WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Başka bir anlatımla, katılma alacağı 4721 sayılı TMK'nun yürürlükte olduğu dönemde edinilen mal varlıkları hakkında doğar. 743 sayılı TKM'nin yürürlükte olduğu dönemde eşlerin herbirinin sahip olduğu malvarlıkları üzerinde katılma alacağı söz konusu olmaz. Dava konusu ev, eşler arasında 743 sayılı TKM'nin 170. maddesi uyarınca mal ayrılığının geçerli olduğu 20.08.1987 tarihinde edinilmiş olup, davacı eş lehine katılma alacağı oluşmadığından davacının konut üzerinde mülkiyet hakkı talebinde bulunması mümkün değildir. Davacının tescil talebinin bu gerekçeyle reddine karar verilmesi gerekir iken yazılı gerekçeyle reddi doğru değil ise de ret kararı sonuç itibarıyla doğru görüldüğünden bu husus ayrıca bozma nedeni yapılmamıştır. Davacının mal rejiminin tasfiyesi ile alacak isteğine yönelik temyiz itirazlarına gelince; Mahkemece davanın bir yıllık zamanaşımı süresinin geçtiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmişse de, bu görüşe katılma olanağı bulunmamaktadır....

    Protokolün 3 nolu bendine göre ; davalı adına kayıtlı aracın davacıya devredileceği, davalının araca ilişkin katkı ve katılım alacağı ya da başkaca sebeple oluşabilecek her türlü dava hakkından veya mal rejiminden kaynaklanan haklarından feragat ettiği, davacıyı ibra ettiği kabul edildiği halde, taşınmaza yönelik mal rejiminin tasfiyesi kapsamında herhangi bir feragat ya da ibra söz konusu değildir. Diğer taraftan protokolün bütününde mal rejiminin tasfiyesi nedeniyle tarafların birbirlerinden bu yönde herhangi bir talepte bulunamayacaklarına ilişkin bir anlaşma da yoktur. Bu durumda, davacı tarafından dava konusu taşınmazın protokolde belirtildiği üzere davalı tarafından satışına yönelik herhangi bir girişimde bulunulmaması iddiasıyla mal rejiminin tasfiyesi kapsamında katılma alacağı davası açılmasının protokole aykırı bir yanı olmayıp, mahkemece işin esasının incelenmesinde herhangi bir isabetsizlik görülmemiştir....

    Davacı tarafça.....Asliye (Aile) Mahkemesi'nin 18.10.2011 gün 2011/665 Esas 2012/514 Karar sayılı dosyasında mal rejiminin tasfiyesi kapsamında 297 ada 13 parsel üzerindeki 4 nolu bölümün tapu kaydının iptali istenmiş; mahkemece mal rejiminin tasfiyesi davalarında ayın istenemeyeceği, davacının alacak talebi de bulunmadığından davanın reddine karar verilmiş; karar henüz kesinleşmemiştir. Yukarıdaki açıklamalardan anlaşılacağı üzere; redle sonuçlanan dava, tapu iptali ve tescil isteğine ilişkin olup; o davada alacak talebinde bulunulmadığı, sadece ayın (mülkiyet ) istenildiği anılan mahkemece tespit edilmiştir. Eldeki dava ise; mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan katılma alacağı isteğine ilişkin olup, her iki dava dosyasının tarafları aynı olmakla birlikte, dava konusu (talep sonucu) farklı olup; derdestlik durumu söz konusu değildir....

      Sözleşmeyle başka mal rejiminin seçildiği ileri sürülmediğinden evlilik tarihinden 4721 Sayılı TMK'nin yürürlüğe girdiği 01.01.2002 tarihine kadar mal ayrılığı (743 Sayılı TKM mad.170), bu tarihten mal rejiminin sona erdiği tarihe kadar ise, edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir (4722 Sayılı Yasa mad.10, TMK mad.202). Tasfiyeye konu 26780 ada 1 parseldeki 12 nolu bağımsız bölüm, eşler arasında edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu 03.06.2004 tarihinde satın alınarak, davalı eş adına tescil edilmiştir. Mal rejiminin tasfiyesinde eşlerin bağlı bulunduğu rejime ilişkin hükümler uygulanır (TMK mad.179)....

        ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 06/04/2023 NUMARASI : 2021/676 ESAS 2023/158 KARAR DAVA KONUSU : Mal Rejiminden Kaynaklanan Davalar (Katılma Alacağı) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların anlaşmalı olarak boşandıklarını, protokolde katkı alacağı konusunda tarafların anlaştıklarını, fakat katılma alacağı konusunda anlaşmaya varamadıklarından dolayı protokole katılma alacağı hususunun konu edilmediği, evlilik birliği içinde davalı adına 34 XX 101 plakalı araç ile Toki'den ev alındığını belirterek mal rejiminin tasfiyesi sureti ile şimdilik 10.000,00 TL katılma alacağının faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir....

        Tasfiyeye konu taşınmazın, bedelinin tamamının ya da bir kısmının kredi ile karşılanması durumunda, kredi veren kuruluşa yapılan geri ödemelerin isabet ettiği dönemden, miktarından ve taksit sayısından hareketle mal rejiminin tasfiyesi sonucunda eşlerin alacak miktarları belirlenir. 4721 sayılı TMK'nun 202/1.maddesi gereğince edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu dönemde yapılan ödemelerde, eşler lehine değer artış payı ve/veya artık değere katılma alacak hakları doğabilecektir. Kredi borcu ödemelerinin bir kısmının mal rejiminin devamı süresince, bir kısmının da daha sonraki tarihlerde yapılmasında, mal rejiminin geçerli olduğu dönemin sonrasına sarkan ödemeler, dava konusu taşınmazın borcu kabul edilerek tasfiye gerçekleştirilir. Yukarıda açıklandığı gibi iki döneme yayılan kredi borcu ödeme tablosu mevcut olduğunda; öncelikle, mal rejiminin sona erdiği tarihte henüz vadesi gelmediği için ödenmemiş kredi borç miktarının, toplam kredi borcuna oranı bulunur....

          Tasfiyeye konu taşınmazın, evlilik birliği içinde devam eden inşaat süreci sonunda tamamlanarak edinilmesi halinde, inşaat aşamalarından ve isabet ettiği dönemlerden hareketle, mal rejiminin tasfiyesi ile eşlerin alacak miktarları belirlenir. İnşaata, 743 Sayılı TKM'nin yürürlükte olduğu mal ayrılığı rejiminin geçerli olduğu 01.01.2002 tarihinden önceki dönemde başlanıp-bitirilmesi durumunda eşler lehine katkı payı alacağı, 4721 Sayılı TMK'nin yürürlükte olduğu edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu 01.01.2002 sonraki dönemde başlanıp-bitirilmesinde ise değer artış payı ve/veya artık değere katılma alacağı hakları doğabilecektir....

            Taraflar arasında 1.1.2002 tarihine kadar mal ayrılığı, 1.1.2002 tarihinden itibaren edinilmiş mallara katılma rejiminin (TMK.m.218-241) geçerli olduğu anlaşılmaktadır. Dava konusu 25 nolu bağımsız bölüm 4.4.2003 tarihinde davalı adına edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu dönemde alınmıştır. Dava, edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu dönemde alınan taşınmazla ilgili mal rejiminin tasfiyesi gereği tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde katılma alacağı isteğine ilişkindir. Katılma alacağı sebebiyle ayın isteme imkanı bulunmadığı ancak alacak talep edilebileceği dikkate alınarak tapu iptali ve tescil isteğinin kabulünün mümkün olmadığına ilişkin mahkeme gerekçesi yerindedir....

              Sözleşmeyle başka mal rejiminin seçildiği ileri sürülmediğinden evlilik tarihinden mal rejiminin sona erdiği tarihe kadar, edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir (4722 Sayılı Yasa mad.10, TMK mad. 202). Tasfiyeye konu 36 M 0327 plakalı araç, eşler arasında edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu 07.03.2007 tarihinde satın alınarak, davalı eş adına tescil edilmiştir. Mal rejiminin tasfiyesinde eşlerin bağlı bulunduğu rejime ilişkin hükümler uygulanır (TMK mad.179). Mahkemece, bozma doğrultusunda davaya konu aracın kredi ile alındığı kabul edilerek boşanma dava tarihi sonrasına sarkan kredi ödemelerinin taşınmazın güncel sürüm değerinden çıkarılması ile elde edilen değerin yarısına katılma alacağı olarak hükmedilmiş ise de, yapılan hesaplama Dairenin ilke ve uygulamalarına uygun değildir....

                Katılma alacağının, katılma alacağı borçlusu eşin mal varlığından veya terekesinden elde edilip edilmeyeceği tasfiye sonunda katılma alacağının doğduğu, belirlendiği ve elde edilemeyeceğinin anlaşıldığı andan itibaren üçüncü kişiden istenilebilecektir. 6-Eşler Arasındaki Mal Rejiminin Sona Ermesi Anı ile Mal Rejiminin Tasfiyesi Anı TMK. 225. maddesine göre, mal rejimi; eşlerden birinin ölümü veya başka bir mal rejiminin kabulü durumunda ölüm ve sözleşme tarihlerinde sona erdiği gibi, mahkemece, evliliğin iptal veya boşanma sebebiyle sona erdirilmesine veya mal ayrılığına geçilmesine karar verilmesi hallerinde, mal rejimi dava tarihinden geçerli olmak üzere sona erer. Evlilik boşanmayla sona ermiş ise, boşanma kararı kesinleşmeden eşler arasındaki mal rejiminin tasfiyesinin yapılması olanaklı görülmemektedir....

                  UYAP Entegrasyonu