Bu hükmün, maddenin tamamı nazara alındığında, taşıyıcının sorumluluğuna ilişkin CMR’deki temel dayanak madde olduğunu; taşıma sözleşmesinde taşıyıcının; eşyayı bir yerden başka bir yere nakletmeyi aslî edim olarak üstlenmekte olduğunu, eşyanın hâkimiyeti altında bulunduğu dönemde ise bir yan edim borcu olarak eşyayı gözetip koruma yükümlülüğü altına girmekte olduğunu; taşıyıcının kayıp ve hasardan özen yükümlülüğünü ihlal etmesi dolayısıyla sorumlu tutulduğunu; taşıyıcının CMR bağlamında sorumluluğunun bulunması için taşıma sözleşmesine konu eşyanın; CMR m. 17 uyarınca, kaybı yahut eşyada hasarın meydana gelmesi gerektiğini; öğretide eşyanın kaybının, teslim alınan eşyanın gönderilene teslim edilemeyecek durumda olması olarak tarif edilmekte olduğunu; kayıp olma; yanma, çalınma vb. fiili bir sebebe dayanabileceği gibi eşyaya gümrükte el konulması yahut gönderilen haricindeki hak sahibi olmayan bir kişiye teslim edilmesine olduğu üzere hukukî bir sebebe de dayanabildiğini, Taşıyıcının,...
açıklandığını, davacı tarafın kendi beyanından da anlaşıldığı üzere henüz fiili ithalatı gerçekleştirmediğini ve taşımaya konu mal millileştirilmediğini, davacının talep ettiği mal bedeli kadar zarar tespiti yapılamayacak, bilirkişiler tarafından davalının varsa kusuru oranında ve malın çıkış noktasındaki davacıya maliyeti olan bedel üzerinden kg başına Özel çekme hakkı ile hesaplanarak tespitinin yapılabileceğini, dava konusu taşımada fiili taşımanın ......
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 10.03.2008 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 28.12.2009 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, 22.02.1979 tarihli satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Davalılar, zamanaşımı def'inde bulunmuşlar, esas hakkında ise taşınmazın elbirliği mülkiyeti rejimine tabi olduğunu, sözleşmenin vaat borçlusu olan ... ...’in ehliyeti olmadığını, davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece dava kabul edilmiş; 112 sayılı parselde satış vaadine konu 9/48 payın davacı adına tesciline karar verilmiştir....
Sonuç olarak, tarafların ziynet ve çeyiz eşyası alacağı ile ilgili istinaf taleplerinin kesin olması nedeniyle usulden reddine, davacı kadının mal rejimine yönelik istinaf talebinin esastan reddine, davalı erkeğin mal rejimine yönelik istinaf talebinin esastan kabulü yönünde karar verilmesi gerektiği kanaati ile, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere; A-Tarafların ziynet ve çeyiz eşyası alacağı davası yönünden yerel mahkeme kararına karşı yapmış oldukları istinaf kanun yoluna başvurma dilekçelerinin 6100 Sayılı HMK'nun 341/2.maddesi uyarınca Miktar Yönünden REDDİNE, B-Davacı kadının mal rejimine yönelik istinaf talebinin ESASTAN REDDİNE, C-Davalı erkeğin mal rejimine yönelik istinaf talebinin ESASTAN KABULÜ ile, Kocaeli 1. Aile Mahkemesi'nin 2015/296 E .- 2022/129 K....
HUKUKİ DEĞERLENDİRME : 4458 sayılı Gümrük Kanunu'nun 238. maddesi uyarınca tahakkuk yapılabilmesi veya ceza kararı alınabilmesi için dahilde işleme rejimine ilişkin hükümlerin ihlal edildiğinin tespit edilmesi gerektiği, dahilde işleme rejim koşularının ise hangi hallerde ihlal edilmiş olacağının 2006/12 sayılı Dahilde İşleme Rejimi Tebliği'nin 43.maddesinde belirlendiği, bu maddeye göre, ilk olarak dahilde işleme rejimi kapsamında ithal edilen eşyanın olması, ikinci olarak ise, belge/izin şartlarına uygun şekilde ithal edilen eşyanın Türkiye Gümrük Bölgesi dışına ihracatının gerçekleştirilmesi; dolayısıyla, somut olayda davacı hakkında 238. maddenin uygulanabilmesi için dahilde işleme rejimine aykırı olarak, belge kapsamında ithal edilen eşyanın, süresi içinde belgeye uygun bir şekilde ihraç edilmediğinin tespit edilmesi gerekmektedir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi - K A R A R - Uyuşmazlığın mahkemenin de kabulünde olduğu üzere eşler arası mal rejimine ilişkin olmasına göre, dosyanın temyiz incelemesi Dairemizin görevi dışındadır. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın temyiz incelemesini yapmakla görevli Yüksek 8. Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmesine, 21.10.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Uyuşmazlığın mal rejimine ilişkin bulunmasına göre, temyiz inceleme görevi Yargıtay Yasası’nın 14. maddesi ve Başkanlar Kurulu kararı uyarınca Yargıtay 8. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ: Açıklanan nedenlerle, temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın Yargıtay 8. Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmesine 27/02/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Dava, boşanmadan sonra açılmış olan evlilik birliği içindeki katkı payı alacağı olup, mal rejimine ilişkindir. Temyiz inceleme görevi ... ....... Dairesine aittir. Ancak, anılan daire dosyayı dairemize göndermiş olduğundan; dosyanın ... Başkanlar Kurulunca temyiz incelemesini yapacak daire belirtilmek üzere dosyanın ... ......Başkanlığına gönderilmesine, ....04.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Asliye Ceza Mahkemesi TARİHİ : 19/03/2013 NUMARASI : 2012/570 (E) ve 2013/215 (K) SUÇ : 4733 sayılı kanuna muhalefet Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü; I- Gümrük İdaresi vekilinin temyizine göre yapılan incelemede; Suç tarihi ve ele geçen eşyanın niteliğine göre suçtan doğrudan zarar görmeyen, davaya katılma ve hükmü temyize yetkisi bulunmayan Gümrük idaresinin vaki temyiz inceleme isteğinin 5320 sayılı Yasa'nın 8/1. maddesi uyarınca yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'nun 317. maddesi gereğince REDDİNE, II- Sanığın temyizine gelince; Dosya kapsamına göre suça konu eşyanın " sarmalık kıyılmış tütün mamulü" olduğu kabul edilerek yapılan incelemede; Sanık hakkında hem adli para cezası hem de hapis cezası verildiği ve adli para cezaları için TCK.nın 58. maddesi gereğince tekerrür hükümlerinin uygulanamayacağı gözetilmeden, hiç bir ayrım yapmaksızın...
"ifadesinin eklenmesi, Hükmün tekerrür uygulamasına ilişkin bendinde bulunan “cezanın” ifadesinin çıkarılarak yerine “hapis cezasının” ifadesinin eklenmesi, Kaçak eşyanın müsaderesine ilişkin bendinde bulunan "13" ifadesinin çıkartılarak yerine "13/1." ifadesinin eklenmesi ve diğer yönlerinin aynen bırakılması suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 13.05.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....