, yönünde görüş bildirildiği, 07/08/2019 tarihli bilirkişi raporunda ise yapılan işin ihtiyacı karşılamaması nedeniyle bedelden %50 oranında indirim yapılabiceği yönünde görüş bildirildiği, dosyada tüm raporların yapılan işin maliyeti ve ihtiyacı karşılaması noktasında birbiriyle uyumlu olduğu, iş bedelinin tamamının KDV dahil 23.600-EU olması, asıl dosya davacısı tarafından yapılan ısıtma sisteminin çalışır olması karşısında otelin ihtiyacını karşılama oranına göre tespit edilen 20.228,57-EU tutarında indirim yapılmasının hakkaniyete uygun olmayacağı, aynı nedenlere bedelde %50 oranında indirim yapılmasının hakkaniyet gereği olduğu taktir edilmekle, asıl davada davacı tarafından takibe konu edilen bedelden birleşen davada da talep edilen %50 oranında indirim yapılmak sureti ile (hükmün infaz edilebilir olmasını sağlamak amacıyla indirim yapılan kısım asıl davada hükmedilen alacak bedelinden indirilerek) asıl davanın kısmen kabulüne birleşen davanın da talebin asıl davada değerlendirilmiş...
GEREKÇE: Dava, malın ayıplı olmasından kaynaklanan ayıp oranında bedelde indirim istemine ilişkindir. İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen ilk derece mahkemesi kararı hakkında 6100 sayılı HMK nun 355.maddesindeki düzenleme gereğince; istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık olup olmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır....
Buna göre dava konusu taşınmazın tapu kaydında görülen tevhid ve ifraz ile ilgili işlemlerin dayanak belgeleri dosyaya getirtilerek, dava konusu taşınmazın değerlendirme tarihi (13.02.2009) itibariyle imar mevzuatı çerçevesinde oluşmuş bir imar parseli olup olmadığı tapu müdürlüğü ve belediye başkanlığı imar müdürlüğünden sorulup belirlenerek, imar parseli ise somut emsalde imar parseli olduğundan dava konusu taşınmazın somut emsalle yapılan karşılaştırmasından sonra herhangi bir düzenleme ortaklık payı indirimi yapılmaması, imar parseli değil ise; dava konusu taşınmaz için düzenleme ortaklık payına karşılık olarak indirim yapılmadan önce ilgili belediye başkanlığı imar müdürlüğünden bu taşınmazın imar düzenlemesi yapıldığında İmar Kanunu'nun 18/2. maddesi ve ilgili Yönetmelik hükümleri uyarınca imar planı çerçevesinde tabi olacağı kayıp oranı sorulup, bu oranda bedelden indirim yapılması, bunun tespitinin mümkün olmaması halinde ise de %40 oranında indirim yapılması...
Tespit edilen dönem üzerinden 5 yıl geçmekle talep edilen yeni dönem(07.07.2012-07.07.2013) kira bedelinin yine hak ve nesafet kurallarına göre takdiri gerekmektedir.Somut olayda, hükme esas alınan bilirkişi raporuna bakıldığında, emsal araştırmasına göre, mevcut kira miktarının ÜFE oran hesaplamasına göre,boş olarak kiraya verilmesi halinde ve son olarak hak ve nesafet kurallarına göre yapılan değerlendirmeler ayrı ayrı kalemler halinde hesaplanmış, mahkemece, davalının davaya konu yerdeki kiracılık süresi dikkate alınarak hak ve nesafet kurallarına göre bilirkişilerin tespit ettiği bedelden belirli bir indirim yapılması gerekiyor ise de, bilirkişiler tarafından tespit yapılırken bu kural göz önüne alındığı gerekçesiyle 07.07.2012-07.07.2013 dönemi kira bedelinin stopaj ve fon giderleri dahil 25.000 TL olarak tespitine karar verilmiştir....
TÜKETİCİ MAHKEMESİ TARİHİ : 01/06/2021 NUMARASI : 2020/268 ESAS - 2021/236 KARAR DAVA KONUSU : AYIP ORANINDA BEDELDEN İNDİRİM KARAR : İlk derece mahkemesinin yukarıda belirtilen kararı aleyhine davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuş ve talebin süresinde olduğu anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA :Davacı vekili tarafından ilk derece mahkemesine verilen dava dilekçesinde özetle; Davalının 537.500,00- TL bedelle satın alınan taşınmazın yüklenicisi ve satıcısı olduğunu, müvekkilinin taşınmazı satın aldığı tarihten itibaren yüklenici ile birçok görüşme gerçekleştirdiklerini ve sitedeki ayıp ve eksikliklerin giderilmesinin istediklerini, vaadedilen özelliklere sahip olayan sitedeki ayıplı imalatların ve eksikliklerin 30 gün içerisinde giderilmesi bu mümkün değilse ayıp ve eksiklikler oranında bedelden indirim yapılarak müvekkiline 150.000,00- TL ödenmesi için Antalya 15....
Aksi hâlde tüketici diğer seçimlik haklarını kullanmakta serbesttir. (5) Tüketicinin sözleşmeden dönme veya ayıp oranında bedelden indirim hakkını seçtiği durumlarda, ödemiş olduğu bedelin tümü veya bedelden yapılan indirim tutarı derhâl tüketiciye iade edilir. (6) Seçimlik hakların kullanılması nedeniyle ortaya çıkan tüm masraflar, tüketicinin seçtiği hakkı yerine getiren tarafça karşılanır. Tüketici bu seçimlik haklarından biri ile birlikte 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu hükümleri uyarınca tazminat da talep edebilir." hükmüne yer verilmiştir....
Mahkemece, yukarıda açıklanan esaslara göre, davacı alıcının sözleşmeden dönme isteminin kabulü ile varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde bedelden indirim kararı verilmesi doğru olmamış mahkeme kararının bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle hükmün davacı lehine BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 30.06.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Bu haklar onarım hakkı, sözleşmenin feshi ile bedelin iadesi hakkı ve bedelden indirim hakkıdır. TKHK ve BK tüketici ile tüketici olmayanlar arasında hakların kullanımı yönünden ayrı koşullar öngörmüştür. Davacı tüketici olmadığından burada TKHK hükümleri değil BK hükümleri nazara alınması gerekmektedir. Davacı bir kez seçimlik hakkını onarım hakkından yana kullanmakla ayıp dolayısıyla seçimlik hakkını tüketmiştir. Hem onarım hakkı hem bedelden tenzil isteme hakkı talep edilmesi mümkün değildir. Davacının talebi onarım dolayısıyla araçta meydana gelen değer kaybının tazmini istemidir. Bu zarar onarım hak kullanılmadan önce diğer seçimlik haklardan olan bedelin tenzili istemi kapsamındadır zira davacının seçimlik hakkı bedelin tenzili yönünden olsaydı zararı bu yönler dikkate alınarak hesaplanarak bedelden tenzil miktarı belirlenecek idi....
Bu durumda taraflar arasında geçerli olan sözleşme 01.11.2009 tarihli kira sözleşmesidir. 5 yıllık süre tamamlandığından davacının talep ettiği dönem hak ve nesafet dönemi olup mahkemece kiralanan taşınmazın emsal ve rayiç kira bedelleri göz önünde bulundurularak boş olarak getirebileceği aylık kira bedelinin brüt olarak tespit edilmesi bu bedelden davalının eksi kiracı olduğu gözetilerek hakkaniyete uygun oranda indirim yapılması ve sonucuna göre davalının kabul edip ödediği maktardan az olmamak üzere kira bedelinin tespitine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile davacının kabul etmediği 02.11.2014 tarihli kira sözleşmesine dayanılarak davanın reddine karar verilmesi doğru değildir. Hüküm bu nedenle bozulmalıdır....
Yapılan incelemede; emsal karşılaştırması sonucu bulunan m2 birim fiyatından taşınmazın heyelan alanında kaldığı gerekçesiyle indirim yapılarak değer biçilmesi doğru olmadığı gibi; 2942 Sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine 6459 sayılı Yasanın 6. maddesi ile eklenen hüküm uyarınca, dava dört ay içerisinde sonuçlandırılamadığından, Anayasa Mahkemesinin 19.12.2013 tarih ve 2013/817 başvuru numaralı 1....