Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İstanbul 2.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tazminat hukukuna ilişkin davada İstanbul 2. ... ve Sınai Haklar Hukuk ve Şişli 3. Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belli edilmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi gereği düşünüldü: K A R A R Dava, istisna sözleşmesine dayalı maddi manevi tazminat istemine ilişkindir. Dosya kapsamından, taraflar arasında özellikleri belirtilen cihazın yapılması için 07.02.2002 tarihinde sözleşme düzenlendiği, davacının hazırladığı bu ürünün işyeri basılmak suretiyle bilgisayar beyninden zorla alındığının; ayrıca, iyşerine maddi zararlar verildiğinin iddia edildiği, bu nedenle, maddi-manevi tazminat istendiği anlaşılmaktadır. ... ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin görevleri, 5846 Sayılı Yasa 551, 554, 555 ve 556 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamelerle belirlenmiştir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 13/04/2011 gününde verilen dilekçe ile haksız eylem nedeniyle maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın manevi tazminat yönünden reddine, maddi tazminat yönünden ise kısmen kabulüne dair verilen 30/12/2015 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vasisi tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü....

      Manevi tazminat taleplerinde 6098 sayılı TBK'nun 56.(818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 47.) maddesi hükmüne göre, hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Manevi tazminat, zarara uğrayanda, manevi huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir fonksiyonu da olan özgün bir nitelik taşır. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. Zarar görenin zenginleşmemesi, zarar sorumlusunun da fakirleşmemesi gerekmektedir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.6.1976 günlü ve 7/7 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde takdir edilecek manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar açıkça gösterilmiştir....

      Diğer yandan davacının, dava dilekçesinde, yüzünde oluşan sabit izlerden ve bu nedenle yapılması gereken estetik ameliyatlarından bahsetmiş olması nedeniyle estetik gideri talebinde bulunduğu görülmektedir.Kaldı ki yüzünde kalan sabit izlerden kaynaklı zararın izalesi için bu konuda açıkça talepte bulunma zorunluluğu söz konusu olmayıp, yaralanmadan kaynaklı maddi tazminat talebinde bulunması, estetik giderinin de talep edildiğinin kabulü bakımından yeterlidir. Bu yöne ilişkin istinaf itirazında isabet yoktur. Mahkemece zayi olduğu iddia edilen cep telefonundan kaynaklı davacının zarar talebinin reddine karar verilmiş olup davalının buna yönelik istinaf itirazlarının konusu bulunmamaktadır. Genç bir kadın olan davacının estetik ameliyatı olsa dahi tamamen giderilemeyecek derecede yüzünde sabit iz kalacak şekilde yaralanmış olması nedeniyle manevi tazminata hükmedilmiş olmasında da usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamaktadır....

      "İçtihat Metni"Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi Dava : Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat Hüküm : Davanın kısmen kabulü ile manevi tazminat talebinin reddi, 17.424,00 TL maddi tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine Davacının tazminat talebinin kısmen kabulüne ilişkin hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü; Gerekçeli karar başlığında "koruma tedbirleri nedeniyle tazminat" yerine "haksız el koyma nedeniyle tazminat" ibaresine yer verilmesi, mahallinde düzeltilmesi mümkün yazım yanlışlığı, olarak kabul edilmiştir....

        dan 12.04.2016 kaza tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte tahsiline; bu tutarın poliçe limiti ile bağlı kalınarak tahsilde tekerrüre yer vermeden 47.049,87-TL'sinden davalı ... Sigorta A.Ş.'den 22.04.2016 dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsiline, 4-Manevi tazminat talepleri bakımından davanın kısmen kabul kısmen reddi ile; takdiren; a-Eş ... için; 15.000,00 TL manevi tazminatın davalı ...'dan 12.04.2016 kaza tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte tahsiline; b- Oğlu ... için; 20.000,00 TL manevi tazminatın davalı ...'dan 12.04.2016 kaza tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte tahsiline; c-Babası ... için; 10.000,00 TL manevi tazminatın davalı ...'dan 12.04.2016 kaza tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte tahsiline; d-Annesi ... için;10.000,00 TL manevi tazminatın davalı ...'...

          Asliye Hukuk Mahkemesinin 2013/529 esas sayılı dava dosyasında 26/04/2016 tarihinde verilen nihai kararda davacıya manevi tazminat takdir edildiğini , davacının belirtilen dava dosyasında manevi tazminat talebinde bulunduğu halde bu dava dosyasında da manevi tazminat talebinde bulunmasının manevi tazminatın bölünmezliği ilkesine aykırı olduğunu , bu nedenli manevi tazminat talebinin Reddine ve her iki müvekkili için ayn ayrı vekalet ücretine hükmedilmesine karar verilmesi gerektiğinden bahisle sunulan nedenler ve resen tespit buyrulacak durumlar karşısında davanın reddine ve davalılar lehine vekalet ücretine hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir. G E R E K Ç E Uyuşmazlık, yaralamalı trafik kazasından kaynaklanan haksız eylem nedeniyle maddi manevi tazminat isteklerine ilişkindir. İlk derece mahkemesince, yukarıda özetlenen gerekçelerle davacı tarafın maddi tazminat isteminin kısmen kabulüne, manevi tazminat isteminin kısmen kabulüne karar verilmiştir....

          Yapı malikinın yapım ve bakım sorumluluğunu bir yükleniciye devretmiş ise zarar gören 818 sayılı BK un 58. (6098 sayılı TBK'nun 69.) maddesi gereğince kusursuz sorumluluk ilkesine dayanarak malike dava açabileceği gibi 818 Sayılı BK 41 (6098 Sayılı TBK'nun 49.) maddesi gereğince yükleniciye karşı da haksız fiil hükümlerine göre dava açabilecektir. Haksız eylemlerden doğan davalarda uygulanacak zamanaşımı süresi,6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 72. maddesinde düzenlenmiştir. Haksız eylemden doğan tazminat davaları zarar görenin zararı ve zarar vereni öğrendiği tarihten itibaren 2 ve 10 yıllık zamanaşımı sürelerine tabidir. Aynı Yasa'nın 72 inci maddesini 1 inci fıkra ikinci cümlesinde ancak, tazminat ceza kanunlarının daha uzun bir zaman aşımı öngördüğü cezayı gerektiren bir fiilden doğmuşsa, bu ceza (uzamış) zaman aşımı uygulanır. Haksız fiile dayanan tazminat isteminde zamanaşımının işlemeye başlayacağı tarih, zararın ve zarar sorumlusunun öğrenildiği andır....

          İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; mala zarar vermeden dolayı tazminat davası açtıklarını Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğunu idari yargının görevli olmadığını kararın kaldırılmasını talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE; Dava haksız fiilden kaynaklı alacak davasıdır. Mahkemece idari yargının görevli olduğundan bahisle usulden reddine karar verildiği kararın davacı vekilince istinaf edildiği anlaşılmıştır. Anayasası’nın “Yargı Yolu” başlıklı 125. maddesinin 1. fıkrası “İdarenin her türlü eylem ve işlemlerine karşı yargı yolu açıktır” hükmünü, son fıkrası ise “İdare, kendi eylem ve işlemlerinden doğan zararı ödemekle yükümlüdür” düzenlemesini içermektedir. İdare hukukunda idarenin iki tür sorumluluğu kabul edilmektedir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Mala zarar verme, hakaret, yaralama HÜKÜM : Sanık hakkında TCK'nın 86/2, 62, 50/1-a, 52/2, 151/1, 62, 50/1-a, 52/2, 125/1, 125/4, 62, 50/1-a, 52/2 maddeleri gereğince mahkumiyet Mala zarar verme,yaralama ve hakaret suçlarından sanığın mahkumiyetine ilişkin hükümler, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü: Kaza yapan sanık ve temyiz dışı sanık ...’e yardım etmek için duran katılan arasında çıkan kavgada sanığın,katılana hakaret edip , elleriyle vurmaya başlayıp yere düşmesinden sonra katılanın aracına vurarak araçta zarar meydana getirdiği şeklinde gerçekleşen eyleminin hakaret,yaralama ve mala zarar verme suçlarını oluşturduğuna dair mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir. 1)Sanık hakkında mala zarar verme suçundan kurulan hükmün incelenmesinde; Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat...

            UYAP Entegrasyonu