Mahkemece, davacının konutu 1997 yılında teslim aldığı, mevcut ayıpları ve eksik işleri süresi içinda yazılı ve sözlü olarak satıcılara ihbar etmediği ve manevi tazminatın koşulları oluşmadığından davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafça temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Davacı, davalıdan satın aldığı konutta eksik ve ayıplı işler bulunduğundan tazminat talebinde bulunmuş, mahkemece eksik ve ayıplı işler için yasal sürede sözle veya yazılı ihbarda bulunmadığı için davanın reddi kararı verilmiştir. 4077 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 4/2 maddesindeki ayıp ihbarına ilişkin düzenleme malın teslimi anındaki ayıplı ifaya ilişkindir....
GEREKÇE: Dava, ayıplı araç satışından kaynaklı bedel iadesi ve manevi tazminat isteklerine ilişkindir. Davacının 30.10.2014 tarihinde 47.600,00 TL fatura bedeli karşılığı davalı şirketten Fiat/Doblo marka araç satın aldığı dosya kapsamı ile sabittir. Davacı kendisine satılan aracın (0) sıfır kilometre olması gerekirken aslında ikinci el kullanılmış bir araç satıldığını belirterek, sözleşmeden dönme ve bedel iadesi ile birlikte manevi tazminat istekli eldeki davayı ikame etmiştir. Aldırılan 25/11/2019 tarihli ek bilirkişi raporunda dava konusu satışı yapılan aracın 69 km kullanım mesafesinde ikinci el olduğu belirlemesi yapılarak, satış tarihi itibariyle 9.250,00 TL aracın değerine etki ettiği belirlenmiştir. 6502 sayılı Yasanın 11/1. maddesinde, malın ayıplı olması durumunda tüketicinin seçimlik hakları düzenlenmiştir....
Mahkememizce dosya kapsamına alınan 23/09/2019 tarihli bilirkişi ek raporunda özetle; " .. a) Ödenen Mal Bedelinden Alacak; Davacının davalıya 18.793,53 Euro ödeme yaptığı, davalı tarafından 14.313,60 Euro'luk mal teslimi yapması sebebiyle eksik teslim edilen (teslim edilmeyen) ancak bedeli peşin ödenen ürün tutarı olarak davacının davalı ... Tic. Ltd. Şti.'nin 4.479,93 alacaklı olduğu, b) Ayıplı Teslim Edilen Ürüıılerden Alacak: Davacı, teslim edilen ürünlerin yüzde 30 unun ayıplı mal olarak iade edildiğini beyan etmiş, teknik bilirkişi ise iade edilen ürünlerde Yaptığı incelemede ayıplı oranını yüzde 100 olarak belirlemiştir....
Mahkememizce dosya kapsamına alınan 23/09/2019 tarihli bilirkişi ek raporunda özetle; " .. a) Ödenen Mal Bedelinden Alacak; Davacının davalıya 18.793,53 Euro ödeme yaptığı, davalı tarafından 14.313,60 Euro'luk mal teslimi yapması sebebiyle eksik teslim edilen (teslim edilmeyen) ancak bedeli peşin ödenen ürün tutarı olarak davacının davalı ... Tic. Ltd. Şti.'nin 4.479,93 alacaklı olduğu, b) Ayıplı Teslim Edilen Ürüıılerden Alacak: Davacı, teslim edilen ürünlerin yüzde 30 unun ayıplı mal olarak iade edildiğini beyan etmiş, teknik bilirkişi ise iade edilen ürünlerde Yaptığı incelemede ayıplı oranını yüzde 100 olarak belirlemiştir....
Mahkemece, bu davalı yönünden de uyuşmazlığın esasının çözümlenmesi gerekirken, yanlış gerekçeyle davanın husumet yönünden reddine karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir. 2-Asıl davada ise, davacı daire içi alanlarda oluşan ayıplar nedeni ile tazminat talebinde bulunmuştur. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda, bu ayıplardan ıslak hacimlerdeki seramik ve fayansların oluşturduğu ayıpların açık ayıp olduğu, duvarlarda oluşan rutubet ve dökülmelerin ise gizli ayıp olduğu belirtilmiştir. Davacının, dava tarihinde yürürlükte bulunan 4077 sayılı Kanunun 4.maddesi gereğince açık ayıplarla ilgili olarak, malın teslim tarihinden itibaren 30 gün içinde usulüne uygun olarak davalılara ayıp ihbarında bulunduğu kanıtlanamamıştır....
Mahkememizce yapılan değerlendirmede, davanın satım sözleşmesine dayalı ayıplı ifa nedeniyle genel hükümlere göre açılan rücuen tazminat davası olduğu, alacağın bu sebeple ---- yıllık genel zamanaşımına tabi olduğu, rücu hakkının doğduğu tarihin ------dosyasının hüküm tarihi olduğu, bu tarihten itibaren on yılın geçmemiş olması nedeniyle alacağın zamanaşımına uğramadığı, yukarıda da ortaya konulduğu üzere, öncelikle anılan ilamda eldeki davanın tarafları arasında satım sözleşmesi bulunduğunun tespit edildiği, bu tespitin ---- geçerek kesinleştiği, yine satıma konu-----kazanın durumu itibariyle gizli ayıplı mal olarak davacıya (dava dışı -----satıldığı hususunda da kesinleşmiş mahkeme ilamı bulunduğu, bu sebeple malın eldeki davanın tarafları arasındaki satım sözleşmesinde de davalı tarafından niteliği itibariyle gizli ayıplı olarak davacıya satılmış olduğunun kabul edilmesi gerektiği, gizli ayıbın kötü ifa kapsamında borcun gereği gibi yerine getirilmemesi kavramı altında değerlendirilmesi...
Mahkememizce yapılan değerlendirmede, davanın satım sözleşmesine dayalı ayıplı ifa nedeniyle genel hükümlere göre açılan rücuen tazminat davası olduğu, alacağın bu sebeple ---- yıllık genel zamanaşımına tabi olduğu, rücu hakkının doğduğu tarihin ------dosyasının hüküm tarihi olduğu, bu tarihten itibaren on yılın geçmemiş olması nedeniyle alacağın zamanaşımına uğramadığı, yukarıda da ortaya konulduğu üzere, öncelikle anılan ilamda eldeki davanın tarafları arasında satım sözleşmesi bulunduğunun tespit edildiği, bu tespitin ---- geçerek kesinleştiği, yine satıma konu-----kazanın durumu itibariyle gizli ayıplı mal olarak davacıya (dava dışı -----satıldığı hususunda da kesinleşmiş mahkeme ilamı bulunduğu, bu sebeple malın eldeki davanın tarafları arasındaki satım sözleşmesinde de davalı tarafından niteliği itibariyle gizli ayıplı olarak davacıya satılmış olduğunun kabul edilmesi gerektiği, gizli ayıbın kötü ifa kapsamında borcun gereği gibi yerine getirilmemesi kavramı altında değerlendirilmesi...
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 10/12/2019 NUMARASI : 2018/207 ESAS - 2019/369 KARAR DAVA KONUSU : Satılan Malın Ayıplı Olmasından Kaynaklanan Maddi ve Manevi Tazminat KARAR : Ceyhan 3. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 10/12/2019 tarih ve 2018/207 Esas-2019/369 Karar sayılı kararı ile kurulan hüküm nedeniyle davacı vekilinin istinaf başvurusu üzerine yapılan incelemede; DAVACI VEKİLİ DAVA DİLEKÇESİNDE ÖZETLE: Müvekkilinin 05.04.2018 tarihinde, davalılar T3 T5 Ltd. Şti.'den T5 A.Ş.'...
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi Tarih : 03.11.2010 Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili; müvekkilinin, davalı ... Maddeleri San.Tic.A.Ş 'nin ürettiği, diğer davalının ise satış ve pazarlamasını yaptığı izolasyon malzemesi niteliğindeki polpan malzemesini davalılardan tedarik ederek inşaatlarda kullandığını, malın ayıplı olduğunu belirterek 10.000 TL. maddi tazminat ile 20.000 TL manevi tazminatın davalılardan tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalılar vekili; üründe imalat hatası olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir....
Manevi tazminat talebinin reddine karar verilmiş olmasına rağmen, davalılar lehine vekalet ücreti takdir edilmemesi ve yapılan yargılama giderlerinin paylaştırılmamış olması da usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenlerle davalılar belirtilen yönlerden istinaf taleplerinde haklıdırlar....