GEREKÇE :Dava mal rejimine dayalı alacak talebinden ibarettir. HMK 355 nci maddesi gereğince istinaf sebepleri ile sınırlı ve kamu düzenini ilgilendiren hususlarda re'sen inceleme yapılması gerekir. Tüm dosya kapsamı ile; Mal rejimi boşanma davasının açıldığı tarih itibarıyla sona erer(TMK mad.225/son). Sözleşmeyle başka mal rejiminin seçildiği ileri sürülmediğinden evlilik tarihinden 4721 Sayılı TMK'nin yürürlüğe girdiği 01.01.2002 tarihine kadar mal ayrılığı (743 Sayılı TKM mad.170), bu tarihten mal rejiminin sona erdiği tarihe kadar ise, edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir (4722 Sayılı Yasa mad.10, TMK mad.202/1). Mal rejiminin tasfiyesinde eşlerin bağlı bulunduğu rejime ilişkin hükümler uygulanır (TMK mad.179). Kişisel malın yerine geçen değerler de kişisel maldır(TMK 220/2- 4).Kişisel malın geliri ise aksine sözleşme yapılmadığı sürece edinilmiş maldır(TMK 219/4,221/2)....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu iptali, tescil ve mal rejimine dayalı alacak ... ile ... ve ... aralarındaki tapu iptali, tescil ve mal rejimine dayalı alacak davasının reddine dair ... Aile Mahkemesinden verilen 02.02.2012 gün ve 795/94 sayılı hükmün duruşma yapılması suretiyle Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmiştir. Dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 26.06.2012 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü temyiz eden davacı vekili Avukat ... geldi. Karşı taraftan gelen olmadı....
tasfiye edilmesini talep ettiğini bildirerek 103 ada 86 parsel taşınmazın T1'a verilmesini, diğer 3 taşınmazın ise T3 adına kalmasını, aksi halde de malların tasfiyesine ve malların edinilmiş mallara katılma ile ilgili mal rejimine göre paylaştırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....
Mahkemece; davacının mal rejiminin tasfiyesi davasında elde etmesi muhtemel alacak hakkının tahsil kabiliyetini güçlendirmek amacıyla eldeki davada tapu iptali ve tescil isteminde bulunduğu, ancak davacının mal rejiminin tasfiyesine ilişkin bir dava açmadığı, öte yandan davanın açılabileceği böyle bir davada aynî değil şahsî sonuç doğuran bir alacak hakkı elde edilebileceği ve üçüncü kişi konumundaki davalı ...’e karşı ayni hak değil, alacak hakkı isteminde bulunabileceği gerekçesiyle, davacının eldeki muvazaa nedeniyle tapu iptali ve tescil davasını açmakta hukuki yararı bulunmadığından davanın dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilmiştir. Dava, 6098 sayılı Kanun’un 19. maddesine dayalı muvazaa nedeniyle tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Kural olarak muvazaa nedeniyle hakları zarara uğratılanlar, tek taraflı veya çok taraflı hukuki işlemlerin geçersizliğini ileri sürebilirler....
GEREKÇE : Dava mal rejimine dayalı alacak talebinden ibarettir. HMK'nun 355 nci maddesi gereğince istinaf sebepleri ve kamu düzeni ile sınırlı olarak inceleme yapılmıştır. Tüm dosya kapsamı ile; Gerçekten de dava dilekçesi özellikle talep bölümü yönünden açıklamaya muhtaç durumdadır. Mahkemece de yerinde olarak HMK'nun 119/2 nci maddesi kapsamında süre verilmiştir. Ne varki mahkemece süre verilir iken "talebin hangi yasal dayanağa dayandığı"nında açıklanması istenmiştir. Oysa HMK'nun 119/2 nci maddesinde dava dilekçesindeki hangi eksiklikler sebebiyle açıklama yönünde süre verilebileceği tahdidi şekilde sayılmıştır. Bunlar arasında 1 nci fıkradaki "dayanılan hukuki sebep" eksikliği bulunmamaktadır. Zira hukuki nitelendirmenin HMK'nun 33 ncü maddesi gereğince mahkemece yapılması gerekir. Verilen süre bu yönü ile usulüne uygun olmamıştır....
GEREKÇE: Dava mal rejimine dayalı alacak talebinden ibarettir. HMK'nun 355. maddesi gereğince; istinaf dilekçesinde sayılan sebepler ve kamu düzeni ile sınırlı olarak inceleme yapılmıştır. Tüm dosya kapsamı ile; Mal rejiminin devamı süresince, bir eşin sahip olduğu edinilmiş malda, diğer eşin artık değerin yarısı oranında katılma alacağı hakkı vardır. Artık değere katılma alacağı; eklenecek değerlerden (TMK mad. 229) ve denkleştirmeden (TMK mad. 230) elde edilen miktarlar da dahil olmak üzere, eşin edinilmiş mallarının (TMK mad. 219) toplam değerinden, bu mallara ilişkin borçlar çıktıktan sonra kalan artık değerin (TMK mad. 231) yarısı üzerindeki diğer eşin alacak hakkıdır (TMK mad. 236/1). Katılma alacağı Yasa'dan kaynaklanan bir hak olup, bu hakkı talep eden eşin gelirinin olmasına veya söz konusu mal varlığının edinilmesine, iyileştirilmesine ya da korunmasına katkıda bulunulmasına gerek yoktur....
Ancak mal rejiminin tasfiyesi nedeniyle gerek katılma, gerekse katkı payına dayalı istekler, alacaklı eşe sadece bir alacak hakkı sağlar. Yani davacı, ancak şahsi hak niteliğinde bulunan alacak hakkını (katkı payı alacağını) isteyebilir. Davacının böyle bir isteği bulunmamaktadır. Nizalı taşınmaz, evlilik birliği içinde davalı tarafından 3.kişiden satın alma suretiyle edinildiğinden, eşler arasında 4721 sayılı TMK.nun 706 (MK.nun 634) maddesi gereğince düzenlenmiş mülkiyetin aktarımı ile ilgili resmi bir sözleşme de bulunmamaktadır. Davacı tarafın yargılama sırasında katkı payına dayanan alacak isteği olmadığı gibi davalının katkı payından kaynaklanan alacağın ayin olarak ödenmesine ilişkin muvafakatı da yoktur....
Asliye Hukuk Mahkemesince, davanın mal rejimine göre çözümlenmesi gerektiği ve Aile Mahkemesinin görevine girdiği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Aile Mahkemesi ise,borcun resmi evlilikden önce ve evlilik birliği içerisinde verilmediği bu nedenle mal rejimine göre değerlendirilemeyeceğigerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Dosya kapsamından, davacılardan Gülseren'İn davalı ... ile evlilik dışı ilişki yaşadığı sırada davalılardan...'ın davacı kızı ile davalı damadına ev yapmaları için borç para verildiğini ileri sürerek, alacak davası açtıkları anlaşılmıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Seydişehir Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen, tarafları, tarih ve numarası yukarıda yazılı hükmün incelenmesi sırasında Yargıtay 4.Hukuk Dairesinin 10.04.2006 gün, 3865-4129 sayılı, 2.Hukuk Dairesinin 20.11.2006 gün, 8070-15971 sayılı kararlarıyla meydana gelen görev uyuşmazlığının giderilmesi istenilmekle, 2797 sayılı Yasa uyarınca toplanan Başkanlar Kurulu’nca dairelerin görevsizlik kararlarıyla dava dosyası incelenerek gereği görüşüldü: Dava; boşanmış eşler arasında mal ayrılığı rejimine tabi mallara yönelik alacak istemine ilişkindir. Uyuşmazlığın bu niteliği, itibariyle hükmün temyiz inceleme görevi 4.Hukuk Dairesine aittir. S O N U Ç : 4.Hukuk Dairesinin görevsizlik kararının KALDIRILMASINA, dosyanın bu daireye gönderilmesine, 21.12.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ : Davacı istinaf dilekçesinde özetle; kooperatif hissesinden kaynaklı 30.000,00 TL alacak talebi hakkında mahkemece olumlu olumsuz bir karar verilmediği gibi hükmün gerekçesinde dava tarihinden itibaren aylık 300,00 TL nafakaya hükmedildiği yazılı olduğu halde hükümde kararın kesinleşmesinden itibaren denilerek tereddüt oluşturulduğunu, nafaka miktarının da yetersiz olduğunu belirterek, kararın bu yönlerden kaldırılmasını istemiştir. GEREKÇE: Dava; TMK'nun 166/1 maddesine dayalı boşanma ve mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklı alacak istemine ilişkindir. Davalı istinaf itirazında bulunmamış, davacı ise, çocuğa verilen nafaka ve hakkında hüküm kurulmayan mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklı alacak istemi yönünden istinaf itirazında bulunmuştur....