rejiminin tasfiyesi sonucu fazlaya ilişkin hak ve alacakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 10.000 TL’nin davalıdan tahsiline, davalı adına kayıtlı taşınmaza tedbir konulmasını talep etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Mal Rejiminden Kaynaklanan Alacak Davacı-birleşen davalı ... ... ile davalı-birleşen davacı ... aralarındaki mal rejiminden kaynaklanan alacak davasının kısmen kabulüne ve birleşen davanın usulden reddine dair ... 2. Aile Mahkemesi'nden verilen 04.06.2015 gün ve 324/441 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacı-birleşen davalı vekili ile davalı-birleşen davacı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı-birleşen davada davalı ..., asıl dava dilekçesinde belirtilen mallar nedeniyle mal rejiminin tasfiyesi ile alacak isteğinde bulunmuş; davalı-birleşen davada davacı ... vekili, birleşen dava dilekçesinde belirtilen mallar nedeniyle mal rejiminin tasfiyesi ile alacak talep etmiştir. Mahkemece asıl davanın kısmen kabulüne kısmen reddine, birleşen davanın usulden reddine karar verilmiştir....
Eşler arasında boşanma davasının açıldığı tarihte mal rejimi sona ermiştir (TMK.225/son). Başka mal rejimi seçilmediğinden (4722 SK.m.10) evlenme tarihinden 4721 sayılı TMK.nun yürürlüğe girdiği 01.01.2002 tarihine kadar mal ayrılığı, (MK.nun 170) bu tarihten, mal rejiminin sona erdiği 16.04.2007 tarihine kadar edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir. Dava konusu taşınmaz, mal ayrılığı rejiminin geçerli olduğu 05.01.2000 tarihinde 3. kişiden satın alınarak davalı adına tescil edilmiştir. TC.Ziraat Bankası ...Şubesindeki davalı adına olan mevduat hesabı ise 25.06.2001 tarihinde açılarak hesaba 27.658 TL yatırılmıştır. Anılan hesaptaki para faiz getirisi ile birlikte artarak mal rejiminin sona erdiği 16.04.2007 tarihinden kısa bir süre önce 115.060,79 TL olarak 26.03.2007 tarihinde davalı tarafından çekilmiştir. Davacı kadının evlilik birliği süresi içerisinde gelir getiren herhangi bir çalışması olmamıştır....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Mal Rejiminin Tasfiyesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Uyuşmazlık ve hüküm, taraflar arasındaki edinilmiş mallara katılma rejiminin tasfiye edilerek katılma alacağının tahsili isteğine ilişkin olup, inceleme görevi, Yargıtay (Hukuk) Başkanlar Kurulunun 26.01.2009 tarihli (1) sayılı kararı gereğince Yargıtay 8. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ: Yukarıda gösterilen sebeple dosyanın Yargıtay 8. Hukuk Dairesi Yüksek Başkanlığına gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 12.10.2009 (Pzt.)...
Davalı ... vekili, mal rejiminin tasfiyesi amacıyla açılan davalarda tapu iptali ve tescil isteğinde bulunulamayacağını, dava konusu taşınmazların 1971 yılında miras yoluyla intikal ettiğini, davalının piyasaya yüklü miktarda borçları olduğunu, yapılan devirlerin gerçek anlamda devir olmadığını, taşınmazları yeniden kendi adına devralırken de bedelsiz devraldığını açıklayarak, davanın reddini savunmuştur....
Tasfiyeye konu taşınmazın, bedelinin tamamının ya da bir kısmının kredi ile karşılanması durumunda, kredi veren kuruluşa yapılan geri ödemelerin isabet ettiği dönemden, miktarından ve taksit sayısından hareketle mal rejiminin tasfiyesi sonucunda eşlerin alacak miktarları belirlenir. 4721 sayılı TMK'nun 202/1.maddesi gereğince edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu dönemde yapılan ödemelerde, eşler lehine değer artış payı ve/veya artık değere katılma alacak haklan doğabilecektir. Kredi borcu ödemelerinin bir kısmının mal rejiminin devamı süresince, bir kısmının da daha sonraki tarihlerde yapılmasında, mal rejiminin geçerli olduğu dönemin sonrasına sarkan ödemeler, dava konusu taşınmazın borcu kabul edilerek tasfiye gerçekleştirilir. Yukarıda açıklandığı gibi iki döneme yayılan kredi borcu ödeme tablosu mevcut olduğunda; öncelikle, mal rejiminin sona erdiği tarihte henüz vadesi gelmediği için ödenmemiş kredi borç miktarının, toplam kredi borcuna oranı bulunur....
Mal rejimi boşanma davasının açıldığı tarih itibarıyla sona ermiştir(TMK 225/son). Sözleşmeyle başka mal rejiminin seçildiği ileri sürülmediğinden evlilik tarihinden 4721 sayılı TMK'nun yürürlüğe girdiği 01.01.2002 tarihine kadar mal ayrılığı(743 sayılı TKM 170.m), bu tarihten mal rejiminin sona erdiği tarihe kadar ise, edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir(4722 sayılı yasanın 10, TMK 202.m). Birleşen davada tasfiyeye konu ... ada ... parselde bulunan 29 nolu bağımsız bölüm, eşler arasında edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu 17.06.2009 tarihinde satın alınarak, birleşen davalı eş adına tescil edilmiştir. Mal rejiminin tasfiyesinde eşlerin bağlı bulunduğu rejime ilişkin hükümler uygulanır(TMK 179.m)....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Davanın eşler arasındaki mal rejiminin tasfiyesi davası olduğu, taraflar arasındaki boşanma davasının derdest olduğu, tarafların halen evli oldukları, TMK'nın 214/3 maddesi uyarınca işbu mal rejiminin tasfiyesine ilişkin davada yetkili mahkemenin davalı eşin yerleşim yeri mahkemesi olduğu, dava dilekçesinde, davalı vekili tarafından sunulan vekaletnamede ve cevap dilekçesinde davalının adresinin İstanbul olarak bildirildiği, dolayısıyla davalının ikamet adresinin İstanbul olduğu, tüm bu nedenlerle İlk Derece Mahkemesince verilen yetkisizlik kararının doğru olduğu anlaşılmış olup davacı-davalının istinaf talebinin reddine dair aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir....
Ancak bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden; hükmün bu bölümünün düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir (HUMK. md. 438/7). 3-Davalı-davacı kadının mal rejiminin tasfiyesi nedeniyle talep ettiği tazminata faiz uygulanması istemi bulunmadığı halde dava tarihinden itibaren yasal faize hükmedilmesi de doğru olmamıştır. Ancak bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün bu bölümünün düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir (HMUK. md. 438/7)....
Tarafların boşanma dava dosyasındaki 18.11.2014 tarihli oturumdaki beyanları ve kesinleşen boşanma ilamı incelendiğinde, anlaşma boşanmanın fer'i niteliğindeki mali konulara yönelik olup, mal rejiminin tasfiyesi dolayısı ile eldeki dava konusu yapılan malvarlığına ilişkin bir açıklama içermemektedir. Mal rejiminin tasfiyesi boşanma davasının ferisi niteliğinde olmadığından; boşanmayla birlikte karara bağlanması zorunluluğu bulunmamaktadır. Açıklanan nedenlerle, mahkemece davanın kaldığı yerden devamı ile iddia ve savunma çerçevesinde taraf delilleri toplanarak tartışılması ve tüm deliller değerlendirildikten sonra talebin esası hakkında olumlu olumsuz bir karar verilmesi gerekirken, boşanma yanlış yorumlanarak yazılı şekilde davanın reddine karar verilmiş olması doğru olmamıştır....