Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece toplanan deliller ve bilirkişi raporuna göre, aracın gizli ayıbı bulunduğu, bu durumda BK'nun 194. maddesinde belirtilen sağlam ve çalışır halde teslim koşulunun gerçekleşmediği, davacının bu ayıplı malı kabule zorlanamayacağı, süresi içinde yapılan fesih ihbarının haklı olduğu gerekçesiyle dava konusu aracın davalıya iadesi ve davalıya ödenen 18.756.16 TL'nin 09.06.2008 tarihinden itibaren yasal fazi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan öteki temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-Yerel mahkemece ayıplı malın geri alınarak bedelinin iadesi davasının kabulü ile ayıplı malın iadesi ve davalıya ödenen 18.756.16 TL'nin ihtarname tarihi olan 09.06.2008 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan...

    Maddesi uyarınca ayıp ihbarının yasal şekle uygun olarak süresinde yapılmadığı ve ibraz edilen delilller kapsamında satıma konu ürünün ayıplı olduğunun ispat edilemediği belirtilerek hüküm tesis edilmiş ise de, Ayıp ihbarının süresinde yapılıp yapılmadığının tartışılması için öncelikle malın ayıplı olduğunun tespit edilmesi gerekmektedir. Mahkemece davaya konu malın varsa ayıplı olduğunun tespitinden sonra ayıbın niteliğine göre tartışılması gereken ayıp ihbarının süresinde yapılmadığı gerekçesi ile de davanın reddine karar verilmesi yerinde görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle davacı vekilinin istinaf talebinin kabulü ile HMK 353/1-a-6 maddesi gereğince ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasına ve dosyanın mahkemesine iadesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçe ile; Davacı vekilinin istinaf kanun yoluna başvurusunun kabulü ile; 1-Bursa 2....

      Maddesi uyarınca ayıp ihbarının yasal şekle uygun olarak süresinde yapılmadığı ve ibraz edilen delilller kapsamında satıma konu ürünün ayıplı olduğunun ispat edilemediği belirtilerek hüküm tesis edilmiş ise de, Ayıp ihbarının süresinde yapılıp yapılmadığının tartışılması için öncelikle malın ayıplı olduğunun tespit edilmesi gerekmektedir. Mahkemece davaya konu malın varsa ayıplı olduğunun tespitinden sonra ayıbın niteliğine göre tartışılması gereken ayıp ihbarının süresinde yapılmadığı gerekçesi ile de davanın reddine karar verilmesi yerinde görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle davacı vekilinin istinaf talebinin kabulü ile HMK 353/1- a-6 maddesi gereğince ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasına ve dosyanın mahkemesine iadesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçe ile; Davacı vekilinin istinaf kanun yoluna başvurusunun kabulü ile; 1- Bursa 2....

      ASLİYE HUKUK (TÜKETİCİ)MAHKEMESİ TARİHİ : 29/12/2022 NUMARASI : 2022/595 ESAS, 2022/705 KARAR DAVA KONUSU : Olmasından Kaynaklanan) KARAR : Taraflar arasında görülen malın ayıplı olması nedeniyle ayıpsız misli ile değiştirilmesi davasına ilişkin olarak yapılan açık yargılama sonucunda verilen karara karşı, yasal süresi içerisinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine HMK 353. madde uyarınca dosya üzerinden inceleme yapıldı....

      TÜKETİCİ MAHKEMESİ TARİHİ : 22/10/2019 NUMARASI : 2018/569 ESAS 2019/756 KARAR DAVA KONUSU : (Malın Ayıplı Olmasından Kaynaklanan) KARAR : Davacı tarafından davalı aleyhine Konya 1....

      Bu husus 4077 sayılı yasanın 4/4 maddesinde "ayıplı maldan sorumluluk, ayıp daha sonra ortaya çıkmış olsa bile malın tüketiciye teslimi tarihnden itibaren iki yıllık zamanaşımına tabidir. Ayıplı malın neden olduğu her türlü zaralardan dolayı yapılacak talepler ise üç yıllık zamanaşımına tabidir. Bu talepler zarara sebep olan malın piyasaya sürüldüğü günden başlayarak on yıl sonra ortadan kalkar. Ancak satılan malın ayıbı, tüketiciden satıcının ağır kusuru veya hile ile gizlenmişse zamanaşımı süresinden yaralanamaz." şeklinde düzenlenmiştir. Davacının söz konusu malı satın almasından itibarin 10 yılı aşkın bir süre geçmiştir. Satıcının ayıp nedeniyle ağır kusuru kanıtlanamadığı gibi ayıbın hile ile gizlendiği de kanıtlanamamıştır.Bu durumda davanın zamanaşımı nedeniyle reddi gerekirken davanın kısmen kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir....

        Davalı-birleşen davada davacı vekili, davacının gönderdiği 2.parti malın gizli ayıplı olduğunu, durumun telefonla davacıya bildirildiğini, davacının ayıbı gidermek için gönderdiği kimyasal maddenin işe yaramadığını, ayıplı malın yarısının işlemden geçirilmek suretiyle kullanıldığını, kalanının müvekkilinin elinde olduğunu belirterek itirazın iptali davasının reddine karar verilmesini istemiş, birleşen davada, icra takibi nedeniyle borçlu olmadığının tespitine ve ayıplı olarak müvekkilinin elinde bulunan 15.859,20 TL bedelli malın iadesi ile şimdilik 1.000 TL'nin davacı-birleşen davada davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, toplanan delillere göre, malın ayıplı olduğu ve ayıp ihbarının süresinde yapıldığının ispatlanamadığı gerekçesiyle itirazın iptali davasının kabulüne ve icra inkar tazminatına, birleşen menfi tespit davasının reddine karar verilmiş, hüküm davalı-birleşen davada davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

          DAVA KONUSU : Kaynaklanan (Malın Ayıplı Olmasından KARAR : KOCAELİ 1. TÜKETİCİ MAHKEMESİ'nin 05/06/2018 tarihli ve 2017/377E. 2018/413E. sayılı dosyasında verilen karar; davalı tarafça vaki istinaf talebi üzerine istinaf incelemesi için dairemize tevzi edilmekle Dairemiz yukarıda belirtilen esas sırasına kaydı yapıldı. Dosya incelendi....

          Belediye Başkanlığı'nın 31.10.2008 ve 13.10.2011 tarihli yazıları ile, iskan müracaatı bulunduğu bildirilmiş olmakla birlikte, Belediye Başkanlığı'nın 20.05.2013 tarihli cevabi yazısında konutun yapı kullanma izin belgesi olmadığı bildirilmiştir. --- Bilirkişiler--- tarafından düzenlenen 30.05.2017 tarihli raporda, taşınmazın projesine aykırı yapılması nedeniyle iskan alınmasının mümkün olmadığı bildirilmiştir..'' gerekçesiyle davacının, malın ayıplı olmasından kaynaklanan bedel indirimi talebi ve iskan masrafı talebinin reddine karar verilmişse de, davalı yan basit yargılama usulüne tabi eldeki dosyada sunduğu davaya cevap dilekçesinde ve beyanlarında davacının süresinde ayıp ihbarında bulunmadığına dair bir savunma öne sürmemiştir....

            TÜKETİCİ MAHKEMESİ TARİHİ : 15/10/2020 NUMARASI : 2019/843 ESAS - 2020/596 KARAR DAVA KONUSU : Tüketiciyi Koruma Kanunundan Kaynaklanan (Malın Ayıplı Olmasından Kaynaklanan) KARAR : İlk derece mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına yönelik taraf vekilleri tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuş ve dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderilmiş olmakla 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi....

            UYAP Entegrasyonu