Dairemizce bozma ilamı doğrultusunda ve bozmanın kapsamına göre davacının dava dilekçesinde harçlandırdığı ayıba dayalı 1.000,00-TL maddi tazminat istemi bakımından yapılan değerlendirmede, ışıklı tabelaların sararması nedeniyle gizli ayıplı oldukları, davalının ayıplı tabelalar nedeniyle 1.000,00 maddi zararı olduğunu ispatladığı ve bu zararını 6098 Sayılı Kanunun 227/2 fıkrası uyarınca davalıdan talep edebileceği sonucuna ulaşılmıştır. Davacının bozma kapsamında olmayan cari hesap alacağı ve manevi tazminat istemleri yönünden önceki hüküm aynen ve tekrar kurularak aşağıdaki şekilde karar verilmiştir....
Somut olayda; eldeki davanın tarafları ile Antalya 1.Tüketici Mahkemesi'nin 2016/1295 Esas sayılı dosyasının taraflarının aynı olduğu, davacıların murisinin ölümü ile sonuçlanan olayın konu edilmesi sebebiyle dava konusu olayın ve dolayısıyla dava sebebinin aynı olduğu, her iki davada da manevi tazminat istendiği, belirtilen Yargıtay uygulaması gereğince manevi tazminat talebinin eldeki davada artırılmış olmasının sonucu değiştirmeyeceği, her iki davada da manevi tazminat isteminde bulunulması sebebiyle dava konusunun aynı olduğu, buna göre eldeki dava ile Antalya 1.Tüketici Mahkemesi dosyasının tarafları, konusu, dava sebebinin aynı olması ve Antalya 1.Tüketici Mahkemesindeki dosyanın eldeki davanın açıldığı tarihte derdest olması karşısında mahkemece derdestlik sebebiyle dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki ayıplı malın değiştirilmesi veya mal bedelinin iadesi tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, müvekkilince 19.10.2010 tarihinde davalı şirketten alınan ... marka aracın sol arka çamurluk kısmının boyanmış olduğunun öğrenildiğini, 01.11.2010 tarihinde yetkili servise götürülerek tespit yaptırıldığını, yapılan ihtarlara rağmen ayıplı malın değiştirilmediğini ileri sürerek, söz konusu ayıplı malın yenisiyle değiştirilmesi veya araç bedelinin geri ödenmesi ve zararın karşılanmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tazminat hukukuna ilişkin davada Bursa 1. Asliye Hukuk ile Tüketici Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belli edilmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı, sıfır km. olarak aldığı aracın henüz üçüncü gününde yolda seyir halindeyken yanmaya başlayıp yandığı gerekçesiyle ayıplı malın yenisi ile değiştirilmesini ya da kasko bedeli ile manevi tazminat ödenmesini talep etmektedir. Dosya kapsamından, davanın sigorta şirketine değil, satıcı şirkete açıldığı, davacının tüketici konumunda olup, aracın özel otomobil olduğu, alındıktan sonra 3. günde sebebi belli olmayan şekilde yandığı, davacının talebinin gizli ayıba dayalı olduğu anlaşılmakla, 4077 Sayılı Yasa kapsamında olduğu anlaşılan uyuşmazlığın Tüketici Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekir....
Dava, ayıplı malın ayıpsız benzeri değiştirilmesi ve tazminat istemine ilişkindir. Anayasamızın 141. maddesinde, yargılamanın aleniyeti ilkesini benimsenmiştir....
Otomotiv A.Ş.’ye ihbarını talep ettiklerini, davanın süresi içinde açılmadığını, davacının yasal süre içinde dava açmadığı gibi yasada belirlenen ayıp ihbarlarına ilişkin şekil ve süre şartına uymadan dava açtığından davanın zamanaşımı bakımından reddi gerektiğini, davacının aracın ayıpsız misliyle değiştirilmesi mümkün olmadığı takdirde araç bedel indirimi talebiyle açıldığını, aracın ayıplı olmadığını, davacı yanın dava konusu aracının boyalı olduğunu, bu durumun aracın ayıplı olmasından kaynaklandığı iddiaları ile huzurdaki davayı açtığını, aracın ayıplı olmadığından, davacının ayıba karşı sorumluluktan doğan seçimlik hak kullanmasının mümkün olmadığını, ayıba karşı sorumluluktan alıcı lehine doğan seçimlik hakların kullanılabilmesi için önkoşulun malın ayıplı olması olduğunu, dava konusu araçta, davacı tarafın iddia ettiği gibi bir ayıp bulunmadığından davacının tazminat talep hakkını haklı gösterecek hukuki ve teknik koşulların oluşmadığını, davacı tarafın ayıp iddialarını kesin bir...
Davalı vekili, müvekkilince satılan malın ayıplı olmadığı gibi, ayıp ihbarının da süresinde yapılmadığını bildirerek, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece benimsenen bilirkişi raporu doğrultusunda davacı yanca davalıdan satın alınan malzemelerin gizli ayıplı olduğunun kanıtlandığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, 40.070.84 YTL tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlardaki reeskont faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, fazlaya dair talep ile maddi tazminat ve koşulları oluşmayan manevi tazminat istemlerinin ise reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, taraf vekillerinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harçlarının temyiz edenlerden alınmasına, 17.06.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Somut olayımızda; davacının şahsiyet haklarına bir saldırı bulunmadığının açık olduğuna göre; davaya konu satış sözleşmesine konu aracın ayıplı olmasının şahsiyet haklarına saldırı niteliğinde olmadığı, manevi tazminat koşullarının bulunmadığı dikkate alınarak, manevi tazminat isteminin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE Dava, ayıplı satış ve ayıplı hizmet nedeni ile tüketicinin seçimlik hakkına dayalı olarak açtığı ayıp oranında indirim istemini konu almaktadır. 6100 sayılı Yasanın 355.maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere ve fakat kamu düzenine ilişkin hususlarda re'sen tekmil dosya kapsamı birlikte incelenip değerlendirilmekle; 6502 sayılı yasanın 11/1. maddesinde, malın ayıplı olması durumda tüketicinin seçimlik hakları düzenlenmiştir. Bu seçimlik haklarda tüketici; bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir. Satıcı, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür. Tüketici seçimlik haklarından herhangi birisini kullanabilecektir. Ne var ki tüketici bu hakkını kullanırken objektif iyiniyet kuralları içerisinde hareket etmek zorundadır....
Davacının manevi tazminat talebine gelince, manevi tazminat kişiik haklarına haksız bir saldırıda bulunulması halinde istenilebilen bir tazminat türü olup yargılama konusu olayda böyle bir durum söz konusu olmadığından davacının manevi tazminat talebinin da reddine karar germek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde karar verilmiştir. H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere, Dava 2 yıllık sürede açılmadığından, Davalının zamanaşımı defisinin kabulü ile, davanın reddine, Arabuluculuğa ilişkin dava şartı nedeniyle Adalet Bakanlığı Bütçesinden ödenen 1.320,00.-TL yargılama masrafının 6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk K.nun 18/a-13 maddesi gereğince davacıdan alınarak hazineye irat KAYDEDİLMESİNE, Alınması gerekli 59,30....