Dosyanın yapılan incelemesinde; tarafların boşanma dava dosyasına sundukları boşanma protokolünde mal rejimin tasfiyesine yönelik bir düzenleme olmadığı gibi, gerekçe ve hükümde de mal rejiminin tasfiyesine yönelik bir hüküm bulunmadığı, diğer yandan, feragatin somutlaştırılmış bir hak ile ilgili kayıtsız ve şartsız, herhangi bir kuşkuya yer vermeyerecek biçimde açık olması gerektiği, bu durumda, 18.08.2005 tarihli duruşmadaki taraf beyanlarının mal rejiminin tasfiyesi yönünden feragat olarak kabul edilmesinin de mümkün olmadığı anlaşılmakla, Dairemiz kararının usul ve kanuna uygun olduğu anlaşıldığından dosyanın temyiz incelemesi için Yargıtay Hukuk Genel Kuruluna gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir. KARAR Açıklanan sebeple; Dosyanın YARGITAY HUKUK GENEL KURULUNA GÖNDERİLMESİNE, 22.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....
Eşler arasında başka mal rejimi seçilmediğinden evlilik tarihinden mal rejiminin sona erdiği tarihe kadar (TMK.nun 225/2. m) yasal mal rejimi olan edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir (TMK.nun 202.m). Mal rejiminin tasfiyesinde eşlerin bağlı bulunduğu rejime ilişkin hükümler uygulanır (TMK 179.m). Olayları (vakıaları) açıklama taraflara hukuki olarak nitelendirme ve Türk hukukunu resen uygulama hakime aittir. (HMK.m.33) Yukarıda yapılan açıklamaların ışığında, somut uyuşmazlık incelendiğinde; Davacının dava dilekçesinde; fabrikada işçilik yaparak, gece mesailerine kalarak biriktirmiş olduğu parasını ve tüm maaşını dava konusu taşınmazlar alınırken yatırdığını; özellikle TOKİ'den alınan konutun taksit ödemelerinin halen davacı tarafça yapılmakta olduğunu, evlilik birliği içerisinde edinilen bu taşınmazlara bu surette yapmış olduğu katkı nedeniyle mal rejiminin tasfiyesi ile alacağın davalıdan tahsilini talep ettiği görülmüktedir....
Davacı tarafın dava dilekçesindeki özgüleme talebi hakkında dosya kapsamındaki tüm bilgi, belge incelendiğinde; bu talebin mal rejiminin tasfiyesine yönelik taleple birlikte Büyükçekmece 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'ne dava açıldığı, açılan dava dosyasının (yine iki taleple birlikte) 2006/867 Esas ve 2007/298 Karar sayılı görevsizlik kararıyla sulh hukuk mahkemesine gönderildiği, Büyükçekmece Sulh Hukuk Mahkemesi'nde yapılan yargılama neticesinde ise 2011/580 Esas ve 2011/52 Karar sayılı kararı ile mal rejiminin tasfiyesi talebinin tefrik edilerek ayrı esasa kaydedildiği sabittir. Tefrik edilen mal rejiminin tasfiyesine ilişkin talep hakkında aile mahkemesi görevli olduğundan mahkemenin görevsizliğine karar verilmiş ve talep iş bu temyize esas dava dosyasına kaydedilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:Aile Mahkemesi DAVATÜRÜ:Mal rejiminin tasfiyesi ... ile ... aralarındaki mal rejiminin tasfiyesi davasının reddine dair ......
Taraflar arasında dava konusu taşınmazın evlilik birliği içerisinde 01/01/2002 tarihinden sonra edinildiği ve edinilmiş mal olduğu konusunda ihtilaf bulunmamaktadır. Bu taşınmaza ilişkin mal rejiminin tasfiyesine yönelik protokolde yer alan 4 nolu maddede taşınmazın davalı tarafından satışının yapılarak yarı bedelinin davacıya verilmemesi halinde davacının mal rejiminin tasfiyesi kapsamında dava açabileceğine ilişkin şarta bağlı düzenleme yapılmış ise de; taşınmazın protokolün 5 nolu bendinin son cümlesine göre gecikmeksizin devir işlemlerinin (satış) yapılmaması halinde herhangi bir müeyyide belirtilmediği gibi böyle bir ihtimalde davacının mal rejiminin tasfiyesi kapsamında dava açamayacağına yönelik bir anlaşma da söz konusu değildir....
Mahkemece, karşılıksız kazandırma veya devrin yapıldığının anlaşılması durumunda, söz konusu mal mevcut kabul edilerek yapılan hesaplamada davacı tarafın katılma alacak hakkının olup olmadığı, varsa miktarı saptanarak davalı eşten tahsili yönünde hüküm kurulmalıdır. Tasfiyede devredilen malvarlığının devir tarihindeki değeri esas alınır(TMK'nun 235/2. m). Yukarıdaki değer tespiti, belirleme ve hesaplamaların yapılabilmesi için gerek görülürse konusunun uzmanı bilirkişi veya bilirkişilerden de yardım alınmalıdır. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 225.maddesine göre; mal rejimi, eşlerden birinin ölümüyle, başka bir mal rejiminin kabulüyle, mahkemece boşanmaya, evliliğin iptaline veya mal ayrılığına geçilmesine karar verilmesiyle sona erer. Yargıtay'ın ve Dairemizin sapmaksızın devam eden uygulamalarına göre, mal rejiminin tasfiyesi ile alacak hakkında bir karar verilmesi için eşler aralarındaki mal rejiminin sona ermesi gerekir....
Mal rejimi boşanma davasının açıldığı tarih itibarıyla sona ermiştir (TMK m. 225/son). Sözleşmeyle başka mal rejiminin seçildiği ileri sürülmediğinden evlilik tarihinden 4721 sayılı TMK'nun yürürlüğe girdiği 01.01.2002 tarihine kadar mal ayrılığı (743 sayılı TKM m. 170), bu tarihten mal rejiminin sona erdiği tarihe kadar ise, edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir (4722 sayılı Yasa'nın m. 10, TMK m. 202/1). Tasfiyeye konu kooperatif hissesi, eşler arasında mal ayrılığı rejiminin geçerli olduğu 21.09.1998 tarihinde davalı eş adına satın alınarak, 25.04.2008 tarihinde 3. şahısa devredilmiştir. Mal rejiminin tasfiyesinde eşlerin bağlı bulunduğu rejime ilişkin hükümler uygulanır (TMK m. 179). Tasfiyeye konu taşınmazın kooperatif üyeliği yoluyla edinilmesi halinde, kooperatife yapılan ödemelerden ve bu ödemelerin isabet ettiği dönemlerden hareketle, mal rejiminin tasfiyesi ile eşlerin alacak miktarları belirlenir....
-Davacı vekili, dava dilekçesinde, mal rejiminin tasfiyesi sonucunda dava konusu 295 ada 29 parseldeki katkı payı olan %80 mülkiyet hakkının tespitine karar verilmesini istemiş, 09.07.2014 tarihli son oturumda, talebini değiştirmek suretiyle “...katkı payının saptanarak müvekkilim adına kayıt ve tescilini talep ediyoruz” demiştir. Dava, 6100 sayılı HMK'nun yürürlüğe girmesinden sonra 06.02.2013 tarihinde açılmıştır. HMK'nun 141/... fıkrasında “iddia ve savunmanın genişletilip değiştirilmesi konusunda ıslah ve karşı tarafın açık muvafakatı hükümleri saklıdır” hükmüne yer verilmiştir. Davacının talep sonucunu değiştirdiği oturumda davalı vekilinin açık muvafakatı olmadığı gibi yerinde görülmeyen talebin reddine karar verilmesini savunmuştur. Buna göre dava, mal rejiminin tasfiyesi ile davacı yanın katkı oranının tespitine ilişkindir. Tespit davası, kendine özgü davalardan olup dava sonucunda istihsal edilecek ilamın icra ve infaz kabiliyeti bulunmamaktadır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi ... ile ... aralarındaki mal rejiminin tasfiyesi davasının açılmamış sayılmasına dair .... 4. Aile Mahkemesi'nden verilen 09.06.2016 gün ve 201/528 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: KARAR Davacı ... vekili, boşanma dava dilekçesi ile birlikte mal rejiminin tasfiyesi, evlilik birliği içerisinde edinilen davalı adına kayıtlı aracın rayiç değerinin katkı payı olan 1/2 oranda tazminini talep etmiştir. Davalı asıl ..., davaya konu aracın babasının katkısı ile satın alındığını ve edinilmiş mal olmadığını ileri sürerek davanın reddini savunmuştur....
Az yukarıda açıklanan dava dilekçesi içeriği, yine aynı şekilde ön inceleme duruşmasında davacı vekilinin dava dilekçesinde belirtilen malların edinilmiş mal olup bu malların tasfiyesi ile fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 50.000,00 TL katılma alacağının faiziyle birlikte tahsilini talep ettiklerine ilişkin beyanıda gözetildiğinde; davacının talebi, edinilmiş mallara katılma rejiminin tasfiyesi ile katılma alacağıdır....