Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İş Mahkemesinin 2008/227 Esas ve 2008/699 Karar sayılı dosyasında açılan tazminat davası Yargıtay 21. Hukuk Dairesince manevi tazminat miktarları yönünden düzeltme yapılarak onanmıştır. Düzeltilerek onanan karara göre davalılar için toplam 30.000 TL manevi tazminatın 20/04/2005 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmiş ve karar bu şekilde kesinleşmiştir. Yine icra dosyası kapsamında tüm bankalara yazılan haciz yazılarına bankalarca itiraz edildiği, iki tapu sicil müdürlüğü haricinde diğer tapu müdürlüklerinden olumsuz cevaplar geldiği, sadece iki aracın iki gün trafikten men edildiği, bu araçların borca yeter miktarda olup olmadığına dair kıymet takdiri yapılmadığı, başkaca araçlar üzerine haciz konulduğuna dair bilgi bulunmadığı sabittir. Kural olarak haksız haciz uygulaması nedeniyle aleyhine haciz uygulanan kişi tazminat isteminde bulunabilir. Ancak, dava konusu olayda davalıların ihtiyati haciz taleplerinin haklı olduğu ..... 1....

    DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, meydana gelen ölümlü trafik kazası nedeniyle manevi tazminat davasında ihtiyati haciz istemine ilişkindir. Talep ise manevi tazminat yönünden reddedilen ihtiyati haciz talebine karşı yapılan istinaf başvurusudur. İİK.nun 257- 268 maddelerindeki düzenlemeye göre, ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için alacağın para alacağı olması, rehinle teminat altına alınmamış olması, muaccel olması veya muacccel olmamakla birlikte karşı tarafın mal kaçırma durumunun olması, alacağın varlığına dair yaklaşık ispatın gerçekleşmiş olması gerekmektedir....

      Öncelikle belirtmek gerekir ki; manevi tazminat istemi, zararın tekliği ve bölünmezliği ilkesi gereğince kısmi ve belirsiz alacak davası olarak açılamaz. Bu sebeple davacının manevi zararlarına karşılık ihtiyati haciz taleplerinin tamamının tek kalemde istenebileceği göz önünde tutularak ihtiyati haciz talebinin kabulü, hacizde ölçülülük ilkesi gereğince kısmen kabul-kısmen reddi veya reddine karar verilmiş olması, ileride hükmedilecek olan manevi tazminat istemi için 6100 sayılı HMK'nın 36/1- b bendi gereğince davada iki taraftan birine veya üçüncü kişiye kanunen gerekmediği halde görüşünü açıklamış olması niteliğinde görülemez. Diğer bir anlatımla ihtiyati hacizde verilen karar ne olursa olsun buna bağlı olmaksızın nihai kararda 22/06/1966 tarihli 7/7 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı göz önünde tutularak manevi tazminatın hüküm altına alınması mümkündür....

      İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece 18/02/2022 günlü ara karar ile; davalının itirazın kısmen kabulü ile; davalı vekilinin ihtiyati haciz kararına yapmış olduğu itirazın kısmen kabulü ile 100.000,00 TL maddi tazminat talebi açısından ihtiyati haciz kararının devamına, 750.000,00 TL manevi tazminat istemi açısından davalı vekilinin itirazının kabulü ile ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ: Karara karşı davalı T7 vekili istinaf dilekçesinde; ilk derece mahkemesince maddi tazminat yönünden verilen ihtiyati haciz kararının da kaldırılması gerektiğini, söz konusu ihtiyati haczin müvekkilinin ekonomik dengesini bozacağını, müvekkilinin mal kaçırma cihetine girmediğini, maddi tazminat yönünden verilen ihtiyati haciz kararının hatalı olduğunu belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir....

      Bununla birlikte hemen belirtmek gerekir ki, manevi tazminat miktarının takdirinin hâkime ait olduğu, hâkimin yargılama sonunda hak ve nesafete uygun karar vereceği, böylece bu aşamada talep edilen miktarın tamamı yönünden ihtiyati haciz kararı verilmesinin doğru olmayacağı değerlendirilerek, mahkemece uygun görülecek miktar yönünden, yine aynı Kanunun 259'uncu maddesi uyarınca takdir edilecek teminat mukabilinde ihtiyati haciz kararı verilmesi gerektiği düşünülmüş, bu itibarla davacılar vekilinin ihtiyati haciz niteliğindeki talebinin reddine ilişkin ara kararına yönelik istinaf başvurusu, davalı sürücü T5'e karşı açılan manevi tazminat davası yönünden kabulüyle HMK'nin 353/1- a/6'ncı maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına dair karar verilmesi gerekmiştir....

      Sadece kusur durumu ve tazminat miktarı çekişmelidir. Manevi tazminat isteminde zararın tekliği ve bölünmezliği ilkesi gereğince kısmi ve belirsiz alacak davası olarak açılmaya elverişli değildir. Bu sebeple davacıların manevi zararlarına karşılık ihtiyati haciz taleplerinin tamamının tek kalemde istenebileceğinden göz önünde tutularak ihtiyati haciz talebinin kabulü, hacizde ölçülülük ilkesi gereğince kısmen kabul-kısmen reddi veya reddine karar verilmiş olması ileride hükmedilecek olan manevi tazminat istemi için 6100 Sayılı HMK'nun 36/1- b bendi gereğince davada iki taraftan birine veya üçüncü kişiye kanunen gerekmediği halde görüşünü açıklamış olması niteliğinde görülemez. Diğer bir anlatımla, ihtiyati hacizde verilen karar ne olursa olsun buna bağlı olmaksızın nihai kararda 22/06/1966 tarihli 7/7 sayılı İBK'da göz önünde tutularak manevi tazminatın hüküm altına alınması mümkündür....

      Davacılar vekilinin manevi tazminata ilişkin ihtiyati haciz talebi yönünden; Manevi tazminat kişinin kişilik haklarının ihlali, bu kapsamda huzur, güvenlik, sağlık ve benzeri haklarının saldırıya uğraması halinde miktarının, kapsamının ve koşullarının hakimin takdirine bağlı olarak belirlendiği, tazminat yükümlüsünün tutum ve davranışları, olayın özelliği, kusurun varlığı, niteliği, ekonomik, sosyal çevre ve benzeri pek çok subjektif etkene göre belirlenen bir tazminat türü olup, maddi tazminat gibi miktarı objektif koşullara göre belirlenecek bir tazminat türü değildir. Bu nedenlerle alacağın muaccel olması yanında, ihtiyati hacze esas belirli bir miktar olması koşulu sağlanamamaktadır. Açıklanan nedenlerle manevi tazminat yönünden ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamakla davacılar vekilinin bu yöne ilişkin istinaf başvurusunun reddi gerekmiştir....

        DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, meydana gelen yaralamalı trafik kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat davasında manevi tazminat yönünden reddedilen ihtiyati haciz talebine karşı yapılan istinaf talebidir. Davacılar vekili istinaf dilekçesinde davalı adına kayıtlı bulunan taşınır ve taşınmaz malları, hak ve alacakları üzerine manevi tazminat yönünden ihtiyati haciz konulmasına karar verilmesini talep etmiş ise de, İİK.nun 257-268 maddelerindeki düzenlemeye göre, ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için alacağın para alacağı olması, rehinle teminat altına alınmamış olması, muaccel olması veya muacccel olmamakla birlikte karşı tarafın mal kaçırma durumunun olması, alacağın varlığına dair yaklaşık ispatın gerçekleşmiş olması gerekmektedir....

          İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ: Karara karşı davacılar vekili süresi içerisinde verdiği istinaf dilekçesinde; somut olayyf davalı Burak Kaya'nın alkollü olarak araç kullanması neticesinde şerit ihlali yaparak müvekkiller murisi Arslan Kaya' nın sevk ve idaresindeki motosiklete çarpması sonucu ölüme neden olduğuıa. meydana gelen kaza nedeniyle davacı müvekkillerin desteğini kaybettiği ve maddi tazminat ile birlikte manevi tazminatın da muaccel hale geldiği dikkate alınarak manevi tazminat yönünden ihtiyati haciz talebinin reddine dair yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, meydana gelen yaralamalı trafik kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat davasında manevi tazminat yönünden reddedilen ihtiyati haciz talebine karşı yapılan istinaf talebidir....

          ile sınırlı olmak üzere ihtiyati haciz konulması kanaatine varılmakla aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

          UYAP Entegrasyonu