somut olayda gizli ayıbın davacıda korku ve tedirginlik yaratacak hayati nitelikte olması, satıcının güçlü konumda oluşu, kamu yararını ön planda tutan aynı yasanın 1. maddesinin içeriği karşısında ayıplı malın misli ile değişiminde orantısızlık görülmediği” gerekçesiyle direnme kararı verilmiştir. 4....
Arabuluculuk Bürosuna başvurduklarını anlaşamadıklarını, huzurdaki davanın açılarak ayıplı malın iadesine ürün bedelinin iadesine, yapılan yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir. CEVAP: Davalı yanın cevap dilekçesi sunmadığı görülmüştür. CEVAP: İhbar Olunan vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının açtığı davada müvekkilinin sorumluluğu bulunmadığını, malın satıcısı olmadığını teknik servis hizmeti sağladığını, bu sebeple müvekkilinin satmadığı bir cihaz nedeni ile ileri sürülen taleplerden sorumlu olamayacağını, TBK'da malın ayıplı olması neticesinde sorumluluğun satıcıya ait olduğunun belirtildiğini, bu sebeple müvekkili yönünden davanın reddini, yapılan yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı yan üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir....
Noterliği'nin ... yevmiye numaralı ve 07.12.2021 tarihli ihtarnamesi ile davalı şirkete iletilmiş olsa da zararın karşılanması adına taraflarına herhangi bir dönüş yapılmadığını beyan ederek davanın kabulünü, ayıplı malın ayıpsız misli ile değiştirilmesine, şayet mümkün değilse dava konusu ayıplı ürün müvekkiline satış bedeli olan 3.745,80TL'nin temerrüt tarihinden itibaren işleyecek en yüksek ticari avans faiziyle birlikte iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
DELİLLER, DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; HMK.nın 355. maddesindeki düzenleme uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı yönü gözetilerek yapılan inceleme sonucunda, Davacı tüketici gerçek kişi, davalı prefabrik ev üreten şirketten, prefabrik ev aldığı, prefabrik evin ayıplı olması nedeniyle öncelikle ayıplı malın iade edip ücretin geri verilmesini, bu olmadığı taktirde ayıplı malın yenisi ile değiştirilmesine karar verilmesini talep ettiği, ilk derece mahkemesi bilirkişiden rapor alarak ayıplı kısmın bedelinin 2.000,00 TL olarak belirlendiğinden bahisle davanın kabulüne karar verildiği, davacı kararı kendisinin ayıplı malı kullanmak zorunda olduğunu, yenisi ile değiştirilmesini istediğini belirterek istinaf etmiştir....
mal olması sebebiyle cayma haklarını kullanarak iade etmek istediklerini belirtildiği, iade alamayacaklarını söylediklerini, Tüketici Mahkemesine başvuru yapacaklarını söylediklerini, Karşılığında "Siz bilirsiniz" cevabını aldıklarını, Bu sebepten ötürü söz konusu ayıplı malın davalı firmaca iade alınması ve parasının ödenmesini talep ettiklerini, Davanın kabulü ile 13.000,00 TL alacağın dava tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir....
TTK 23/1-c) "Malın ayıplı olduğu teslim sırasında açıkça belli ise alıcı iki gün içinde durumu satıcıya ihbar etmelidir. Açıkça belli değilse alıcı malı teslim aldıktan sonra sekiz gün içinde incelemek veya incelettirmekle ve bu inceleme sonucunda malın ayıplı olduğu ortaya çıkarsa, haklarını korumak için durumu bu süre içinde satıcıya ihbarla yükümlüdür. Diğer durumlarda, Türk Borçlar Kanununun 223 üncü maddesinin ikinci fıkrası uygulanır." hükmünü içermektedir. Yargıtay ... Hukuk Dairesinin ... tarih ve ... Esas ......
Dava konusu ürünün satış tarihi itibariyle dava konusu olayda uygulanması gereken 6502 Sayılı Kanun'un 8. maddesine göre; "Ayıplı mal, tüketiciye teslimi anında, taraflarca kararlaştırılmış olan örnek ya da modele uygun olmaması ya da objektif olarak sahip olması gereken özellikleri taşımaması nedeniyle sözleşmeye aykırı olan maldır."...
Bu durumda, malların ayıplı olup olmadığını keşfen incelenmesinin mümkün bulunmadığı tespit edilmiş olup; davalı tarafta malların ayıplı olduğuna dair herhangi bir delil tespiti, yetkili makamlarca alınmış bir belge ya da özel bir inceleme raporu sunamamış bulunduğundan, mahkememizce malların gizli ayıplı olduğunun ispat edilemediği sonucuna varılmıştır. Taraflar arasındaki yazışmalarda da davacı tarafın malların ayıplı olduğuna dair bir kabulünün bulunmadığı, buradan da davalı savunmasının teyit edilmediği görülmüştür. Hal böyle olunca, malların ayıplı olmadığı kabul edilmiş, bedelinin ödenmesi gerektiği belirlenmiştir....
Cevapla birlikte açılan karşı dava ise: ayıplı imalât sebebiyle sözleşmenin feshi ve ayıplı malın yükleniciye iadesi istemine ilişkindir. Mahkemece asıl davanın kabulüne karar verilmiş, karşı dava hakkında hüküm kurulmamış, verilen karar davalı vekilince temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı iş sahibi vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir. 2-Davalı, cevap ve karşı dava dilekçesinde, sözleşme konusu eserin ayıplı yapıldığını, kullanılamaz durumda bulunduğunu, sözleşmenin feshi ile ayıplı malın yükleniciye iadesine karar verilmesini talep etmiştir. Ayıp, eserde sözleşme ve eklerine, fen ve tekniği ile iş sahibinin ondan beklediği amaca uygun bazı vasıfların bulunmaması ya da olmaması gereken bozuklukların bulunmasıdır....
A.Ş ve diğeri aleyhine 12/06/2007 gününde verilen dilekçe ile ayıplı malın değiştirilmesi veya bedelinin alınmasının istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 08/10/2008 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı... A.Ş vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, ayıplı aracın yenisi ile değiştirilmesi veya parasının ödetilmesi istemine ilişkindir. Yerel mahkemece benimsenen bilirkişi raporu doğrultusunda, aracın ayıplı olmadığı gerekçesiyle, istem reddedilmiş; karar, davalılardan ... AŞ tarafından temyiz olunmuştur. Karar gününde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 12. maddesi uyarınca dava konusunun para veya para ile değerlendirilebilir olması durumunda avukatlık ücreti, Tarife’nin üçüncü kısmına göre nispi olarak belirlenir....