebilmesi için ihtiyati haciz kararının icra edilmiş olması, kararın haksız olması, borçlunun zararının bulunması ve zarar ile haksız ihtiyati haciz kararı arasında illiyet bağının bulunması koşulları gerekmekte olup, maddi tazminat istemi yönünden haksız ihtiyati haciz koydurmuş olan alacaklı kusursuz olarak sorumludur. Manevi tazminat istemi yönünden ise, alacaklının kötüniyetli veya ağır kusurlu olarak ihtiyati haciz kararı almış olması şarttır....
HD nin T.C. 2014/1150 esas 2014/1621 karar sayılı, 2014/9434 esas 2014/13476 karar sayılı ilamları) Yasal düzenleme uyarınca ihtiyati haciz kararı için maddi ve manevi ayrımı yapılması konusunda bir ayrım yoktur. Davacı hem maddi varsa hem de manevi tazminat talebi için ihtiyati haciz talebinde bulunabilmesinde yasal engel yoktur. Bu durumda mahkemece, Trafik Tespit Tutanağı, ceza dosyası içeriği, mevcut delililer ile tüm dosya kapsamı ve davanın niteliği nazara alınarak davacıların ihtiyati haciz talebinin kabulüne karar verilmesi gerekirken reddine karar verilmesi yerinde değildir 2- İhtiyati tedbire ilişkin itirazın incelenmesinde: İhtiyati tedbir hukukumuzda geçici hukuki koruma olarak düzenlenmiştir....