İlk derece mahkemesince; Davanın kısmen kabulüne, Dava konusu 34 XX 543 plakalı aracın gizli ayıplı olduğunun tespitine ve davacı ile davalılar arasındaki aracın satışına ilişkin işlemin iptaline, Aynı ve misli nitelikte araç tespitinin mümkün olmadığı görülmekle davacının ödemiş olduğu 49.089,59- TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, Ayıplı aracın satıcıya iadesine, Davacının manevi tazminat talebinin reddine karar verilmiş, karara karşı davalılar vekilleri tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur....
Yapılan yargılama sonucu; taraflar arasında davaya konu ana kartın gizli ayıplı olduğu konusunda uyuşmazlık bulunmadığı, bu nedenle ana kart üzerinde bilirkişi incelemesine gerek görülmediği, dava ve cevap dilekçelerinden anlaşıldığı üzere davaya konu ana kartın davalı uhdesinde bulunduğu anlaşılmakla, gizli ayıplı olduğu tespit edilen ana kartın ayıpsız misli ile değiştirilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur: HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davacının davasının KABULÜ İLE; -Davacıya ait dava konusu -----model ana kartın AYIPSIZ YENİSİ (MİSLİ) İLE AYNEN DEĞİŞİMİNE, 2-Arızalı olan ürünün davalı uhdesinde bulunduğu anlaşılmakla bu konuda karar verilmesine yer olmadığına, 3-Ayıpsız misli ile değiştirilmesinin mümkün olmaması durumunda İİK'nun 24. maddesinin infaz aşamasında dikkate alınmasına, 4-Harçlar Kanununa göre alınması gerekli 427,60-TL karar harcının, davacı tarafından yatırılan 80,70-TL peşin harçtan mahsubu ile bakiye 346,90-TL'nin davalılardan müştereken ve...
Sayılı kararı) Buna göre 6502 sayılı TKHK'nın yukarıya alınan maddeleri kapsamında; denetime ve hüküm kurmaya elverişli uzman bilirkişi raporları ile dava konusu aracın üretimden kaynaklı ayıplı mal niteliğinde olduğu ve gizli ayıbın imalattan kaynaklandığı, değişim talebi yerine getirilmeyen davacının ayıplı malı kabul etmeye ve kullanmaya zorlanamayacağı ve üründen beklenen faydayı sağlamasının da mümkün olmadığı, bu nedenle, davacı tüketicinin seçimlik haklarını kullanabileceği ve ayıplı aracın ayıpsız misli ile değişimini satıcı ve üretici olarak ayıplı maldan birlikte sorumlu olan davalılardan isteyebileceği anlaşılmış olduğundan ilk derece mahkemesince davanın kabulüne dair verilen kararda usul ve yasaya aykırı yan bulunmamaktadır....
TÜKETİCİ MAHKEMESİ TARİHİ : 06/06/2018 NUMARASI : 2017/521 2018/416 DAVA KONUSU : Tüketiciyi Koruma Kanunundan Kaynaklanan (Malın Ayıplı Olmasından Kaynaklanan) KARAR : KOCAELİ 1. TÜKETİCİ MAHKEMESİ 06/06/2018 tarihli ve 2017/521 Esas, 2018/416 Karar sayılı dosyasında verilen karar istinaf incelemesi için dairemize tevzi edilmekle Dairemiz yukarıda belirtilen esas sırasına kaydı yapıldı. Dosya incelendi....
TÜKETİCİ MAHKEMESİ TARİHİ : 14/01/2020 NUMARASI : 2019/10 ESAS - 2020/16 KARAR DAVA KONUSU : Malın Ayıplı Olmasından Kaynaklanan KARAR : Mersin 2.Tüketici Mahkemesi'nin 14/01/2020 tarih ve 2019/10 Esas, 2020/16 Karar sayılı hükmüne karşı davacı ve davalı vekillerinin istinaf başvurusunun yapılan esas incelemesinde; DAVA DİLEKÇESİNDE ÖZETLE....
konusu aracın son servis kaydında da görüleceği üzere onarıma kesinlikle onay verilmediği; Davacının aracın onarımına onay vermediğinin ve ayıpsız misli ile değiştirilmesinin talep edildiğinin ---- tarihinde davalı şirkete ve dava dışı üretici firmaya ---- yevmiye numarası ile ihtarnamesi ile bildirilmesine rağmen aracın onarıldığı açıklanarak; Dava konusu --- plakalı aracın ayıplı olması nedeniyle ayıpsız misli ile değiştirilmesi talep ve dava edilmiştir....
Satıcı, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür. (2) Ücretsiz onarım veya malın ayıpsız misli ile değiştirilmesi hakları üretici veya ithalatçıya karşı da kullanılabilir. Bu fıkradaki hakların yerine getirilmesi konusunda satıcı, üretici ve ithalatçı müteselsilen sorumludur. Üretici veya ithalatçı, malın kendisi tarafından piyasaya sürülmesinden sonra ayıbın doğduğunu ispat ettiği takdirde sorumlu tutulmaz. (3) Ücretsiz onarım veya malın ayıpsız misli ile değiştirilmesinin satıcı için orantısız güçlükleri beraberinde getirecek olması hâlinde tüketici, sözleşmeden dönme veya ayıp oranında bedelden indirim haklarından birini kullanabilir....
Dosya tüm deliller ile birlikte değerlendirildiğinde; taraflara arasındaki uyuşmazlık Davacının davalıdan almış olduğu ... marka Laptop'un ayıplı olup olmadığı, ayıplı ise ayıbın davacının ayıplı ürün gönderip göndermediği, ürünün ambalajlanmasındaki eksiklikten kaynaklanıp kaynaklanmadığı, taşıyanın taşıma esnasında kusurunun olup olmadığı, davacının ayıplı ürün nedeni ile süresinde ayıp ihbarında bulunup bulunmadığı, davacının ayıplı ürünün misli ile değiştirilmesi olmadığı takdirde bedelin iadesi ile ürünün kullanılamaması nedeni ile upradığı zararın tazminine ilişkin olup, bu hususta alanında uzman bilirkişiler tarafından inceleme yapılmasına karar verilmiş olup dosyada mevcut raporda ayıplı olduğu, yani hasara konu olan dizüstü bilgisayarın sarsıntıya veya darbeye maruz kaldığı, fiziksel şiddete maruz kalan cihazın harddiski arızalandığı, kasasında deforme/-ler oluştuğu, mevcut haliyle üründen makul olarak beklenen faydanın ortadan kalktığı ve ürünün ayıplı mal kapsamında olduğu,...
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 355/1 maddesi gereğince istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan incelemede; Dava, satışa konu aracın ayıplı olduğu iddiasıyla açılmış ayıpsız misli ile değişim, olmadığı taktirde sözleşmenin feshi ile bedel iadesine ilişkindir....
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; söz konusu aracın muhtelif tarihlerde yetkili servise getirilerek tespit edilen arızalar yönünden gerekli tamirlerin yapıldığını ve teslime hazır halde davacıya teslim edildiğini, ancak arızaların devam etmesi üzerine davacının satılan malın ayıplı olmasından doğan seçimlik haklarından satılanı ayıpsız bir benzeri ile değiştirme hakkını kullandığını ve bu kapsamda davacıya benzer bir aracın teslim edilmek üzere davacının da kabulü ile taraflar arasında 19.03.2018 tarihinde sulh ve ibra protokolü imzalandığını ancak akabinde söz konusu araç davacıya teslime hazır hale getirilmiş olmasına rağmen ve aracın teslim olduğu davacıya bildirilmesine rağmen davacının aracı almaya gelmediğini, davacıya sulh ve ibra protokolü ekli gerekli ihtarları içeren 26.03.2018 tarihli ihtarname ile ihtar çekildiğini, bu kapsamda müvekkilinin üstüne düşen yükümlülükleri yerine getirdiğini ve davanın reddine karar verilmesi gerektiğini talep ettiği görülmüştür....