Mahkemece, davanın kabulü ile, davacıya satılan elektrikli motosikletin sıfır ve ayıpsız olanı ile değiştirilmesine; bunun mümkün olmaması halinde, 4.600,00 TL. satış bedelinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dava, gizli ayıp hukuki nedenine dayalı ayıplı malın ayıpsız misli ile değiştirilmesine ya da sözleşmenin iptali ile sözleşme bedelinin iadesi istemine ilişkindir. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 227. maddesine göre “ Satıcının satılanın ayıplarından sorumlu olduğu hâllerde alıcı, aşağıdaki seçimlik haklardan birini kullanabilir: 1. Satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme. 2. Satılanı alıkoyup ayıp oranında satış bedelinde indirim isteme. 3. Aşırı bir masrafı gerektirmediği takdirde, bütün masrafları satıcıya ait olmak üzere satılanın ücretsiz onarılmasını isteme. 4....
Birleşen ....ATM ... esas sayılı davada ise; davacı vekilinin malın ayıplı çıkması nedeniyle bedelde indirim talebinde bulunduğu, 18.12.2023 tarihli bedel artırım dilekçesi ile bedelde indirim talebini 50.150,00-TL'ye yükselttiği ve bilirkişi incelemesi sonucu tespit edilen ayıplı işler tutarının asıl davada davacı alacağından mahsup edilmesi gerektiği dikkate alınarak davacının bedelde indirim talebi yönünden dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına öte yandan davacının diğer tazminat kalemleri yönünden davasının somut delillerle ispatlanamamış olduğu değerlendirilmiş olmakla bu talepleri yönünden davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
Mahkemece alınan bilirkişi raporunda; motor ve şanzımanda meydana gelen arıza nedeniyle araçta gizli ayıp bulunduğu, satış tarihinde aracın ayıplı haliyle değerinin 36.000,00 TL, ayıpsız değerinin 48.000,00 TL olduğu, aracın ayıplı haliyle kullanılmaya devam edilmesi sebebiyle iş gücü kaybı bulunmadığı belirtilmiştir. Ayıp oranında bedelde indirim tutarının Yargıtayca benimsenen nispi metoda göre hesap edilmesi gerekmekte olup, aracın sözleşme tarihindeki ayıplı değeri 36.000,00 TL/ sözleşme tarihindeki ayıpsız değeri 48.000,00 TL x sözleşme bedeli 49.000,00 TL=36.750,00 TL 'nin satış bedeli olan 49.000,00 TL'den düşüldüğünde bulunan 12.250,00 TL ayıp oranında bedelden indirim tutarını oluşturmaktadır....
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR: Taraflar arasındaki uyuşmazlık, yerel mahkeme kararında usul ve yasaya aykırılık bulunup bulunmadığı, kararın eksik incelemeye ve/veya yanılgılı değerlendirmeye dayalı olup olmadığı noktalarında toplanmaktadır. DELİLLER : Tüm dosya kapsamı DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, ayıplı araç satışı nedeniyle aracın misli ile değişimi olmadığı takdirde bedelde indirim talebine ilişkindir. İnceleme, 6100 sayılı HMK'nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı husus olup olmadığı gözetilerek duruşmasız olarak yapılmıştır. Mahkemece; aracın ayıplı olduğu kabul edilerek misli ile değişim talebinin hakkaniyete uygun düşmediği gerekçesiyle bedelde indirime hükmedilmiş, hükme karşı davacı vekili doğrudan, davalı Honda vekili ise katılma yoluyla istinaf yasa yoluna başvurulmuştur....
Dava; asıl ve birleşen davalarda aynı satım sözleşmesinden kaynaklanan, asıl davada bakiye satış bedelinin istemi, birleşen davada ise satış konusu malın ayıplı olması nedeniyle uğranılan maddi ve manevi zararın tazmini talebine ilişkindir. Davalı-birleşen dosya davacısı... savunmasında malları teslim aldığını, kısmen çekle ödeme yaptığını, 09.06.2012 tarihli faturaya konu malların ayıplı olması nedeniyle zarara uğradığını, satıcı ise ayıp ihbarının süresinde yapılmadığını bildirmiştir. Somut olayda bu savunma karşısında davalı ayıplı olduğunu bildirdiği mallar yönünden muayene ve ihbar yükümlülüğünü yerine getirdiğini ve kısmi ödeme yaptığını kanıtlamak zorundadır. Mahkemece açıklanan hususlar gözetilerek ispat yükünün asıl dava davalısı-birleşen dosya davacısında olduğu kabul edilerek delilleri toplanıp, sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile karar verilmesi doğru görülmemiş, kararın bozulması gerekmiştir....
Somut olayda; davacının tüketici hakem heyetine başvuru dilekçesinde; ayıplı ürün olması nedeniyle çamaşır makinesi için ödenen 1.620,00-TL tamir bedelinin iadesini ve kırılan panelin onarımını istemiş olmasına rağmen tüketici hakem heyetince 1.620,00-TL’nin davacıya iadesine, ürünün ise davalıya teslimine karar verdiği, bu kez davacının dava dilekçesi ile malın teslimine ilişkin talebi olmadığı halde ürünün davalıya iade edildiğini belirterek tüketici hakem heyeti kararının iptalini, gizli ayıplı olan ürüne harcanan tamir masrafları ile kırılan panel göz önüne alınarak satış bedelinde ayıpların masrafı kadar indirim yapılmasını talep ettiği, ancak mahkemece, davacının talebi dışına çıkılarak davanın ayıplı hizmet ifası olduğu, 1.620,00-TL tamir bedeli ile panel kırığına sebep olunan 1.450,00-TL tamir parasının ayıplı ifadan kaynaklı tazmin olduğu, hakem heyetinin davacının talebinin dışında karar verdiği, davacının talebinin onarım ve tamir bedeli olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne,...
Dava, ayıplı araç satışından kaynaklı "misli ile değişim" talebinin yanı sıra aracın kullanılamaması nedenine dayalı yol ve diğer masraflar ile aracın finansmanında kullanılan banka kredisinden kaynaklı zararların tazmini isteklerine ilişkindir....
Aliud teslimin söz konusu olduğu somut olayda ayıplı mal satım hükümleri uygulanamaz. Mahkemece yapılması gereken iş, davacı tarafından teslim edilen malın sözleşme ile kararlaştırılan mal olup olmadığının gerekirse mahallinde keşif yapılarak tespit edilmesi, farklı mallar olduğunun saptanması halinde sözleşme ile kararlaştırılan maldan farklı mal verilmesi hükümleri gözetilerek söz konusu karoların döşenip döşenmediği hususu üzerinde durulup, davalı sözleşmeyi bu yönden feshetmiş olduğundan malın davacıya aynen iadesi döşenmişse bedelden indirim yapılması gerekip gerekmediğinin karar yerinde tartışılıp, irdelenerek varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesinden ibarettir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davalı yararına takdir edilen 750.00....
Davalı-karşı davacı vekili; müvekkiline teslim edilen malın ayıplı çıktığını, bu nedenle ihtarname ile faturaya yasal sürede itiraz edilerek faturanın iade edildiğini, aynı ihtarnamede malın ayıplı olduğunun da bildirildiğini, müvekkilinin borcunun olmadığını, bunun yanında malın ayıplı çıkması nedeniyle avans ödemesinin iadesini ve teslim alınmasını talep ettiklerini belirterek asıl davanın reddine, karşı davanın kabulüne, avans olarak ödenen 1.750.00 TL 'nin ve 1.000,00 TL maddi tazminatın davacı-karşı davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davacı-karşı davalı vekili; karşı davanın yasal sürede açılmadığını, ayrıca satış şartlarında malın iadesinin mümkün olmadığının kabul edildiğini savunarak karşı davanın reddini istemiştir....
Bu karine, malın veya ayıbın niteliği ile bağdaşmıyor ise uygulanmaz." 6502 sayılı Kanunun 11. maddesinde tüketicinin seçimlik hakları düzenlenmiş olup, buna göre; "Malın ayıplı olduğunun anlaşılması durumunda; tüketici, satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme, satılanı alıkoyup ayıp oranında satış bedelinden indirim isteme, aşırı bir masraf gerektirmediği takdirde, bütün masrafları satıcıya ait olmak üzere satılanın ücretsiz onarılmasını isteme, imkân varsa, satılanın ayıpsız bir misli ile değiştirilmesini isteme, seçimlik haklarından birini kullanabilir....