Tüm bu açıklamalar kapsamında, davacı vekilinin mal rejiminin tasfiyesi kapsamındaki istekleri yönünden açıkça feragat (feragat tabiri geçmemektedir) ettiklerini açıklamasının bulunmaması, 24.11.2008 tarihli tutanak metninin eldeki davadaki istek yönünden feragat iradesi taşıdığı kabul edilemeyecek olması ve kesinleşen ........... sayılı kararında eldeki davadaki uyuşmazlık konusu bakımından hüküm tesis edilmemiş olması karşısında, davacı tarafın mal rejiminin tasfiyesi kapsamındaki alacak hakkından feragat ettiği kabul edilmez. Bu durumda, Mahkemece yazılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmesi isabetsiz olmuştur. "Çünkü bir yıl içinde tazminat davası açabiliyorum" ifadesi, TMK'nun 178. maddesi uyarınca açılacak boşanmanın fer'i niteliğindeki haklar ve tazminatlarla ilgilidir. (TMK. m.174 gibi)....
Yargıtay'ın ve Dairemizin sapmaksızın devam eden uygulamalarına göre, mal rejiminin tasfiyesi ile alacak hakkında bir karar verilmesi için eşler aralarındaki mal rejiminin sona ermesi gerekir. Başka bir anlatımla, şahsi hak niteliğindeki mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacak hakkının dava konusu yapılabilmesi için muaccel (istenebilir) hale gelmesi gerekir, bu da mal rejiminin sona ermesi ile gerçekleşir. Mal rejiminin sona ermesi, mal rejiminin tasfiyesiyle katkı payı, değer artış payı ve artık değere katılma alacağı davalarının görülebilirlik ön koşuludur. Somut olayda; tarafların 28.11.1999 tarihinde evlendikleri, taraflar arasında 14.03.2011 tarihinde açılan, ...... 5. Aile Mahkemesi'nin 2011/45 Esas, 2011/754 Karar sayılı dava dosyasında, taraflar arasındaki edinilmiş mallara katılma rejiminin TMK'nin 206. maddesi gereğince mal ayrılığına dönüştürülmesine karar verildiği, kararın 08.02.2012 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Mal Rejiminin Tasfiyesi ile Alacak ... ile ... aralarındaki mal rejiminin tasfiyesi ile alacak davasına ilişikin mahkemece verilen davanın açılmamış sayılmasına kararına dair ... 4. Aile Mahkemesi'nden verilen ... sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına ve ilâmda belirlenip dayanılan gerektirici sebeplere göre yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddi ile Usul ve Kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, HUMK'nun 440/III-1, 2, 3 ve 4. bentleri gereğince ilama karşı karar düzeltme yolu kapalı bulunduğuna ve aşağıda dökümü yazılı 27,70 TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile kalan 1,50 TL'nin temyiz eden davacıdan alınmasına, 06.12.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Mal Rejiminin Tasfiyesi Nedeniyle Alacak-Velayetin Değiştirilmesi-İştirak ve Yoksulluk Nafakası Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından, mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacak ve yoksulluk nafakasının reddi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 103.50 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.13.06.2013 (Prş...
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile ) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Mal Rejiminin Tasfiyesi - Alacak Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Uyuşmazlık ve hüküm boşanma davasından ayrı açılan mal rejiminin tasfiyesi ile katılma alacağı ile evlilik sırasında bozdurulan ziynet ve ev eşyalarının iadesine ilişkin olup, inceleme görevi Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 21.01.2013 tarihli 2013/1 sayılı iş bölümü kararı gereğince Yargıtay 8. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ : Yukarıda belirtilen sebeple dosyanın görevli Yargıtay 8. Hukuk Dairesi Yüksek Başkanlığına gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 01.04.2013 (Pzt.) ....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Mal Rejiminin Tasfiyesi Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonucunda Mahkemece verilen davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine, birleşen davanın reddine dair kararın davalı-birleşen davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. KARAR Davacı-birleşen davacı ... vekili, dava ve birleşen dava dilekçelerinde belirtilen malvarlıkları nedeniyle mal rejiminin tasfiyesi ile alacak isteğinde bulunmuştur. Mahkemece davanın kısmen kabulüne kısmen reddine, birleşen davanın reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, davalı-birleşen davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Ne var ki; davalı-birleşen davalı ... ... 8.Aile Mahkemesi'ne sunduğu 16.11.2017 havale tarihli usulüne uygun kimlik tespiti yapılan, kimlik fotokopisi ekli dilekçe ile temyizden feragat etmiş, dilekçe Dairemiz'e gönderilmiştir....
İddianın ileri sürülüş şekline göre dava, mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacak isteğine ilişkindir. Mal rejiminin tasfiyesine ilişkin davalarda, yetkiyi düzenleyen 4721 sayılı TMK'nun 214. maddesi hükmüne göre; eşler veya mirasçılar arasındaki mal rejiminin tasfiyesine ilişkin davalarda, mal rejiminin ölümle sona ermesi durumunda ölenin son yerleşim yeri mahkemesi; boşanmaya, evliliğin iptaline veya hakim tarafından mal ayrılığına karar verilmesi durumunda bu davalarda yetkili olan mahkeme; diğer durumlarda da davalı eşin yerleşim yeri mahkemesi yetkilidir. Bu özel düzenleme karşısında, mal rejiminin tasfiyesi davalarında yetki 6100 sayılı HMK'nun genel hükümlerine göre değil TMK'nun anılan özel nitelikli maddesine göre belirlenir. Somut olayda; taraflar Manisa 1....
Davacı vekilinin eldeki davası boşanma davasından tefrik edildikten ve incelenen iş bu esasa kaydedildikten sonra ön inceleme duruşmasında belirtilen bağımsız bölümün evlilik birliği içerisinde edinilen taşınmaz olup ortak aldıklarını, davalı adına 1/2 hissesinin iptali ile müvekkil adına tesciline, olmadığı takdirde mal rejimi tasfiyesi nedeniyle bedel iadesine ilişkin dava olduğunu beyan etmiştir. Aynı duruşmada davalı vekili beyanları kabul etmediğini beyan etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Yargılama sonucunda mahkemece; davacının mal rejiminin tasfiyesi sonucunda oluşan hakkı kişisel hak niteliğindeki bir alacak hakkı olup ayın (mülkiyet) istenemeyeceğinden davacı vekilinin ön inceleme duruşmasında mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacağa ilişkin davanın genişletilmesi mahiyetinde olan terditli talebinin de davalı vekili tarafından açıkça muavfakat edilmediğinden yasal koşulları oluşmadığından davanın reddine karar verildiği anlaşılmıştır....
Diğer yandan, davacının talebinin yukarıda belirtildiği gibi TMK'nun 225 vd. maddeleri uyarınca evlilik birliği içerisinde iktisap edilen malvarlığının (mal rejiminin) tasfiyesi olduğu, bu amaçla tasfiyenin yapılması suretiyle ne şekilde bir tasfiye talep ettiğinin ve tasfiye sonucunda paylaşılacak bir şey kaldığı takdirde (bunun parasal bir karşılığı olacağı kural olarak davacının mal rejiminin tasfiyesi talebiyle alacak talebinde bulunması gerekeceğinden) alacak miktarının HMK'nun 31. maddesi uyarınca davacıya açıklattırılması, nisbi peşin harcı alınmamış veya eksik alınmışsa tamamlattırılması, tarafların delillerinin TMK 225 vd. maddeleri; çerçevesinde değerlendirilmesi, gerektiğinde keşif ve bilirkişi incelemesi yapılması, sonucunda bir alacak ortaya çıktığı takdirde alacağa karar verilmesi yoksa talebin reddine karar verilmesi gerekir....
Hukuk Dairesinin ve Dairemizin uygulamalarına göre, mal rejiminin tasfiyesi ile alacak hakkında bir karar verilmesi için eşlerin arasındaki mal rejiminin sona ermesi gerekir. Başka bir anlatımla, şahsi hak niteliğindeki mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacak hakkının dava konusu yapılabilmesi için muaccel (istenebilir) hale gelmesi gerekir, bu da mal rejiminin sona ermesi ile gerçekleşir. Mal rejiminin sona ermesi, mal rejiminin tasfiyesinin ve buna bağlı alacak davalarının görülebilirlik ön koşuludur. Mal rejimini sona erdiren boşanma davasının derdest olduğunun anlaşılması durumunda usul ekonomisi ilkesi gereğince (6100 sayılı HMK mad. 30) bekletici mesele yapılmalıdır. Henüz mal rejimi davası derdest iken açılan ve devam eden boşanma davasının bulunması halinde, boşanma davasının sonucunun bekletici mesele yapılması gerektiği hususu öteden beri Yargıtay 8. Hukuk Dairesince ilke olarak kabul edilmektedir. (Yargıtay 8....