Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mal rejimi boşanma davasının açıldığı tarih itibarıyla sona ermiştir (TMK 225/son). Sözleşmeyle başka mal rejiminin seçildiği ileri sürülmediğinden evlilik tarihinden mal rejiminin sona erdiği tarihe kadar edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir (4722 sayılı yasanın 10, TMK 202.m). Mal rejiminin tasfiyesinde eşlerin bağlı bulunduğu rejime ilişkin hükümler uygulanır(TMK 179.m). Tasfiyeye konu 21 nolu mesken, eşler arasında edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu 12.08.2010 tarihinde satın alınarak, davalı adına tescil edilmiştir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Mal Rejiminin Tasfiyesi ile Alacak Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, asıl davanın kabulüne, karşı davanın reddine karar verilmiş olup, hükmün duruşma yapılması suretiyle Yargıtay'ca incelenmesi davalı-karşı davacı vekili tarafından istenilmiştir. Dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 13.03.2018 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü temyiz eden gelmedi, karşı taraftan ... bizzat vekili Avukat ... geldi....

      Aile Mahkemesi ise, eldeki davanın davacı ile dahili davalının evliliklerinin devamı sırasında ve eşler arasındaki mallara yönelik katılma rejiminin tasfiyesi veya katkı payı alacağı olmadığı, muvazaa nedeni ile Tapu İptali ve Tescil davası olduğu gerekçesiyle, görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Dosya kapsamından, davacının boşandığı eski eşi...'in taşınmazdaki 1/10 payını çocuğunu mağdur etmek amacı ile davalı kardeşi ...'e tapuda devir ettiğini ileri sürerek, 1/10 pay satışına dair 02.09.2008 tarihli akdin muvazaa nedeni ile geçersizliğinin tespiti ile eski eş... adına tapuya tescili istemine ilişkin dava olduğu , dava konusu taşınmazın, aile konutu niteliğinde olmadığı,isteğin aralarındaki edinilmiş mallara Katılma rejimi kapsamında bir hak iddiası içermediği ve mal rejiminin tasfiyesine yönelik bir istek mevcut olmadığı anlaşılmıştır....

        Dava, mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacak isteğine ilişkindir. Yargıtayın ve Dairemizin kararlarında da istikrarlı olarak belirtildiği üzere; edinilmiş mallara katılma rejiminin devam ettiği sırada eşlerden biri adına edilen edinilmiş malda diğer eşin artık değerin yarısı oranında katılma alacağı hakkı bulunmaktadır. Artık değere katılma alacağı eklenecek değerlerden (TMK m. 229) ve denkleştirmeden (TMK m. 230) elde edilen miktarlar da dahil olmak üzere eşin edinilmiş mallarının (TMK m. 219) toplam değerinden bu mallara ilişkin borçlar çıktıktan sonra kalan değerin (TMK m. 231) yarısı üzerinde diğer eşin alacak hakkıdır (TMK m. 236/1). Katılma alacağı yasadan kaynaklanan bir hak olduğundan talepte bulunan eşin gelirinin olması veya söz konusu malvarlığının edinilmesine, iyileştirilmesine ya da korunmasına katkıda bulunması gerekmemektedir....

        Tasfiyeye konu taşınmazın, bedelinin tamamının ya da bir kısmının kredi ile karşılanması durumunda, kredi veren kuruluşa yapılan geri ödemelerin isabet ettiği dönemden, miktarından ve taksit sayısından hareketle mal rejiminin tasfiyesi sonucunda eşlerin alacak miktarları belirlenir. 4721 Sayılı TMK'nin 202/1. maddesi gereğince edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu dönemde yapılan ödemelerde, eşler lehine değer artış payı ve/veya artık değere katılma alacağı hakları doğabilecektir. Kredi borcu ödemelerinin bir kısmının mal rejiminin devamı süresince, bir kısmının da daha sonraki tarihlerde yapılmasında, mal rejiminin geçerli olduğu dönemin sonrasına sarkan ödemeler, dava konusu taşınmazın borcu kabul edilerek tasfiye gerçekleştirilir. Yukarıda açıklandığı gibi iki döneme yayılan kredi borcu ödeme tablosu mevcut olduğunda; öncelikle, mal rejiminin sona erdiği tarihte henüz vadesi gelmediği için ödenmemiş kredi borç miktarının, toplam kredi borcuna oranı bulunur....

          Mal rejimi boşanma davasının açıldığı tarih itibarıyla sona ermiştir (TMK m. 225/son). Sözleşmeyle başka mal rejiminin seçildiği ileri sürülmediğinden evlilik tarihinden mal rejiminin sona erdiği tarihe kadar, edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir (4722 sayılı yasanın m. 10, TMK m. 202). Tasfiyeye konu 35 HA 5107 plakalı araç, eşler arasında edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu 03.01.2011 tarihinde satın alınarak davalı eş adına tescil edilmiştir. Mal rejiminin tasfiyesinde eşlerin bağlı bulunduğu rejime ilişkin hükümler uygulanır (TMK m. 179)....

            Mal rejimi boşanma davasının açıldığı tarih itibarıyla sona ermiştir (TMK 225/son). Sözleşmeyle başka mal rejiminin seçildiği ileri sürülmediğinden evlilik tarihinden 4721 sayılı TMK’nun yürürlüğe girdiği 01.01.2002 tarihine kadar mal ayrılığı (743 sayılı TKM 170.m), bu tarihten mal rejiminin sona erdiği tarihe kadar ise. edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir (4722 sayılı yasanın .... TMK 202/....m). Mal rejiminin tasfiyesinde eşlerin bağlı bulunduğu rejime ilişkin hükümler uygulanır (TMK 179.m). Tasfiyeye konu araç, eşler arasında edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu ....01.2010 tarihinde davalı adına satın alınmıştır. Dosya kapsamındaki........ yazısı ve eki tablonun incelenmesinde aracın alımı sırasında bankadan, borçlusu davalı olan ... ay vadeli taşıt kredisi çekildiği ve kredinin ... adet taksitinin mal rejiminin sona erdiği boşanma dava tarihinden sonraya sarktığı anlaşılmaktadır....

              Tasfiyeye konu taşınmazın, bedelinin tamamının ya da bir kısmının kredi ile karşılanması durumunda, kredi veren kuruluşa yapılan geri ödemelerin isabet ettiği dönemden, miktarından ve taksit sayısından hareketle mal rejiminin tasfiyesi sonucunda eşlerin alacak miktarlarının belirlenmesi gerekir. sadece 4721 sayılı TMK'nun 202/1.maddesi gereğince edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu dönemde yapılan ödemeler yönünden eşler lehine artık değere katılma alacağının oluşması mümkündür. Kredi borcu ödemelerinin bir kısmının mal rejiminin devamı süresince, bir kısmının da mal rejiminin sona ermesi sonrasına sarkması durumunda sarkan ödemeler, ait olduğu mal grubunun borcu kabul edilerek (TMK.m.230/2) tasfiye ve denkleştirme gerçekleştirilir. Yine mal rejiminin devamı süresinde edinilmiş mala kişisel mallardan yapılan ödemeler de tasfiye sırasında denkleştirme hesabında göz önünde bulundurulmalıdır. (TMK.m.230/1-3)....

                TL'nin davacının katılma alacağı olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne, taleple bağlı kalmak kaydı ile 35.089,89 TL katılma alacağının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, davacının kira alacağına ilişkin davanın tefriki ile ayrı bir esasa kaydedilmesine karar verilmiştir....

                  Mahkemece, davalının kişisel malı olup, tasfiyeye dahil edilmesi gerekmeyen mal varlıklarından olduğu gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmesi üzerine hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. İddianın ileri sürülüş şekline göre dava, mal rejiminin tasfiyesi ile artık değere katılma alacağı ve değer artış payı alacağı isteğine ilişkindir. Artık değere katılma alacağı; varsa eklenecek değerlerden (TMK 229. m) ve denkleştirmeden (TMK 230. m) elde edilen miktarlar da dahil olmak üzere, eşin edinilmiş mallarının (TMK 219. m) toplam değerinden, bu mallara ilişkin borçlar çıktıktan sonra kalan artık değerin (TMK 231. m) yarısı üzerindeki (TMK 236/1. m) diğer eşin alacak hakkıdır. Bu alacak hakkına sahip olabilmek için, söz konusu mal varlığına katkıda bulunulmasına gerek yoktur....

                    UYAP Entegrasyonu