Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

K A R A R Davacı, malul sayılması gerektiğinin ve maluliyet aylığına hak kazandığının tespiti ile ödenmeyen aylıkların yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, davanın kabulü ile, davacının çalışma gücünün 2/3 ünü kaybettiğinin ve malul sayılması gerektiğinin tespiti ile davacıya 1.7.2011 tarihinden itibaren maluliyet aylığı bağlanmasına ve hak ediş tarihinden itibaren yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmiştir....

    Anabilim Dalı bölümleri gibi kuruluşların çalışma gücü kaybı olduğu iddia edilen kişide bulunan şikayetler dikkate alınarak oluşturulacak uzman doktor heyetinden, haksız fiilin gerçekleştiği tarihte yürürlükte olan Sosyal Sigortalar Sağlık İşlemleri Tüzüğü, Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği veya Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği hükümleri dikkate alınarak yapılması gerekmektedir. Somut olayda mahkemece ... ... Kurumu’ndan Sosyal Sigortalar Sağlık İşlemleri Tüzüğü, yeni ismiyle Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerine göre alınan bilirkişi raporunda davacı için %14,3 oranında daimi maluliyet ve 6 ay geçici işgöremezlik süresi belirlenmiş, mahkemece bu rapor hükme esas alınarak davanın kabulüne karar verilmiştir. Davalı yargılama sırasında maluliyet raporuna itiraz etmiştir. Davaya konu 25.3.2014 kaza tarihi itibari ile Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği yürürlüktedir....

      Adli Tıp İhtisas Kurulundan, 01.09.2013 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere 03.08.2013 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği de dikkate alınmalı, raporlar arasında çelişki olması halinde, Adli Tıp Genel Kurulundan 2013 tarihli Yönetmelik hükümleri de irdelenmek suretiyle, davacının maluliyet oranının en az %60 oranında olup olmadığı hususunda rapor alınmalı, var ise sigortalı olma tarihinden önce maluliyet halinin var olup olmadığı, var ise oranının kaç olduğu ve başlangıç tarihinin ne olduğu, davacının talep tarihi itibari ile bakıma muhtaç olup olmadığı araştırılmalı, sigortalılık süresi ve prim gün sayısına ilişkin şartların varlığı da ayrıca irdelenmek suretiyle 5510 sayılı Kanun'un 25 ve 26. maddelerinde öngörülen maluliyet aylığı bağlama koşullarının oluşup oluşmadığı irdelenmeli ve şayet maluliyet başlangıcının, tahsis talep tarihinden önceki bir tarih olduğu belirlenirse, tahsis talebini takip eden aybaşı, sonraki bir tarih...

        "İçtihat Metni" Dava, maluliyet oranının tespiti ve maluliyet aylığı bağlanması gerektiğinin tespiti ile ödenmeyen aylıkların tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece, ilamında yazılı gerekçelerle davanın reddine, karar verilmiştir. Hükmün, davacı avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. Davanın yasal dayanağı 5510 sayılı Yasa'nın 25. ve 26. maddesidir. Anılan madde; 4/a ve 4/b’li sigortalılar için “...çalışma gücünün veya iş kazası veya meslek hastalığı sonucu meslekte kazanma gücünün en az %60’ını kaybettiği...” Kurumca yetkilendirilen sağlık hizmeti sunucularının sağlık kurullarınca usulüne uygun düzenlenecek raporlar ve dayanağı tıbbi belgelerin incelenmesi sonucu Kurumun Sağlık Kurulunca tespit edilenlerin malul sayılacağı belirtilmiştir....

          SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hüküm fıkrasının 1.brndinde yer alan “Davacıya malüllük tespiti ile 27/10/2007 Tarihinden itibaren malüllük aylığı bağlanması gerektiğinin Tespitine,” rakam ve sözcükleri silinerek, yerine “Davacının 25.12.2007 tarihini takip eden ay başından itibaren (01.01.2008 tarihinden itibaren) maluliyet aylığı almaya hak kazandığının tesbitine” rakam ve sözcüklerinin yazılmasına ve hükmün bu düzeltilmiş şekli ile ONANMASINA, 25/09/2014 gününde oybirliği ile karar verildi....

            İhtisas Dairesine gönderildiğini ve bu Dairenin müvekkilinin maluliyet oranını E cetveline göre %15 olarak tespit ettiğini, bu Daireden gelen karara da davalı tarafça itiraz edildiğinden dosyanın bu kez de Adli Tıp İkinci Üst Kuruluna gönderildiğini, İkinci Üst Kurulun da maluliyet oranını %15 olarak belirlediğini, böylelikle müvekkilinin maluliyet oranının %15 şeklinde kesin olarak hesaplandığını, Adli Tıp İkinci Üst Kurulu'nun vermiş olduğu karar doğrultusunda %15 maluliyet oranının esas alınması ve müvekkilinin maluliyetinin bu orana çıkarılarak bu oran üzerinden müvekkiline gelir bağlanması ve gerekli işlemlerin yapılması için G.O.P Sosyal Güvenlik Merkezine yaptıkları başvurunun Kurumca yasaya ve hukuka aykırı şekilde reddedildiğini, Adli Tıp İkinci Üst Kurulu'nun vermiş olduğu karar doğrultusunda müvekkilinin iş göremezlik oranının %15 olarak tespiti ile kaza tarihinden itibaren müvekkilin maluliyetinin bu oran esas alınarak (kaza tarihinden itibaren) müvekkiline gelir bağlanmasına...

              Maluliyet oranının tespiti açısından kaza tarihi itibari ile yürürlükteki Maluliyet Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerine uygun şekilde usulüne uygun, denetime ve hüküm kurmaya elverişli olacak şekilde davacının maluliyet derecesi ve oranının belirlenmesi amacıyla, önceki raporun da irdelendiği yeni bir rapor alınıp sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz isteminin kabulü ile İtiraz Hakem Heyeti Kararının BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, 25/05/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                Davacının maluliyet oranının belirlenmesi açısından düzenlenen ve hükme esas alınan Dokuz Eylül Üniversitesi Uygulama ve Araştırma Hastanesi tarafından düzenlenen raporda başvuranın ,Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği ve Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği birlikte değerledirilmek suretiyle %21,2 oranında maluliyeti bulunduğunun tespit edildiği, davacının daha önce aldığı 06/02/2015 tarihli Engelli Sağlık Kurulu raporunda, başvuranın %47 oranında ve 16/10/2015 tarihli Özürlü Sağlık Kurulu raporuna göre %9 malul olduğunun belirlendiği, bu raporlar ile hükme esas alınan rapor arasında açıkça ve büyük oranda mübayenet bulunduğu anlaşılmakla maluliyet raporları arasındaki çelişki giderilmeden hüküm kurulması isabetli değildir. Bu durumda, mahkemece, Adli Tıp Kurumu 3....

                  Sağlık İşlemleri Tüzüğü) denilmek suretiyle alınan raporda; davacıda %8,2 oranında kalıcı maluliyet olduğu, geçici iş göremezliğinin 135 gün olduğu belirtilmiş, mahkemece hükme esas alınmıştır. Kaza tarihi 22.08.2012 itibariyle yürürlükte olan " Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği" hükümleri esas alınması gerekirken yazılış şekli gözetildiğinde tüzük hükümlerinin mi, yönetmelik hükümlerinin mi esas alındığının tespiti mümkün bulunmayan %8,2 oranında kalıcı maluliyet olduğuna dair raporun hükme dayanak yapılması ve davacı tarafından sunulan 10/01/2012 tarihli rapor ile 06/05/2015 tarihli 3126 sayılı rapor arasındaki çelişki giderilmeksizin 06/05/2015 tarihli 3126 sayılı tarihli raporun hükme esas alınması doğru olmamıştır....

                    Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde davanın kabulüne; davacının 16.05.2005 tarihi itibariyle çalışma gücünün en az 2/3'ünü kaybetmiş olduğunun tespiti ile maluliyet aylığına hak kazandığının tespitine, karar verilmiştir....

                      UYAP Entegrasyonu