WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava eşler arasındaki mal rejimine dayalı alacaktan kaynaklanan faiz talebi nedeniyle yapılmış icra takibine itirazın iptali isteminden ibarettir. Dava dosyası temyiz incelemesi için mahal mahkemesince Yargıtay 3. Hukuk Dairesine gönderilmiş, adı geçen Daire 20.10.2009 tarihinde davanın boşanma kararına dayalı tazminat istemine ilişkin olduğundan bahisle dosyanın Yargıtay 2. Hukuk Dairesine gönderilmesine karar vermiştir. Dairemiz tarafından 2.11.2009 tarihinde icra takibine konu faizin dayanağının eşler arasındaki mal rejiminden kaynaklanan alacak olduğu gözetilerek dosyayı inceleme görevinin Yargıtay 8. Hukuk Dairesine ait bulunduğuna karar verilmiş, Yargıtay 8. Hukuk Dairesi ise davanın icra takibine itirazın iptali ve inkar tazminatı istemine ilişkin olduğu açıklamasıyla 12.11.2009 tarihinde dosyayı Yargıtay 12. Hukuk Dairesine göndermiştir. Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 7.12.2009 tarihinde kararın Aile Mahkemesince verildiği gerekçesiyle Yargıtay 2....

    İLGİLİ MEVZUAT: 4458 sayılı Gümrük Kanunu'nun 86. maddesinde, transit rejiminde asıl sorumlunun, eşyayı öngörülen süre içerisinde ve gümrük idareleri tarafından eşyanın ayniyetinin tespiti amacıyla alınan önlemlere uymak suretiyle, varış gümrük idaresine sağlam ve noksansız olarak sunmak ve transit rejimine ilişkin hükümlere uymakla yükümlü olduğu, bu kişinin yükümlülükleri saklı kalmak kaydıyla, transit rejimine göre taşındığını bilerek eşyayı kabul eden taşıyıcı veya alıcının da, eşyayı öngörülen süre içerisinde ve gümrük idareleri tarafından eşyanın ayniyetinin tespiti amacıyla alınan tedbirlere uymak suretiyle, varış gümrük idaresine sağlam ve noksansız olarak sunmakla yükümlü oldukları, 92. maddesinin 2. fıkrasında, Türk Gümrük Bölgesi içindeki transit halindeki eşyanın beklenmeyen haller veya mücbir sebeplerle telef veya kaybı halinde, gümrük vergilerinin aranmayacağı; 182. maddesinde, ithalat vergilerine tabi eşyanın, bu kanuna aykırı şekilde Türkiye Gümrük Bölgesine girmesi halinde...

      Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davacı erkeğin mal paylaşımı talebi hakkında hüküm kurulmamasına ilişkin temyiz sebebine hasren yapılan incelemede; Davacı erkek eş; 12.07.2017 tarihli dava dilekçesi ile davalı kadın eşe, TMK m. 166/1 ve 2’de yazılı evlilik birliğinin sarsılması hukuksal nedeniyle boşanma davası ve yine aynı kanunun 202.vd. maddeleri gereğince eşler arasındaki mal rejimine dayalı alacak davası açmıştır. Mal rejiminden doğan bu istem; boşanmanın eki niteliğinde olmayıp, nispi harca tabi ayrı bir dava olarak, eşler arasında ki mal rejiminin sona ermesine bağlı talep edilebilir. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda erkeğin; boşanma davasının reddine karar verilmiş ancak mal rejimine dayalı alacak davası hakkında olumlu olumsuz bir hüküm kurulmamıştır....

        (X) KARŞI OY : 4458 sayılı Kanun'un 234. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendinde serbest dolaşıma giriş rejimine veya kısmı muafiyet suretiyle geçici ithalat rejimine tabi tutulan eşyaya ilişkin olarak yapılan beyan ile muayene ve denetleme veya teslimden sonra kontrol sonucunda; 15. maddede belirtilen Gümrük Tarifesini oluşturan unsurlarda veya vergilendirmeye esas olan sayı, baş, ağırlık gibi ölçülerinde aykırılık görüldüğü takdirde ceza uygulanması gerektiğine ilişkin esasların tespit edildiği görülmektedir....

          Asliye Hukuk Mahkemesince, taraflar arasında evlilik birliğinin halen devam etmekte olup uyuşmazlığın, eşlerin birbirine yönelik görevlerini yerine getirip getirmedikleri hususları ile birlikte mal rejimine dayalı hükümler çerçevesinde çözümlenmesi gerektiği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Aile Mahkemesi ise, tarafların halen evli oldukları ve uyuşmazlığın mal paylaşımına ya da malların yönetimine ilişkin olmadığından bahisle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Somut olayda davacı, adına kayıtlı taşınmaz üzerinde davalı eşi lehine tesis ettiği intifa hakkının kaldırılmasını talep etmektedir. Buna göre dava, mal rejimi tasfiyesine ilişkin olmayıp intifa hakkının tapudan terkinine yönelik taşınmaz hukukuna ilişkin bir davadır. Bu durumda, uyuşmazlığın Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 Sayılı HMK'nın 21. ve 22. maddeleri gereğince ... 4....

            "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 10.10.1995 gününde verilen dilekçe ile kişisel hakka dayalı tapu iptali tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 19.12.1995 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R 16.9.1993 günlü taşınmaz mal satış vaadi sözleşmesi ile satışı vaad olunan 418 ada 7 parsel sayılı taşınmazda davalı vaad borçluları elbirliği mülkiyet rejimine tabi olarak tapuda maliktir. 418 ada 7 parselin davalılar dışında başkaca iştirakçi malikleri bulunduğundan taşınmaz elbirliği mülkiyet rejiminden paylı mülkiyet rejimine dönüştürülmedikçe satış vaadi sözleşmesi ifa olanağı kazanmaz. Ancak mevcut durum satış vaadi sözleşmesinin geçersizliğini de gerektirmez....

              "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Mal Rejimine Dayalı Alacak Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenlere yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 60.00 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 29.03.2010 (Pzt.)...

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi K A R A R Dava, evlilik birliği içinde edinilmiş mallara katkı nedenine dayalı tazminat ve tapu iptali ve tescil istemine ilişkin olup, hüküm Aile Mahkemesince eşler arasındaki mal rejimine ilişkin olarak değerlendirilmiş olup, mahkemece de bu yönde hüküm kurulmuştur. 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 14/son maddesi gereğince 01.03.2012 tarihinde yürürlüğe giren ve Yargıtay Büyük Genel Kurulunun Hukuk Dairelerinin iş bölümünü düzenleyen 09.02.2012 tarih ve 2012/1 sayılı Kararı uyarınca, davanın açıklanan niteliği itibariyle temyiz inceleme görevi Yargıtay 8.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın ilgisi yönünden Yargıtay 8.Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 29.05.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                  Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacı-davalı kadının tüm, davalı-davacı erkeğin ise aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Davalı-davacı erkeğin karşı davasındaki maddi tazminat talebi mal rejimine ilişkindir. Davalı-davacı erkeğin Türk Medeni Kanununun 174/1. maddesine dayalı maddi tazminat talebi bulunmadığı ve mal rejimine ilişkin taleplerde tefrik edildiği halde, erkeğin maddi tazminat talebinin reddi doğru görülmemiştir. 3-Tarafların boşanma talepleri reddedilmiştir. Davalı-davacı erkeğin manevi tazminat talebi hakkında "karar verilmesine yer olmadığına" şeklinde karar verilmesi gerekirken, talebin reddine karar verilmesi doğru olmamıştır....

                    Sanık hakkında hem adli para cezası hem de hapis cezası verildiği ve adli para cezaları için TCK.nun 58. maddeye göre tekerrür hükümleri uygulanamayacağı halde tekerrür hükümleri uygulanmasına karar verilirken hiç bir ayrım yapmaksızın sanığın cezasının TCK.nun 58/6. maddesi gereğince mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilmesi, Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden ve bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasa'nın 8/1.maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK.nun 322.maddesi uyarınca, sanık hakkında tekerrür hükümlerinin uygulanmasına ilişkin hüküm fıkrasında yer alan "cezasının infazının mükerrirlere özgü infaz rejimine göre yapılmasına" ibaresinin çıkartılarak yerine "hapis cezasının mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine" ibaresinin eklenmesi ve sair kısımların ise aynen bırakılması suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 13.06.2016 günü oybirliği ile karar verildi....

                      UYAP Entegrasyonu