Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Keşif sırasında yerel bilirkişi ve tanıklardan dava konusu taşınmazın tespit tarihinden önce kim tarafından neye istinaden ve ne zamandan beri zilyet edildiğine ilişkin maddi olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınmalı, taşınmazın kadim yol olup olmadığı etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, bilirkişi ve tanık sözleri komşu parsel tutanak ve dayanakları ile denetlenmeli, ziraatçı bilirkişiden taşınmazın niteliği ile komşu taşınmazları karşılaştırmalı ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı, mahalli bilirkişi ve tanıkların taşınmaz üzerinde sürdürülen zilyetliğe ilişkin beyanlarının doğruluğu zirai bilirkişi raporu ile de denetlenmeli, taşınmazın her yönünden tüm özelliklerini gösterir fotoğrafları çektirilmeli, keşif sırasındaki mahkeme gözlemi ayrıntılı olarak keşif tutanağına geçirilmeli, teknik bilirkişiye keşfi takibe imkan verir kroki düzenlettirilmeli, dava konusu taşınmazın tescil harici bırakılma tarihine kadar davacı yararına kazandırıcı zamanaşımı ile...

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL YRG.GELİŞ TARİHİ:06.04.2012 -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre dava, kadastro öncesi zilyetliğe dayalı davalı adına tespit gören 5 sayılı parselin tapusunun kısmen iptali ile tescil ile kadastroca yol olarak bırakılan kısmın tescili istemine ilişkindir. Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 09.02.2012 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve Resmi Gazetede yayımlanarak 01.03.2012 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin işbölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 8.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın ilgisi yönünden 8.Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 28.6.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre, dava kadastro çalışmaları sırasında tescil harici bırakılan yerin zilyetliğe dayalı olarak tescili istemine ilişkindir. Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun 16.01.2016 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 26.02.2016 günü Resmi Gazetede yayımlanarak 01.03.2016 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin işbölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 16. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Hâl böyle olunca, 11.4.2015 tarihinde yürürlüğe giren, Yargıtay Kanunu ile Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nda Değişiklik Yapılması Hakkındaki 6644 sayılı Kanun gereğince dosyanın Hukuk İşbölümü İnceleme Kurulu'na GÖNDERİLMESİNE,06.04.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu İptali Ve Tescil KARAR Davacı şirket vekili tarafından geçit hakkı tesisi amacına yönelik olarak kadastro sırasında tespit dışı bırakılan taşınmazın Hazine adına tescili ile geçit hakkı tesisi istenildiğine ve zilyetliğe dayanılmadığına göre, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yüksek Yargıtay (14.) Hukuk Dairesine ait olması icap eder. Ne var ki; anılan Dairece uyuşmazlık hakkında görevsizlik kararı verilmek suretiyle dava dosyası Dairemize gönderilmiş bulunduğundan, hükme yöneltilen temyiz itirazlarını inceleyecek Dairenin Yüksek Başkanlar Kurulunca belirlenmek üzere dosyanın Yüksek Yargıtay Birinci Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 16.03.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

          Mahkemece bilirkişi raporları doğrultusunda taşınmazın niteliği belirlenerek davanın kabul edilmiş olmasında kural olarak bir isabetsizlik yoktur. Ancak, davalılardan H… … H… …'ın daha önce Malatya 1. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2006/1198 esas sayılı dava dosyası ile aynı taşınmaz hakkında Tapu Sicil Müdürlüğü ve belediye aleyhine zilyetliğe dayalı olarak açtığı tescil davasının yargılaması sırasında davadan feragat ederek mülkiyet iddiasından vazgeçtiği ve davanın bu nedenle reddedilerek kesinleştiği anlaşılmaktadır. Hemen belirtilmelidir ki; 3402 Sayılı Kadastro Yasasının 18/1 maddesi hükmü uyarınca bu tür davalar hasımlı açılabileceği gibi hasımsız açılmasına da yasal olarak mani bir sebep bulunmamaktadır. Zira, gerek 3402 Sayılı Yasanın 14. ve gerekse 4721 Sayılı Türk Medeni Kanununun 713/1. maddesi hükmü uyarınca hazinenin kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanmak suretiyle tescil isteme olanağının bulunmadığı tartışmasızdır....

            Çayı yatağı olarak tespit dışı bırakılan ve ıslah sonucu dere yatağından kazanılmış taşlık, hali arazi niteliği ile 1996 yılında idari yoldan ... adına tapuya tescil edilerek 2230 parsel numarası alan taşınmazın tapuya tescili öncesi başlayan 20 yılı aşkın kazanmayı sağlayan zilyetliğe dayanılarak tescili isteğine ilişkin olarak açılıp, Mahkemece aynı gerekçelerle karara bağlandığına göre, Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun 27.12.2013 tarih 38 sayılı Kararı ile hazırlanıp, Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 24.01.2014 tarih 1 sayılı Kararı ile kabul edilen ve 29.01.2014 tarih 28897 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak 01.02.2014 tarihinde yürürlüğe giren Hukuk Daireleri'ne ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (16.) Hukuk Dairesi'nin görevi cümlesinden bulunmakla, gereği için dosyanın anılan Daire Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 11.03.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi...

              Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına ve mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verildiğine, takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına göre davacı-karşı davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun bulunan hükmün 06.05.2005 tarihli raporda B harfi ile gösterilen 709 m2'lik kısmın Hazine adına tescili ile davacının müdahalesinin önlenmesine ilişkin bölümünün ONANMASINA, Davalı Hazine ve dahili davalı ... Belediyesinin temyiz itirazlarına gelince; İlk dava, TMK.nun 713/1 ve Kadastro Kanununun 14 ve 17. maddelerine dayanılarak açılan ve tescil harici bırakılan taşınmazın imar ihya ve zilyetliğe dayanılarak açılan tescil davasıdır. Dava konusu taşınmaz “ekilemez arazi” olarak 1953 yılında yapılan kadastro çalışmaları sonucu tescil harici bırakılmıştır....

                Dava konusu taşınmazın bulunduğu yerde 2010 yılında 3402 sayılı Kadastro Kanunu 22/a maddesi gereğince uygulama kadastrosu çalışmaları yapılmıştır. Dava, kadastro tespiti sırasında tescil harici bırakılan taşınmazın 3402 sayılı Kadastro Kanunu 14. ve 17. maddesine dayalı tescil davasıdır....

                Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede 3402 sayılı Yasanın 5304 sayılı Yasa ile değişik 4. maddesi gereğince yapılan orman kadastrosu bulunmaktadır. İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi kurulu tarafından eski tarihli hava fotoğrafları ve memleket haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırmada çekişmeli taşınmazın orman sayılmayan yerlerden olduğu anlaşıldığına ve yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 26/03/2012 gününde oybirliği ile karar verildi....

                  Mahallesi, 109 ada 8 parsel sayılı 4212,32 m² yüzölçümündeki taşınmazın, Habip Tellioğlu zilyetliğinde olduğu belirtilmiş, ancak; kadastro mahkemesinde dava konusu taşınmaz için dava açılmış olması sebebi ile malikhanesi boş bırakılarak kadastro tutanak ve ekleri kadastro mahkemesine devredilmiştir. Davacı, 11/04/2008 havale tarihli dilekçesi ile; ......

                    UYAP Entegrasyonu