WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İddianın ileri sürülüş şekline göre dava, artık değere katılma alacağı ve katkı payı alacağı isteğine ilişkindir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 225. maddesine göre; mal rejimi, eşlerden birinin ölümüyle, başka bir mal rejiminin kabulüyle, mahkemece boşanmaya, evliliğin iptaline veya mal ayrılığına geçilmesine karar verilmesiyle sona erer. Yargıtay'ın ve Dairemizin sapmaksızın devam eden uygulamalarına göre, mal rejiminin tasfiyesi ile alacak hakkında bir karar verilmesi için eşler aralarındaki mal rejiminin sona ermesi gerekir. Başka bir anlatımla, şahsi hak niteliğindeki mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacak hakkının dava konusu yapılabilmesi için muaccel (istenebilir) hale gelmesi gerekir, bu da mal rejiminin sona ermesi ile gerçekleşir. Mal rejiminin sona ermesi, mal rejiminin tasfiyesiyle katkı payı, değer artış payı ve artık değere katılma alacağı davalarının görülebilirlik ön koşuludur....

    Sözleşmeyle başka mal rejiminin seçildiği ileri sürülmediğinden evlilik tarihinden 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun yürürlüğe girdiği 01/01/2002 tarihine kadar mal ayrılığı (743 sayılı TKM md. 170), bu tarihten mal rejiminin sona erdiği tarihe kadar ise, edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir (TMK md. 202). Yargıtay 2. Hukuk Dairesinin 2022/6814 Esas ve 2022/9581 Karar sayılı ilamında belirtildiği ve Dairemizce de aynen benimsendiği üzere; mal rejimi sona erdiğinde eşlerin ya da mirasçılarının katkı payı, değer artış payı ve artık değere katılma alacağı hakları doğar. Kural olarak, eşlerden birine ait mal varlığında, diğer tarafın mülkiyet veya başka ayni hak talebi söz konusu olamaz. Mal rejiminin tasfiyesi isteğinde bulunan eşe ya da mirasçılarına tanınan hak ayni olmayıp, şahsi alacak hakkıdır (07/10/1953 tarihli 8/7 sayılı YİBK, 4721 sayılı TMK md. 227/1, 231 ve 236/1)....

    İddianın ileri sürülüş şekline göre dava edinilmiş mallara katılma rejiminin tasfiyesi kapsamında artık değere katılma alacağı ile ziynet alacağı taleplerine ilişkindir. Tasfiyeye konu taşınmazın, bedelinin tamamının ya da bir kısmının kredi ile karşılanması durumunda, kredi veren kuruluşa yapılan geri ödemelerin isabet ettiği dönem, miktarı ve taksit sayısından hareketle, mal rejiminin tasfiyesi sonucunda eşlerin alacak miktarları belirlenir. 4721 sayılı TMK'nun 202/1.maddesi gereğince edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu dönemde yapılan ödemelerde, eşler lehine değer artış payı ve/veya artık değere katılma alacak hakları doğabilecektir. Kredi borcu ödemelerinin bir kısmının mal rejiminin devamı süresince, bir kısmının da daha sonraki tarihlerde yapılmasında, mal rejiminin geçerli olduğu dönemin sonrasına sarkan ödemeler, dava konusu taşınmazın borcu kabul edilerek tasfiye gerçekleştirilir....

      Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle dava; taraflar arasında geçerli olan edinilmiş mallara katılma rejiminin tasfiyesi ile davacının katılma alacağının tahsili (TMK.md.236) isteğine ilişkin olup, taraflar arasındaki evlilik birliği sürdüğünden, mal rejiminin henüz sona ermemiş olmasına, tasfiye ve katılma alacağının ancak mal rejiminin sona ermesi halinde istenebileceğine, mahkemece verilen davanın reddine ilişkin kararın, bu sebeple sonucu itibarıyla doğru olmasına göre yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine peşin alınan harcın mahsubuna ve 60.00 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.22.09.2010 (Çrş.)...

        Davalı vekili, davanın yersiz açıldığını, tarafların boşanma davası sırasında mal rejiminin tasfiyesi konusunda protokol düzenlediklerini, protokol uyarınca davacının mal talebinde bulunmadığını açıklayarak davanın reddine karar verilmesini savunmuştur. Mahkemece, davacının katkısını kanıtlayamadığı, yemin teklifi üzerine davalının usulüne uygun olarak yemin ettiği gerekçesiyle ispatlanamayan davanın reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Taraflar, 17.08.1987 tarihinde evlenmişler, 01.07.2009 tarihinde açılan anlaşmalı boşanma davasının kabulüne ilişkin hükmün 25.11.2009 tarihinde kesinleşmesi üzerine boşanmışlardır. 4721 sayılı TMK.nun yürürlüğe girdiği 01.01.2002 tarihinden sonra bir yıl içinde başka mal rejimi seçilmediğinden, taraflar arasında bu tarihe kadar 643 sayılı TKM.nin 170.maddesi uyarınca mal ayrılığı, bu tarihten sonra edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir (TMK.nun 202)....

          Mal rejiminin tasfiyesi tamamlandıktan sonra terekenin paylaşımı söz konusu olabileceği, Mal rejiminin tasfiyesi sonucunda davacı açısından belirlenecek katılma alacağı (varsa) terekeye ait borç olabileceği, Dolayısıyla da tüm borçların, mirasçıların miras paylaşımından önce ödenmesi gerekeceği, Bu ödeme yapıldıktan sonra da, terekeye ait borcun ödenmesinden sonra kalan miktar tüm mirasçılar arasında miras payları oranında paylaşılabileceği , davacının açmış olduğu dava katılma alacağına ilişkin açılmış kısmi bir dava olduğu, davacının ve diğer mirasçıların terekesinin belli olabilmesi mal rejiminin tasfiyesine bağlı olduğundan, katılma alacağı davası mal rejiminin tamamının tasfiyesine yönelik olabileceği, Terekenin net miktarının bulunması için öncelikle sağ kalan davacının katılma alacağının belirlenmesi gerektiğinden, terekenin tasfiyesi amacıyla açılacak dava mal rejiminin tasfiyesi davasının sonucu bekleyeceği, Davacının miras hakkının belirlenmesinde ölenin eş ve mirasçı olmasından...

          Mal rejiminin tasfiyesi tamamlandıktan sonra terekenin paylaşımı söz konusu olabileceği, Mal rejiminin tasfiyesi sonucunda davacı açısından belirlenecek katılma alacağı (varsa) terekeye ait borç olabileceği, Dolayısıyla da tüm borçların, mirasçıların miras paylaşımından önce ödenmesi gerekeceği, Bu ödeme yapıldıktan sonra da, terekeye ait borcun ödenmesinden sonra kalan miktar tüm mirasçılar arasında miras payları oranında paylaşılabileceği , davacının açmış olduğu dava katılma alacağına ilişkin açılmış kısmi bir dava olduğu, davacının ve diğer mirasçıların terekesinin belli olabilmesi mal rejiminin tasfiyesine bağlı olduğundan, katılma alacağı davası mal rejiminin tamamının tasfiyesine yönelik olabileceği, Terekenin net miktarının bulunması için öncelikle sağ kalan davacının katılma alacağının belirlenmesi gerektiğinden, terekenin tasfiyesi amacıyla açılacak dava mal rejiminin tasfiyesi davasının sonucu bekleyeceği, Davacının miras hakkının belirlenmesinde ölenin eş ve mirasçı olmasından...

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Mal rejiminin tasfiyesi ... ile ... aralarındaki mal rejiminin tasfiyesi davasının reddine dair ... 3. Aile Mahkemesi'nden verilen 29.12.2011 gün ve 460/784 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: KARAR Taraflar arasında mal rejiminin tasfiyesi kapsamında tapu iptali ve tescil olmadığı taktirde alacak isteğine ilişkin olarak görülen davanın yapılan yargılaması sonunda; Mahkemece, 4721 sayılı TMK'nın 178. maddesi uyarınca 1 yıllık zamanaşımı süresi kaçırıldıktan sonra dava açıldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

            Yine TMK'nın 228 maddesine göre mal rejiminin tasfiyesi sırasında edinilmiş mallar ile kişisel malların ayrılacağı, edinilmiş malların tasfiyeye tabi olacağı düzenlenmiştir. Taraflar Kozan Aile Mahkemesinin kararı ile boşanmışlardır. Mal rejiminin tasfiyesi kapsamındaki ineklerin bedeline ilişkin açılan iş bu davada Yargıtay 2. Hukuk Dairesinin 2012/6064 E 2012/25520 K sayılı kararı uyarınca görevsizlik kararı verilmesi gerektiğinden bahisle bozulmuş, bozma sonrası verilen görevsizlik kararı ile dosya Asliye Hukuk mahkemesine gönderilmiştir. Yargıtay 2. Hukuk Dairesinin görev yönündeki bozma kararı usul ve yasaya aykıdır. Keza mal rejiminin tasfiyesi kapsamındaki davalara Aile mahkemesinde bakılarak sonuçlandırılması gerekir....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki katkı payı alacağı istemine ilişkin davada ... 27.Asliye Hukuk Mahkemesi ve...4. Aile Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, mal rejiminin tasfiyesi ve katkı payı alacağının tahsili istemine ilişkindir. Aile Mahkemesince;evlilik birliği içinde nakit olarak biriken bankadaki paraya ilişkin talebin, mal rejimi dışında akti ilişkiye dayanan bir talep olduğu ve aile mahkemesinin görev alanı dışında kaldığı gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Asliye Hukuk Mahkemesi ise, uyuşmazlığın mal rejiminin tasfiyesi ve katkı payı alacağı istemine ilişkin bir olduğu ve aile mahkemesinde görülmesi gerektiği belirtilerek görevsizlik kararı vermiştir....

                UYAP Entegrasyonu