Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacının dava dilekçesinde davalının edinilmiş mallara katılma hakkının ortadan kaldırılmasını istediği, 15.01.2021 tarihli ön inceleme duruşmasında da zina nedeniyle tam kusurlu eşin edinilmiş mallara katılma alacağının ortadan kaldırılmasını talep ettiği, hem Almanya'da hem de Türkiye'de açılmış boşanma davasının olduğu, Mahkemece boşanma davasının mal rejiminin tasfiyesi için bekletici mesele yapması gerektiği, davacının dava dilekçesi ve ön inceleme duruşmasında davalının alacak hakkının ortadan kaldırılmasını istemiş ise de davacının mal rejiminin tasfiyesi ya da tasfiye nedeniyle alacak talebinde bulunmadığı, Mahkemece davalı adına yapılan sorgulamada mal tespit edilemediği, taraflarca da davalı adına kayıtlı herhangi bir mala ilişkin açıklama yapılmadığı, davacının üzerine kayıtlı taşınmazlar yönünden davalının katılma alacağının ortadan kaldırılması isteğinde bulunulduğu, davalı adına kayıtlı...

    Mahkemece, mal rejiminin tasfiyesi durumunda davacının ayni hakkının olmayıp alacak hakkının bulunduğu, başka esas sayılı dava dosyasında devam eden alacak davasında davacının yeni malike ihbar etme hakkının bulunduğu, iptali istenen taşınmazların aile konutu olmadıkları gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmesi üzerine; hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiş, Dairemizce yapılan incelemede 29.3.2010 gün 2009/5722 Esas 2010/1399 Karar sayılı ilam ile yerel mahkeme hükmünü onanmasına karar verilmiş, bu kez davacı vekili karar düzeltme isteğinde bulunmuştur. Görülmekte olan dava, mal rejiminin tasfiyesi sonunda doğacak alacak hakkının ortadan kaldırılması amacıyla muvazalı olarak yapılan tapu devrinin iptali isteğine ilişkindir. Muvazaa, irade ile beyan arasında kasten yaratılan aykırılık olarak tanımlanabilir. Böyle bir iddia karsısında, aslolan tarafların akitteki gerçek ve müşterek amaçlarının saptanmasıdır (B.K.m.18)....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Mal Rejiminin Tasfiyesinden Kaynaklanan Alacak Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. KARAR Davacı ... ... vekili, evlilik birliği içinde edinilen taşınmaz nedeni ile mal rejiminin tasfiyesi ile, 10.000,00 TL alacağın tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı ... vekili, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, tarafların anlaşmalı olarak boşandıkları, dava konusu bu hususla ilgili daha önceden ... ... 4. Aile Mahkemesi'nin 2015/108 E., 2015/79 K. sayılı kesinleşmiş kararı bulunduğundan kesin hüküm nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir. Hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Alacak Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. KARAR Davacı ... vekili, dava dilekçesinde belirtilen taşınmaz nedeniyle mal rejiminin tasfiyesi ile tapu iptal-tescil, olmadığı takdirde alacak isteğinde bulunmuş, davacı asıl sunduğu 21.09.2015 havale tarihli ıslah dilekçesinde, tapu iptal-tescil isteğini katılma alacağı olarak ıslah ettiğini açıklamıştır. Davalı ... vekili, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, tarafların ......

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Mal Rejiminin Tasfiyesi ile Tapu İptal ve Tescil Olmadığı Takdirde Alacak KARAR Taraflar arasındaki mal rejiminin tasfiyesi ile tapu iptal ve tescil, olmadığı takdirde alacak davası sonucu verilen hükmün Dairemizce bozulması üzerine; Yerel Mahkemece verilen direnme kararına ilişkin dava dosyası 02.12.2016 tarihinde yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun'un 45.maddesi ile 6100 sayılı HMK'na eklenen geçici 4/1.maddesi uyarınca Dairemize gönderilmiş olmakla, dosya incelendi, gereği düşünüldü: Dairemizce verilen 20.03.2015 gün, 2013/21606 Esas ve 2015/6538 Karar sayılı bozma kararı usul ve yasaya uygun bulunmuş olup mahkemece verilen direnme kararının yerinde olmadığı anlaşıldığından, temyiz incelemesi yapılmak üzere dosyanın 6763 sayılı Kanunun 43.maddesi ile değişik 6100 sayılı HMK'nın 373.maddesinin 5.fıkrası uyarınca yetkili ve görevli YARGITAY HUKUK GENEL KURULU'NA GÖNDERİLMESİNE, 19.12.2017...

            Tüm bu açıklamalar nedeniyle, davacı mirasçı sağ eşin mal rejiminin tasfiyesi nedeniyle talep ettiği ve terekeye ait borç sayılan alacak miktarından, davanın mirasçılar arasında görülmesi nedeniyle, davacı da dahil bütün mirasçılar miras payları oranında sorumludurlar. Buna göre, somut olayda hüküm altına alınan tereke borcundan davacının da miras payı oranında sorumlu olduğu göz önünde bulundurularak temyiz eden davalıların miras payları oranında sorumlu olduğunun hüküm fıkrasında gösterilmesi gerekirken bu husus göz ardı edilerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır. Ne var ki, bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden kararın 1086 sayılı HUMK'un 438/7. maddesi uyarınca düzeltilerek onanması uygun görülmüştür....

              Sözleşmeyle başka mal rejiminin seçildiği ileri sürülmediğinden evlilik tarihinden 4721 sayılı TMK'nun yürürlüğe girdiği 01.01.2002 tarihine kadar mal ayrılığı (743 sayılı TKM m. 170), bu tarihten mal rejiminin sona erdiği tarihe kadar ise, sözleşme uyarınca mal ortaklığı rejimi geçerlidir (4722 sayılı Yasa'nın m. 10, TMK m. 202). Tasfiyeye konu taşınmazların hepsi, mal ayrılığı rejiminin geçerli olduğu 01.01.2002 tarihinden önce, mirasbırakan eş adına edinilmiştir. Mal rejiminin tasfiyesinde eşlerin bağlı bulunduğu rejime ilişkin hükümler uygulanır (TMK m. 179)....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Mal Rejiminin Tasfiyesi Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün davacı vekili ile davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. KARAR Davacı ... vekili, dava dilekçesinde belirtilen malvarlıkları nedeniyle mal rejiminin tasfiyesi ile alacak isteğinde bulunmuştur. Davalı ... vekili, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davacının davasının talep dikkate alınarak 1.000-TL üzerinden kabulü ile dava tarihinden geçerli olmak üzere yasal faizi ile birlikte 1.000-TL'lik katkı payı alacağının davalıdan tahsiline karar verilmesi üzerine; hüküm, davacı vekili ile davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Maddi olayları ileri sürmek taraflara, hukuki nitelendirme yapmak ve uygulanacak kanun maddelerini belirlemek hakime aittir(6100 s.lı HMK 33 m)....

                  Başka bir anlatımla, şahsi hak niteliğindeki mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacak hakkının dava konusu yapılabilmesi için muaccel(istenebilir) hale gelmesi gerekir, bu da mal rejiminin sona ermesi ile gerçekleşir. Mal rejiminin sona ermesi, mal rejiminin tasfiyesiyle katkı payı, değer artış payı ve artık değere katılma alacağı davalarının görülebilirlik ön koşuludur. Mal rejimini sona erdiren boşanma davasının derdest olduğunun anlaşılması durumunda, usul ekonomisi ilkesi gereğince (6100 s.lı HMK'nun 30. m) sonucunun bekletici sorun yapılması gerekir. Mal rejiminin tafiyesi kapsamında açılan alacak davasında, mal rejimi sona ermemiş veya evliliğin dolayısıyla mal rejiminin sona ermesini sağlayabilecek boşanma/evliliğin iptali davasının açılmamış olması durumunda ise davanın görülebilirlik ön koşul yokluğundan usulden reddine karar verilmesi gerekir. .//.....

                    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Mal rejiminin tasfiyesi kapsamında alacak ... ile ... aralarındaki mal rejiminin tasfiyesi kapsamında alacak davasının kabulüne dair ... Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi'nden verilen 13.12.2012 gün ve 214/751 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderacatına, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verildiğine ve takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına, bu tür davalarda fedakarlığın denkleştirilmesi ve hakkaniyet kuralının da gözetilmesi gerektiğine göre yerinde olmayan davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, taraflarca HUMK'nun 388/4....

                      UYAP Entegrasyonu