K A R A R - Dava, eser sözleşmesi nedeniyle ödenen bedelden indirim ve bu miktarın tahsili talebi ile açılmış olup, mahkemece bozmaya uyularak davanın reddine dair verilen hüküm, davacı vekili tarafından yasal süresi içinde temyiz edilmiştir.Davacı vekili, müvekkili şirkete ait iş yerindeki döşeme ve duvarda kullanılacak malzeme kaplaması yapımının 103.423,00 TL bedel ile yapılması için davalı şirket ile anlaşıldığını, davalının işe başladıktan sonra anlaşma gereği tüm işleri tamamlamadığını, yere döşenen mermerlerde renk farkı ve simetri sorunları olduğunu, döşeme ve duvar kaplamalarındaki ayıplar nedeniyle, bütün masrafları yükleniciye ait olmak üzere eserin ücretsiz onarılmasını, aksi halde, ayıp oranında bedelden indirim uygulanarak bu bedelin davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, işin yapım bedelinin 103.423,00 TL olduğu ve davacı tarafın kendilerine işe başlama sırasında ve sonraki 3 değişik tarihte toplam 75.000,00 TL ödediklerini ve bakiye 28.423,00 TL kaldığını...
Bu itibarla, hükmedilen bedelden, mahkemece belirlenecek davacı idarenin kusuru oranında indirim yapılması zorunludur. Mahkemece, olayda davacı idarenin de müterafik kusurlu olduğu, verilen taahhütnamenin davacı idarenin kusurunu bertaraf etmeyeceği kabul edilerek, davacının takdir ve tayin edilecek kusuru oranında bedelden indirim yapılmak suretiyle hüküm kurulması gerekirken, yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir. SONUÇ: 1.bentte açıklanan nedenlerle davalının diğer temyiz itirazlarının reddine, 2. bent gereğince, temyiz edilen kararın davalı yararına BOZULMASINA, 900,00 TL duruşma avukatlık parasının davacıdan alınarak davalıya ödenmesine, peşin alınan 2.494.05 TL. temyiz harcının istek halinde iadesine, 24.4.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2019/900 Esas KARAR NO : 2021/1054 DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 15/11/2019 KARAR TARİHİ : 09/11/2021 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 13/12/2021 Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; ... Otel'de 05.06.2018 tarihinde saat 22.10 civarında havuz operatörü ...'nın havuz makine dairesi kontrolü sırasında dairenin su basmış olduğunu görmüş olduğunu, yapılan incelemeler sonucunda hasarın kum filtresinin patlaması sonucu meydana geldiğinin ortaya çıkmış olduğunu, ilgili kum filtresinin .... marka 1600mm özellikli olduğunun bu markaya ait makinelerin .......
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk derece mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı yazılı kararıyla; "kural olarak 6502 sayılı kanunun 11 inci maddesine göre tanınan seçimlik hakların terditli olarak ileri sürülmesi mümkün olmamakla birlikte misli ile değişim mümkün olmaz ise ayıp oranında indirim hakkının kanunun açık düzenlenmesinden kaynaklı olarak ileri sürülebileceği, zira madde ile açıkca ücretsiz onarım veya malın ayıpsız misli ile değiştirilmesinin satıcı için orantısız güçlükleri beraberinde getirecek olması hâlinde tüketici, sözleşmeden dönme veya ayıp oranında bedelden indirim haklarından birini kullanabilir....
Lt Şt’i 2 yıllık zamanaşımı süresinin dolduğunu ,üretimden kaynaklanan hata bulunmadığını, davanının reddinin gerektiğini,aksinin kabulü halinde bile davacının aracı kullanmaktan dolayı elde ettiği menfaatin iadesi gereken bedelden düşürülmesinin gerektiğini savunarak, davanın reddini dilemiş; diğer davalı savunmada bulunmamıştır....
Bu maddeye göre iş sahibinin seçimlik hakları sözleşmeden dönme, bedelden indirim yapılmasını veya ayıbın giderilmesini talep etme haklarıdır. Tespit edilen ayıba göre davalının bedelden indirim hakkı kabul edilmelidir. Davacının edimine karşılık bilirkişi raporuyla tespit edildiği üzere bakiye 6.664,20 TL iş bedelinin olduğu anlaşılmıştır. Öte yandan davacı ilave işler yaptığını iddia etmişse de davalı aralarında böyle bir sözleşme ilişkisi olmadığını savunmuş ayrıca yapıldığı iddia edilen ilave işler mahallinde tespit edilememiş olmakla davacının bu iddiasını ispat edemediğinin kabulü gerekmiştir. Davacının bakiye iş bedeli tespit edilmiş ise de davalı yan işin süresinde teslim edilmemesinden kaynaklı cezai şart alacağının olduğunu ve bunun mahsubunu cevap dilekçesiyle talep etmektedir. Taraflar arasındaki sözleşmede teslim tarihi 27.08.2016 olarak belirlenmiştir. Taraflar arasındaki mail görüşmeleri dosyaya sunulmuştur....
Eser, kararlaştırılan götürü ücretten daha fazla masraf ve emekle meydana çıkarılsa bile, yüklenici kural olarak götürü bedelin artırımını isteyemeyeceği gibi, daha az masraf ve emekle yapılmış olsa da iş sahibi bedelden indirim yapılmasını talep edemez. Dolayısıyla, götürü olarak kararlaştırılan iş bedeli içerisinde davalının dava dışı belediyeye ödediği ecrimisil miktarı da bulunmaktadır. Bu bedelden de davacı sorumlu olacağından, davalı tarafından yapılan ecrimisil ödemesi istenemez. Yapılan bu saptamaya göre, davanın reddi yerine istemin defter durumuna göre incelenerek hüküm altına alınması doğru olmadığından, karar bozulmalıdır. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde iadesine, 06.02.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Şayet iş belirtilen derecede ayıplı değilse bedelinden tenzil (bedelden indirim) isteyebilir. Somut olayda hükme esas alınan bilirkişi raporuyla davalı tarafça yapılıp davacıya teslim edilen ve iade faturası ile davalı yükleniciye iade edilen kumaşların haslık derecelerinin düşük ve çok düşük olması nedeniyle gizli ayıplı olduğu saptanmıştır. Dinlenilen davacı tanıklarının beyanları ile de ortaya çıkar çıkmaz ayıp ihbarının yükleniciye yapıldığı, giderilmemesi üzerine 13.02.2002 tarihli ihtarnamenin keşide edildiği anlaşılmaktadır. Bu durumda gizli ayıbın varlığının sabit olması ve ayıp ihbarının süresinde yapılmış olması nedeniyle eserin sahibi tarafından kullanılamayacak ve kabule icbar edilemeyecek derecede kusurlu olup olmadığı veya bedelden tenzilin gerekip gerekmediği ve davacının istemekte haklı olduğu alacak miktarı konusunda bilirkişi kurulundan ek rapor alınarak davanın sonuçlandırılması gerekir....
Eksik ve kusurlu işler bedeli mahkemece hüküm altına alındığından ve hükmedilen bu bedelden götürü bedelin ödenmeyen kısmının mahsubu yapılmadığından, eldeki davada götürü bedelden ödenmeyen kısım olan 21.700,00 TL’nin hüküm altına alınması gerekirken yazılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmiş olması doğru olmamış, kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle kararın temyiz eden davacı yararına BOZULMASINA, 550,00 TL duruşma vekâlet ücretinin davalıdan alınarak Yargıtay duruşmasında vekille temsil olunan davacıya verilmesine, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, 22.01.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Eser, kararlaştırılan götürü ücretten daha fazla masraf ve emekle meydana çıkarılsa bile, yüklenici kural olarak götürü bedelin artırımını isteyemeyeceği gibi daha az masraf ve emekle yapılmış olsa da iş sahibi bedelden indirim yapılmasını talep edemez. Somut olaya gelince; yapılan keşif sonucu düzenlenen 27.02.2009 tarihli bilirkişi raporunda eserdeki ayıpların nitelikleri açıklanmış, parasal karşılığı ise 6.000,00 TL olarak belirtilmiştir. Ayıplı işlerin tümü, davalının sözleşmeyle yapımını üstlendiği iş kalemlerine ilişkindir. 05.06.2008 keşide tarihli ve 5.000,00 TL bedelli çek de iş bedeline karşılık verildiğinden, eserin bedeli olarak artık bu çekin ödenmesi gerekmez. Ne var ki, davacı kararlaştırılan götürü bedel olan 86.000,00 TL’nin 83.000,00 TL’lık bölümünü ödediğinden, eserdeki ayıplı işler sebebiyle davalıya 3.000,00 TL borçludur....