"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Ölüme Bağlı Mal Rejiminin Tasfiyesinden Kaynaklanan Katılma Alacağı Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, asıl ve birleşen davanın ayrı ayrı kabulüne karar verilmiş olup hükmün bir kısım davalılar vekili, davalı ... vekili, davalı ... ve davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. KARAR Davacı vekili, ortak miras bırakan ...'nın 2010 yılında öldüğünü, tarafların 1978 yılında evlendiklerini, evlilik birliği içerisinde edinilen mal varlığının müteveffaya ait banka hesabında tutulduğunu, müşterek çocukları olmaması nedeniyle müteveffanın, eşinden mal kaçırmak maksadıyla bireysel hesabını kız kardeşi ... ile müşterek hale çevirdiğini, gerçekte davalı ...'...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Uyuşmazlık, eşler arasındaki mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan katkı payı alacağı istemine ilişkindir. Davanın niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 8.Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 8.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 27.10.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Delillerin Değerlendirilmesi İle Hukuki Sebepler ve Gerekçe: Dava, Alacak (mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan) davasıdır. Dosya kapsamına ve toplanan delillere göre;Maddi olayları ileri sürmek taraflara, hukuki nitelendirme yapmak ve uygulanacak kanun maddelerini belirlemek hakime aittir(6100 sayılı HMK mad. 33). İddianın ileri sürülüş şekline göre dava, artık değere katılma alacağı isteğine ilişkindir. 4787 sayılı Aile Mahkemeleri'nin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanun'un 5133 Sayılı Kanunla Değişik 4. maddesi; 4721 Sayılı Türk Medeni Kanunu'nun ikinci kitabından üçüncü kısım hariç olmak üzere aile hukukundan (TMK mad. 118 ila 395) kaynaklanan bütün davaların Aile Mahkemesi'nde bakılacağını hükme bağlamıştır. Aile Mahkemesi kurulmayan yerlerde Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'nca belirlenen Asliye Hukuk Mahkemeleri'nde davanın Aile Mahkemesi sıfatı ile görülüp karara bağlanması gerekir....
Eşler arasında başka mal rejimi seçilmediğinden 01.01.2002 tarihine kadar mal ayrılığı (TKM.nin 170. m), bu tarihten mal rejiminin sona erdiği boşanma davasının açıldığı tarihe kadar (TMK.nun 225/2. m) yasal mal rejimi olan edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir (TMK.nun 202.m)....
Kooperatif ödemelerinin 743 Sayılı Türk Kanunu Medenisi'nin 170. maddesi gereğince mal ayrılığı rejiminin geçerli olduğu 01.01.2002 tarihinden önceki dönemde tamamlanması durumunda, eşler lehine katkı payı alacağı, 4721 Sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 202/1. maddesi gereğince edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu 01.01.2002 tarihinden sonraki dönemde tamamlanması halinde ise değer artış payı ve/veya artık değere katılma alacağı hakkı doğabilecektir. Kooperatif ödemelerinin bir kısmının mal ayrılığı, bir kısmının da edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu dönemlerde yapılmasında; mal ayrılığı dönemindeki ödemelere her bir eşin yaptığı katkı oranı, daha sonra geçerli olacak edinilmiş mallara katılma rejimine kişisel mal olarak geçeceği kabul edilmektedir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Katkı Payı ve Katılma Alacağı ... ile ... aralarındaki dava hakkında ... Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi'nden verilen ... sayılı hükmün Daire'nin ... sayılı ilamıyla onanmasına karar verilmişti. Davacı vekili tarafından süresinde kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Alacağa konu ... parsel sayılı taşınmaz ile ve ... plakalı araç, mal rejiminin sona erdiği boşanma dava tarihinden sonra edinilmiş olup, söz konusu bu malvarlıkları üzerinden mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacak hakkı doğmaz....
Mahkemece, davanın kısmen kabulü, 26363 TL katılma alacağının davalı ...’den alınarak davacıya verilmesine, diğer davalı ... hakkındaki davanın reddine karar verilmiştir. Hüküm, süresinde davacı vekili ile davalılardan ... vekili tarafından ayrı ayrı temyiz edilmiştir. Davacı mal rejiminin tasfiyesiyle katılma ve değer artış payı alacağı isteğinde bulunmuşsa da, davacı vekili tarafından dosyaya sunulan tarihsiz dilekçede ve 26.07.2010 tarihli yargılama oturumundaki beyanında; uyuşmazlık konusu taşınmazın satın alınarak evlilik birliğini kurtarmak, eşinin gönlünü almak amacıyla davalı eş adına tescil edildiğini bildirmiştir. Yargıtay’ın ve Dairemiz'in devam eden yerleşik uygulamalarına göre, davacı yanın söz konusu açıklamaları bağış niteliğindedir. Bağış karşılıksız kazandırmadır. TMK'nun 220/2. maddesi hükmüne göre; karşılıksız kazanma yoluyla elde edilen mal varlıkları ilgili eşin kişisel malıdır....
Davacının istemi mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacak talebine ilişkindir. Bu durumda mahkemece; davanın mal reijiminden kaynaklanan alacak davası olduğu göz önünde bulundurularak dava değeri belirlendikten sonra Harçlar Kanunu 30- 32 maddeleri gereğince gerekli harçların tamamlanması için davacı kadın vekiline süre verilmesi, harç noksanlığının tamamlanması halinde mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacak davası yönünden toplanacak deliller uyarınca davanın esası hakkında bir karar verilmesi, gerekli harçlar tamamlanmadığı takdirde Harçlar Kanunun 30, 32 ve HMK 150 maddesi uyarınca işlem yapılması gerekirken davanın anlaşmalı boşanma protokolünden kaynaklanan alacak davası olduğu kabul edilerek yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olmuştur. Açıklanan nedenlerle; ilk derece mahkemesi kararının esası incelenmeksizin tüm yönleriyle kaldırılmasına ve dava dosyasının yukarıda yazılı işlemler yapılmak üzere mahal mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir....
Davacı tarafından her ne kadar dava dilekçesinde katkı payından sözedilmiş ise de; davacı vekilinin sonraki açıklamaları, dosya kapsamı ve tarafların evlenme tarihi itibarıyla davacının isteğinin taraflar arasındaki yasal edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu dönemde alınan taşınmazla ilgili mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan katılma alacağı niteliğinde olduğu anlaşılmaktadır. Dava, katılma alacağı isteğine ilişkin bulunduğuna göre, öncelikle dava konusu taşınmazın edinilmiş mal olup olmadığının belirlenmesi, edinilmiş mal olduğunun saptanması halinde davalının edinilmiş malının (TMK.nun 219.m.) değerinden varsa bu mala ilişkin borçlar çıkarıldıktan sonra kalan artık değerin (TMK.nun 231.m) yarısının (TMK.nun 236/1.m) davacının katılma alacağı hakkı olduğu hesaplanarak hüküm kurulması gerekir. TMK.nun 219.maddesi 1.fıkrası hükmüne göre her eşin bu mal rejiminin devamı süresince karşılığını vererek elde ettiği malvarlığı değerleri edinilmiş maldır....
İddianın ileri sürülüş şekline göre asıl davada araca yönelik dava, artık değere katılma alacağı isteğine ilişkindir. Mal rejiminin devamı süresince, bir eşin sahip olduğu edinilmiş malda, diğer eşin artık değerin yarısı oranında katılma alacağı hakkı vardır. Artık değere katılma alacağı; eklenecek değerlerden (TMK mad.229) ve denkleştirmeden (TMK mad.230) elde edilen miktarlar da dahil olmak üzere, eşin edinilmiş mallarının (TMK mad.219) toplam değerinden, bu mallara ilişkin borçlar çıktıktan sonra kalan artık değerin (TMK mad.231) yarısı üzerindeki diğer eşin alacak hakkıdır (TMK mad.236/1). Katılma alacağı, Yasa'dan kaynaklanan bir hak olup, bu hakkı talep eden eşin gelirinin olmasına veya söz konusu mal varlığının edinilmesine, iyileştirilmesine ya da korunmasına katkıda bulunulmasına gerek yoktur....