Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Mal ortaklığı rejiminin tasfiyesi ... ile ... ve müşterekleri aralarındaki mal ortaklığı rejiminin tasfiyesi davasının kısmen reddine ve kısmen de mahkemenin görevsizliğine dair Kayseri 2. Aile Mahkemesinden verilen 26.03.2009 gün ve 144/336 sayılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili ile davalılardan... ve...vekili taraflarından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü: KARAR Davacı vekili, tarafların 1973 yılında evlendiklerini, muris ...’ın 17.11.2006 tarihinde öldüğünü, müvekkiliyle eşinin Kayseri 3.Noterliğinin 27.12.2002 tarih 41956 yevmiye numaralı sözleşmesiyle mal ortaklığı rejimini benimsediklerini açıklayarak terekenin mal ortaklığı sözleşmesi uyarınca tasfiyesine, dava konusu yazlık ev, konut ve dükkanın tasfiye payına mahsuben müvekkile verilmesini istemiştir....

    İddianın ileri sürülüş şekline göre dava edinilmiş mallara katılma rejiminin tasfiyesi kapsamında artık değere katılma alacağı ile ziynet alacağı taleplerine ilişkindir. Tasfiyeye konu taşınmazın, bedelinin tamamının ya da bir kısmının kredi ile karşılanması durumunda, kredi veren kuruluşa yapılan geri ödemelerin isabet ettiği dönem, miktarı ve taksit sayısından hareketle, mal rejiminin tasfiyesi sonucunda eşlerin alacak miktarları belirlenir. 4721 sayılı TMK'nun 202/1.maddesi gereğince edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu dönemde yapılan ödemelerde, eşler lehine değer artış payı ve/veya artık değere katılma alacak hakları doğabilecektir. Kredi borcu ödemelerinin bir kısmının mal rejiminin devamı süresince, bir kısmının da daha sonraki tarihlerde yapılmasında, mal rejiminin geçerli olduğu dönemin sonrasına sarkan ödemeler, dava konusu taşınmazın borcu kabul edilerek tasfiye gerçekleştirilir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Mal rejiminin tasfiyesi ........ Dayangaç ile ... aralarındaki mal rejiminin tasfiyesi davasının reddine dair ... 4....

        K A R A R Davacı ... vekili, dava dilekçesinde belirtilen taşınmaz nedeniyle mal rejiminin tasfiyesi ile tapu iptal-tescil isteğinde bulunmuş, usulüne uygun harcını yatırdığı 06.12.2013 havale tarihli ıslah dilekçesi ile mal rejiminin tasfiyesi ile alacak talep etmiştir. Davalı ... vekili, davanın reddini savunmuştur....

          Bu durumda Mahkemece yapılacak iş davacı tarafın kesin süreye uymaması nedeniyle davanın reddine karar verilmesi olduğu halde yazılı gerekçelerle davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olmuştur. Ne var ki, HUMK'nun 438/7 maddesi (HMK'nun 370/2) uyarınca bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hüküm fıkrasının bir nolu bendinde “1- davacının mal rejiminin tasfiyesine ilişkin davasının HMK'nun 150/5 maddesi uyarınca açılmamış sayılmasına (29.02.2012 tarihi itibariyle)” ibaresinin hüküm fıkrasından çıkarılmasına bunun yerine “…1- davacının mal rejiminin tasfiyesine ilişkin davasının reddine” ibarelerinin ilave edilmesine ve yazılmasına, davacı vekilinin temyiz itirazlarının açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulüne, hükmün düzeltilmiş bu hali ile ONANMASINA, taraflarca HUMK'nun 388/4....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Mal Rejiminin Tasfiyesi ... ile ... aralarındaki mal rejiminin tasfiyesi davasının kabulüne dair ..... Aile Mahkemesi'nden verilen 10.04.2014 gün ve 80/403 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: Davacı vekili, mal rejiminin tasfiyesi ile dava dilekçesinde belirtmiş olduğu evlilik birliği içerisinde edinilen davalı adına kayıtlı taşınmaz ile ilgili olarak altınlarının bozdurularak ve miras yolu ile gelen parası ile yapmış olduğu katkıya karşılık taşınmazın paylaştırılmasını talep etmiştir. Davalı vekili, davacının katkısının bulunmadığını ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini savunmuştur. Mahkemece, davanın kabulü ve taşınmazın satılarak taraflar arasında yarı oranında paylaştırılmasına karar verilmesi üzerine; hüküm süresi içerisinde davalı asıl tarafından temyiz edilmiştir....

              "İçtihat Metni"DAVA TÜRÜ : Mal Rejiminin Tasfiyesinden Kaynaklanan Alacak MAHKEMESİ : Antalya 4. Aile Mahkemesi Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Antalya 4. Aile Mahkemesinin 31.01.2018 tarihli ve 2016/204 Esas, 2018/101 Karar sayılı kararıyla kabulüne karar verilmiş, Mahkeme hükmüne karşı davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun esastan reddine şeklinde hüküm kurulmuş olup, bu kez davalı vekilinin Bölge Adliye Mahkemesi kararını temyizi üzerine Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı vekili, dava dilekçesinde belirtilen malvarlıkları nedeniyle mal rejiminin tasfiyesi ile alacak talebinin kabulüne karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş, davalı vekili tarafından karara karşı istinaf yoluna başvurulmuştur. Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 2....

                Dava; mal rejiminin tasfiyesi istemine ilişkindir. Taraflarca sunulan, İlk Derece Mahkemesince toplanan tüm delillere ve davacı vekili tarafından gösterilen istinaf nedenlerine göre yapılan incelemede; davacı ile muris Nuşen Kılıç'ın 05/05/2003 tarihinde evlendikleri, taraflar arasındaki mal rejiminin murisin 19/06/2017 tarihinde ölümü ile son bulduğu, davacı ve muris arasında evlendikleri tarih olan 05/05/2003 tarihinden murisin ölüm tarihi olan 19/06/2017 tarihine kadar başkaca mal rejimini seçmediklerinden edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu, dava konusu Mersin İli, Mezitli İlçesi, Mezitli Mah, 320 ada, 1 parsel, B blok, 5....

                Söz konusu beyan ve boşanmanın mali ve ekonomik sonuçları itibari ile ilgili tarafların anlaşmaların açık ve ayrıntılı olduğu, dava konusu edilen taşınmazlar ve taşınmazlara ilişkin mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacak isteğine ilişkin anlaşma yaptıkları konusunda açıklık olmadığından ve davacı tarafın mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacak isteğinden feragat ettiği sonucuna varılamaz. Bu nedenle, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun ve Dairemiz'in yerleşmiş içtihatlarına göre, feragatın açık, anlaşılır ve tereddütsüz olması gerektiğinden davacının mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacak isteğine ilişkin feragat ettiğinin kabulü doğru olmamıştır. Şu durumda, mahkemece davanın esasına girilerek, taraf delilleri toplanıp, deliller değerlendirilerek sonucuna göre olumlu ya da olumsuz bir karar verilmesi gerekir. Anılan yön gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmadığından bozulması gerekmiştir....

                  Mal rejimi boşanma davasının açıldığı tarih itibarıyla sona ermiştir (TMK m. 225/son). Sözleşmeyle başka mal rejiminin seçildiği ileri sürülmediğinden evlilik tarihinden mal rejiminin sona erdiği tarihe kadar, edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir (4722 sayılı yasanın m. 10, TMK m. 202/1). Temyize konu dava 10.12.2012 tarihinde açılmıştır. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nda mal rejiminin tasfiyesi davaları için her hangi bir zamanaşımı düzenlemesi getirilmemiştir. Bu durumda, aynı kanunun 5. maddesi yollamasıyla 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu uygulanmalıdır. Zira, TBK'nun 646.maddesine göre, Borçlar Kanunu, Medeni Kanunun tamamlayıcısı olarak kabul edilmiştir. TBK'nun 146.maddesine göre, kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, her alacak on yıllık zamanaşımına tabidir. Dairemiz uygulamalarında da, mal rejiminin tasfiyesi davalarında on yıllık genel zamanaşımı süresi kabul edilmektedir....

                    UYAP Entegrasyonu