WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Mal Rejiminin Tasfiyesi ... ile ... aralarındaki mal rejiminin tasfiyesi davasının davanın açılmamış sayılmasına dair ... 1. Aile Mahkemesi'nden verilen ... sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına ve ilâmda belirlenip dayanılan gerektirici sebeplere göre yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddi ile Usul ve Kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, taraflarca HUMK'nun 440/III-1, 2, 3 ve 4. bentleri gereğince ilama karşı karar düzeltme yolu kapalı bulunduğuna ve aşağıda dökümü yazılı 29,20 TL peşin harcın onama harcına mahsubuna, 20.09.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm kusur ve mal rejiminin tasfiyesi yönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle * davacı tarafından mal rejiminin tasfiyesi konusunda harcı verilerek usulüne uygun açılmış bir davanın bulunmamasına göre yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine peşin alınan harcın mahsubuna, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 09.04.2007...

      Davacı ... vekili, dava dilekçesinde belirtilen malvarlıkları nedeniyle mal rejiminin tasfiyesi ile tapu iptal-tescil, aksi halde alacak isteğinde bulunmuştur. Davalı ... vekili, davanın reddini savunmuştur....

        Mal rejimi boşanma davasının açıldığı tarih itibarıyla sona ermiştir(TMK 225/son). Sözleşmeyle başka mal rejiminin seçildiği ileri sürülmediğinden evlilik tarihinden 4721 sayılı TMK'nun yürürlüğe girdiği 01.01.2002 tarihine kadar mal ayrılığı(743 sayılı TKM 170.m), bu tarihten mal rejiminin sona erdiği tarihe kadar ise, edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir(4722 sayılı yasanın 10, TMK 202/1. m). Tasfiyeye konu 169 ada 1 parseldeki 2 nolu bağımsız bölüm, 25.06.1996 tarihinde yapılan sözleşme ile TOKİ'den vadeli olarak satın alınıp ödemelerin tamamlanması üzerine 03.02.2006 tarihinde davalı eş adına tapuya tescil edilmiştir. Mal rejiminin tasfiyesinde eşlerin bağlı bulunduğu rejime ilişkin hükümler uygulanır(TMK 179.m). Mal rejiminin sona erdiği 22.07.2008 tarihinde, tasfiyeye konu bağımsız bölüm davalı eşin mülkiyetinde olup tasfiyesi gereken malvarlığıdır....

          Dava; taşınmaz ve araçtan oluşan düğün hediyeleri ile davalı eşte bulunan ziynet eşyalarının aynen iadesine olmadığı takdirde bedellerinin tahsili isteğine ilişkindir. 1-Dosya kapsamına dava evrakı ile yargılama tutanakları içeriğine, taşınmaz ve araca yönelik olarak açılan dava, Borçlar Kanunu'ndan kaynaklanan uyuşmazlık niteliğinde olup, mal rejiminin tasfiyesi ile ilgili bulunmadığına, bu tür davaların çözümü Yargıtay’ın istikrar kazanmış uygulamasına göre, 4787 sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanunun 4. maddesi gereğince Aile Mahkemesi'ne değil, genel mahkemelere ait olduğuna göre mahkemece yazılı nedenlerle dava dilekçesinin görev yönünden reddine karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik görülmediğinden davacı vekilinin bu yöne ilişkin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. 2-Ziynet eşyalarına yönelik temyiz itirazlarına gelince; davacı vekili müvekkilinin kişisel malı niteliğindeki ziynet eşyalarının davalı eş tarafından alınarak iade edilmediğini...

            Eşler arasında başka mal rejimi seçilmediğinden 01.01.2002 tarihine kadar mal ayrılığı (TKM.nin 170. m), bu tarihten mal rejiminin sona erdiği boşanma davasının açıldığı tarihe kadar (TMK.nun 225/2. m) yasal mal rejimi olan edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir (TMK.nun 202.m). 1- Dosya kapsamına dava evrakı ile yargılama tutanakları içeriğine, mahkemece deliller değerlendirilerek karar verildiğine, takdirde de bir isabetsizlik bulunmadığına göre davacı vekilinin aşağıda belirtilen hususlar dışındaki sair temyiz itirazlarının reddine, 2- Davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarına gelince; davalı adına tapuya kayıtlı 612 parsel numaral....'daki dağ evinin yapımı sırasında 500 adet cumhuriyet altınının davacı tarafından davalıya verilmesi ile ilgili olarak,... Asliye Hukuk Mahkemesi 2000/775 esas ve 2001/803 karar sayılı retle sonuçlanan boşanma dosyası kapsamında.....'...

              Aile Mahkemesince; talebin mal rejiminin tasfiyesi olmadığı, akdi ilişkiye dayandığı gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Somut uyuşmazlık, davacının, eşi olan davalıya ilk evliliğinden olan kızına bakması için maaşını çekebilmesi amacıyla vekalet verdiği, kızına davalının bakmadığı, çekilen maaşının şimdilik 5.000,00 TL'sinin iadesi istemine ilişkindir. Davacının, katkı payı istemi bulunmadığı gibi, mal rejiminin tasfiyesini amaçlayan bir talebinin bulunmadığı nazara alındığında davanın, adi alacak davası olduğu, TMK.'nun 2. kitabından kaynaklanmadığı, davanın aile mahkemesinde görülmesini gerektirir husus bulunmadığından, Borçlar Kanunu’ndan kaynaklanan uyuşmazlığın, dava değerine göre genel görevli Sulh Hukuk Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 Sayılı HMK.’nın 21. ve 22.(1086 sayılı HUMK.’nın 25. ve 26.) maddeleri gereğince Balıkesir 2....

                Bir eşin bütün malları, aksi ispat edilinceye kadar edinilmiş mal olarak kabul edilir (TMK mad.222). Edinilmiş mallara katılma rejiminin tasfiyesinde, artık değere katılma alacağı miktarı hesaplanırken "eklenecek değerler" göz önünde bulundurulur. 4721 Sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 229. maddesine göre; eşlerden birinin mal rejiminin sona ermesinden önceki bir yıl içinde diğer eşin rızası olmadan, olağan hediyeler dışında yaptığı karşılıksız kazandırmalar ile mal rejiminin devamı süresince diğer eşin katılma alacağını azaltmak kastıyla yaptığı devirler mal rejiminin sona erdiği anda mevcutmuş gibi tasfiyeye dahil edilir. Yukarıdaki değer tespiti, belirleme ve hesaplamaların yapılabilmesi için gerek görülürse konusunun uzmanı bilirkişi veya bilirkişilerden de yardım alınmalıdır. Somut olaya gelince; eşler, 19.07.2007 tarihinde evlenmiş, 15.02.2011 tarihinde açılan boşanma davasının kabulüne ilişkin hükmün 01.11.2012 tarihinde kesinleşmesiyle boşanmışlardır....

                  Eşler, anlaşmalı boşanmada mal rejiminin tasfiyesine karar verdikleri takdirde bu durum doğmamış bir hakkın kullanımı anlamına gelmeyecektir. Zira boşanma ile sona eren evlilikler yönünden mal rejiminin tasfiyesi davasının görülebilirlik koşulu olarak boşanmanın gerçekleşmesi aranmakta ise de eşler arasındaki mal rejiminin sona erdiği tarih kabulle sonuçlanan boşanma davasının dava tarihi olup (TMK m. 225/2), mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacak hakkı dava tarihi itibariyle doğmaktadır. Burada dikkat edilmesi gereken husus, mal rejiminden kaynaklı hakkın dava yolu ile kullanılabilmesi, diğer bir ifadeyle mal rejiminin tasfiyesine karar verilebilmesi için eşlerin boşanmalarına ilişkin kararın kesinleşmesi gerektiğidir. Anlaşmalı boşanmada ise eşler boşanma davası açmakla doğmuş hakları olan mal rejiminin tasfiyesine yönelik tasarrufta bulunabilirler. Uygulamada eşler boşanma davası ile eş zamanlı mal rejimin tasfiyesi davası açmaktadırlar....

                    KARAR Davacı vekili, ev eşyası ve ziynet alacağı ile evlilik birliği içinde edinilen mal varlığı nedeni ile mal rejiminin tasfiyesi ve alacağın davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne kısmen reddine karar verilip, hüküm süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edildikten sonra davacı 08.08.2017 tarihli dilekçesiyle davadan feragat etmiştir. HMK'nun 310. maddesine göre davadan feragat, hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabilir. HMK'nun 311. maddesinde ise feragat kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur. Karar kesinleşinceye kadar davadan feragatin mümkün olduğuna, Mahkemece, bir karar verilip, davadan el çekildikten sonra temyiz aşamasında davacı vekili tarafından davadan feragat edildiğine ve bu aşamada feragat hakkında karar verme yetkisi yerel mahkemeye ait bulunduğuna göre, davacının davadan feragat beyanı hakkında bir karar verilmek üzere hükmün bozulması gerekmektedir....

                      UYAP Entegrasyonu