Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

-K A R A R- Davacı vekili, taraflar arasında 24.09.2007 tarihinde akdedilen finansal kiralama sözleşmesi ile davalıdan filtre sistemi kiralandığını ve ödeme planı düzenlendiğini, ithal edilen malın ayıplı çıkması nedeniyle 11.08.2008 tarihinde sözleşmenin tadiline dair yeni bir sözleşme imzalandığını, tadil sözleşmesi ile malın ayıplı olduğu, malın satıcıya iadesi ile başka bir filtre sisteminin tesliminin kararlaştırıldığını, dava konusu malın tabi olduğu KDV oranının %1 iken %18’e yükseltildiği gerekçesiyle davalı tarafından yeni bir ödeme planı düzenleyip, aradaki fark için fatura düzenleyip, fark tutarı olan 25.046,00 Euro’nun ödenmesinin istendiğini, ancak 2008 yılında akdedilen sözleşmenin yeni bir sözleşme olmayıp, ayıplı mal nedeniyle düzenlenen tali sözleşme olup, KDV oranındaki artıştan müvekkilinin sorumlu tutulamayacağını belirterek, davacı yana 25.046,00 Euro borçlu olunmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

    Malın gizli ayıplı olduğu bilirkişi raporu ile sabit olup, bu durumda ayıplı malın ve fatura konusu malın bedelinin faizsiz olarak iadesi istenebilir. Ancak mal iade edildiği tarihten itibaren malın bedeli ödenmediği takdirde faiz isteminde bulunulabilir. Alıcı bu dönem içinde malı kullanmakta, satıcı ise mal satış bedelini elinde tutmakla semen bedelinin tenzili ve işlemiş faiz talep edilemez. Bu durumda mahkemece yapılacak iş, fatura bedeli olan 17.000 TL alacağa ilişkin itirazın iptaline, malın iade tarihinden itibaren işleyecek faize ilişkin hüküm kurulmasından ibaret olup, mahkemece yanılgılı gerekçeyle yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir....

      DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE Dava; malın ayıplı olmasından kaynaklanan sözleşmeden dönme, ödenen bedelin iadesi, rehnin kaldırılması ile tazminat talebine ilişkindir. İstinaf incelemesi HMK 355. madde gereğince istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle ve resen kamu düzenine aykırılık yönünden sınırlı olarak yapılmıştır....

      DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava, satım sözleşmesine konu malın ayıbı nedeniyle oluşan zararın tazmini, sözleşmeden dönme ve ayıplı malın bedelinin iadesi istemine ilişkindir. İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK'nun 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır....

        DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava, satım sözleşmesine konu malın ayıbı nedeniyle oluşan zararın tazmini, sözleşmeden dönme ve ayıplı malın bedelinin iadesi istemine ilişkindir. İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK'nun 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır....

        ayıplı olduğunu bildiği halde ayıplı malın düzeltilmesi hususunda sahip çıkılmaması) 8 günlük süreye dayanması aldığı 60.000-TL avansı kullanması ortada iken müvekkilin kötü niyetli olarak tanımlanması ve tazminata hükmedilmesinin hakkaniyet ilkesine aykırı olduğunu belirterek kararın kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

          İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, taraflar arasındaki satımın ticari satım olup, bilgisayar yazılımının davacıya teslim edildiği konusunda ihtilaf bulunmadığı, davacı tarafından satım konusu yazılımın ikinci kez kurulmak suretiyle ayıplı olup olmadığı konusunda ihtilaf bulunduğu, davacıya satılan yazılımın 10/11/2015 tarihinde kurulumunun yapıldığı ancak programın lisanslamasının yapılmaması nedeniyle kullanılamadığı, TTK 23. maddesine göre, teslim sırasında malın ayıplı olduğu açıkça belirli değilse alıcının 8 gün içerisinde malı incelemek veya incelettirmek ve ayıplı olduğunun anlaşılması halinde satıcıya ihbar etmek ile yükümlü bulunduğu, TBK 223. maddesi uyarınca da, alıcının devraldığı malı derhal gözden geçirmesi gerektiği ve ayıbı varsa satıcıya bildirmek zorunda olduğu aksi halde malı ayıplı hali ile kabul etmiş sayılacağı, yapılan bilirkişi incelemesi ile malın ayıplı olduğu anlaşılmakla birlikte davacı tarafından ayıbın davalıya bildirilmesine ilişkin TTK 18.maddesine uygun...

            DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE Dava, sözleşmeye konu mermerlerin ayıplı olmasından kaynaklı uğranılan zararın tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.(İİK madde 67 ) Mahkememizden verilen ....... Esas, ........ Karar sayılı ilamı ile; "...davacı taraf iş bu dava ile Mahkememizin ........ Esas ve ...........

              DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava bedeli çekle ödenen malın ayıplı olduğundan bahisle,davalıya ödenen paranın istirdadına yönelik icra takibine davalı tarafça yapılan itirazın iptaline ilişkindir....

                Dava konusu mobilyalarda ayıplı olduğu dosya içeriği ile ... olduğu gibi bu husus mahkemenin de kabulündedir. 4077 sayılı Kanunun 4. maddesi ilk fıkrasında ayıplı malın tanımı yapılmış, ikinci fıkrasında tüketicinin ayıplı mal konusundaki tercih haklarını düzenlemiş, üçüncü 2006/16022-2007/3017 fıkrasında tüketicinin seçimlik haklarından dolayı kimlerin sorumlu tutulacağı belirtilmiştir. Davacı ayıplı mal satışı nedeniyle bu haklardan her hangi birinin kullanabilir. Davacı bu hakkını, sözleşmeden dönme, ödediği bedelin iadesi şeklinde kullandığından ve dava konusu mobilyaların ayıplı olduğu anlaşılmakla, ayıplı malın iadesi ile satış bedelinin tahsiline karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle kararın davacı yararına BOZULMASINA, 7.3.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                  UYAP Entegrasyonu