lll.İNCELEME ve GEREKÇE: Dava haksız ihtiyati haciz sebebiyle maddi ve manevi tazminat talebidir. Davacı vekili, ----sayılı dosyası ile, davacı asil aleyhinde ihtiyati haciz kararı alındığını, ----- dosyası ile takibe konularak davacının ---- taşınmazları ile bankalardaki hesaplarına ihtiyati haciz tatbik edildiğini, ihtiyati haciz kararına itiraz edildiğini, itiraz üzerine mahkemece ihtiyati haciz kararının kaldırıldığını iddia ederek, haksız ihtiyati haciz nedeniyle -----vekalet ücreti ve yargılama giderlerine ilişkin fiili zararının, yoksun kalınan kara ilişkin------ maddi tazminatın ihtiyati haczin tatbik edildiği tarihten, ------ manevi tazminat bedelinin ihtiyati haczin tatbik edildiği tarihten itibaren ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir....
Mahkemece; borçlu şirket ile davacı şirketin kurduğu adi ortaklığın hak edişine haciz konulması nedeniyle davacı şirketin ticari itibarının zedelendiği, tüzel kişilik haklarının manevi zarara uğradığı anlaşılmışsa da, davalı ...'ın 19. İcra Müdürlüğüne verdiği dilekçesiyle borçlu Avrasya şirketinin üçüncü şahıslardaki alacakları üzerine haciz konulmasını istediği, ortak girişim halindeki faaliyetleri nedeniyle 3. şahıslar nezdinde gerçekleşen alacaklarına haciz konulması talebinde bulunmadığı, icra müdürlüğünün, borçlunun da dahil olduğu adi ortaklığın üçüncü şahıslardaki alacaklarına haciz konulmasına dair yazdığı yazı üzerine konulan hacizden davalı ...'ın sorumlu tutulamayacağı, davalı ...'ın hukuka aykırı olmayan fiili nedeniyle manevi tazminat sorumluluğunun doğmayacağı gerekçesi ile önceki kararda direnilmesine karar verilmiştir....
aleyhine 07/06/2013 gününde verilen dilekçe ile maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; mahkemenin görevsizliğine dair verilen 22/04/2014 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, haksız haciz nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, görevsizlik nedeniyle dava dilekçesinin reddine karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, davalının birden fazla haksız haciz yaptığından dolayı zarara uğradığını, haciz baskısı altında borcu olmayan parayı ödemek zorunda kaldığını, kapısına haciz memuru dayandığından dolayı manevi zarar gördüğünü belirterek, uğradığı maddi ve manevi zararların tazminini talep etmiştir. Davalı, davanın reddini savunmuştur....
Davacı özetle; davalılar tarafından bedelsiz kalmış senede dayanılarak, hakkında icra takibi ve 15/01/2007 tarihinde haksız olarak haciz işlemi yapıldığını beyan ederek manevi tazminat talep etmiştir. Davalılar özetle; açılan davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, haksız haciz nedeniyle davacının kişilik haklarının zedelendiği gerekçesi ile manevi tazminat isteminin kısmen kabulüne karar verilmiştir. a) Dosya kapsamından davacının talebinin bir kısmının reddedildiği, davalılardan ...’un davasını vekille takip ettiği anlaşıldığı halde, reddedilen kısım yönünden anılan davalı ... yararına vekalet ücretine hükmedilmemesi doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir. b) Haksız fiilde; zarar, eylemin gerçekleştiği tarihte meydana gelmiş olup, faiz başlangıcı da haksız fiil tarihi olmalıdır. Eldeki davada haksız eylem tarihi haciz tarihi olan 15/01/2007 olup, faiz başlangıç tarihi bu tarih olmalıdır....
Davacı, davalı şirketin adına sahte abonelik kaydı tesis ettiğini, bu aboneliğin kendisine ait olmadığını ispat için menfi tespit davası açmak zorunda kaldığını, bu abonelikten kaynaklı borcun ödenmediği iddiasıyla hakkında icra takibi başlatıldığını, aracına ve taşınmazlarına haciz konulduğunu, aracına haciz konulması nedeniyle düşük bedelle satmak zorunda kalmasından kaynaklı gelir kaybını ve uğradığı maddi zararın tazminini istemiştir. Davalı, kendisinin sorumlu olmadığını, bayinin sorumlu olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir. Mahkemece, aracın satış günündeki değeri ile satış bedeli arasındaki fark bilirkişiye hesaplattırılmış ve maddi ve manevi tazminat istemlerinin kısmen kabulüne karar verilmiştir. Dosya içeriğinden; davacının arabasını haciz şerhi kalktıktan sonra noter sözleşmesi ile sattığı, haciz şerhi ile satış söz konusu olmadığından maddi tazminatı gerektiren bir zarardan söz edilemeyeceği gözetilerek maddi tazminat isteminin reddine karar verilmesi gerekir....
Davacıların maddi ve manevi zararlarının olabileceği kuvvetle muhtemeldir. İhtiyati haciz kararı verilebilmesi için alacağın kesin olarak ispatlanması gerekli olmayıp, alacağın varlığı hususunda mahkemede kanaat uyandıracak kadar bir ispat yeterlidir. (yaklaşık ispat kuralı) Eldeki davada yaklaşık ispat şartı gerçekleşmiş olduğundan ihtiyati haciz şartlarının oluşmadığı gerekçesiyle ihtiyati haciz isteminin reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı bulunmuş ve davacılar vekilinin ihtiyati haciz talebinin reddi kararına yönelik istinaf sebepleri yerinde görülmüştür....
Sayılı karar ile müvekkilleri aleyhine ihtiyati haciz kararı verildiğini, karar kapsamında müvekkillerine ait banka hesaplarına, taşınmazlarına ve şirket hisselerine haciz konulduğunu, bilahare yapılan itiraz sonucunda ihtiyati haciz kararının kaldırıldığını, bu bağlamda haksız ihtiyati haciz nedeniyle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak koşuluyla her bir müvekkili için ayrı ayrı 500,00TL maddi tazminata ve yine ayrı ayrı 200.000,00TL manevi tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili dosyaya sunmuş olduğu cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin kambiyo senedi kapsamında mevcut alacağı nedeniyle ihtiyati haciz talebinde bulunduğunu, kendisinin maddi veya manevi tazminat ödemesini gerektirir bir durum olmadığını, bu nedenlerle yasal dayanağı bulunmayan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkememizin ......
Davalı tarafça icra takibinin kesinleşmediği bilinmesine, ayrıca mirasın reddi kararının da kendisine tebliğ edilmesine rağmen davacı hakkında haciz işlemlerine devam etmesi nedeniyle ağır kusurlu olduğu, olay nedeniyle davacının kişilik haklarının zedelendiğinin ve davacı yararına manevi tazminat koşullarının oluştuğunun kabulü ile davacı yararına bir miktar manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken hatalı gerekçelerle manevi tazminat isteminin reddi isabetsiz olmuştur. Kişilik hakları saldırıya uğrayan kimse, Türk Borçlar Kanunu’nun 58. maddesi hükmü uyarınca manevi tazminat adı altında bir miktar para ödetilmesini isteyebilir. Hakim, manevi tazminatın miktarını tayin ederken aynı Kanunun 51. maddesi uyarınca durumun gereğini ve özellikle kusurun ağırlığını göz önünde tutmalıdır....
Davalı şirketin icra takibinde kötü niyeti veya ağır kusuru saptanamadığından manevi tazminat talebinin tümden reddine karar verilmesi gerekir iken yanılgını değerlendirme ile bir miktar manevi tazminata hükmedilmesi hatalıdır. Ayrıca, somut olayda davalı şirketin, 21/12/2020 tarihinde, ... ... ... Ltd. Şti ve ... aleyhine Eskişehir 7.İcra Dairesinin 2018/2106 sayılı dosyasında icra takibi başlattığı, 21.12.2020 tarihli haciz tutanağına göre: davacı şirket adresinde İİK 99 maddesi kapsamında haciz işlemi uygulandığı, ... ... ... Ltd. Şti yetkilisi ...'ın da haciz mahallinde olduğu ve haciz sırasında vekili ...'ün de haciz mahalline geldiği, davalı şirketin haciz esnasında iki şirket arasındaki organik bağa işaret ettiğini ileri sürerek davacı şirketin kira sözleşmesi yanında "sayın: .../... 4.12.2000" hitabı ile başlayan ve rezidans yönetiminin aidat ödeme talebini içeren yazı örneğini ibraz ettiği, belgenin takip dosyası içerisinde olduğu anlaşılmaktadır....
İcra Müdürlüğü'nün 2018/2106 E sayılı dosyası ile kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takip başlatıldığını ve davalı tarafından, davacının faaliyet gösterdiği adrese herhangi bir tebligat yapılmaksızın gelinerek, adresin borçlularla alakası olmamasına rağmen şirketin tüm odalarına girildiğini, evrakların kayıt altına alındığı bilgisayar sistemlerine girildiğini, toplantı odasında yurt dışından gelen iş ortakları, müşteriler ile gerçekleşen toplantı esnasında tüm işçi ve personellerin önünde haciz tatbikinin talep edildiğini, davacının, davalıya herhangi bir borcunun olmadığını, maruz kalınan haciz nedeniyle davacı şirketin itibarının zedelendiğini, bu nedenle manevi tazminat şartlarının oluştuğunu, tüm bu nedenlerle davacı şirket adresinde tarafı ve borçlu olmadığı bir icra dosyası ile haciz tatbik edilmesinin akabinde davacının manevi zarara uğradığı ve ticari itibarının zarar gördüğü açık olduğundan 20.000TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalıdan...