ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ: 03/07/2018 NUMARASI: 2016/336 Esas, 2018/763 Karar DAVANIN KONUSU: Alacak KARAR TARİHİ : 20/05/2021 Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, HMK m. 353 hükmü gereğince duruşmasız olarak dosya üzerinde HMK m. 355 hükmü gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda, sair taleplerinin reddi ile; GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ : Dava, alüminyum çerçeve camların aynen iadesi, bunun mümkün olmaması halinde ise bedelinin tahsili istemine ilişkin olup, mahkemece ıslahla arttırılan miktar dikkate alınarak davanın kabulüne dair verilen karar davalı tarafından usulünce istinaf edilmiştir.Davacı yüklenici, davalıya ait binada alüminyum çerçeve cam işleri yaptığını, davalı tarafça bir başka mahkemede bu iş nedeniyle alehinde açılan davada davalı lehine eksik ve hatalı işler bedeline hükmedilip davalı tarafça bu bedel kendisinden tahsil...
, hurda bedelinin olması gerekenin çok üzerinde belirlenmesinin de doğru olmadığını ve kabul etmediklerini belirterek; mahkeme kararının reddedilen kısım yönünden istinaf yolu ile incelenerek kaldırılmasını ve davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir....
Nitekim kendisine ayıpsız araç teslim edilecek olan ilam alacaklısı ... takibinde, ilamın hüküm fıkrasında kendisine düşen ayıplı malın iadesi yönündeki hükmün de infazını istemiştir. İcra dosyasında kendisine düşen bu edimi yerine getirdiği takdirde, ayıpsız malın teslimi veya bedelinin tahsiline ilişkin takibe devam edilmesinde yasaya uymayan bir yön bulunmamaktadır. Bu durumda Mahkemece yapılacak iş; yukarıdaki ilkeler ışığında davaların birleştirilmesinden sonra her iki takip dosyası birlikte değerlendirilerek, ayıplı aracın İcra Müdürlüğü'ne teslim edilmesi halinde ayıpsız aracın teslimi veya bedelinin tahsili yolundaki infazın devamı yönünde karar vermekten ibarettir. Mahkeme kararının bu nedenlerle bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve 6100 sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK'nun 388/4....
Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/63 D.İş esas numaralı dosya üzerinden malın ayıplı olduğunun ve aracın yağ yakıp yakmadığının delil tespitini istediğini, davaya konu mahkeme talebi doğrultusunda arabanın ayıplı olup olmadığının, yağ yakıp yakmadığını tespit amaçlı bilirkişi görevlendirildiğini, bilirkişi tespitinde özetle aracın motor bloğunu yetkili servis tarafından değiştirilmiş olmasına rağmen motorun yağ yakma arızasının bir türlü giderilmediği ve davaya konu aracın hızla yağ yaktığını dolayısıyla aynı arızanın devam etmesinden yetkili servisin sorumlu olduğu yönünde kanaat raporu düzenlendiğini belirterek şimdilik davaya konu ... plaka ve ... Şase nolu ... Model aracın ayıplı olması nedeniyle aracın davalılarca geri alınarak misli ile değiştirilmesine, mümkün olmaması halinde satış bedelinin satış tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan alınarak taraflarına iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. SAVUNMANIN ÖZETİ Davalı ......
Bu bakımdan ilk derece mahkemesince davanın esasına yönelik uyuşmazlığın giderilmesi için gerekli olan işlemlerin yapılmamış olması nedeniyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1-a-6. maddesi uyarınca kabulüne, mahkeme kararının kaldırılmasına, yukarıda belirtildiği şekilde işlem yapılarak oluşacak sonuca göre karar verilmek üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine" karar verilmiştir. Mahkemece yapılan yeni yargılama neticesinde; "...davaya konu malzemelerin gizli ayıplı olduğu, ayıp ortaya çıkar çıkmaz davacı tarafça ayıp ihbarında bulunulduğu, ve seçimlik haklardan olan bedel iadesinin talep edildiği, yapılan yargılama neticesinde malzemenin ayıplı olduğu ve davacının bedel iadesi talebinin yerinde olduğu kanaatiyle, bilirkişilerce hesaplanan bedeller de dikkate alınarak davalının temerrüde düşürüldüğü tarihten itibaren faize hükmedilerek davanın kabulüne karar verilmiştir....
malzeme ve işçilik bedelinin de fatura tutarının 7.327,80 TL (KDV Dahil) olduğunun görüldüğü, dolayısıyla ayıplı malzeme kullanılması sonucu toplam davacı zararının 12.901,80 TL olduğu, yukarıda yapılan açıklamalar, yapılan keşif ve dava dosyasında mevcut tüm bilgi ve belgelerin incelenmesi sonucunda; davalı tarafından davacıya verilen malzemenin gizli ayıplı olduğu, bu gizli ayıbın kullanıma bağlı olarak arttığı ve gizli ayıbın malzemelerin tümü için geçerli olması nedeniyle faturalara göre gizli ayıplı malzemenin toplam değerinni 5.574,00 TE (KDV dahil) ve yapılan uygulama bedeli de 7.327.80 TL (KDV dahil) olup davacının toplam zararı 12.901,80 TL (KDV dahil) olarak belirlendiği belirtilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla) Taraflar arasındaki ayıplı mal davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraflar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı,davalılardan Motorcu ... Limited Şirketinden motosiklet satın aldığını aracın sık sık arızalanması ve bu arızaların giderilmemesi nedeniyle ayıplı malın iadesi ile bedelin tahsilini talep etmiştir. Davalılar davanın reddini dilemişlerdir....
Dosya içeriğine, temyizin kapsamına, uyuşmazlığın ayıplı mal imal, satış ve teslimden kaynaklı ayıplı malın iadesi, bedelinin tahsili, menfi ve munazam zararın tahsili istemine ilişkin bulunmasına göre, temyiz inceleme görevi Yargıtay Kanunu'nun 14. maddesi ve Başkanlar Kurulu kararı uyarınca Yargıtay 13. Hukuk Dairesine aittir. Yukarıdaki yasal düzenleme de dikkate alındığında dosyanın görevli Daire belirlenmek üzere Hukuk İşbölümü İnceleme Kuruluna gönderilmesine 01/04/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Taraflar arasındaki ihtilaf, fatura içeriği malların davacıya teslim edilip edilmediği konusundadır.Satım sözleşmesinde malın teslim edildiğini ispat yükü satıcıya aittir. Salt fatura düzenlenmesi ve tebliği alacağın varlığına delil teşkil etmeyeceği gibi malın teslim edildiği anlamına da gelmez. Ancak satıma ilişkin faturanın alıcının defterinde kayıtlı olması malın teslim edildiğine karine teşkil edecek olup, bu karinenin aksi ancak yazılı belge ile ispatlanabilecektir. Somut olayda, alıcı olan davacı taraf malın teslim edilmediğini ispat noktasında, faturaya konu malların davalı deposunda haczedilmesine ve hacze konu bu mallar için iade faturası düzenlenerek bedelinin icra dosyasındaki asıl alacaktan tenzil edileceği konusunda taraflar arasında yazılı hale getirilen ancak davalı tarafından imzalanmayan protokole dayanmıştır....
GEREKÇE: Dava, satılan malın ayıplı olduğu iddiası ile onarım bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Davacı vekili; tüketici işlemi bulunduğu, ticaret mahkemesinin görevsiz olduğu ileri sürülmekte ise de, davacının davadan evvelki tarihlerde oto alım satım işi yaptığına dair vergi dairesi kayıtları bulunduğu gibi 31/03/2013 tarihinden sonra da dava konusu araç da olmak üzere 7 adet araç sattığı, aracı şahsi kullanımdan ziyade mesleki amaçla aldığı,tüketici olarak hareket etmediği anlaşılmaktadır. Davacı vekilinin göreve yönelik istinaf nedeni yerinde görülmemiştir. 6102 sayılı TTK'nun 23/1-c maddesi gereğince; malın ayıplı olduğu teslim sırasında açıkça belli ise alıcı 2 gün içerisinde durumu satıcıya ihbar etmelidir. Açıkça belli değilse alıcı malı teslim aldıktan sonra 8 gün içerisinde incelemek veya incelettirmekle ve bu inceleme sonucunda malın ayıplı olduğu ortaya çıkarsa haklarını korumak için durumu satıcıya ihbarla yükümlüdür....