K A R A R Davacı-karşı davalı ... vekili, dava dilekçesinde belirtilen araç nedeniyle mal rejiminin tasfiyesi ile katılma alacağı isteğinde bulunmuş, karşı davanın reddini savunmuştur. Davalı-karşı davacı ... Erbaş vekili, davanın reddini savunmuş, karşı dava dilekçesinde belirtilen bankadaki para, araç ve taşınmaz nedeniyle mal rejiminin tasfiyesi ile katılma alacağı isteğinde bulunmuş, ayrıca karşı davacıya ait 20.000-TL değerinde ziynet eşyalarının dava konusu aracın alımı sırasında bozdurulduğunu açıklayarak, ziynet eşyalarının iadesine karar verilmesini istemiştir....
Sözleşmeyle başka mal rejiminin seçildiği ileri sürülmediğinden evlilik tarihinden 4721 sayılı TMK'nun yürürlüğe girdiği 01.01.2002 tarihine kadar mal ayrılığı(TKM 170.m), bu tarihten mal rejiminin sona erdiği tarihe kadar ise, edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir(4722 sayılı yasanın 10, TMK 202/1.m). Tasfiyeye konu 15135 ada 1 parsel üzerindeki 15 nolu bölüm, eşler arasında mal ayrılığının rejiminin geçerli olduğu 31.05.1999 tarihinde satın alınarak, davalı eş adına tescil edilmiştir. Davacı erkek, banka hesabındaki parayı vermek suretiyle katkıda bulunulduğunu iddia etmiştir. Mal rejiminin tasfiyesinde eşlerin bağlı olduğu rejime ilişkin hükümler uygulanır (4721 s.lı TMK 179 m). Mahkemece; davalı tarafın tanık anlatımlarına dayanılarak yazılı gerekçelerle davanın reddine karar verilmiştir. Ancak, soyut nitelikteki tanık ifadeleri, başka delillerle doğrulanmadığından hüküm kurmaya elverişli değildir. Davacı tanıkları, taşınmaz bedelinin davacı ...'...
Öte yandan; tasfiyeye konu taşınmazın, bedelinin tamamının ya da bir kısmının kredi ile karşılanması durumunda, kredi veren kuruluşa yapılan geri ödemelerin isabet ettiği dönemden, miktarından ve taksit sayısından hareketle mal rejiminin tasfiyesi sonucunda eşlerin alacak miktarları belirlenir. 4721 sayılı TMK'nun 202/1.maddesi gereğince edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu dönemde yapılan ödemelerde, eşler lehine değer artış payı ve/veya artık değere katılma alacak hakları doğabilecektir. Kredi borcu ödemelerinin bir kısmının mal rejiminin devamı süresince, bir kısmının da daha sonraki tarihlerde yapılmasında, mal rejiminin geçerli olduğu dönemin sonrasına sarkan ödemeler, dava konusu taşınmazın borcu kabul edilerek tasfiye gerçekleştirilir. Taraflar 29/05/2014 tarihinde evlenmiş, açılan boşanma davası sonucunda kararın kesinleşmesi ile tarafların 18/06/2018 tarihinde boşandıklarının nüfus kayıtlarına işlendiği görülmektedir....
Sözleşmeyle başka mal rejiminin seçildiği ileri sürülmediğinden evlilik tarihinden mal rejiminin sona erdiği tarihe kadar edinilmiş mallara katılma rejimi geçirlidir (4722 sayılı yasanın m.10, TMK m. 202). Mal rejiminin tasfiyesinde eşlerin bağlı bulunduğu rejime ilişkin hükümler uygulanır (TMK m.179).Tasfiyeye konu Diyarbakır İli, Kayapınar İlçesi, Kayapınar Mah. 226 Ada, 9 Parselde kayıtlı C Blok 18 BB nolu taşınmazın davalı adına evlilikten önce 11/02/2011 tarihinde satış suretiyle tescil edildiği, mal rejiminin sona erme tarihi 14/01/2013 tarihinden sonra 10/01/2014 tarihinde 3.kişiye devredildiği, TMK 235.maddesi gereğince ancak katılma rejiminin sona erdiği tarihte mevcut olan malların tasfiyeye tabi olduğu, dava konusu meskenin mal rejiminin sona erdiği 14/01/2013 tarihinde de davalı adına kayıtlı olması nedeniyle tasfiyeye tabi olduğu anlaşılmıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Eşya alacağı Dava, evlilik birliği içinde edinilen 14 adet Reşat altını ile 16 parça ev eşyasının mal rejimi uyarınca tasfiyesi ve davacıya ait iki parçadan oluşan şahsi eşyaların iadesi istemine ilişkindir. Temel uyuşmazlık mal rejiminin tasfiyesine yönelik olup temyiz incelemesi Yargıtay 8. Hukuk Dairesine aittir. Ne var ki dosya anılan daire tarafından verilen görevsizlik kararı ile Dairemize gelmiş olduğundan görev uyuşmazlığının halli ve görevli temyiz dairesinin belirlenmesi için dosyanın Yargıtay Başkanlar Kuruluna gönderilmek üzere 1. Başkanlığa GÖNDERİLMESİNE, 07.06.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Öte yandan boşanma davası ile birlikte mal rejiminin tasfiyesi ve ziynet alacağı talebiyle dava açılmış ise de Mahkemenin 2008/255 Esası üzerinden yapılan yargılamanın 25.08.2008 tarihli oturumunda verilen tefrik kararı ile mal rejiminin tasfiyesine ilişkin talep tefrik edilip eldeki davanın esasına kaydedilerek yargılamaya devam olunmuş, ziynet eşyalarına ilişkin talep ise tefrik edilmeden 2008/255 Esas sayılı dava dosyası üzerinden yargılamaya devam olunarak karara bağlanmıştır. Bu halde ziynet eşyalarına ilişkin görülmekte olan bir dava bulunmadığı halde, bu hususun gözden kaçırılarak bozma nedeni yapılması maddi yanılgıya dayalı olduğundan yok hükmünde olup, bozma ilamından çıkartılmalıdır....
Davalı, mal rejiminin tasfiyesi davasında yetkili mahkemenin ... Aile Mahkemeleri olduğunu, tasfiyesi talep edilen taşınmaz ve aracın edinilmesi konusunda davacının bir katkısı bulunmadığını, ziynet eşyası talebi konusunda ise, davacıya talep ettiği miktarda bilezik takılmadığını, 1 uzun zincir ve 1 bileziğin evliliğin ilk yıllardında davacının rızası ile bozdurularak beyaz eşya ve televizyon alındığını, küpe yüzük gibi ziynetleri ise davacının evden ayrılırken yanında götürdüğünü ileri sürerek davanın reddini istemiştir....
Davacı vekilinin ... plaka sayılı araca ilişkin temyiz itirazlarına gelince; Tasfiyeye konu aracın, bedelinin tamamının ya da bir kısmının kredi ile karşılanması durumunda, kredi veren kuruluşa yapılan geri ödemelerin isabet ettiği dönemden, miktarından ve taksit sayısından hareketle mal rejiminin tasfiyesi sonucunda eşlerin alacak miktarları belirlenir. 4721 Sayılı TMK'nin 202/1. maddesi gereğince edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu dönemde yapılan ödemelerde, eşler lehine değer artış payı ve/veya artık değere katılma alacağı hakları doğabilecektir. Kredi borcu ödemelerinin bir kısmının mal rejiminin devamı süresince, bir kısmının da daha sonraki tarihlerde yapılmasında, mal rejiminin geçerli olduğu dönemin sonrasına sarkan ödemeler, dava konusu aracın borcu kabul edilerek tasfiye gerçekleştirilir....
Kredi borcu ödemelerinin bir kısmının mal rejiminin devamı süresince, bir kısmının da daha sonraki tarihlerde yapılmasında, mal rejiminin geçerli olduğu dönemin sonrasına sarkan ödemeler, dava konusu taşınmazın borcu kabul edilerek tasfiye gerçekleştirilir. Yukarıda açıklandığı gibi iki döneme yayılan kredi borcu ödeme tablosu mevcut olduğunda; öncelikle, mal rejiminin sona erdiği tarihte henüz vadesi gelmediği için ödenmemiş kredi borç miktarının, toplam kredi borcuna oranı bulunur. Sonra bulunan bu kredi borç oranının, taşınmazın toplam satın alım bedeli karşısındaki oranına dönüşümü gerçekleştirilir. Tespit edilen bu oranın, taşınmazın tasfiye tarihindeki(karara en yakın) sürüm(rayiç) değeri ile çarpılmasıyla borç miktarı belirlenir. Bu ilke ve esaslara göre saptanan taşınmazın borç miktarı, tasfiye tarihindeki sürüm değerinden düşüldükten sonra kalan miktar, değer artış payı ve/veya artık değere katılma alacağı hesaplamasında göz önünde bulundurulur....
Sayılı dosyası ile edinilmiş mallara katılma rejiminin tasfiyesi davası açıldığını, 5.000,00 TL'lik katılma alacağı talebini mahkemeye bildirdiklerini, dava sırasında mahkemece talebin HMK 31....