Tasfiyeye konu taşınmazın, bedelinin tamamının ya da bir kısmının kredi ile karşılanması durumunda, kredi veren kuruluşa yapılan geri ödemelerin isabet ettiği dönemden, miktarından ve taksit sayısından hareketle mal rejiminin tasfiyesi sonucunda eşlerin alacak miktarları belirlenir. 4721 Sayılı TMK'nin 202/1. maddesi gereğince edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu dönemde yapılan ödemelerde, eşler lehine değer artış payı ve/veya artık değere katılma alacağı hakları doğabilecektir. Kredi borcu ödemelerinin bir kısmının mal rejiminin devamı süresince, bir kısmının da daha sonraki tarihlerde yapılmasında, mal rejiminin geçerli olduğu dönemin sonrasına sarkan ödemeler, dava konusu taşınmazın borcu kabul edilerek tasfiye gerçekleştirilir. Yukarıda açıklandığı gibi iki döneme yayılan kredi borcu ödeme tablosu mevcut olduğunda; öncelikle, mal rejiminin sona erdiği tarihte henüz vadesi gelmediği için ödenmemiş kredi borç miktarının, toplam kredi borcuna oranı bulunur....
İlk derece mahkemesi; davanın kısmen kabulüne, 52.695,00 TL ziynet bedelinin dava tarihi olan 10.07.2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı Murtaza’dan tahsiline; davalı T3 ve taşınmaz bedeline yönelik davanın reddine hükmetmiştir. Davacı vekili; mal rejimine yönelik taleplerinin reddedilmesinin doğru olmadığını ve bu talep yönünden dava değeri 5.000,00 TL olarak gösterildiği halde vekalet ücretinin fazla hesaplandığını belirtmek sureti ile reddedilen kısma ve vekalet ücretine yönelik istinaf talebinde bulunmuştur. Davalılar vekili, ziynet alacağı talebinin kabulü ve vekalet ücretine yönelik istinaf talebinde bulunmuştur. Dava; ziynet alacağı ve mal rejiminin tasfiyesi istemine ilişkindir. Mal rejiminin tasfiyesi talebine hasren yapılan incelemede; Mal rejimi boşanma davasının açıldığı tarih itibarıyla sona ermiştir (TMK md. 225/son)....
Aile Mahkemesinde derdest boşanma davası olduğunu, evlilik birliği içinde 34 XX 188 plakalı aracın alındığını, ayrıca düğünde davacıya takılan 7 adet 22 ayar 22'şer gram çift burgu bilezik, 1 adet 22 ayar baklava takımı altını set (kolyesi 40 gr, bileklik 10 gr. küpeler 5 gr), 2 adet 14 ayar 3'er gramlık alyans yüzük, 30 adet küçük altının borcumuz var denilerek davalılar tarafından düğünden sonra alındığını, geri verilmediğini, öncelikle ziynet eşyalarının aynen iadesini, olmadığı takdirde fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000,00- TL. ziynet bedeli alacağın dava tarihinden itibaren uygulanacak yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsilini, ayrıca mal rejiminin tasfiyesi nedeniyle müvekkilinin hissesine düşecek miktarın tespiti, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000,00- TL. alacağın davalı T3'dan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Mahkemece, taraflar arasında henüz boşanma gerçekleşmemiş olduğundan dava şartı yokluğu gerekçesi ile davanın reddine karar verilmesi üzerine, hüküm süresi içerisinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 225.maddesine göre; mal rejimi, eşlerden birinin ölümüyle, başka bir mal rejiminin kabulüyle, mahkemece boşanmaya, evliliğin iptaline veya mal ayrılığına geçilmesine karar verilmesiyle sona erer. Yargıtay'ın ve Dairemizin sapmaksızın devam eden uygulamalarına göre, mal rejiminin tasfiyesi ile alacak hakkında bir karar verilmesi için eşler aralarındaki mal rejiminin sona ermesi gerekir. Başka bir anlatımla şahsi hak niteliğindeki mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacak hakkının dava konusu yapılabilmesi için muaccel (istenebilir) hale gelmesi gerekir. Bu da mal rejiminin sona ermesi ile gerçekleşir....
Mahkemece asıl dava, taraflar arasındaki evlilik birliğinin devam ettiği ve mal rejiminin sona ermediği dolayısı ile davanın görülebilirlik koşulunun gerçekleşmediği gerekçesiyle; birleşen davalar ise, davacının muvazaa istemine dayalı tescil ve bedel davasını açmakta hukuki yararının olmadığı gerekçesiyle reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 225.maddesine göre; mal rejimi, eşlerden birinin ölümüyle, başka bir mal rejiminin kabulüyle, mahkemece boşanmaya, evliliğin iptaline veya mal ayrılığına geçilmesine karar verilmesiyle sona erer. Yargıtay'ın ve Dairemizin sapmaksızın devam eden uygulamalarına göre, mal rejiminin tasfiyesi ile alacak hakkında bir karar verilmesi için eşler aralarındaki mal rejiminin sona ermesi gerekir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Alacak K A R A R Mahkeme tarafından yapılan nitelendirmeden de anlaşıldığı üzere taraflar arasındaki uyuşmazlık, asıl davada davacı ve ailesi tarafından davalıya hediye edilen ziynet eşyaları ile nakit paranın aynen iadesi, olmazsa bedel tahsili, birleşen davada ise ziynet eşyalarının aynen iadesi olmazsa bedelinin tahsili isteğine ilişkin bulunduğuna, mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan bir istek bulunmadığına göre, Yargıtay Kanunu 14. maddesi uyarınca Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'nun 19.01.2015 tarih 2015/8 sayılı Kararı ile hazırlanıp, 22.01.2015 tarihli ve 29244 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (3.)...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Katkı Payı Alacağı, Katılma Alacağı ve Ziynet Alacağı Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kısmen kabulüne ve kısmen reddine karar verilmiş olup hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. KARAR Davacı ... vekili, dava dilekçesinde belirtilen taşınmazlar ve araçlar nedeniyle mal rejiminin tasfiyesi alacak isteğinde bulunmuş, ayrıca dava dilekçesinde bahsi geçen ziynet eşyaları nedeniyle alacak talep etmiştir. Davalı ... vekili, davanın reddini savunmuştur. Mahkemenin davanın reddine dair ilk kararı, davacı vekilinin temyizi üzerine Dairenin 19.12.2013 tarih, 2013/7214 esas 2013/19426 karar sayılı kararı ile “...Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamından; taraflar 05.01.1980 tarihinde evlenmiş, 16.07.2010 tarihinde boşanma davası açılmış olup, halen derdesttir....
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Boşanma - Mal Rejiminin Tasfiyesi ile Ziynet Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-karşı davacı kadın tarafından kusur belirlemesi, asıl davanın reddi, tazminatların miktarları, tedbir nafakasının miktarı ile yoksulluk nafakası yönünden; davacı-karşı davalı erkek tarafından ise katılma yoluyla kusur belirlemesi, tazminatlar ve nafakalar yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenlere yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 292.10'ar TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Mal Rejiminin Tasfiyesi-Alacak-Ziynet ve Çeyiz Eşyası Alacağı-Maddi ve Manevi Tazminat Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm taraflarca temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 492 sayılı Harçlar Kanunu'nda ve bu kanuna ekli “Yargı Harçları” başlıklı (1) sayılı tarifede, 5766 sayılı ve 6217 sayılı Kanunlarla yapılan değişiklik gereğince; harca tabi davalarda yapılan temyiz başvurularından; Temyiz başvuru harcının ve kararda gösterilen ilam harcının dörtte birinin (maktu harca tabi davalarda maktu harcın tamamı) temyiz peşin harcı olarak alınması (1 sayılı Tarife III /e bendi) zorunludur. Hükmü temyiz eden davalı-davacıdan 755.51 TL eksik nispi temyiz peşin harcının alınmadığı görülmektedir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Mal Rejiminin Tasfiyesi, Ev Eşyası ve Ziynet Alacağı Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonucunda Mahkemece verilen davanın reddine dair kararın davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemiz'in 20.12.2016 gün ve 2016/21278 Esas, 2016/17246 Karar sayılı ilamı ile onanmasına karar verilmişti....