ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2017/525 Esas KARAR NO : 2018/93 DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) DAVA TARİHİ : 18/08/2017 KARAR TARİHİ : 13/02/2018 Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dilekçesinde özetle; müvekkilinin Yunus tabir edilen Emniyet mensubu olduğunu,... tarihinde görevli olduğunu, ... sevk ve idaresindeki ... plakalı taksi ile sürücüsü ...'ın sevk ve idaresindeki... plakalı polis motorsikletinin çarpışması sonucu yaralandığını, Antalya ... ASCM'nin .../... E .../... K sayılı dosaysında yargılama yapıldığını iş bu dosyadaki kaza tespit tutanağı ve ceza dosyasına göre kazanın oluşumunda motosiklet sürücüsü ...'...
GEREKÇE :Dava, acentelik sözleşmesinin haksız feshi nedeniyle denkleştirme tazminatı, maddi ve manevi tazminat ile sözleşme süresince kesintisi yapılan bedellerinin iadesi istemine ilişkindir.Davacı, davalı ile aralarındaki acentelik sözleşmesinin davalı tarafından süresinden önce haksız olarak feshedildiğini ileri sürerek; haksız fesih nedeniyle kar kaybı, denkleştirme tazminatı, tahsil komisyonu tazminatı, vadesi geçmiş alacak yansıtmaları, tahsilatı yapılamayan müşteri yansıtmaları, personel için kesilen tazminatlar, personelin fazla mesai yansıtması, ölçüm tartım yansıtması, el terminali tamir bedeli yansıtması, maktu evrak, kırtasiye, personel giysi yansıtma, haksız uygulanan cezalar, yoksun kalınan kar, haksız katsayı uygulamasından kaynaklanan maddi zarar, haksız iade faturası yansıtmaları adı altında sözleşmenin haksız feshi nedeniyle maddi ve manevi tazminat ve davalı tarafından haksız yere yansıtılan bedellerin iadesi isteminde bulunmakta olup, mahkemece bilirkişi raporu doğrultusunda...
Mahkemece, davanın kısmen kabulü, aracın davalıya iadesine, aracın fatura bedelinden 2.150,00 TL'lik değer kaybının mahsubu ile 33.022,00 TL araç bedelinin aracın davalılara iadesinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalıların tüm temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2- Dava, satın alınan araçtaki boyanın gizli ayıplı olduğu iddiasıyla açılan aracın misli ile değiştirilmesi talebine ilişkindir. Mahkemece aracın bedelinin davacıya ödenmesine karar verilmiş ve fatura bedelinden aracın yaptığı kazalardan ve kullanım sırasında oluşan hasarlardan kaynaklanan değer kaybı düşülmüştür. Davacı dava dilekçesinde değişim ve bedel iadesi talebinden bulunmuştur. Davacın talebi öncelikle aracın misli ile değiştirilmesi talebidir....
İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLERİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, tüketicinin satıcıya karşı açmış olduğu ayıplı mal satışından kaynaklanan bedel indirimi talebine ilişkindir. Taraflar arasında yapılan satış sözleşmesinin tarihi 09/07/2018 olduğu dikkate alındığında uygulanacak olan yasanın 6502 sayılı TKHK olduğu ihtilafsızdır. Davacı dava dilekçesinde ayıplı malın ayıp oranında bedel iadesi talebinde bulunmuş ve netice kısmında aracın satış bedeli üzerinden ayıp oranında bedel indirimi yapılarak bu bedelin dava tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte tarafına ödenmesini talep etmiştir. Ancak mahkemece hatalı bir değerlendirme ile doğası gereği belirsiz alacak davası olarak açılan bu davada dava değerinin davacının bildirmiş olduğu satış değeri olduğu kabul edilmek suretiyle davanın kısmen kabul kısmen reddi şeklinde hüküm kurulduğu davacıya dava değerine ilişkin talebi hususunda 6100 sayılı HMK'nın 31.madde doğrultusunda süre verilerek belirleme yapılmadığı anlaşılmıştır....
Aile Mahkemesi' nin 2009/84 Esas sayılı dava dosyasında açılan boşanma, 20.000.00.TL maddi ve 30.000.00.TL manevi tazminat, 1.000.00.TL tedbir ve yoksulluk nafakası, 1.580.00.TL bedelli ziynet eşyası ve 15.000.00.TL değerli mal rejiminin tasfiyesi davasında davalıyı temsil ettiğini, tazminat, yıllık nafaka yönünden kurtardığı miktarların %15'i ve mal rejiminin tasfiye talebi yönünden tespit edilecek dava değerinin %15'i oranında vekalet ücretinin ödenmesi hususunda şifahi olarak davalı ile anlaştığını, davalının açtığı boşanma davasının reddine, karşı açılan boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına, davalı aleyhine 4.000.00.TL maddi tazminat aylık 200.00.TL tedbir ve yoksulluk nafakası, aylık 150.00.TL iştirak nafakası, 730.00.TL ziynet eşyası bedelinin tahsiline, manevi tazminat talebinin reddine, mal rejimi talebinin ayrılmasına karar verildiğini, davalıyı toplam 66.650.00.TL bedel ödemekten kurtardığını, ayrılan mal rejimi davası devam ederken davalının 23.06.2011 tarihinde...
Dava konusu uyuşmazlık, nişanın bozulması nedeni ile maddi ve manevi tazminat talebi ile nişan hediyelerinin iadesi talebine ilişkindir. Nişanlılardan biri haklı bir sebep olmaksızın nişanı bozduğu veya nişan taraflardan birine yükletilebilen bir sebeple bozulduğu takdirde; kusuru olan taraf, diğerine dürüstlük kuralları çerçevesinde ve evlenme amacıyla yaptığı harcamalar ve katlandığı maddi fedakarlıklar karşılığında uygun bir tazminat vermekle yükümlüdür. Aynı kural nişan giderleri hakkında da uygulanır. (TMK. m. 120) Davacı yanın isteyeceği tazminat menfi tazminattır. Başka bir anlatımla, nişanlanma olmasaydı uğranılmayacak olan parasal zarar istenebilir. Menfi tazminatın kapsamı yasada gösterilmiş olup, bunlar, dürüstlük kuralları çerçevesinde yapılan harcamalar, evlenme amacıyla yapılan harcamalar ve evlenme amacıyla katlanılan maddi fedakarlıklardır. TMK'nun 122.maddesine göre; nişanın bozulması nedeniyle hediyelerin geri alınması istemine ilişkin davalarda kusur aranmaz....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : 6100 Sayılı HMK'nun 355/1 maddesi uyarınca, istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda; Dava, devre tatil sözleşmesinden kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; "...davacı ile dava dışı Turtel Turizm işletmeleri A.Ş arasında 31/12/2020 yılına kadar 31 ve 32....
Dava, ayıp nedeniyle sözleşmeden dönme ve bedel iadesi istemine ilişkindir. Davacı dava dilekçesi ile davalıdan satın aldığı koltuk takımının ayıplı çıktığı gerekçesiyle misli ile değişim, olmadığı takdirde sözleşmeden dönme ve bedel iadesi talep etmiş ıslah dilekçesi ile de, misliyle değişim talebinden vazgeçerek sözleşmeden dönme ve bedel iadesi istemiştir. Davalı vekili ise; ayıp iddialarının doğru olmadığını, ayıp olduğu kabul edilse dahi sözleşmeden dönme ve bedel iadesi talebinin orantısız güçlük doğuracağını, iyiniyet kuralları ile bağdaşmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir. 6502 sayılı Yasa'nın "Tüketicinin seçimlik hakları" başlıklı 11. maddesinde ayıp nedeniyle tüketicinin seçimlik hakları tek tek sayılmıştır....
AYIPLI MAL BEDELİNİN İADESİİDDİAYI İNKARYARGILAMAYA KATILMAMA VE CEVAP VERMEME"İçtihat Metni" Davacı H… …. G… ….. vekili Avukat F.... Ş… …... tarafından, davalı M..... P… ……. ve M.... S....... San. ve Tic. Ltd. Şti. aleyhine 20/06/2007 gününde verilen dilekçe ile ayıplı mal nedeniyle bedelin iadesi istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne dair verilen 10/04/2008 günlü kararın Yargıtay'ca incelenmesi davalılardan M.... S....... San. ve Tic. Ltd. Şti. vekili Avukat A.......
O halde davacıya alacak taleplerine ilişkin olmak üzere ayrı ayrı her bir talep için ne miktar talebi olduğunun açıklattırılması, dosya arasında bulunan 14.04.2015 tarihli makbuz ile ziynetlere ilişkin yatırdığı ıslah harcının maddi tazminat taleplerinden hangi taleplere yönelik olduğunun açıklattırılması, bu taleplerle ilgili olarak eksik peşin nispi harcı tamamlaması için imkan ve süre tanınması (Harçlar Kanunu m. 30-32) harcın tamamlanması halinde söz konusu taleplerin genel hükümlere tabi alacak talebi olduğu ve görev hususu da düşünülerek deliller değerlendirilip sonucu uyarınca bir karar verilmesi gerekirken, tamamlanmaması halinde ise, anılan Kanunun 30. maddesinde gösterilen usulde işlem yapılması gerekirken,bu talepler konusunda olumlu olumsuz bir karar verilmemesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir....