Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İSTİNAF NEDENLERİ : Davalı T7 vekili istinaf dilekçesinde özetle; ihtiyati haciz kararının verilebilmesi için gerekli şartların oluşmadığını, söz konusu davanın konusunun maddi ve manevi tazminat talepleri olduğunu, doktrin ve Yargıtay kararları uyarınca benimsenen ilkeler çerçevesinde ihtiyati hacze konu para alacağının likit ve muaccel olması gerektiğini, kusur oranının ve zararının tespitinin incelemeyi gerektirdiğinden, alacağın likit ve muaccel olmadığını, bu itibarla İİK'nun anılan maddesindeki ihtiyati haciz isteminde bulunabilmek için aranan koşulların somut olayda gerçekleşmediğini, hem şartlar gerçekleşmediğinden hem de tarafların kusur oranı ve zararın tespitini gerektirdiğinden ihtiyati haciz kararı verilmesinin açıkça hukuka aykırılık teşkil ettiğini, ihtiyati haciz kararının hiçbir gerekçe içermediğini, davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddi gerektiğini beyan ederek ihtiyati haciz kararına karşı itirazlarının kabulü ile yerel mahkemenin ihtiyati haciz kararının...

Diğer bir anlatımla, trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat davasında alacağın güvence altına alınması amacıyla kural olarak ihtiyati haciz koruma tedbirine başvurulabilecek, ihtiyati tedbir konulması talep edilen davalıların malvarlığının davanın konusunu oluşturmaması nedeniyle ihtiyati tedbir kararı verilemeyecektir. Ne var ki uygulamada bu türden açılan davalarda ileri sürülen ihtiyati tedbir/ihtiyati tedbir niteliğinde ihtiyati haciz ve buna benzer taleplerin, mahkemece hukuki nitelendirilmesinin ihtiyati haciz olarak yapılması gerektiği kabul edilmektedir. Bu itibarla davacılar vekilinin ihtiyati tedbir olarak adlandırdığı talebinin, ihtiyati haciz niteliğinde olduğu kabul edilmiştir. Zarar haksız eylemden kaynaklandığından tazminat haksız eylemin gerçekleştiği tarihte muaccel hale gelmektedir. Buradaki "muacceliyet" kavramı, alacaklı tarafından talep ve dava edilebilir hale gelmiş olma anlamındadır....

Davacıların manevi tazminat istemi bakımından ihtiyati haciz talebi bakımından yapılan değerlendirmede; Bilindiği üzere manevi tazminat kişinin kişilik haklarının ihlali, bu kapsamda huzur, güvenlik, sağlık ve benzeri haklarının saldırıya uğraması halinde miktarının, kapsamının ve koşullarının hakimin takdirine bağlı olarak belirlendiği bir tazminat türü olup, tazminat yükümlüsünün tutum ve davranışları olayın özelliği, kusurun varlığı, niteliği, ekonomik, sosyal çevre ve benzeri pek çok subjektif etkene göre belirlenen bir tazminat türü olup, maddi tazminat gibi miktarı objektif koşullara göre belirlenecek bir tazminat türü değildir. Bu nedenlerle alacağın muaccel olması yanında, ihtiyati hacze esas belirli bir miktar olması koşulu sağlanamamaktadır. Bu nedenlerle manevi tazminat talebi yönünden ihtiyati haciz talebin reddine ilişkin ilk derece mahkemesince red kararı verilmiş olmasında herhangi bir yanlışlık bulunmamaktadır....

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece, davacının ihtiyati haciz talebi yönünden, uyuşmazlığın yargılamayı gerektirmesi nedeniyle ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmiş, hüküm davacılar vekili tarafından istinaf edilmiştir....

    İSTİNAF NEDENLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davanın cismani zarara dayalı tazminat istemine ilişkin olup mal varlığı satımına engel tedbir talepleri olmadığını, ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için yaklaşık ispat koşulunun yeterli olduğunu bu yükümlülükleri yerine getirdikleri kabul edilmesine rağmen, taşkın haciz oluşmadan ihtiyati haciz taleplerinin reddedilmesinin kanuna aykırı olduğunu beyan ederek kararın kaldırılmasını, ihtiyati haciz ve ihtiyati tedbir konulmasını talep etmiştir İSTİNAFA CEVAP : Davalı taraf istinafa cevap vermemiştir. G E R E K Ç E: Uyuşmazlık, öldürmeye teşebbüs nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin dava sebebiyle yargılama sırasında istenen geçici hukuki koruma tedbiri talebinin reddine karar verilmesinden kaynaklanmaktadır....

    İş dosyası ile verilen ihtiyati haciz kararı nedeniyle haksız haciz uğradığı iddiası ile davacının davalılardan maddi manevi tazminat talebidir....

      Hukuki Nitelendirme, Delillerin Değerlendirilmesi ve Netice Dava, haksız ihtiyati haciz uygulanması nedeniyle maddi/manevi zarar görüldüğü iddiasına dayalı tazminat davasıdır. Davacı vekili, imzaları müvekkillerine ait olmayan senetten kaynaklı alınan ihtiyati haciz kararı ile müvekkillerine ait mal, hak ve alacaklar üzerine konulan (haksız) haciz uygulaması nedeniyle müvekkillerinin zarar gördüğü iddia ederek maddi ve manevi tazminat davası açmıştır. Dosyada alınan rapor ile ceza dosyasında alınan rapor arasında çelişki olması nedeniyle imza incelemesi için dosya--- gönderilmiş; imzalar, ------- şeklinde belirleme yapılmıştır. "(…) Asıl dava hakız ihtiyati haciz nedeniyle uğranılan maddi zararın tazmini talebine yöneliktir. 2004 sayılı İİK’nın 259/1.maddesinde ihtiyati haczin haksız çıkması halinde, borçlunun ve üçüncü kişilerin bu yüzden uğradıkları bütün zararlardan alacaklının sorumlu olduğu düzenlenmiştir....

        Davacının dava ettiği manevi tazminatın talep edenlerin kişilik hakları, güvenli, sağlığı gibi manevi haklarının ihlali ve saldırıya uğraması halinde miktarının ve koşullarının hakimin takdirine bağlı olarak tayin edilen bir tazminat türü olması, olayın özelliği, tazminat yükümlüsünün ekonomik, sosyal, çevre gibi birçok subjektif etkene göre belirlenmesi nedeniyle bu aşamadaki dosya kapsamına göre ihtiyati hacze esas miktarın belirli olması koşulunu da sağlamaması nedeniyle davacı tarafın manevi tazminat talebiyle ilgili ihtiyati haciz talebinin reddi gerekmektedir....

          İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece, dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir istenebileceği, davalı tarafa ait mal ve hakların uyuşmazlık konusu olmadığı, kaza tespit tutanağında davalı sürücüye kusur verilmediği, manevi tazminatın objektif ve subjektif etken göz önüne alınmak suretiyle takdir edileceği, bu nedenle belirli veya belirlenebilir bir miktar mevcut olma koşulunun bulunmadığı, maddi ve manevi tazminat yönünden ihtiyati haciz şartlarının oluşmadığı gerekçesiyle ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmiştir. Karara karşı ihtiyati tedbir/haciz isteyen davacılar vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur....

            Bu sebeple davacıların manevi zararlarına karşılık ihtiyati haciz taleplerinin tamamının tek kalemde istenebileceğinden göz önünde tutularak ihtiyati haciz talebinin kabulü, hacizde ölçülülük ilkesi gereğince kısmen kabul-kısmen reddi veya reddine karar verilmiş olması ileride hükmedilecek olan manevi tazminat istemi için 6100 Sayılı HMK'nun 36/1- b bendi gereğince davada iki taraftan birine veya üçüncü kişiye kanunen gerekmediği halde görüşünü açıklamış olması niteliğinde görülemez. Diğer bir anlatımla ihtiyati hacizde verilen karar ne olursa olsun buna bağlı olmaksızın nihai kararda 22/06/1966 tarihli 7/7 sayılı İBK'da göz önünde tutularak manevi tazminatın hüküm altına alınması mümkündür....

              UYAP Entegrasyonu