WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

O nedenle sözleşmenin 14. Maddesinin uygulanması imkanı yoktur. Mahkemece sözleşmenin feshi ile ödenen bedelin iadesine ve verilen senetlerin iadesine karar verilmesi gerekirken, yanlış değerlendirme ile yazılı şekilde davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenle temyiz edilen kararın davacı yararına BOZULMASINA, 12.12.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    Davalı-birleşen dosya davacısı vekili istinaf dilekçesinde özetle, asıl davada davacı tarafın sözleşmeden kaynaklanan edimlerini yerine getirmemesi nedeniyle sözleşmenin feshedildiğini, sözleşmenin feshiyle senetlerin geçerliliğini yitirdiği, bu nedenle aleyhlerine vekalet ücretine hükmedilmesinin hatalı olduğunu, birleşen davada ise alacaklarının 67.320,00 TL olarak hesaplandığını, davalı tarafından ödenen 27.030,00 TL'lik bedel mahsup edildikten sonra 40.289,00 TL'ye hükmedildiğini, yapılan mahsup nedeniyle kısmen kabul kısmen red kararı verilmesinin hatalı olduğunu ileri sürerek istinaf talebinde bulunmuştur. GEREKÇE: İlk derece mahkemesinde görülen asıl dava 37530 numaralı satış vaadi sözleşmesinin 4077 sayılı yasa aykırı olması nedeniyle feshi ödenen paraların iadesi ve borçlu olmadığının tespiti 37529 yevmiye nolu satış vaadi sözleşmesinin feshi, yapılan kesintilerin 4077 sayılı yasaya aykırı olması nedeniyle iadesi istemine ilişkindir....

    Davacı dava dilekçesinde ayıplı malların satıcıya iadesi ile ödediği bedelin istirdadını istemiştir. Bu durumda davacının açıkça sözleşmeden döndüğü ve sözleşmenin feshini talep ettiği kuşkusuzdur. 4077 sayılı yasanın 4.maddesine göre tüketici, ayıplı mal teslimi halinde bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misli ile değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir. Satıcı tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür. Her ne kadar yasada “ Tüketicinin sözleşmeyi sona erdirmesi, durumun gereği olarak haklı görülemiyorsa, bedelden indirim ile yetinilir.” Hükmü mevcut ise de somut olayda dava konusu edilen satıma konu eşya mobilya olup her zaman göz önünde bulunan ve umulan faydadan ziyade estetik amaçlı olarak kullanılması hedeflenen bir mal olduğundan tüketicinin ayıplı eşyanın görüntüsüne katlanmasını beklemek doğru değildir....

      Mahkemece tarafların tacir olup olmadıkları araştırılmalı, tacir olmadıklarının anlaşılması halinde dava asliye hukuk mahkemesi sıfatıyla görülmelidir. 2- )Dava sözleşmenin feshi ve çeklerin iadesi istemine ilişkindir. Mahkemece, 3.000,00- TL harca esas değer gösterilerek açılan sözleşmenin feshi ve çeklerin iadesi davasında dava konusu sözleşmenin değeri olan 300.000,00- TL üzerinden nispi harç tamamlanmamıştır. Bu tür davalar, 492 sayılı Harçlar Kanunu'nun 16. maddesi uyarınca nispi harca tabidir. Bu durumda mahkemece, dava konusu sözleşmenin değeri üzerinden hesaplanacak harcın ikmal ettirilmesi zorunludur. Harçlar Kanunu’nun 32. maddesi gereğince eksik harç tamamlanmadan müteakip işlemleri yapılmaz. Mahkemece harcın ikmali için aynı kanunun 30. maddesi uyarınca süre verilerek, re'sen eksik harcın tamamlatılması gerekirken eksik nispi harçla davanın yürütülüp karar verilmesi doğru olmamıştır. (Yargıtay 15. HD., 2018/4743 E., 2018/4335 K.; Yargıtay 23....

      -TL bedelli iki adet çeki avans olarak alındığını, davalı ile yapılan protokole göre bu avans çeklerinin karşılığı ... tarihine kadar mal olarak karşılanacağının düzenlendiğini, protokol ile belirlenen süreye güvenen müvekkil çekleri piyasaya verdiğini, sözleşmenin taraflarının tacir olduğunu, 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 18/2. maddesine (mülga 6762 Sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 20/II. maddesine) göre her tacirin, ticaretine ait bütün faaliyetlerinde basiretli bir iş adamı gibi hareket etmesi gerektiğini, sözleşmenin imzası, ifası ve feshi aşamalarının hepsinde gözetilmesi gereken ilkelerden olduğunu, imzalanmış sözleşmenin yürütümü sırasında hukukun genel ilkelerinden olan 4721 Sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 2. maddesi gereğince de, hak ve borçların kullanımı ve ifasında da iyiniyet kurallarına uyulmasının gerekli olduğunu belirterek sözleşmenin feshi için hiç bir sebep öne sürmeyen davacının, tek taraflı fesih hakkını kullanmasının TMK'nun 2 maddesindeki iyi niyet kuralına aykırı...

        olarak sözleşmenin kiracı tarafından feshi halinde de), kiracı finansal kiralama konusu mal yahut malları kiralayana geri vermek ve teslim etmekle yükümlüdür....

          Akabinde ödenen bedelin iadesi hususunda anlaşma yapılmış ve buna göre alıcının fesih tarihine kadar yapmış olduğu ödemelerin 1 ay sonra başlamak üzere yasal faizi ile birlikte 3 eşit taksit halinde iade edileceği kararlaştırılmıştır. Her iki tarafın tacir olduğu ve sözleşmenin feshi halinde ödenen bedelin iadesi konusunda sözleşmede açık hüküm bulunduğu dikkate alınarak davacı vekilinin taşınmazın rayiç değeri yönünden bilirkişi incelemesi yapılması talebi ile ödenenin güncel değeri yönünden değerlendirme yapılması talebi reddedilmiştir....

            "İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Hakimliği Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalı-k.davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Asıl dava, sözleşmenin haksız feshi nedeni ile uğranılan menfi ve müspet zararın tazmini, karşı dava, sözleşmenin haklı feshi nedeni ile yapılan avans niteliğindeki ödemelerin tahsili istemine ilişkindir. Yerel mahkemede görülen davanın yapılan açık yargılaması sonucunda somut olayda 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu hükümlerinin uygulanması gerektiği ve bu kanunun düzenlediği hukuksal ilişkilerden doğan davalarda görevli mahkemenin Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi olduğu gerekçesiyle dava dilekçesinin görev yönünden reddine karar verilmiştir....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TÜKETİCİ MAHKEMESİ Taraflar arasında sözleşmenin iptali, menfi tespit ve bedel iadesi davasının yargılaması sonucunda; davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen kararın süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı, 9.8.2006 tarihli devre tatil sözleşmesi imzaladığını, ancak tatil hakkını hiçbir şekilde kullanmadığını, tarafına tatil hakkını kullanmak üzere yer teslimi yapılmadığını, sözleşmenin haksız şartlar içerdiğini, cayma belgesinin verilmediğini, bu nedenlerle fesih koşullarının oluştuğunu 26.5.2015 tarihli ihtarla sözleşmeyi feshederek, ödemiş olduğu paranın iadesini istemişse de talebinin kabul edilmediğini ileri sürerek, sözleşmenin feshi, borçlu olmadığının tespiti ile ödediği 22.036,00 TL’nin avans faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini...

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki sözleşmenin iptali ve bedel iadesi davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, davalıdan mesken olduğu düşüncesi ile satın aldığı dairenin vasfının tapuda büro olarak göründüğünü, bu durumun düzeltilmesi için davalının taahhütte bulunduğunu ancak tapuda cins tahsisini yaptırmadığını, bu durumun hukuki ayıp niteliğinde olduğunu ileri sürerek sözleşmenin feshi ile davalıya ödemiş olduğu bedelin davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı, davacının tapudaki bu durumu bilerek taşınmazı satın aldığını, davacıya başka daire verilmesi için teklifte bulunulduğunu ancak kabul etmediğini ileri sürerek davanın reddini savunmuştur....

                  UYAP Entegrasyonu