WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Kararda faiz başlangıcı tarihleri infazda karışıklığa veya duraksamaya yer vermeyecek şekilde açıkça gösterilmesi gereklidir (HMK.m.297/2) Somut olayda Mahkemece, katkı payı alacağına ilişkin alacak isteğine, dava tarihi dikkate alınarak faiz hükmedilmesi gerekirken faiz başlangıcının karar tarihinden başlatılması usul ve yasaya aykırı olmuştur 3-Davalı mirasçıları vekilinin diğer temyiz itirazlarına gelince; Tasfiyeye konu edilen Kuşadası 1754 ada 1 parsele kayıtlı 1 nolu mesken eşler arasında mal rejiminin sona erdiği boşanma dava tarihinden ( 02.10.2000 ) sonraki bir tarih olan 25.08.2004 tarihinde davalı eş ... adına satış yolu ile tapuya tescil edilmiştir. Bu taşınmaz yönünden davanın reddi gerekirken yazılı şekilde davacılar lehine mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklı alacak hesaplanması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir....

    Dava tarihi itibariyle tapu, davalı ... tarafından diğer davalıya tapuda satılarak devredildiğine, Semra tapu maliki bulunmadığına göre tapu iptali ve tescil talebinin dinlenmesi mümkün değildir. Diğer yandan mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan dava olarak değerlendirildiğinde mal rejiminin tasfiyesi sebebiyle eşler lehine ayın hakkı değil alacak hakkı doğduğuna göre yine bu isteğin dinlenme imkanı bulunmamaktadır. Davacı vekilinin 4.10.2010 tarihli yargılama oturumundaki isteği bakımından dava katılma alacağı olarak nitelendirilerek yazılı şekilde kabule karar verilmiş ise de, esasen dava konusu mesken öncesinde davacı ... adına tapuda kayıtlı iken 20.3.2003 tarihinde davalı ...'ya tapuda devredildiğine göre meskenin davacı tarafından davalı ...'ya bağışlandığının kabulü gerekir. Somut olayda gizli bağış söz konusudur....

      Taraflar arasındaki mal rejimini tasfiyesinden kaynaklı alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince feragat nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir. Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I. DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde; mal rejiminin tasviyesinden kaynaklanan katkı payı, değer artış payı ve katılım alacağının şimdilik 1.000,00 TL'sinin tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. II. CEVAP Davalıya dava dilekçesi tebliğ edilmemiştir. III....

        Başka bir anlatımla, şahsi hak niteliğindeki mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacak hakkının dava konusu yapılabilmesi için muaccel(istenebilir) hale gelmesi gerekir, bu da mal rejiminin sona ermesi ile gerçekleşir. Mal rejiminin sona ermesi, mal rejiminin tasfiyesiyle katkı payı, değer artış payı ve artık değere katılma alacağı davalarının görülebilirlik ön koşuludur. Mal rejimini sona erdiren boşanma davasının derdest olduğunun anlaşılması durumunda, usul ekonomisi ilkesi gereğince (6100 s.lı HMK'nun 30. m) sonucunun bekletici sorun yapılması gerekir. Mal rejiminin tafiyesi kapsamında açılan alacak davasında, mal rejimi sona ermemiş veya evliliğin dolayısıyla mal rejiminin sona ermesini sağlayabilecek boşanma/evliliğin iptali davasının açılmamış olması durumunda ise davanın görülebilirlik ön koşul yokluğundan usulden reddine karar verilmesi gerekir. .//.....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Mal Rejiminin Tasfiyesinden Kaynaklanan Alacak Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. KARAR Davacı ......

            İddianın ileri sürülüş şekline göre dava; davalı kadın adına kayıtlı meskeni davalının kiraya vermesi nedeniyle elde ettiği kira geliri üzerinde davacının da hakkı olduğu iddiası ile açılan, mal rejiminin tasfiyesine dair düzenlemeler ile genel hükümlerden kaynaklı alacak isteğine ilişkindir. Davacı tarafın talep ettiği dönem içinde yer alıp mal rejiminin sona erdiği tarihten (boşanma dava tarihi) sonraya sarkan 03.12.2008-11.09.2012 tarihleri arası elde edilen kira geliri üzerindeki alacak isteği genel hükümlere dayalı olup, dosya kapsamındaki tüm bilgi ve belge birlikte değerlendirildiğinde ret kararının yerinde olduğu anlaşılmakla, bu kısım yönünden davacının temyiz itirazları yerinde görülmemiştir....

              İddianın ileri sürülüş şekline göre dava, mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan tapu iptal ve tescil, mümkün olmaması halinde alacak isteğine ilişkindir 4787 sayılı Aile Mahkemeleri'nin Kuruluş Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanun'un 5133 sayılı Kanunla değişik 4. maddesi; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun ikinci kitabından üçüncü kısım hariç olmak üzere aile hukukundan (TMK'nun m. 118-395) kaynaklanan bütün davaların Aile Mahkemesi'nde bakılacağını hükme bağlamıştır. Durum böyle iken, davanın mal rejiminin tasfiyesi talebinin koşulları oluşup oluşmadığı değerlendirilerek sonucuna göre davanın esası hakkında karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile görevsizlik kararı verilmesi hatalı olmuş, bozmayı gerektirmiştir....

                DAVA TARİHİ : 26.06.2013- 28.11.2013 KARAR : Asıl davanın kabulü ile birleşen davanın reddi Taraflar arasındaki mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklı tapu iptali ve tescil ile mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacak davasından dolayı bozma sonrası yapılan yargılama sonunda, Mahkemece asıl davanın kabulüne, birleşen davanın reddine karar verilmiştir....

                  Aile Mahkemesinin 2012/983 Esas sayılı dosyasında devam edilmiş, mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacak istemine dayalı olarak açılan İzmir 17. Aile Mahkemesinin 2015/360 Esas sayılı dosyası ile anılan dava dosyası birleştirilerek yargılama yapılmıştır. Yukarıda açıklandığı üzere; asıl dava, ilk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucu verilen hüküm nedeniyle HMK'nin 375 ve devamı maddelerinde düzenlenen yargılamanın iadesi talebine ilişkin olup, yargılamanın iadesi talebi önceki davadan bağımsız, yeni bir dava olup, önceki kararın Yargıtay tarafından incelenmiş olmasının sonuca etkisi yoktur; ayrıca birleşen dava, aşamaları ve karar tarihi itibarıyla istinaf kanun yoluna tabidir....

                    Dava; mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklı katılma alacağı istemine ilişkindir. Dosya içeriği ve toplanan delillerden, davacının, 13.07.2021 tarihli dilekçe ile eldeki davayı açtığı, Uyap ortamından yapılan sorgulamada Mahkemenin 2021/563 Esas sayılı dava dosyası ile taraflar arasındaki boşanma davasının 16.02.2022 tarihinde verilen yetkisizlik kararı üzerine istinaf aşamasında bulunduğu ve halen derdest olduğu anlaşılmaktadır. Bilindiği ve TMK'nin 214/2. maddesinde yazılı olduğu üzere taraflar arasındaki boşanmaya, evliliğin iptaline veya hakim tarafından mal ayrılığına karar verilmesi durumunda bu davalarda yetkili olan mahkeme mal rejiminin tasfiyesine yönelik davada da yetkilidir. Somut olayda, taraflar arasında, Mahkemenin 2021/563 Esas sayılı dosyası ile görülen boşanma davasının bulunduğu, orada verilen yetkisizlik kararının istinaf aşamasında olup henüz kesinleşmediği açıktır....

                    UYAP Entegrasyonu