Mahkemece, hem sözleşmenin feshinin, hem eksik ... bedelinin istenemeyeceğine, asıl amacın eksik ... bedelinin tahsili olduğuna ve bilirkişi raporuna dayanılarak eksik ... bedeli olarak taleple bağlı kalınarak 1.000,00 TL nin dava tarihinden faizi ile tahsiline, sözleşmenin feshi isteminin reddine karar verilmiş ; hüküm,davacı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Davacı, akde aykırılık nedeni ile akdin feshi ile eksik ... bedelinin tahsili talebi ile eldeki davayı açmıştır. Mahkemenin de kabulünde olduğu gibi davacı, BK 96 vd maddeleri uyarınca hem akde aykırılık nedeniyle sözleşmenin feshini, hem de bundan kaynaklanan müspet zararının tazminini isteyemez. Çünkü sözleşme fesih edilerek geçersiz olduktan sonra , artık sözleşmeye dayanılarak borcun yerine getirilmemesinden kaynaklanan zarardan söz edilemez....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki sözleşmenin feshi, bedel iadesi davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. K A R A R Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre yerinde olmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda dökümü yazılı 4,00 TL. kalan harcın temyiz edenden alınmasına, 09/02/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....
de yer göstermediği gibi evin yapılacağı arsanın tapusunun da olmadığını açıkladığı, bu durumda davalı temerrüdünün gerçekleşmediği, akdin feshi şartlarının da oluşmadığı kabul edilerek dava reddedilmiştir. Taraflar arasındaki sözleşme bedel karşılığı inşaat yapımına ilişkin eser sözleşmesi olup tek taraflı fesih mümkündür. Davacı da davasında ödediği bedelin iadesini isteyerek sözleşmeyi fesih iradesini ortaya koymuş, davadan önce çektiği ihtarnamede de sözleşmeyi feshettiğini davalıya bildirmiştir. Sözleşmenin tek yanlı feshi mümkün olduğuna göre mahkemece işin esasına girilerek, davalı savunmaları da değerlendirilmek suretiyle iadesi gereken miktarın olup olmadığı, varsa miktarının saptanıp sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, hukuki değerlendirmede hataya düşülerek davanın reddi doğru olmamış, bozulması gerekmiştir....
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davada tüketici mahkemeleri görevli olmadığından davacının cayma hakkı bulunmadığını, müvekkilinin sözleşmenin kendisine yüklediği bütün edimlerini yerine getirdiğini, taşınmaz tamamlanmış ve faaliyette olduğundan sözleşmenin öngördüğü tüm şartları taşımakta olup davacının ikame etmiş olduğu davada, giderilmesi gereken bir mağduriyeti bulunmadığından haksız davanın hem usulden hem de esastan reddini talep etmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, devre mülk sözleşmesinden kaynaklanan sözleşmenin feshi, bedel iadesine ilişkindir. İlk derece mahkemesince davanın kabulü ile taraflar arasında düzenlenen sözleşmenin feshi ile ödenen bedelin yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya iadesine yönelik hüküm kurulduğu anlaşılmıştır. Davacının tapu iptali talebi açısından ise dosya tefrik edilerek yetkisizlik kararı verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki sözleşmenin feshi,senet iptali, bedel iadesi davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü....
Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 19.03.2013 gün ve 2011/612-2013/123 sayılı hükmü onayan Dairemizin ... gün ve ... sayılı ilamı aleyhinde davacı vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan sözleşmenin feshi nedeniyle ödenen iş bedelinin iadesi amacıyla girişilen icra takibine vâki itirazın iptâli, takibin devamı ve icra inkâr tazminatının davalıdan tahsili istemlerine ilişkin olup, mahkemece davanın reddine dair verilen kararın onanmasına dair Dairemiz ilâmının kaldırılması ve mahalli mahkemesince verilen hükmün bozulması istemiyle davacı iş sahibi şirket vekilince bu kez karar düzeltme yoluna başvurulmuş, dosya yeniden incelenmiştir. 1-Yargıtay ilâmında belirtilen gerektirici nedenler karşısında 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü...
Tüketici Mahkemesinin 2016/31 esas sayılı dosyası ile birleştirme talep ve dava etmiş, davalılar Haktan İnşaat ve T6'in husumet itirazında bulunarak, dava konusu inşaatın müteahhidi olmadıkları savunmasında bulunmuşlar, Mahkemece asıl ve birleşen dosya bakımından davacının sözleşmenin feshi ve bedel iadesi talebi yerinde görülmeyerek değer kaybı talebinin kısmen kabulüne karar verilmekle, karar davacı ve davalılar Haktan İnşaat ve T6 vekilince istinaf edildiği; görülmüştür. Dava konusu taşınmaza ait tapu kaydının incelenmesinde; 06/06/2013 tarihinde satış sureti ile davacıya devredildiği ve taşınmazın halen davacı adına tapuda kayıtlı olduğu anlaşılmıştır. Davacının bildirmiş olduğu deliller doğrultusunda Tapu Kaydı, Taşınmaz Satış Vaadi Sözleşmesi, Belediyeden İskan, İnşaat, ruhsat evrakları ve tüm teknik projelerin Cd....
görüşmelerde sözleşmenin ifa edileceği umudu içerisinde beklediğini, ancak, yaklaşık 10 yıldır geçen süre sözleşmenin ifa edileceği umudunu ortadan kaldırdığını, bu sebeple sözleşme kapsamında müvekkilin ödediği bedellerin güncel değer üzerinden ödenmesi talebi ile işbu davayı ikame ettiklerini belirterek, Davanın kabulü ile, müvekkil ile davalı arasında akdedilen sözleşmenin iptaline,sözleşme karşılığında müvekkilce ödenen bedellerin hakkaniyet ve denkleştirici adalet ilkesi gereği güncel değeri hesaplanarak faizi ile birlikte müvekkile iadesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
kusur atfedilemeyeceği birlikte değerlendirildiğinde davaya konu cep telefonun ayıplı mal niteliğinde olduğunu, davacının dosyaya yansıyan gerçek iradesinin en başından bu yana sözleşmenin feshi seçimlik hakkının kullanımı olduğu anlaşılmakla, şartları oluşan davanın kabulü ile sözleşmenin feshine karar verilmesi gerekir iken davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır....
Yanlar arasındaki 05.11.2010 tarihli sözleşme nakit bedel karşılığı düzenlenmiş olup, fesih tek taraflı irade beyanı ve bunun karşı tarafa ulaşması ile hukuki sonuç doğuracağı, arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmelerinde olduğu gibi fesih ve ileriye etkili fesih ile tasfiye için mahkeme kararına ihtiyaç bulunmamaktadır. İş sahibi tarafından sözleşmenin feshi halinde feshin haksız olduğu, fesih gerekmeyip tasfiye gerektiği ve bunun sonuçları ile ilgili eda davası açılması mümkündür. Davacının davasında tasfiye talebi yanında eda istemi bulunmamaktadır. Bu durumda mahkemece sözleşme feshedilmeden ve davacının istediği tasfiye talebine bağlı olarak herhangi bir eda talebi olmaksızın tasfiye kararı verilmesini isteme ve tek başına tasfiye davası açmakta hukuki yararı bulunmadığından, davanın dava şartlarından olan hukuki yarar yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi yerine bu husus gözden kaçırılarak kabul kararı verilmesi doğru olmamış, bozulması uygun görülmüştür....