Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni" -K A R A R- Uyuşmazlığın, malın ayıplı olması nedeniyle meydana gelen trafik kazası sonucu manevi tazminat istemine ilişkin bulunmasına göre, kararın temyiz incelemesi Dairemizin görevi dışındadır. Buna göre; temyiz inceleme görevi 2797 sayılı Yargıtay Yasasının 14. maddesi ile Başkanlar Kurulu’nun 19.01.2015 gün ve 8 sayılı kararı uyarınca Dairemiz görev alanı dışındadır. Dosyanın inceleme yerinin belirlenmesi için 11 Nisan 2015 Tarihli ve 29323 Sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6644 sayılı Kanun’un 2. maddesi ile değişik Yargıtay Kanununun 60/II. fıkrası uyarınca dosyanın Hukuk İşbölümü İnceleme Kurulu’na GÖNDERİLMESİNE, 02/06/2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

    DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE Dava, ayıplı satış ve ayıplı hizmet nedeni ile tüketicinin seçimlik hakkına dayalı olarak açtığı ayıp oranında indirim istemini konu almaktadır. 6100 sayılı Yasanın 355.maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere ve fakat kamu düzenine ilişkin hususlarda re'sen tekmil dosya kapsamı birlikte incelenip değerlendirilmekle; 6502 sayılı yasanın 11/1. maddesinde, malın ayıplı olması durumda tüketicinin seçimlik hakları düzenlenmiştir. Bu seçimlik haklarda tüketici; bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir. Satıcı, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür. Tüketici seçimlik haklarından herhangi birisini kullanabilecektir. Ne var ki tüketici bu hakkını kullanırken objektif iyiniyet kuralları içerisinde hareket etmek zorundadır....

    Ayıplı malın neden olduğu zarardan dolayı birden fazla kimse sorumlu olduğu takdirde bunlar müteselsilen sorumludurlar. Satılan malın ayıplı olduğunun bilinmemesi bu sorumluluğu ortadan kaldırmaz."hükmü uyarınca tüketici seçimlik haklarından biriyle birlikte tazminat hakkını da kullandığında satıcı ve diğer sayılan kişiler sorumlu olacaktır. somut olayda davalı ... Türk A.Ş ayıplı malın satıcısı olarak sorumlu tutulması gerekirken, bu davalı hakkında mahkemece yanlış değerlendirme sonucu red kararı verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir. SONUÇ:Yukarıda l. bentte açıklanan nedenlerden dolayı davalının tüm temyiz itirazlarının reddine, 2. bentte açıklanan nedenlerden dolayı temyiz $dilen hükmün davacı yararına BOZULMASINA, aşağıda dökümü yazılı 110.42 YTL kalan harcın davalı ... Paz. Ltd. Şti'den alınmasına, 3.12.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      Davacının manevi tazminat talebine gelince, manevi tazminat kişiik haklarına haksız bir saldırıda bulunulması halinde istenilebilen bir tazminat türü olup yargılama konusu olayda böyle bir durum söz konusu olmadığından davacının manevi tazminat talebinin da reddine karar germek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde karar verilmiştir. H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere, Dava 2 yıllık sürede açılmadığından, Davalının zamanaşımı defisinin kabulü ile, davanın reddine, Arabuluculuğa ilişkin dava şartı nedeniyle Adalet Bakanlığı Bütçesinden ödenen 1.320,00.-TL yargılama masrafının 6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk K.nun 18/a-13 maddesi gereğince davacıdan alınarak hazineye irat KAYDEDİLMESİNE, Alınması gerekli 59,30....

        Mahkemece, teknik konuda görüşüne başvurulan bilirkişi raporu da hükme esas alınmak suretiyle maddi tazminat talebinin kısmen karşılanması yanında davalı tarafça satın alınan malın ayıplı olması nedeniyle davacının kış şartlarında ailesi ile birlikte yolda kalması, ... 'den ...'ya ulaşımda sıkıntılar yaşaması, çekici ile yapılan yolculuğun eziyet halini aldığı, davacının ve ailesinin gerek fiziksel olarak gerekse moral bozukluğu ve üzüntü yaşadıkları göz önünde tutulduğunda, davacının ruhsal bütünlüğünün bundan dolayı bozulduğu, ıstırap çektiği kendisinde manevi anlamda bir zarar oluştuğu gerekçesiyle manevi tazminat isteminin de kısmen kabulü cihetine gitmiş ise de dava konusu olayda manevi tazminatın koşulları oluşmamıştır. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 58.maddesi (eski Borçlar Kanunu 49.md) hükmü uyarınca, manevi tazminata hükmedilebilmesi için, şahsiyet hakkının hukuka aykırı bir şekilde zarara uğraması gerekir....

          Otomotiv A.Ş.’ye ihbarını talep ettiklerini, davanın süresi içinde açılmadığını, davacının yasal süre içinde dava açmadığı gibi yasada belirlenen ayıp ihbarlarına ilişkin şekil ve süre şartına uymadan dava açtığından davanın zamanaşımı bakımından reddi gerektiğini, davacının aracın ayıpsız misliyle değiştirilmesi mümkün olmadığı takdirde araç bedel indirimi talebiyle açıldığını, aracın ayıplı olmadığını, davacı yanın dava konusu aracının boyalı olduğunu, bu durumun aracın ayıplı olmasından kaynaklandığı iddiaları ile huzurdaki davayı açtığını, aracın ayıplı olmadığından, davacının ayıba karşı sorumluluktan doğan seçimlik hak kullanmasının mümkün olmadığını, ayıba karşı sorumluluktan alıcı lehine doğan seçimlik hakların kullanılabilmesi için önkoşulun malın ayıplı olması olduğunu, dava konusu araçta, davacı tarafın iddia ettiği gibi bir ayıp bulunmadığından davacının tazminat talep hakkını haklı gösterecek hukuki ve teknik koşulların oluşmadığını, davacı tarafın ayıp iddialarını kesin bir...

            Dava, ayıplı malın ayıpsız benzeri değiştirilmesi ve tazminat istemine ilişkindir. Anayasamızın 141. maddesinde, yargılamanın aleniyeti ilkesini benimsenmiştir....

            Her ne kadar davacı vekili dava dilekçesinde manevi tazminat talebinde bulunmuş ise de davaya ilişkin harç yalnızca maddi tazminat bedeli miktarınca yatırılmış olup, manevi tazminat talepleri harçlandırılmadığından bu hususta açılmış bir dava bulunmadığı varsayılarak davalı lehine manevi tazminata ilişkin ayrıca vekalet ücret takdirine yer olmadığına karar verilmiştir....

              Alıcının, malın ayıplı olduğunu bilmiyor olması gerekmektedir. Gizli ayıplarda, alıcının malın ayıplı olduğunu bilmesi mümkün değildir. Olağan gözden geçirme, malın alınırken kabaca gözden geçirilmesidir. İlk bakışta görülebilecek olan ayıplar mevcutsa, satıcının ayrıca bunu üstlenmesine gerek yoktur. Bu gibi durumlarda, sorumluluk aranmaz. d) Ayıptan sorumluluk sözleşme ile kaldırılmıyor olmalıdır e) Alıcı ayıbı kabul etmemiş olmalıdır f) Alıcı ayıptan doğan sorumluluk hükümlerinden yararlanabilmek için kanunun kendisine yüklediği külfetleri yerine getirmiş olmalıdır Alıcıya kanunen yüklenen külfetler, satılanı gözden geçirme ve varlığı iddia edilen ayıpları satıcıya bildirme külfetleridir. Alıcı, satın aldığı malı gözden geçirmek ve herhangi bir ayıp halinde de bunu satıcıya bildirmek zorundadır . Bu zorunluluklar TBK. m. 223’te düzenlenmiştir....

                Alıcının, malın ayıplı olduğunu bilmiyor olması gerekmektedir. Gizli ayıplarda, alıcının malın ayıplı olduğunu bilmesi mümkün değildir. Olağan gözden geçirme, malın alınırken kabaca gözden geçirilmesidir. İlk bakışta görülebilecek olan ayıplar mevcutsa, satıcının ayrıca bunu üstlenmesine gerek yoktur. Bu gibi durumlarda, sorumluluk aranmaz. d) Ayıptan sorumluluk sözleşme ile kaldırılmıyor olmalıdır e) Alıcı ayıbı kabul etmemiş olmalıdır f) Alıcı ayıptan doğan sorumluluk hükümlerinden yararlanabilmek için kanunun kendisine yüklediği külfetleri yerine getirmiş olmalıdır Alıcıya kanunen yüklenen külfetler, satılanı gözden geçirme ve varlığı iddia edilen ayıpları satıcıya bildirme külfetleridir. Alıcı, satın aldığı malı gözden geçirmek ve herhangi bir ayıp halinde de bunu satıcıya bildirmek zorundadır . Bu zorunluluklar TBK. m. 223’te düzenlenmiştir....

                  UYAP Entegrasyonu