WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece, mal rejiminin tasfiyesi durumunda davacının ayni hakkının olmayıp alacak hakkının bulunduğu, başka esas sayılı dava dosyasında devam eden alacak davasında davacının yeni malike ihbar etme hakkının bulunduğu, iptali istenen taşınmazların aile konutu olmadıkları gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmesi üzerine; hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiş, Dairemizce yapılan incelemede 29.3.2010 gün 2009/5722 Esas 2010/1399 Karar sayılı ilam ile yerel mahkeme hükmünü onanmasına karar verilmiş, bu kez davacı vekili karar düzeltme isteğinde bulunmuştur. Görülmekte olan dava, mal rejiminin tasfiyesi sonunda doğacak alacak hakkının ortadan kaldırılması amacıyla muvazalı olarak yapılan tapu devrinin iptali isteğine ilişkindir. Muvazaa, irade ile beyan arasında kasten yaratılan aykırılık olarak tanımlanabilir. Böyle bir iddia karsısında, aslolan tarafların akitteki gerçek ve müşterek amaçlarının saptanmasıdır (B.K.m.18)....

    Mal rejimi TMK'nun 225/son maddesi gereğince boşanma davasının açıldığı tarihte sona ermiştir. Temyize konu dava 09.07.2015 tarihinde açılmıştır. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nda mal rejiminin tasfiyesi davaları için herhangi bir zamanaşımı düzenlemesi getirilmemiştir. Bu durumda, aynı kanunun 5. maddesi yollamasıyla 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu uygulanmalıdır. Zira, TBK'nun 646.maddesine göre, Borçlar Kanunu, Medeni Kanun'un tamamlayıcısı olarak kabul edilmiştir. TBK'nun 146.maddesine göre, kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, her alacak on yıllık zamanaşımına tabidir. Dairemiz uygulamalarında da, mal rejiminin tasfiyesi davalarında on yıllık genel zamanaşımı süresi kabul edilmektedir. Nitekim, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun (17.04.2013 tarih ve 2013/8-375 Esas 2013/520 Karar sayılı kararı) kabulü de bu yöndedir. Her ne kadar....

      Sayısı ile boşanmalarına karar verildiği, kararın 07.09.2017 tarihinde kesinleştiği, taraflar arasındaki mal rejiminin boşanma dava tarihi olan 29.07.2015 tarihinde sona erdiği, ancak işbu davanın boşanma davası açılmadan önce, yani taraflar arasındaki mal rejimi sona ermeden önce 01.09.2014 tarihinde açıldığı anlaşılmıştır. Mal rejimin tasfiyesi davasının boşanma davasından önce açıldığı bu nedenle kanunda belirtilen dava şartının gerçekleşmediği anlaşıldığından davanın USULDEN REDDİNE"karar verilmiştir. İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı kadın vekili hükmün; tamamı yönünden istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Davalı erkek istinaf yasa yoluna başvurmamıştır. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; davacı kadın tarafından açılmış mal rejiminin tasfiyesi istemine ilişkindir....

      Başka bir anlatımla, şahsi hak niteliğindeki mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacak hakkının dava konusu yapılabilmesi için muaccel (istenebilir) hale gelmesi gerekir, bu da mal rejiminin sona ermesi ile gerçekleşir. Mal rejiminin sona ermesi, mal rejiminin tasfiyesinin ve buna bağlı alacak davalarının görülebilirlik ön koşuludur. Henüz mal rejimi davası derdest iken açılan ve devam eden boşanma davasının bulunması halinde, boşanma davasının sonucunun bekletici mesele yapılması gerektiği hususu öteden beri Yargıtay 8. Hukuk Dairesince ilke olarak kabul edilmektedir. (Yargıtay 8. HD'nin 20/02/2019 tarih ve 2017/13253 Esas, 2019/1687 Karar, 10/04/2019 tarih ve 2018/12846 Esas, 2019/3941 Karar vs.) Mal rejiminin tasfiyesi davalarında görülebilirlik koşulu dava şartı niteliğindedir....

      AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 21/10/2021 NUMARASI : 2014/626 ESAS, 2021/532 KARAR DAVA KONUSU : KATILMA ALACAĞI KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen karara karşı, davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmakla, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353.madde uyarınca duruşma yapılmadan dosya incelendi gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA, SAVUNMA İLE YARGILAMA SÜRECİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının evlenmeden önce satın aldığı Jetta marka özel aracın kalan kredi borcunu evlendikten sonra müvekkilinin kişisel malından ödeyerek kapattığını ve bu aracı sattığını, üzerine para ekleyerek Honda Civic marka araç alan davalının bir süre sonra bu aracı da satarak 34 XX 376 plaka sayılı Passat marka özel aracı satın aldığını, mal rejiminin tasfiyesi ile fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 5.000 TL katılma alacağının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir....

      Aile Mahkemesi'nde devam eden boşanma davasının feragat nedeniyle reddine karar verilip, karar da kesinleşmiş olduğundan, konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 225. maddesine göre; mal rejimi, eşlerden birinin ölümüyle, başka bir mal rejiminin kabulüyle, mahkemece boşanmaya, evliliğin iptaline veya mal ayrılığına geçilmesine karar verilmesiyle sona erer. Yargıtay'ın ve Dairemizin sapmaksızın devam eden uygulamalarına göre, mal rejiminin tasfiyesi ile alacak hakkında bir karar verilmesi için eşler aralarındaki mal rejiminin sona ermesi gerekir. Başka bir anlatımla, şahsi hak niteliğindeki mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacak hakkının dava konusu yapılabilmesi için muaccel (istenebilir) hale gelmesi gerekir, bu da mal rejiminin sona ermesi ile gerçekleşir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm manevi tazminat ve mal rejiminin tasfiyesi yönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle davacı kadın tarafından harcı verilerek usulüne uygun açılmış mal rejiminin tasfiyesine yönelik bir davasının bulunmamasına göre yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine peşin alınan harcın mahsubuna ve 67.20 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.24.02.2011 (Prş.)...

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Mal Rejiminin Tasfiyesinden Kaynaklı Alacak K A R A R Taraflar arasındaki mal rejiminin tasfiyesi davası sonucu verilen hükmün Dairemizce bozulması üzerine; verilen direnme kararına ilişkin dava dosyası 02.12.2016 tarihinde yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun'un 45. maddesi ile 6100 sayılı HMK'ye eklenen Geçici 4/1. maddesi uyarınca Dairemize gönderilmiş olmakla, dosya incelendi, gereği düşünüldü: Dairemizce verilen 2020/3877 Esas, 2021/4146 Karar sayılı bozma kararı usul ve yasaya uygun bulunmuş olup mahkemece verilen direnme kararının yerinde olmadığı anlaşıldığından, temyiz incelemesi yapılmak üzere dosyanın 6763 sayılı Kanun'un 43. maddesi ile değişik 6100 sayılı HMK'nin 373. maddesinin 5. fıkrası uyarınca yetkili ve görevli Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'na GÖNDERİLMESİNE, 28.09.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....

            "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Mal Rejiminin Tasfiyesi #Yukarıda tarihi, numarası, konusu ve tarafları gösterilen hükmün; Dairenin * 8.10.2007 gün ve *18347-13576 sayılı ilamiyle*onanmasına karar verilmişti. Sözü geçen Dairemiz kararının düzeltilmesi istenilmekle, evrak okundu, gereği görüşülüp düşünüldü. Temyiz ilamında bildirilen gerektirici sebeplere ve özellikle *verilen red kararı mal rejiminin sona ermemiş olması sebebine dayanmakta olup, rejimin sona ermesinden sonra açılacak davada kesin hüküm oluşturmayacağına göre Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunun 440. maddesinde sayılan sebeplerden hiçbirisine uygun olmayan karar düzeltme isteğinin REDDİNE ve aynı Kanunun değişik 442. maddesi ile 5237 Sayılı Türk Ceza Kanunun 52. maddesi hükmünce takdiren (160.00) YTL. para cezasının, harçlar kanunu uyarınca (28.90) YTL. ilam harcının karar düzeltme isteyene yükletilmesine, peşin harcın mahsubuna oybirliğiyle karar verildi. 07.02.2008...

              "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Mal Rejiminin Tasfiyesi Nedeniyle Alacak-Velayetin Değiştirilmesi-İştirak ve Yoksulluk Nafakası Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından, mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacak ve yoksulluk nafakasının reddi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 103.50 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.13.06.2013 (Prş...

                UYAP Entegrasyonu