"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Mal Rejiminin Tasfiyesi ... ile ... aralarındaki mal rejiminin tasfiyesi davasının kabulüne dair ..... Aile Mahkemesi'nden verilen 10.04.2014 gün ve 80/403 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: Davacı vekili, mal rejiminin tasfiyesi ile dava dilekçesinde belirtmiş olduğu evlilik birliği içerisinde edinilen davalı adına kayıtlı taşınmaz ile ilgili olarak altınlarının bozdurularak ve miras yolu ile gelen parası ile yapmış olduğu katkıya karşılık taşınmazın paylaştırılmasını talep etmiştir. Davalı vekili, davacının katkısının bulunmadığını ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini savunmuştur. Mahkemece, davanın kabulü ve taşınmazın satılarak taraflar arasında yarı oranında paylaştırılmasına karar verilmesi üzerine; hüküm süresi içerisinde davalı asıl tarafından temyiz edilmiştir....
Boşanma davasında taraflar “birbirlerinden maddi manevi tazminat, nafaka, edinilmiş malların tasfiyesi vs hiçbir ekonomik talepleri bulunmamaktadır” şeklinde beyanları ile anlaşmalı olarak boşanmışlardır. Başka mal rejimi seçilmediğinden eşler arasında 01.01.2002 tarihine kadar mal ayrılığı (TKM'nin 170. m), bu tarihten mal rejiminin sona erdiği boşanma davasının açıldığı tarihe kadar (TMK.nun 225/2. m) yasal edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir (TMK'nun 202.m). Dava konusu 156 ada 103 parsel 8 nolu bağımsız bölüm, 14.02.2002 tarihinde satış yoluyla davalı Nursel adına tescil edilmiştir. Maddi olayları ileri sürmek taraflara, hukuki nitelendirme yapmak ve uygulanacak kanun maddelerini belirlemek hakime aittir (6100 sayılı HMK 33. m). iddianın ileri sürülüş şekline göre dava, mal rejiminin tasfiyesi ve alacak isteğine ilişkindir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Mal Rejiminin Tasfiyesinden Kaynaklanan Alacak Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine karar verilmiş olup hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. KARAR Davacı ... vekili, dava dilekçesinde belirtilen malvarlıkları ile ilgili olarak mal rejiminin tasfiyesi ile alacak isteğinde bulunmuştur. Davalı ... vekili, davanın reddini savunmuştur. Mahkemenin davanın reddine dair ilk kararı, davacı vekilinin temyizi üzerine Dairenin 10.11.2016 tarihli ve 2015/5650 Esas, 2016/15387 Karar sayılı ilamı ile davacı vekilinin 11 nolu bağımsız bölüm ile araca ilişkin temyiz itirazlarının reddi ile “ ... Hakim tarafların talep sonucuyla bağlı olup; taleplerden her biri hakkında verilen hükmün kararda gösterilmesi gerekir. (HUMK mad. 26/1, 297/2)....
Mal rejimi boşanma davasının açıldığı tarih itibarıyla sona ermiştir (TMK m. 225/son). Sözleşmeyle başka mal rejiminin seçildiği ileri sürülmediğinden evlilik tarihinden mal rejiminin sona erdiği tarihe kadar, edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir (4722 sayılı yasanın m. 10, TMK m. 202/1). Temyize konu dava 10.12.2012 tarihinde açılmıştır. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nda mal rejiminin tasfiyesi davaları için her hangi bir zamanaşımı düzenlemesi getirilmemiştir. Bu durumda, aynı kanunun 5. maddesi yollamasıyla 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu uygulanmalıdır. Zira, TBK'nun 646.maddesine göre, Borçlar Kanunu, Medeni Kanunun tamamlayıcısı olarak kabul edilmiştir. TBK'nun 146.maddesine göre, kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, her alacak on yıllık zamanaşımına tabidir. Dairemiz uygulamalarında da, mal rejiminin tasfiyesi davalarında on yıllık genel zamanaşımı süresi kabul edilmektedir....
Söz konusu beyan ve boşanmanın mali ve ekonomik sonuçları itibari ile ilgili tarafların anlaşmaların açık ve ayrıntılı olduğu, dava konusu edilen taşınmazlar ve taşınmazlara ilişkin mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacak isteğine ilişkin anlaşma yaptıkları konusunda açıklık olmadığından ve davacı tarafın mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacak isteğinden feragat ettiği sonucuna varılamaz. Bu nedenle, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun ve Dairemiz'in yerleşmiş içtihatlarına göre, feragatın açık, anlaşılır ve tereddütsüz olması gerektiğinden davacının mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacak isteğine ilişkin feragat ettiğinin kabulü doğru olmamıştır. Şu durumda, mahkemece davanın esasına girilerek, taraf delilleri toplanıp, deliller değerlendirilerek sonucuna göre olumlu ya da olumsuz bir karar verilmesi gerekir. Anılan yön gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmadığından bozulması gerekmiştir....
Mal rejiminin ölümle sona ermesi durumunda ölenin son yerleşim yeri mahkemesi, 2. Boşanmaya, evliliğin iptaline veya hâkim tarafından mal ayrılığına karar verilmesi durumunda, bu davalarda yetkili olan mahkeme, 3. Diğer durumlarda davalı eşin yerleşim yeri mahkemesi. ” C. Değerlendirme 1. Mal rejiminin tasfiyesine ilişkin davalarda, yetkiyi düzenleyen 4721 sayılı Kanun'un 214 üncü maddesinin ikinci fıkrasına göre, eşler veya mirasçılar arasındaki mal rejiminin tasfiyesine ilişkin davalarda, boşanmaya, evliliğin iptaline veya hâkim tarafından mal ayrılığına karar verilmesi durumunda, bu davalarda yetkili olan mahkeme yetkilidir. Buna göre, mal rejiminin tasfiyesi davalarında yetki, 6100 sayılı Kanun hükümlerine göre değil, özel düzenlemenin yer aldığı 4721 sayılı Kanun'a göre belirlenmelidir. 2....
Davalı ... vekili, söz konusu paranın evlilik birliği içerisinde bankadan çekilerek aynı zamanda kayınbabası olan dava dışı Yüksel'e verildiğini, mal rejiminin sona erdiği tarih itibariyle paranın mevcut olmadığını, boşanma sürecinde geri istemesine rağmen verilmeyen para ile ilgili olarak boşanma davası sonrası açmış olduğu kabül ile neticelenen alacak davasında davacınında tanık sıfatıyla dinlendiğini ve paranın evlilik birliği giderleri ve tüp bebek tedavisinde harcandığına ilişkin tanıklık yapması nedeniyle iş bu dava ile mal rejiminin tasfiyesini talep etmesinin TMK 2. maddesine aykırı olduğunu ileri sürerek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, dava konusu edilen paranın mal rejiminin sona erdiği tarih itibariyle mevcut olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Hüküm, süresi içerisinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Mal Rejiminden Kaynaklanan Alacak ... ile ....aralarındaki mal rejiminden kaynaklanan alacak davasında mahkemenin yetkisizliğine dair...Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi'nden verilen 21.01.2014 gün ve 184/21 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: KARAR Davacı ... vekili, mal rejiminin tasfiyesi ile dava dilekçesinde belirtilen banka mevduat hesabı ile ilgili olarak alacak isteğinde bulunmuştur. Davalı.... süresinde olmayan cevap dilekçesi ile; yetkisizlik itirazında bulunmuş, yetki itirazının reddi halinde evlilik birliği içerisinde edinilen tüm malların değerlerinin hesaplamaya katılarak paylaştırılmasını savunmuştur. Dava; mal rejiminin tasfiyesine dayalı alacak isteğine ilişkindir....
Dava, mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir. Taraflar, 05/09/2007 tarihinde evlenmiş, 26/07/2017 tarihinde açılan boşanma davasının kabulüne ilişkin hükmün 19/06/2018 tarihinde kesinleşmesiyle evlilik birliği son bulmuştur. Eşler arasındaki mal rejimi boşanma davasının açıldığı tarih itibariyle sona ermiştir (TMK m.225/son). Sözleşmeyle başka mal rejiminin seçildiği ileri sürülmediğinden evlilik tarihinden mal rejiminin sona erdiği tarihe kadar edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir (4722 sayılı yasanın m.10, TMK m.202). Mal rejiminin tasfiyesinde eşlerin bağlı bulunduğu rejime ilişkin hükümler uygulanır (TMK m.179). Tarafların boşanmalarına dair İstanbul Anadolu 12....
"İçtihat Metni"..... ... ile ... aralarındaki mal rejiminin tasfiyesi davasının reddine dair .......verilen 16.10.2012 gün ve 181/628 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: KARAR Taraflar arasında mal rejiminin tasfiyesi kapsamında alacak isteğine ilişkin olarak görülen davanın yapılan yargılaması sonunda; Mahkemece, 4721 sayılı TMK'nun 178. maddesi uyarınca 1 yıllık zamanaşımı süresi kaçırıldıktan sonra dava açıldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....