Davacı Türkiye'de bulunan evlilik birliği içerisinde iktisap edilen taşınmaz, araç ve banka mevduatı üzerinde mal rejiminin tasfiyesine bağlı alacak talep ettiğine göre mal rejiminin tasfiyesine ilişkin 5718 sayılı MÖHUK'un 15.maddesi gözetilerek hangi hukukun uygulanacağının tespiti gerekir. Buna göre tarafların her ikisinin de Türkiye'de evlendikleri sırada Türk vatandaşı oldukları anlaşıldığından uygulanacak hukuk müşterek milli hukuk olarak Türk Hukuku'dur. Türk Hukukuna göre evlilik mal rejiminden doğan tasfiyesi için gerek katkı payı alacağı gerekse katılma alacağı talep edilebilmesi için evliliğin sona ermesi gerekir. (TMK'nun 225.md.) Taraflar Almanya'da boşanmışlar ancak bu ilam Türkiye'de tanınmadığından Türk Hukuku'na göre evli gözükmektedirler. Hukuki yarar olması koşuluyla Türk vatandaşlığından çıkanlar hatta yabancılar için verilmiş yabancı mahkeme boşanma kararlarının bile Türkiye'de tanınması mümkündür....
Mahkemece, "...davacı taraf her ne kadar ... ili 1618 ada 26 parselde kayıtlı taşınmaza yönelik mal rejiminin tasfiyesi ve katılma alacağı davası ile birlikte ziynet eşyalarına yönelik alacak davası açmış ise de yapılan yargılama aşamasında; davacı tarafın taşınmaza ilişkin davasından vazgeçtiğini beyan ettiği, zaten tapu kayıtlarının incelenmesinde davaya konu taşınmazın davalı tarafından edinim tarihinin evlilik tarihinden önce olduğu, haliyle katkı payı alacağı durumunun söz konusu olamayacağı kaldı ki davacı tarafın da bu davadan vazgeçtiğini beyan ettiği, yine bununla birlikte davaya konu ziynet eşyalarının evlilikten sonra davacının kendi rızasıyla davalıya verildiği ve bunların parası ile işyeri açıldığı, açılan iş yerinin de iflas ederek kapandığı, davacının altınlarının elinden rızası hilafına alındığı ispat edilemediği, davalıya söz konusu altınların istendiği zaman teslim edileceği kaydıyla verildiğinin de ispat edilemediği, evlilik birliği içerisinde eşlerin birbirlerine karşı...
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Taraflar arasında görülen Kulu Asliye Hukuk Mahkemesinin 2019/397 Esas sayılı dosyasındaki boşanma davasının 06/08/2019 tarihinde açıldığı, aynı tarihte davacı tarafından Kulu Asliye Hukuk Mahkemesinin 2019/398 Esas sayılı dosyası ile mal rejiminin tasfiyesi davası açıldığı, davacının mal rejiminin tasfiyesi davasından 25/06/2020 tarihinde feragat ettiği, işbu davadan feragat edildikten sonra Kulu Asliye Hukuk Mahkemesinin 2019/397 Esas sayılı dosyasında verilen boşanma kararının 14/07/2020 tarihinde kesinleştiği görülmüştür. Taraflar arasındaki mal rejimi boşanma davasının açıldığı tarih itibari ile sona ermekle birlikte tasfiye anı mal rejimi ile ilgili kararın verildiği tarihtir. Mal rejimi boşanma davasının açıldığı tarihte sona erdiğine göre kural olarak açılan boşanma davasının kabulle sonuçlanıp kesinleşmediği sürece mal rejiminin tasfiyesi yapılamayacaktır....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Taraflar arasında görülen Kulu Asliye Hukuk Mahkemesinin 2019/397 Esas sayılı dosyasındaki boşanma davasının 06/08/2019 tarihinde açıldığı, aynı tarihte davacı tarafından Kulu Asliye Hukuk Mahkemesinin 2019/398 Esas sayılı dosyası ile mal rejiminin tasfiyesi davası açıldığı, davacının mal rejiminin tasfiyesi davasından 25/06/2020 tarihinde feragat ettiği, işbu davadan feragat edildikten sonra Kulu Asliye Hukuk Mahkemesinin 2019/397 Esas sayılı dosyasında verilen boşanma kararının 14/07/2020 tarihinde kesinleştiği görülmüştür. Taraflar arasındaki mal rejimi boşanma davasının açıldığı tarih itibari ile sona ermekle birlikte tasfiye anı mal rejimi ile ilgili kararın verildiği tarihtir. Mal rejimi boşanma davasının açıldığı tarihte sona erdiğine göre kural olarak açılan boşanma davasının kabulle sonuçlanıp kesinleşmediği sürece mal rejiminin tasfiyesi yapılamayacaktır....
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; evlilik birliği içinde davalı adına Konya İli Ereğli İlçesi Kazancı Mahallesi 212 ada 3 parselde kayıtlı A1 blok 1 nolu bağımsız bölümün satın alındığını, ancak muvazaalı bir şekilde Ereğli 1.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2018/286 Esas sayılı dosyası ile davalının kardeşi üzerine tapu kaydının değiştirildiğini, yine evlilik birliği içinde müvekkiline düğünde nişanda takılan ziynet eşyaları ile davalının araba aldığını belirterek ziynet eşyalarının aynen iadesi, mümkün olmadığı takdirde 27.000,00 TL'nin davalıdan tahsilini, mal rejiminin tasfiyesi sureti ile şimdilik 5.000,00 TL'nin davalıdan tahsilini talep etmiş, 30/11/2022 tarihli dilekçe ile de, ziynet eşyaları yönünden dava 31.150,00 TL olarak ıslah edilmiş, mal rejiminin tasfiyesi yönünden dava değeri 115.912,50 TL olarak belirlenmiştir....
ziynet eşyalarının rayiç bedeli üzerinden, HMK'nun 107. md. uyarınca yargılama esnasında alacak miktarının netleşmesi halinde müddeabihi artırmak kayıt ve şartı ile, şimdilik 2.000,00 TL tazminatın davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Yerel mahkemece, davacının ziynet eşyasının iadesi davası yönünden davacının davasının kabulü ile; -44.700,00- TL. değerinde 22'şer ayar, ortalama 25'er gram 6 adet bilezik, -9.555,00- TL. değerinde 14 ayar, 1 adet cumhuriyet altın ve 8 adet çeyrek altınlı zincirli gerdanlık, -6.600,00- TL. değerinde 22'şer ayar, 6 adet yarım altın (2 çeyrekten oluşan), -11.110,00- TL. değerinde 22'şer ayar, 22 adet çeyrek altının aynen davalıdan alınarak davacıya iadesine, aynen iadenin mümkün olmaması halinde belirlenen bedel olan 71.965,00- TL.den taleple bağlı kalınarak 71.665,00- TL.nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, belirlenen bedelin 10.000,00- TL.si için dava tarihinden 61.665,00- TL.si için ıslah tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine, davacının mal rejiminin tasfiyesi davası yönünden davacının davasının kabulü ile; mal rejiminin tasfiyesi suretiyle hesaplanan 19.596,00- TL. katılma alacağının karar tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi...
Mahkemece, davacı ile eşi İffet arasındaki mal rejiminin boşanmayla sona ermediği, İffet'in ölümüyle mal rejiminin sona erdiği, dava konusu çekişmenin davacı ile murisin diğer mirasçıları arasında miras paylaşımı ile ilgili olduğu, miras hukukuyla ilgili yargılama yetkisinin de genel mahkemelere ait olduğu, görev konusunun kamu düzenine ilişkin bulunduğu gerekçesiyle dava dilekçesinin mahkemenin görevsizliği nedeniyle reddine, talep halinde dosyanın yetkili ve görevli Sincan Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi üzerine; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. TMK.nun 225/1.maddesine göre; mal rejimi, eşlerden birinin ölümü veya başka bir mal rejiminin kabulüyle sona erer. Somut olayda;14.08.1987 tarihinde evlenen eşler arasındaki mal rejimi, davacının eşi ve tarafların ortak miras bırakanı İffet'in 16.07.2008 tarihinde ölümüyle sona ermiştir....
Mal rejimi, boşanma davasının açıldığı tarih itibarıyla sona ermiştir( TMK m. 225/son). Sözleşmeyle başka mal rejiminin seçildiği ileri sürülmediğinden, evlilik tarihinden ... sayılı TMK'nun yürürlüğe girdiği 01.01.2002 tarihine kadar mal ayrılığı(TKM m.170.), bu tarihten mal rejiminin sona erdiği tarihe kadar ise, edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir(4722 Sayılı Yasa m. 10, TMK m. 202/1.). Tasfiyeye konu ... ada ... parsel sayılı taşınmaz, eşler arasında mal ayrılığı rejiminin geçerli olduğu 11.09.2001 tarihinde satın alınarak, davalı eş adına tescil edilmiştir. Davacı eş, çalışarak kazandığı gelirle dava konusu mala katkıda bulunduğunu ileri sürmüştür. Mal rejiminin tasfiyesinde eşlerin bağlı olduğu rejime ilişkin hükümler uygulanır(4721 Sayılı TMK m.179)....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Katılma Alacağı, Ziynet Alacağı Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kısmen kabulüne, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş olup hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. ... A R A R Davacı ... vekili, dava dilekçesinde belirtilen malvarlıkları nedeniyle mal rejiminin tasfiyesi ile alacak isteğinde bulunmuş, ayrıca yine dava dilekçesinde belirtilen ziynet eşyalarının aynen iadesine olmadığı takdirde bedelinin tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı ... vekili, davanın reddini savunmuştur....