Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Mal Rejiminin Tasfiyesinden Kaynaklanan Alacak Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine karar verilmiş olup hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. KARAR Davacı ... vekili, tarafların 2002 yılında S.S ... Birlik Konut Yapı Kooperatifinde kooperatif üyesi olduklarını, halen kooperatif üyeliği ve hissesinin davalı adına kayıtlı olduğunu açıklayarak, edinilmiş mal olduğunun kabulü ile tasfiyesine karar verilmesini istemiştir. Davalı ... vekili, davanın reddini savunmuştur....

    Dava,ölüme bağlı mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan tapu iptali ve tescil, aile konutu şerhi ve katılma alacağını mahsuben aile konutunun özgülenmesi ile mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir. 2....

      Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Mal Rejiminin Tasfiyesinden Kaynaklanan Alacak İLK DERECE MAHKEMESİ : Kayseri 6. Aile Mahkemesi Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Kayseri 6. Aile Mahkemesinin 18.09.2019 tarihli ve 2018/530 Esas, 2019/529 Karar sayılı kararıyla kısmen kabulüne karar verilmiş, Mahkeme hükmüne karşı davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun esastan reddine şeklinde hüküm kurulmuş olup, bu kez davalı vekili Bölge Adliye Mahkemesi kararını temyizi üzerine Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı ... vekili, dava dilekçesinde belirtilen malvarlıkları nedeniyle mal rejiminin tasfiyesi ile alacak isteğinde bulunmuştur. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, davalı vekili tarafından karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuştur....

        Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Mal Rejiminin Tasfiyesinden Kaynaklanan Alacak Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda ... Aile Hukuk Mahkemesi 26.05.2017 tarih 2015/584 Esas, 2017/384 Karar sayılı kararıyla davanın kısmen kabulüne kısmen reddine karar verilmiş olup, Mahkeme hükmüne karşı davacı vekili ve davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine ... Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesince davalı vekilinin istinaf başvurularının reddine, davacı vekilinin istinaf başvurularının kabulüne karar verilmiş, bu kez davalı vekilinin Bölge Adliye Mahkemesi kararını temyizi üzerine Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü: K... A R A R Davacı ... Kılıç vekili, dava dilekçesinde belirtilen malvarlıkları nedeniyle mal rejiminin tasfiyesi ile alacak talebinin kabulüne karar verilmesini istemiştir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Mal Rejiminin Tasfiyesinden Kaynaklanan Alacak Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. KARAR Davacı ... vekili tarafından mal rejiminin tasfiyesi talebi ile açılan dava hakkında Mahkemece, ret kararı verilmiş, hüküm süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edildikten sonra, davacı tarafından imzalı, 01.08.2018 tarihli mahkemesine sunmuş olduğu "..temyizden ve davadan feragatimizin kabulü.." şeklinde dilekçe Dairemize gönderilmiştir. HMK'nin 310. maddesine göre davadan feragat, hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabilir....

            -Davacı vekilinin mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacağa yönelik temyiz itirazlarına gelince; Eşler, ........1975 tarihinde evlenmiş, ....07.2011 tarihinde açılan boşanma davasının kabulüne ilişkin hükmün, kesinleşmesiyle boşanmışlardır. Mal rejimi boşanma davasının açıldığı tarih itibarıyla sona ermiştir (TMK mad. 225/son). Sözleşmeyle başka mal rejiminin seçildiği ileri sürülmediğinden evlilik tarihinden 4721 Sayılı TMK'nin yürürlüğe girdiği 01.01.2002 tarihine kadar mal ayrılığı (743 sayılı TKM mad. 170), bu tarihten mal rejiminin sona erdiği tarihe kadar ise, edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir (4722 sayılı Yasa mad...., TMK mad. 202/...). Tasfiyeye konu 33 ada 29 parseldeki ... nolu bağımsız bölüm, ....01.1991 tarihinde ....kişiden satın alınarak davacı eş adına tescil edilmiş, daha sonra eşler arasında edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu 04.....2005 tarihinde davalı eşe satılarak tapuda davalı eş adına devredilmiştir....

              Yargıtay'ın ve Dairemizin sapmaksızın devam eden uygulamalarına göre, mal rejiminin tasfiyesi ile alacak hakkında bir karar verilmesi için eşler aralarındaki mal rejiminin sona ermesi gerekir. Başka bir anlatımla şahsi hak niteliğindeki mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacak hakkının dava konusu yapılabilmesi için muaccel (istenebilir) hale gelmesi gerekir. Bu da mal rejiminin sona ermesi ile gerçekleşir. Mal rejiminin sona ermesi, mal rejiminin tasfiyesiyle katkı payı, değer artış payı ve artık değere katılma alacağı davalarının görülebilirlik ön koşuludur. Mal rejimini sona erdiren boşanma davasının derdest olduğunun anlaşılması durumunda usul ekonomisi gereğince (6100 s.lı HMK'nun 30. m) bekletici mesele yapılmalıdır. Tasfiye davasında, mal rejiminin sona ermemiş ve sona erdirecek davanın da henüz açılmamış olduğunun anlaşılması durumunda ise davanın görülebilirlik ön koşul yokluğundan reddine karar verilmesi gerekir....

              İlk derece mahkemesince, davanın kabulüne karar verilmiş, davacı bankanın ve davalı erkeğin istinaf kanun yoluna başvurması üzerine, bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince davacının istinaf itirazları reddedilmiş, davalı erkeğin istinaf itirazları kabul edilerek eşlerden birinin alacaklısının borçlu eşin mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacak hakkı nedeniyle dava açabileceğine yönelik kanuni düzenleme olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de, yukarıda açıklandığı üzere, TMK 213. maddesi gereğince alacaklı üçüncü kişilerin, dava açma hakkı olduğu gözetilerek, ilgili maddede yer alan şartların somut olayda gerçekleşip gerçekleşmediği tartışılmak suretiyle sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir....

                Davalı vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; davacının boşanmaya ilişkin beyanlarını kabul etmediklerini, davacı boşanma davası ile birlikte mal rejiminin tasfiyesi davası ikame ederek katılma alacağı ve değer artış payı alacağı talep etmiş ise de boşanma davasının sonucunun mal rejiminin tasfiyesi davasının sonucunu etkileyeceğinden, boşanma kararı kesinleşmeden mal rejimi davasında karar verilemeyeceğinden, bu nedenle her iki davanın birlikte görülmesi imkanı bulunmadığından mal rejiminin tasfiyesi davasının tefrikini talep ettiklerini, davacının mal rejiminin tasfiyesi davası için iddiaları somutlaştırma yükümlülüğüne uymadığını, Yargıtay'ın yerleşik kararları gereği davacının her bir mal varlığından ne talep edildiğini açıklaması gerekmekte olup mahkemece verilen bu ara karara ve süreye riayet etmeyen davacının davasının açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerektiğini, davacının hangi mal varlığından ne talep ettiği hususunun açık olmaması bir yana, talep ettiği katılma...

                İddianın ileri sürülüş şekline göre dava, mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacak isteğine ilişkindir Mahalli mahkemece bozma öncesi yapılan yargılama neticesinde, davanın reddine karar verilmiş, karar, davacı erkek tarafından temyiz edilmiştir. 8. Hukuk Dairesi’nin 12.12.2017 tarihli ilamı ile İsviçre mahkeme kararında sadece İsviçre’deki taşınmazlarla ilgili anlaşma yapıldığı, anlaşma kapsamından Türkiye’deki malvarlığının tasfiye edildiğini sonucunun çıkarılamayacağı, dosya kapsamında davacının bağış iradesinin olduğuna yönelik bilgi ve belge de olamadığına göre, mahkemece iddia ve savunma kapsamında deliller toplanıp sonucuna göre karar verilmesi gerektiği belirtilerek bozma kararı verilmiştir....

                  UYAP Entegrasyonu