Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Tüm bu açıklamalar nedeniyle, davacı mirasçı sağ eşin mal rejiminin tasfiyesi nedeniyle talep ettiği ve terekeye ait borç sayılan alacak miktarından, davanın mirasçılar arasında görülmesi nedeniyle, davacı ve davalılar dahil bütün mirasçılar miras payları oranında sorumludurlar. Buna göre, hüküm altına alınan tereke borcundan davacının da miras payı oranında sorumlu olduğu göz önünde bulundurularak, davalıların miras payları oranında sorumlu oldukları miktarların hüküm fıkrasında gösterilmesi suretiyle hüküm kurulması gerekirken, bu husus göz ardı edilerek toplam katkı payı alacağının sadece davalı sayısına bölünürek bulunan alacağa yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır....

    Maddesi gereğince davaların yığılması suretiyle mal rejiminin tasfiyesi, kişisel eşyanın iadesi ve mehir senedinden kaynaklı alacak talebinde bulunduğu, davalılarca süresinde verilen cevap dilekçesi ile yetki itirazında bulunulduğu, HMK'nın 110. Maddesi gereğince her bir talep için yetkili mahkemenin farklı olması halinde davaların yığılması yoluna gidilemeyeceği açıktır. Buna göre, davacının talebi olan mehir alacağı ve kişisel eşyanın iadesi talebinde HMK'nın 214/3 maddesi gereğince yetkili mahkemenin davalının ikameti mahkemesi, mal rejiminin tasfiyesi talebinde ise yetkili mahkemenin HMK'nın 214/2 maddesi gereğince evliliğin boşanma ile sona ermesi nedeni ile boşanma davalarında yetkili mahkeme hangisi ise o yer mahkemesidir. Buna göre, boşanma davaları TMK'nın 168. Maddesi gereğince eşlerden birinin yerleşim yeri veya davadan önceki son defa 6 aydan beri birlikte oturdukları yer mahkemesinde açılmalıdır....

    Tasfiyeye konu taşınmazın, bedelinin tamamının ya da bir kısmının kredi ile karşılanması durumunda, kredi veren kuruluşa yapılan geri ödemelerin isabet ettiği dönemden, miktarından ve taksit sayısından hareketle mal rejiminin tasfiyesi sonucunda eşlerin alacak miktarları belirlenir. 4721 sayılı TMK'nin 202/1.maddesi gereğince edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu dönemde yapılan ödemelerde, eşler lehine değer artış payı ve/veya artık değere katılma alacak hakları doğabilecektir. Kredi borcu ödemelerinin bir kısmının mal rejiminin devamı süresince, bir kısmının da daha sonraki tarihlerde yapılmasında, mal rejiminin geçerli olduğu dönemin sonrasına sarkan ödemeler, dava konusu taşınmazın borcu kabul edilerek tasfiye gerçekleştirilir. Yukarıda açıklandığı gibi iki döneme yayılan kredi borcu ödeme tablosu mevcut olduğunda; öncelikle, mal rejiminin sona erdiği tarihte henüz vadesi gelmediği için ödenmemiş kredi borç miktarının, toplam kredi borcuna oranı bulunur....

      Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Mal Rejiminden Kaynaklanan Alacak Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava, mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir. Somut olayda, ilk derece mahkemesince, taraflar arasındaki boşanma davasının reddine karar verildiği, ret kararının kesinleştiği, dava şartı gerçekleşmediğinden davanın reddine karar verildiği, davacı vekilinin istinaf başvurusunun bölge adliye mahkemesince esastan reddine karar verildiği anlaşılmaktadır. Kural olarak, boşanma kararı kesinleşmedikçe mal rejiminin tasfiyesi gerçekleştirilemez. Ancak boşanma kararının kesinleşmesinden sonra tasfiye gündeme gelir....

        Edinilmiş mallara katılma rejiminin tasfiyesinde, artık değere katılma alacak miktarı hesaplanırken "eklenecek değerler" göz önünde bulundurulur. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 229. maddesine göre; eşlerden birinin mal rejiminin sona ermesinden önceki bir yıl içinde diğer eşin rızası olmadan, olağan hediyeler dışında yaptığı karşılıksız kazandırmalar ile mal rejiminin devamı süresince diğer eşin katılma alacağını azaltmak kastıyla yaptığı devirler mal rejiminin sona erdiği anda mevcutmuş gibi tasfiyeye dahil edilir. Bu tür uyuşmazlıklarda; öncelikle, davalı eş tarafından 229. madde sayılan amaç ve doğrultuda kazandırma veya devrin yapılıp yapılmadığı araştırılıp belirlenmelidir. Mahkemece, karşılıksız kazandırma veya devrin yapıldığının anlaşılması durumunda, söz konusu mal mevcut kabul edilerek yapılan hesaplamada davacı tarafın katılma alacak hakkının olup olmadığı, varsa miktarı saptanarak davalı eşten tahsili yönünde hüküm kurulmalıdır....

          KARAR Davacı-birleşen davalı ... vekili, dava dilekçesinde belirtilen malvarlıkları nedeniyle mal rejiminin tasfiyesi ile alacak isteğinde bulunmuş, birleşen davanın reddini savunmuştur. Davalı-birleşen davacı ... vekili, davanın reddini savunmuş, birleşen davada dava dilekçesinde belirtilen malvarlıkları nedeniyle mal rejiminin tasfiyesi ile alacak isteğinde bulunmuştur....

            Mal rejimi sona erdiğinde eşlerin ya da mirasçılarının tasfiye davası sonucunda katkı payı, değer artış payı ve artık değere katılma alacak hakları doğar. Kural olarak, eşlerden birine ait mal varlığında, diğer tarafın mülkiyet veya başka ayni hak talebi söz konusu olamaz. Mal rejiminin tasfiyesi isteğinde bulunan eşe ya da mirasçılarına tanınan hak ayni olmayıp, şahsi alacak hakkıdır (07.10.1953 gün 8/7 YİBK, 4721 sayılı TMK'nun m. 227/1, 231, 236/1). TMK'nun 239/1. fıkrasında; "katılma alacağı ve değer artış payı ayın veya para olarak ödenebilir…” denilmektedir. 226/3. madde de ise "Eşler karşılıklı borçları ile ilgili düzenleme yapabilirler" hükmüne yer verilmiştir. Anılan kanuni düzenlemelerden de anlaşılacağı gibi, borcun ayın olarak ödenmesi borçlu eşe tanınmış bir haktır....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma ve Mal Rejiminin Tasfiyesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Kısa kararda "Boşanma davası için 1500 TL ve mal rejiminin tasfiyesi davası için 1500 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine ve davacının yaptığı yargılama giderlerinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine" hükmedildiği halde, gerekçeli kararda "Boşanma davası için 1500 TL ve mal rejiminin tasfiyesi davası için 1500 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine ve davalının yaptığı 200 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine" denilerek kısa karar ile gerekçeli karar arasında çelişki yaratılmıştır. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 294/3. maddesi uyarınca, hükmün tefhimi, her halde hüküm sonucunun duruşma...

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Mal rejiminin tasfiyesi ... ile ... aralarındaki mal rejiminin tasfiyesi davasının kabulüne dair ... 2. Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi'nden verilen 11.10.2012 gün ve 803/499 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: KARAR Davacı, evlilik birliği içerisinde edinilen ve bedelinin 5/6'sı tarafınca karşılanan dava konusu 4 ada 19 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki evin, davalı tarafından evlilik birliği devam ederken muvazaalı olarak dava dışı ... tapuda satış gösterilerek devredildiğini; mal rejiminin tasfiyesi alacağı isteğini de kapsayacak şekilde açtığı ......

                  Hükmün, kooperatif hissesi ve 203 ada 38 parselde kain B/20 Blok 6 nolu bağımsız bölüme yönelik kısımları davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Taraflar 27.07.1991 tarihinde evlenmişler, 28.11.2006 tarihinde açılan boşanma davasının kabulü ve hükmün 16.06.2010 tarihinde kesinleşmesiyle boşanmışlardır. 4721 sayılı TMK.nun 179.maddesine göre mal rejiminin tasfiyesinde eşlerin bağlı olduğu rejime ilişkin hükümler uygulanacaktır. Taraflar arasında başka bir mal rejiminin seçildiği ileri sürülmediğine göre, evlenme tarihinden 4721 sayılı TMK.nun yürürlüğe girdiği 01.01.2002 tarihine kadar mal ayrılığı, bu tarihten mal rejiminin sona erdiği boşanma davasının açıldığı tarihe kadar TMK.nun 202.maddesine göre yasal edinilmiş mallara katılma rejimine tabi olacaklardır. Eşler arasındaki mal rejimi TMK.nun 225/2.maddesine göre boşanma davasının açıldığı 16.06.2010 tarihi itibariyle sona ermiştir....

                    UYAP Entegrasyonu