Dava, mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir. Taraflar, 05/09/2007 tarihinde evlenmiş, 26/07/2017 tarihinde açılan boşanma davasının kabulüne ilişkin hükmün 19/06/2018 tarihinde kesinleşmesiyle evlilik birliği son bulmuştur. Eşler arasındaki mal rejimi boşanma davasının açıldığı tarih itibariyle sona ermiştir (TMK m.225/son). Sözleşmeyle başka mal rejiminin seçildiği ileri sürülmediğinden evlilik tarihinden mal rejiminin sona erdiği tarihe kadar edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir (4722 sayılı yasanın m.10, TMK m.202). Mal rejiminin tasfiyesinde eşlerin bağlı bulunduğu rejime ilişkin hükümler uygulanır (TMK m.179). Tarafların boşanmalarına dair İstanbul Anadolu 12....
Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Mal rejiminin tasfiyesi ........ Balık ile ... ve fer'i müdahil ... aralarındaki mal rejiminin tasfiyesi davasının kabulüne dair ... 3. ........ Mahkemesi'nden verilen 09.05.2012 gün ve 99/545 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davalı vekili ile fer'i müdahil taraflarından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: KARAR Taraflar arasında mal rejiminin tasfiyesi kapsamında katılma alacağı istemine ilişkin görülen davanın yapılan yargılaması sonunda; davanın kabulüne, 212.918,50 TL alacağın davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir. Hüküm, davalı vekili ve fer'i müdahil ... tarafından temyiz edilmiştir. Dava, ........ Mahkemesi'nde açılmış ve karara bağlanmıştır. 4787 sayılı Yasa'nın 7. maddesi yollaması ve 6100 sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesi göndermesi ile 1086 sayılı HUMK'nun 432. maddesi hükmüne göre temyiz süresi onbeş gündür. Somut olayda; hüküm, fer'i müdahil ...'...
Mal rejimi boşanma davasının açıldığı tarih itibarıyla sona ermiştir (TMK 225/son). Sözleşmeyle başka mal rejiminin seçildiği ileri sürülmediğinden evlilik tarihinden 4721 sayılı TMK'nun yürürlüğe girdiği 01.01.2002 tarihine kadar mal ayrılığı (743 sayılı TKM 170.m), bu tarihten mal rejiminin sona erdiği tarihe kadar ise, edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir (4722 sayılı yasanın 10, TMK 202/1.m). Tasfiyeye konu 3583 parsel sayılı taşınmaz, eşler arasında edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu 26.12.2002 tarihinde satın alınarak, davalı eş adına tescil edilmiştir. Mal rejiminin tasfiyesinde eşlerin bağlı bulunduğu rejime ilişkin hükümler uygulanır (TMK 179.m)....
İddianın ileri sürülüş şekline göre tasfiyeye konu taşınmaz yönünden dava, artık değere katılma alacağı isteğine ilişkindir. Eşler, 10.06.2009 tarihinde evlenmiş, 08.10.2013 tarihinde açılan boşanma davasının kabulüne ilişkin hükmün, kesinleşmesiyle boşanmışlardır. Mal rejimi boşanma davasının açıldığı tarih itibarıyla sona ermiştir(TMK 225/son). Sözleşmeyle başka mal rejiminin seçildiği ileri sürülmediğinden evlilik tarihinden mal rejiminin sona erdiği tarihe kadar, edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir(4722 sayılı yasanın 10, TMK 202/1.m). Tasfiyeye konu 756 ada 365 parseldeki 2 nolu bağımsız bölüm, eşler arasında edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu 22.05.2012 tarihinde davalının babası ...'den satış yoluyla davalı eş adına tescil edilmiştir. Mal rejiminin tasfiyesinde eşlerin bağlı bulunduğu rejime ilişkin hükümler uygulanır(TMK 179.m)....
Sözleşmeyle başka mal rejiminin seçildiği ileri sürülmediğinden evlilik tarihinden 4721 sayılı TMK'nun yürürlüğe girdiği 01.01.2002 tarihine kadar mal ayrılığı (743 sayılı TKM 170.m), bu tarihten mal rejiminin sona erdiği tarihe kadar ise, edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir (4722 sayılı Yasa'nın 10, TMK 202/1.m). Tasfiyeye konu 12 nolu bağımsız bölüm, eşler arasında edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu 24.07.2009 tarihinde satın alınarak, davalı eş adına tescil edilmiştir. Mal rejiminin tasfiyesinde eşlerin bağlı bulunduğu rejime ilişkin hükümler uygulanır (TMK 179.m). Dosya arasında bulunan tapu kaydına göre ... Bankası lehine ipotek tesis edilmiştir....
Davacı, ölen eşine ait Merkez Bankası döviz hesabında bulunan parayı, yurtdışında birlikte çalışarak kazançlarıyla biriktirdiklerini, söz konusu parayı 31.07.2003 tarihinde eşi adına açılan hesaba yatırdıklarını, bu paranın yarısının kendisine ait olduğunu diğer yarısı üzerinde de “edinilmiş mallara katılma” rejiminden kaynaklanan katılma alacağı olduğunu ileri sürerek, mal rejiminin tasfiyesi ile ölen eşinin edinilmiş malından 1/2 oranında katılma alacağı ve paranın yarısının da kendisine ait olduğunun tespiti ile bu miktarların kendisine ödenmesine karar verilmesini istediğine göre taraflar arasındaki uyuşmazlık ve hüküm, mal rejiminden kaynaklanan alacağa ilişkindir. Uyuşmazlığın açıklanan niteliğine göre Yargıtay Başkanlar Kurulunun 29.01.2009 tarihli ve (1) sayılı kararı gereğince inceleme görevi Yargıtay 8. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan sebeple dosyanın görevli Yargıtay 8....
İddianın ileri sürülüş şekline göre dava; artık değere katılma alacağı isteğine ilişkindir. Mal rejiminin tasfiyesine ilişkin davalarda, yetkiyi düzenleyen 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 214/1. maddesi hükmüne göre, eşler veya mirasçılar arasındaki mal rejiminin tasfiyesine ilişkin davalarda, mal rejiminin ölümle sona ermesi durumunda ölen eşin son yerleşim yeri mahkemesi yetkilidir. Bu yetki kesin olup (TMK'nun 576 m) (HMK'nun 11/1-b) aynı zamanda bir dava şartıdır (HMK'nun 114/ç. m). Kesin yetki kuralı, taraflarca ileri sürülmese bile; yargılamanın her aşamasında mahkemece resen gözetilir (HMK'nun 115/1. m). TMK'nun 19 ve 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 3/z-çç ve 7/1-g. maddelerine göre, yerleşim yeri, sürekli kalma niyetiyle oturulan yerdir ve kişilerin nüfus aile kütük kayıtlarında bulunması gereken bilgiler arasında sayılmıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tasarrufun İptali, Katkı Payı Alacağı ve Katılma Alacağı ... ile ... ve müşterekleri aralarındaki tasarrufun iptali, katkı payı alacağı ve katılma alacağı davasında davalı ... yönünden açılan davanın husumet nedeniyle reddine, davalı ... yönünden davanın kısmen kabulüne, fazlaya yönelik talebin reddine dair ... 1. Aile Mahkemesi'nden verilen ... sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili ile davalı ... tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: KARAR Davacı ... vekili, dava dilekçesinde belirtilen taşınmazın satış işleminin muvazaalı olduğu iddiasıyla tasarrufun iptali ve mal rejiminin tasfiyesi ile alacak isteğinde bulunmuştur. Davalı ..., davanın reddini savunmuştur. Davalı ..., davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davalı ... yönünden açılan davanın husumet nedeni ile reddine, 34.202-TL katılma alacağının davalı ...'...
Dava, mal rejiminin tasfiyesi isteğine ilişkindir. Mahkemece, işin esası yönünden davanın reddine karar verilmiş ise de, mahkemenin bu görüşüne katılma olanağı bulunmamaktadır. Taraflar 30.4.1990 tarihinde evlenmişler, 25.7.2007 tarihinde açılan ve 9.7.2009 tarihinde kesinleşen ...Aile Mahkemesinin 2007/297 Esas ve 2008/129 Karar sayılı boşanma kararıyla boşanmışlardır. Yasal bir yıllık süre içerisinde eşler başka bir mal rejimini seçtiklerini (4722 s.K.m.10/1) ileri sürmediklerine göre, evlilik tarihinden 4721 sayılı TMK. nun yürürlüğe girdiği 1.1.2002 tarihine kadar eşler arasında 743 sayılı TMK. nun 170. maddesi uyarınca mal ayrılığı, bu tarihten boşanma davasının açıldığı 25.7.2007 tarihine kadar edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir (TMK. m.202). Eşler arasındaki mal rejimi boşanma davasının açıldığı tarihte sona ermiştir (TMK m.225/2)....
Diğer yandan mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan dava olarak değerlendirildiğinde mal rejiminin tasfiyesi sebebiyle eşler lehine ayın hakkı değil alacak hakkı doğduğuna göre yine bu isteğin dinlenme imkanı bulunmamaktadır. Davacı vekilinin 4.10.2010 tarihli yargılama oturumundaki isteği bakımından dava katılma alacağı olarak nitelendirilerek yazılı şekilde kabule karar verilmiş ise de, esasen dava konusu mesken öncesinde davacı ... adına tapuda kayıtlı iken 20.3.2003 tarihinde davalı ...'ya tapuda devredildiğine göre meskenin davacı tarafından davalı ...'ya bağışlandığının kabulü gerekir. Somut olayda gizli bağış söz konusudur. Borçlar Kanununun 244 ve devamı maddeleri gereğince bağıştan rücuyu öngören usulüne uygun olarak harcı yatırılarak açılmış bir dava ve istek olmadığına, bağış sebebiyle Semra'nın kişisel malı olduğu anlaşılan mesken üzerinde davacının katılma alacağı hakkı da bulunmadığına göre katılma alacağı isteğinin yazılı şekilde kabulü doğru olmamıştır....